Arap Dışişleri Bakanları’ndan Ortadoğu Dörtlüsüne çağrı: Barış fırsatını kurtarın

Ebu Gayt İsrail’in ilhak planını ele almak amacıyla vido konferans yoluyla düzenlenen olağanüstü toplantıya başkanlık etti (AFP)
Ebu Gayt İsrail’in ilhak planını ele almak amacıyla vido konferans yoluyla düzenlenen olağanüstü toplantıya başkanlık etti (AFP)
TT

Arap Dışişleri Bakanları’ndan Ortadoğu Dörtlüsüne çağrı: Barış fırsatını kurtarın

Ebu Gayt İsrail’in ilhak planını ele almak amacıyla vido konferans yoluyla düzenlenen olağanüstü toplantıya başkanlık etti (AFP)
Ebu Gayt İsrail’in ilhak planını ele almak amacıyla vido konferans yoluyla düzenlenen olağanüstü toplantıya başkanlık etti (AFP)

Arap Birliği dışişleri bakanları, Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Birliği (AB), ABD ve Rusya'nın oluşturduğu Orta Doğu Dörtlüsü’ne iki devletli çözümü ve barış fırsatlarını kurtarma, Arap Barış Girişimi ve sunduğu yol haritası da dahil uluslararası kararlar ve barış süreci referanslarıyla uyumlu bir pozisyon alma çağrısında bulundu.
Filistin Devleti, Umman Sultanlığı Dış İlişkilerden Sorumlu Devlet Bakanı Yusuf bin Alevi ve Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt’ın talebi üzerine dışişleri bakanları düzeyinde gerçekleşen olağanüstü toplantıda Arap ülkelerinin İsrail’in Batı Şeria’nın bazı bölümlerini ilhak planlarına karşı atabileceği adımlar ele alındı.
Toplantıya video konferans yoluyla katılan Arap bakanlar, İsrail hükümetinin Ürdün Vadisi, Ölü Deniz’in kuzeyi ve Yahudi yerleşimlerinin üzerine kurulduğu bölgeler dahil 1967'de işgal edilen Filistin topraklarının herhangi bir parçasını ilhak etmesinin ‘İsrail'in Filistin halkına karşı işlediği gaddar suçlara yeni bir savaş suçu eklemesi’ ve ‘uluslararası hukuk, BM kararları ve sözleşmelerinin apaçık ihlali’ anlamına geleceğini vurguladı.
Bakanlar, ABD yönetimine, Ortadoğu bölgesindeki çatışmaya ilişkin BM kararları ve sözleşmelerine, uluslararası ilke ve hükümlere bağlı kalma ve Yüzyılın Anlaşması kılıfı altında İsrail işgal hükümetinin harita ve planlarını desteklemekten vazgeçme çağrısında bulundu. Bu harita ve planların bölgede arzu edilen barış fırsatlarını yıkmaya yönelik bir tehdit olduğu vurgulandı.
Bakanlar, Arap ülkelerinin, Filistin Devleti’nin İsrail’in ilhak planı ve yayılmacılığıyla mücadele kapsamında alacağı her türlü kararı ekonomik, hukuki, diplomatik ve siyasi yollarla destekleyeceğinin altını çizdi. Dışişleri bakanları ayrıca bu süreçte iki devletli çözümü esas alan Arap Barış Girişimi, uluslararası meşruiyet kararları ve uluslararası hukuk temelinde adil ve kapsamlı barışa olan desteklerini yineleyerek, BM gözetiminde ciddi ve etkin müzakerelerin başlatılması gerektiğine dikkat çekti.
Bakanlar, uluslararası toplumu, BM ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ni (BMGK) uluslararası barış ve güvenliği koruma noktasında sorumluluk üstlenmeye ve işgal altındaki Filistin topraklarında uluslararası hukuk ile uluslararası meşruiyet kararlarını uygulamaya çağırdı. Bakanlar ayrıca, Avrupa Birliği ülkelerinden, planlarını durdurması için işgal hükümetine baskı uygulamasını ve iki devletli çözüm ile barış ümidini kurtarmak adına bir an önce Filistin Devleti’ni tanımasını talep etti.
Arap Birliği dışişleri bakanları, Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası Kızılhaç Komitesine, kadın, çocuk ve yaşlılar başta olmak üzere hapishanelerdeki Filistinlileri serbest bırakması için İsrail'e baskı yapması ve bu kişileri koronavirüs salgınına karşı koruma çağrısında bulunarak, hapishanelerdeki Filistinli esirlerin sağlığına ilişkin herhangi olumsuz bir gelişmenin meydana gelmesi halinde sorumluluğun tamamen İsrail yönetimine ait olacağını vurguladı.

Ebu Gayt’tan önemli açıklama
Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, İsrail’den yapılan açıklamaların işgal altındaki toprakların durumuna ilişkin hiçbir şey değiştirmeyeceğini, 1967’de işgal edilen toprakların uluslararası hukuk nezdinde işgal toprağı olarak kalmaya devam edeceğini ve bu bölgenin İsrail tarafından kontrol altına alınmasının sadece bir şekilde adlandırılacağını, bunun da ‘işgal’ olduğunun altını çizerek, işgal altındaki Filistin topraklarına yönelik her türlü ilhakı reddettiğini vurguladı.
Ebu Gayt, İsrail’in bu işgali meşrulaştırma yönündeki uygulamalarının gelecekte iki devletli çözüm üzerine inşa edilecek muhtemel barışçıl çözüm ufkunu ortadan kaldırmaktan başka hiçbir işe yaramadığını, uluslararası toplumun bu durumun boyutlarını ve bölgesel-uluslararası istikrar üzerindeki etkilerini iyice düşünmesi gerektiğini söyledi.
Ebu Gayt, İsrail hükümetinin uluslararası kamuoyunun koronavirüs salgını ile meşgul olmasından yararlanarak sahada yeni bir gerçeklik empoze etmek için giriştiği yeni yönelimlerinin bölgede gerginlik yarattığını vurguladı.
Toplantıda ayrıca Arap Birliği’nin New York’ta faaliyet gösteren grubunun İsrail’in yayılmacılık ve ilhak planlarıyla mücadele için doğrudan müzakereler başlatması ve gerekli tedbirleri almasına karar verilirken, dünya genelindeki Arap büyükelçilerinin bulunduğu ülkelerde Arap Birliği’nin ilhaka karşı ilan ettiği resmi pozisyon temelinde diplomatik girişimlerde bulunması talep edildi.
Öte yandan, Filistin Dışişleri Bakanı Riyad El Maliki de toplantı sırasında, “İsrail’in ilhak planı durdurulmalı. Biz Arapların bu planı engellemek için güç, imkan ve ilişkiler ağı mevcuttur. İsrail’in Batı Şeria’yı ilhakı iki devletli çözümü sonlandırır” diye konuştu.
Maliki, ilhak planının hayata geçmesinin bağımsız ve egemen bir Filistin Devleti’ni kurma imkanını ortadan kaldıracağı uyarısında bulundu.
Siyasi müzakereler ve uluslararası referansların seçenekleri arasında yer aldığını söyleyen Maliki, uluslararası toplumun Ortadoğu Dörtlüsü aracılığıyla, 4 Haziran 1967 sınırları üzerinde başkenti Doğu Kudüs olan egemenlik sahibi bağımsız bir Filistin Devleti’nin kurulmasını öngören iki devletli çözüm temelinde BM gözetiminde doğrudan müzakerelere dönmeye uygun bir iklim sunan bu zaman aralığını fırsat olarak değerlendirmesini ümit ettiğini söyledi.



İsrail'in Gazze Şeridi'ye devam eden son saldırılarında ölü sayısı 100 aştı

İsrail'in bombardımanı sonucu Gazze'de mültecileri barındıran bir okulda meydana gelen hasarı inceleyen Filistinli bir kız (Reuters)
İsrail'in bombardımanı sonucu Gazze'de mültecileri barındıran bir okulda meydana gelen hasarı inceleyen Filistinli bir kız (Reuters)
TT

İsrail'in Gazze Şeridi'ye devam eden son saldırılarında ölü sayısı 100 aştı

İsrail'in bombardımanı sonucu Gazze'de mültecileri barındıran bir okulda meydana gelen hasarı inceleyen Filistinli bir kız (Reuters)
İsrail'in bombardımanı sonucu Gazze'de mültecileri barındıran bir okulda meydana gelen hasarı inceleyen Filistinli bir kız (Reuters)

Filistin basını bu sabah itibarıyla İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği son saldırılarda ölenlerin sayısının 91'e yükseldiğini bildirdi.

Alman Haber Ajansı DPA, Gazze’deki tıbbi kaynaklardan bu sabah İsrail'in Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerine düzenlediği hava saldırılarında 63 Filistinlinin öldüğünü aktardı.

Filistin resmi ajansı WAFA’nın kaynaklardan aktardığına göre öldürülenlerden 28’i Gazze’nin orta ve güney kesimlerinde insani yardım almayı bekleyen ve işgalci İsrail güçlerinin açtığı ateş sonucunda hayatını kaybeden Filistinlilerdi.

Gazze'deki Sivil Savunma Müdürlüğü, bu sabah Gazze şehrinin batısında, mültecilerin sığındığı Mustafa Hafız Okulu’na düzenlenen hava saldırısı sonucunda 10 kişinin hayatını kaybettiğini ve çok sayıda kişinin yaralandığını açıkladı.

Gazze’deki sağlık yetkilileri ve hastaneler, geçtiğimiz ay gıda yardımlarının dağıtıldığı merkezlerin yakınlarındaki bölgelerde yüzlerce Filistinlinin öldürüldüğünü açıkladı.

Gazze Şeridi, İsrail'in yaklaşık iki yıldır Hamas Hareketi’ne karşı yürüttüğü askeri harekatın ardından gıda ve diğer temel ihtiyaç maddelerinde ciddi bir kıtlık yaşıyor. İsrail’in saldırıları, Gazze Şeridi’nin büyük bir kısmını enkaza çevirirken 2 milyonluk nüfusun çoğunu yerinden etti.

Binlerce insan yardım dağıtım merkezlerinin çevresinde toplanarak insani yardım malzemelerinin gelmesini sabırsızlıkla bekliyor, ancak yardım tırlarının geçtiği yollarda neredeyse her gün silahlı çatışmalar ve cinayetler yaşandığına dair haberler geliyor.

Gazze’deki sağlık yetkilileri, mayıs ayı sonlarından bu yana 500'den fazla Filistinlinin ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı (GHF) tarafından yönetilen yardım merkezlerinin yakınlarında veya Birleşmiş Milletler’e (BM) ait gıda tırlarının geçmesi planlanan bölgelerde üzerlerine açılan ateş sonucu hayatlarını kaybettiğini bildirdi.