Tunus’ta askeri bir helikopterin düşmesi sonucu başta Genelkurmay Başkanı General Abdulaziz Sekkik olmak üzere Tunus Kara Kuvvetleri’nden 12 subayın ölümüne ilişkin dosya 18’inci yıl dönümüne girdi. 2002’de yaşanan kaza dün yeniden gündeme geldi. Zirâ mağdurların aileleri, yetkili makamlardan helikopterin önceki rejim tarafından mı düşürüldüğü yoksa teknik bir arıza nedeniyle mi düştüğü konusunun netleştirilmesini, bu gizemli kazanın sebeplerinin ortaya çıkarılmasını talep etti.
2002’de, 1973 Arap-İsrail Savaşı ile ilgili olarak gönderilen Tunuslu heyetin öldüğü helikopter kazasının yaşandığı dönemde oklar, dönemin Cumhurbaşkanı Zeynel Abidin Bin Ali’yi göstermiş ancak hem mevcut rejimin sertliği hem de güvenlik birimlerinin gücü bu iddiaların gündeme gelmesini engellemişti.
Buna rağmen bazı Tunus siyasi partileri ve medya kuruluşları, kazanın ordu çevrelerinde geniş çapta kabul gören Kara Kuvvetleri liderlerinden kurtulmak için kurulan bir komplo olabileceği görüşünü destekledi. Nitekim söz konusu dönemde, Zeynel Abidin Bin Ali’ye karşı askeri bir darbe düzenleneceğine yönelik bilgiler sızdırılmıştı.
Bu şüphenin temelinde yatan sebep, Cezayir sınırındaki Kâf iline denetim ziyaretinde bulunan askeri kuruluşun, kazayla ilgili bir rapora göre dönüş yolunda helikopter değiştirmesiydi. Öyle ki Sikorsky S-61 tipi helikopter ile başlayan yolculuk, dönüşte Bell UH-1 Iroquois tipi helikopter ile devam etmişti. Helikopterin başkente 60 kilometre uzaklıktaki Mecaz el-Bab şehrinden kalktıktan kısa bir süre sonra düşüşü, söz konusu değişiklik hakkında birçok soru işaretine neden olmuştu.
Kaza sonucunda, helikopterin ABD yapımı olması sebebiyle Tunuslu ve ABD’li askeri uzmanlardan oluşan bir soruşturma komitesi oluşturuldu. Dönemin Savunma Bakanı Dali el-Cazi tarafından 15 Mayıs 2002’de, araştırma sonuçlarına göre kazanın helikopterin mekanizmasında ve ışıklandırma sisteminde meydana gelen teknik bir arıza sonucu gerçekleştiği bilgisi verilmişti.
Ancak Yasemin Devrimi ve Bin Ali’nin çöküşünün ardından komplo hipotezi ön plana çıkmıştı. Nitekim 19 Nisan 2011’de ulusal hükümete ait ilk kanalın yayınladığı “Yolsuz devletin düşüşü” başlıklı belgesel serisinde, kazanın “Bin Ali’nin yürüttüğü bir tasfiye operasyonu” olduğu vurgulanmıştı.
Belgeselde ifadelerine yer verilen bölge sakinleri, kurbanlara yaklaşılmasının veya helikopterin düşüş anında ilk yardım sağlanmasının yasaklandığını teyit etmişti. Kurbanlardan birinin eşi de cesedi göremediğini ve anma törenine her aileden yalnızca birer kişinin katılmasına izin verildiğini söylemişti. Ancak söz konusu belgeselin ardından Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada kazanın önceden planlandığı hipotezi çürütülmüş, medyaya bu konuda rastgele haber yapılmaması çağrısı yöneltilmiş, bu haberlerin Tunus ordusunun güvenilirliğine leke sürdüğü vurgulanmıştı.
1959’da orduya katılan General Sekkik, 1994 yılında Ulusal Savunma Enstitüsü müdürlüğü görevine getirilmişti, 1999’da Silahlı Kuvvetler Genel Müfettişi olmuş, 2001’de ide Tunus Kara Kuvvetleri Genelkurmay Başkanlığı makamına yükselmişti. Kariyer basamaklarını tırmandığı dönemde Tunus, Fransa ve ABD’de birçok askeri okul ve yüksek enstitüde eğitim gören Sekkik, eski Cumhurbaşkanı Habib Burgiba’nın da gittiği Sadiki Koleji’nden mezun olmuştu.
Tunus’ta 12 subayın ölümlerinin ardında yatan nedenlerin ortaya çıkarılması talep edildi
https://turkish.aawsat.com/home/article/2263771/tunus%E2%80%99ta-12-subay%C4%B1n-%C3%B6l%C3%BCmlerinin-ard%C4%B1nda-yatan-nedenlerin-ortaya-%C3%A7%C4%B1kar%C4%B1lmas%C4%B1
Tunus’ta 12 subayın ölümlerinin ardında yatan nedenlerin ortaya çıkarılması talep edildi
Tunus’ta 12 subayın ölümlerinin ardında yatan nedenlerin ortaya çıkarılması talep edildi
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة