Salgın, Ortadoğu’daki 15 milyon çocuğu aşıdan yoksun bırakmakla tehdit ediyor

Necef’teki bir kız çocuğuna koronavirüs testi yapan bir sağlık çalışanı. (Reuters)
Necef’teki bir kız çocuğuna koronavirüs testi yapan bir sağlık çalışanı. (Reuters)
TT

Salgın, Ortadoğu’daki 15 milyon çocuğu aşıdan yoksun bırakmakla tehdit ediyor

Necef’teki bir kız çocuğuna koronavirüs testi yapan bir sağlık çalışanı. (Reuters)
Necef’teki bir kız çocuğuna koronavirüs testi yapan bir sağlık çalışanı. (Reuters)

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) tarafından cumartesi günü yapılan açıklamada, sağlık çalışanlarının yeni tip koronavirüs krizini ele alma çabalarına yoğunlaştırılası nedeniyle Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da beş yaşın altındaki yaklaşık 10 milyon ve 15 yaşın altındaki yaklaşık 4,5 milyon çocuğun aşıya ulaşamama tehlikesi altında olduğu belirtildi.
Söz konusu açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki bazı ülkelerde yürütülen özel aşı kampanyaları, sağlık çalışanlarının yeni tip koronavirüs kriziyle mücadeleye yoğunlaşmaları nedeniyle durmuş durumda. Neticede, beş yaşın altındaki yaklaşık 10 milyon çocuk, çocuk felci aşısına; 15 yaşın altındaki yaklaşık 4,5 milyon çocuk ise kızamık aşısına ulaşamamaları nedeniyle risk altında. Ancak salgına rağmen bu bölgelerdeki çocukların rutin olarak aşılanması, sıkı sağlık ve önleyici tedbirler eşliğinde devam ediyor.”
AFP’nin haberine göre UNICEF Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölge Direktörü Ted Chaiban konuya dair şu açıklamalarda bulundu:
“Her çocuğun çocuk felci, kızamık, difteri, hepatit gibi ölümcül hastalıklara karşı aşılanma süreci son derece önemlidir. Aşılama; aşırı kalabalıktan kaçınarak, sosyal mesafeye ve sterilizasyon sürecine bağlı kalarak çocuğu, annesi ve aşıyı yapan kişiyi koruyan önleyici tedbirlere uyulduğu ve eldiven, yüz koruyucusu, koruyucu giysiler gibi kişisel koruyucu ekipman kullanıldığı taktirde Kovid-19 sırasında dahi yapılabilir. UNICEF ve ortakları geçen yıl, söz konusu bölgede hayat kurtarıcı aşıların yapıldığı yaklaşık 34 milyon çocuğa ulaşmıştı. UNICEF, bölgedeki çoğu ülkede hareketin engellenmesi, sınırların ve hava sahasının kapanması gibi zorluk ve kısıtlamalara rağmen bu yılın başından bu yana yine aynı bölgeye 17,5 milyon doz aşı getirmeyi başardı. Hayat kurtarıcı daha fazla aşı ve malzeme sevkiyatı şu anda hazırlık aşamasında.”
UNICEF’ten yapılan açıklamada “bölgedeki çocukları aşılama kampanyalarını kolaylaştırmak için ilgili makamları ve sağlık çalışanlarını desteklemeye, aşı satın almaya ve bunları özellikle sınırları kapalı veya uçuşların askıya alındığı, son tüketim tarihinin geçmesini önlemek için aşı stoklarının izlendiği ülkelere göndermeye devam edileceği” vurguladı.
İngiltere de önümüzdeki beş yıl içinde, özellikle koronavirüs salgını ışığında dünyanın en yoksul ülkelerinde milyonlarca hayatın kurtarılmasına katkıda bulunmak, gelecekteki salgınları önlemeye ve hastaları tedavi etmeye yardımcı olmak için Küresel Aşı İttifakı’na(GAVI) en az 400 milyon dolar destek sağlayacağını duyurdu.
İngiliz hükümetine bağlı Dubai merkezli Medya ve Bölgesel İletişim Merkezi söz konusu desteğin 75 milyon çocuğu kızamık, çocuk felci ve tifo gibi her yıl yüz binlerce insanı öldüren hastalıklardan korumaya yardımcı olacağını belirtti. Aynı zamanda İngiltere’nin GAVI’nin önde gelen destekçisi olduğunu, koronavirüsle mücadeledeki uluslararası çabaların ön saflarında yer aldığını vurguladı. Nitekim bu açıklama, İngiltere'nin bugün ev sahipliği yapacağı, koronavirüse verilen küresel yanıt zirvesi ve Başbakan Boris Johnson’ın 4 Haziran’da video konferans yoluyla ev sahipliği yapacağı Küresel Aşı Zirvesi öncesinde geldi.
Birleşik Krallık Uluslararası Kalkınma Bakanı Anne-Marie Trevelyan, mecliste yaptığı konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Koronavirüs salgını, aşıların hepimizi korumada oynadığı hayati rolün önemine her zamankinden daha fazla odaklanmamızı sağladı. GAVI’ye sunduğumuz destekle bulaşıcı hastalık salgınlarını durdurmaya, milyonlarca hayatı kurtarmaya ve İngiltere'yi güvende tutmaya yardımcı oluyoruz.”
İngiliz hükümetinin Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesi (MENA) Sözcüsü Rosie Dyas da hayati olarak nitelendirdiği bu desteğin özellikle bu konuda ihtiyaç sahibi ülkelerdeki sağlık sistemlerini destekleyerek gelecekte çıkması olası yeni salgınları önlemeye yönelik çabalara büyük katkı sağlayacağını vurguladı. Bu desteğin aynı zamanda koronavirüsle mücadelede kullanılacak herhangi bir aşının ayrım gözetmeksizin herkes tarafından erişilebilir olmasına yardımcı olacağını belirtti.
Dün açıklanan bilgilere göre ittifakın CEO'su Dr. Seth Berkley, söz konusu destek için İngiliz halkına teşekkürlerini sunduğu açıklamasında şunları söyledi:
“GAVI ittifakına yatırım yapmak, daha sağlıklı ve daha güvenli bir dünyaya yatırım yapmak demektir. Sadece yüz milyonlarca çocuğu hastalıktan korumakla kalmayan bu fon aynı zamanda koronavirüs salgınının yıkıcı etkilerinin dağılmasının ardından onarım ve yeniden inşa çabalarında sağlık sistemlerine yardımcı olacak. Nitekim bu husus, gelecekteki olası küresel salgınlara karşı en iyi kalkanımızdır.”
GAVI ittifakının şimdiye kadar 760 milyondan fazla çocuğa aşı yapılmasına yardımcı olduğu, bunun da dünyada 13 milyondan fazla insanın ölümünü engellediği biliniyor.



Suriye'de çatışmalar büyüyor: Tel Aviv, bölgede "değişim fırsatı" görüyor

Muhaliflerle rejim askerleri arasındaki çatışmalarda, Halep merkezindeki bazı araçlar kundaklandı (AFP)
Muhaliflerle rejim askerleri arasındaki çatışmalarda, Halep merkezindeki bazı araçlar kundaklandı (AFP)
TT

Suriye'de çatışmalar büyüyor: Tel Aviv, bölgede "değişim fırsatı" görüyor

Muhaliflerle rejim askerleri arasındaki çatışmalarda, Halep merkezindeki bazı araçlar kundaklandı (AFP)
Muhaliflerle rejim askerleri arasındaki çatışmalarda, Halep merkezindeki bazı araçlar kundaklandı (AFP)

Suriye'de Beşar Esad'a bağlı güçlerle silahlı örgütler arasında çarşamba sabahı yeniden alevlenen çatışmalar sürüyor. 

Fransız haber ajansı AFP'nin aktardığına göre Heyetu Tahriru'ş Şam (HTŞ) liderliğindeki rejim karşıtları, dün gece Halep merkezine ulaştı. Şam yönetiminin şehirdeki havalimanını ve kritik yolları kapattığı aktarılıyor.

Suriye ordusundan kimliğinin açıklanmasını istemeyen üç yetkili, askerlere "güvenli şekilde geri çekilme" emri verildiğini savunuyor. Ayrıca Rusya'nın, muhaliflerin ilerleyişini durdurmak için Şam yönetimine askeri desteği hızlandıracağı belirtiliyor. 

Diğer yandan Suriye devletine ait haber ajansı SANA'nın, muhaliflerin Halep'e ulaştığına dair haberleri yalanladığı aktarılıyor. 

Birleşik Krallık merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) bölgede ölenlerin sayısının 300'ü geçtiğini duyurdu. HTŞ ve diğer muhalif örgütlerden 183, Esad rejimine bağlı asker ve örgütlerden 100 kişinin öldüğü, 28 sivilin de yaşamını yitirdiği bildirildi. 

Aralarında 4 çocuk ve üç kadının yer aldığı 19 sivilin Rusya'nın perşembe günü Halep kırsalına düzenlediği hava saldırılarında öldürüldüğü de aktarılmıştı. Suriye devlet medyası, HTŞ'nin Halep'teki bir yurdu bombalaması sonucunda 4 üniversite öğrencisinin öldüğünü belirtiyor.  

SOHR, Rus savaş uçaklarının "2016'dan beri ilk kez Halep'in bazı bölgelerini bombaladığını" ifade ediyor.

HTŞ lideri Ebu Muhammed el-Cevlani, cuma günü Halep'te yaptığı açıklamada, militanlardan Şii-Sünni ayrımı yapmadan Halep'teki sivillere karşı "merhametli" davranmasını istedi. HTŞ lideri, rejimden kaçıp silah bırakanların "güvende olacağını" ileri sürdü.

Diğer yandan İran devletine ait Press TV'nin aktardığına göre Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Suriyeli mevkidaşı Bessam Sebbag'la dün yaptığı konuşmada, Esad karşıtı saldırıların ABD ve İsrail tarafından organize edildiği öne sürdü. 

Arakçi, muhaliflerin saldırılarının, Lübnan'da çarşamba sabahı devreye giren ateşkesle başladığına dikkat çekerek, Washington ve Tel Aviv'in HTŞ'yi "Suriye devletini yıkmak için kullandığını" iddia etti. 

İsrailli medya kuruluşu Kanal 12, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun Suriye'deki durumu değerlendirmek için güvenlik yetkilileriyle cuma günü toplantı düzenlediğini bildirdi. Yetkililerin, çatışmaların bölgeye yayılmasından endişelendiği aktarıldı. 

İsrailli haber sitesi Ynet'e konuşan ve kimliğinin gizli tutulmasını isteyen İsrailli bir yetkili, durumu yakından takip ettiklerini ve bölgede bir "değişim fırsatı" gördüklerini söylerken başka detay paylaşmadı. 

Milli Savunma Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı, Suriye'deki gelişmelerin yakından takip edildiğini bildirmişti. 

ABD merkezli medya kuruluşu CNN'e konuşan ve kimliğinin gizli tutulmasını isteyen bir Türk yetkiliyse Lübnan ve Gazze'deki çatışmalara dikkat çekerek "İsrail saldırılarıyla bölgede artan gerginliğin daha da tırmanmaması için" Ankara'nın operasyonu durdurmaya çalıştığını söylemişti. CNN'nin haberi dün yayımlanmıştı. 

Ancak Washington merkezli New Lines Strateji ve Politika Enstitüsü'nden Nick Heras, dün AFP'ye açıklamasında, Türkiye'nin desteğini alan örgütlerin de harekata katıldığına dikkat çekerek Ankara'nın Şam ve Moskova'ya "mesaj verdiği" yorumunu yapmıştı.

Independent Türkçe, AFP, Washington Post, Times of Israel, RT