​İran Meclisi para birimi olarak riyal yerine tümen kullanılması tasarısını onayladı

​İran Meclisi para birimi olarak riyal yerine tümen kullanılması tasarısını onayladı
TT

​İran Meclisi para birimi olarak riyal yerine tümen kullanılması tasarısını onayladı

​İran Meclisi para birimi olarak riyal yerine tümen kullanılması tasarısını onayladı

İran Meclisi, tatile girmesine iki hafta kala, hükümetin ABD yaptırımları nedeniyle para biriminde yaşanan büyük değer kaybının ardından riyalden dört sıfır atılmasına izin veren tasarıyı onayladı.
Tasarı, İran'ın ulusal para birimi olarak riyal yerine tümen kullanılmasını kapsarken, bir tümen 10 bin riyale eşit bir değer taşıyor. İran'ın yarı resmi ajansı ISNA, para biriminden dört sıfır atılarak riyal yerine artık tümen kullanılmasını öngören yasa tasarısının dün meclisten geçtiğini aktardı. Tasarı, yürürlüğe girmeden önce yasaları incelemekle görevli olan İran Anayasayı Koruyucular Konseyi’nin (AKK) onayından geçmek zorundaydı. Devlet televizyonun aktardığı bilgilere göre İran Merkez Bankası, riyalin tümene dönüşümünü iki yılda tamamlayacak.
İran'ın resmi haber ajansı IRNA’nın haberine göre para biriminin dönüştürülmesi yasa tasarısı, ülkenin bu para birimindeki dengeleri ve hükümetin Uluslararası Para Fonu'na (IMF) karşı yükümlülüklerini dikkate alınarak, tümenin yabancı para birimleri karşısındaki değerinin ve bu para birimlerinin Merkez Bankası tarafından sabit para birimi sistemine göre belirlenmesini de kapsıyor.
Alman Haber Ajansı'na (DPA) göre Merkez Bankası’nın üç ay içinde bu yasaya ilişkin yürütme düzenlemelerini hazırlayıp onay ve uygulama için Bakanlar Kurulu'na sunmasına karar verildi.
İran Hükümet Sözcüsü Ali Rebii dün yaptığı açıklamada, İran'ın mali ve borsa işlemlerini kolaylaştırmak için ulusal para biriminden dört sıfır atılması gerektiğinin altını çizdi.
Rebii, İranlıların, günlük konuşmalarında ve ekonomik ilişkilerinde riyal kelimesi yerine tümeni kullandıklarına dikkati çekti.
İran bu adımı, kendisine uygulanan ekonomik yaptırımların bir sonucu olarak yaşanan mali kriz ve yüksek enflasyon rakamlarının ortasında attı.
Bununla birlikte bir tümen on bin riyale, madeni paralar için de 100 kırana eşit olacak.
Riyalden dört sıfır atma fikri, 2008’lere dayanıyor. Ancak 2018’de ABD Başkanı Donald Trump'ın İran ile dünya güçleri arasında 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmadan çekilmesi ve İran’a yeniden yaptırımlar uygulaması nedeniyle riyalin yabancı para birimleri karşısında değerinin yaklaşık yüzde 75'ini kaybetmesi bu fikrin acilen uygulanmasını gerektirdi.
Reuters’a göre dün resmi olmayan piyasalarda bir dolar 156 bin riyalden işlem gördü.
Büyük değer kaybeden para birimi ve yüksek enflasyon oranları, 2017 yılı sonlarından bu yana aralıklı olarak protestolara yol açtı. Protestolar son olarak Kasım 2019'da yeniden patlak vermişti.
Öte yandan Ticari Çalışmalar ve Araştırmalar Merkezi üyesi Mehdi Rızai, ekonomi alanında yayın yapan ‘Tejarat News’ adlı internet sitesi üzerinden bu adımın, ‘psikolojik etkileri olabileceği ve ekonomik göstergeleri olumsuz etkileyebileceği’ uyarısında bulundu.
Ülkede bazı sektörlerde fiyat artışları yaşanabileceğini öne süren Rızai, böyle bir fiyat artışının ‘ülke ekonomisi ve bunun sosyal sonuçları için sorun yaratacağını’ da sözlerine ekledi.
İran Devrim Muhafızları Ordusu’na (DMO) yakın Tesnim Haber Ajansı’nın haberine göre Merkez Bankası’nın Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin görev süresinin son yılında piyasalara sıcak para pompalamaya başlaması bekleniyor. Ruhani’nin görev süresi ise Ağustos 2021'de sona erecek.
İran Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Hüseyin Selahverzi dün Tejarat News sitesinde yer alan makalesinde, “Ulusal para biriminden dört sıfırın atılması, kanser hastasının estetik ameliyat olmasına benziyor” ifadelerini kullandı.
Para birimindeki dönüşümün orta vadede masrafları ve hesapları hafifletmesini bekleyen uzmanların görüşünü destekleyen Selahverzi, ancak aynı zamanda, son yılların istatistik ve hesaplamalarının ayarlanması sonucunda artan harcamalara da dikkati çekti.
Selahverzi makalesinde, harcama rakamlarının İran ekonomik sistemindeki açıkla karşılaştırılmasının ‘komik’ olacağını belirtti.
Söz konusu adımın, ülkedeki enflasyonu daha da kötüleştireceğini düşünen İranlı ekonomist, ‘gereksiz ve sorunlu’ olarak nitelediği bu adımın ülke ekonomisi üzerinde çok az etkisi ve değeri olacağını ifade etti. Selahverzi, yetkilileri ‘sayıları manipüle etmek için bu yıkıcı yolu sürdürmek yerine ekonomiye gerçekçi bir çözüm bulmaya’ çağırdı.



İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarında 212 gazeteci öldürüldü, 400'den fazlası yaralandı

Gazze Şeridi'nde İsrail güçleriyle yaşanan çatışmalar sırasında öldürülen Filistinli meslektaşları Yaser Murtaca'nın cenazesini taşıyan gazeteciler (DPA)
Gazze Şeridi'nde İsrail güçleriyle yaşanan çatışmalar sırasında öldürülen Filistinli meslektaşları Yaser Murtaca'nın cenazesini taşıyan gazeteciler (DPA)
TT

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarında 212 gazeteci öldürüldü, 400'den fazlası yaralandı

Gazze Şeridi'nde İsrail güçleriyle yaşanan çatışmalar sırasında öldürülen Filistinli meslektaşları Yaser Murtaca'nın cenazesini taşıyan gazeteciler (DPA)
Gazze Şeridi'nde İsrail güçleriyle yaşanan çatışmalar sırasında öldürülen Filistinli meslektaşları Yaser Murtaca'nın cenazesini taşıyan gazeteciler (DPA)

Filistinli onlarca gazeteci, Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla bugün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus kentinde bulunan Nasır Tıp Kompleksi önünde bir araya geldi. Gazeteciler, İsrail saldırılarında öldürülen meslektaşlarının fotoğraflarını taşıdı.

Basın mensupları, Gazze Şeridi'nde İsrail ile Hamas arasındaki savaşı haberleştirmek için ağır bir bedel ödüyor.

Filistin resmi haber ajansı WAFA, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşının başlangıcından bu yana 212 gazetecinin (bazıları evlerinde aileleriyle birlikte olmak üzere) öldürüldüğünü, 409'unun ise yaralandığını açıkladı. Yaralılardan bazıları kalıcı uzuv kaybı yaşadı, bazıları da felç geçirdi. Resmi kaynaklara göre İsrail güçleri 48 gazeteciyi de tutukladı.

Görsel kaldırıldı. Gazze Şeridi'ndeki gazeteciler, Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nü kutlamak için toplandı. (WAFA)

Doğrudan hedef alınma

Şarku’l Avsat’ın Birleşmiş Milletler’in (BM) haber sitesi UN News'ten aktardığına göre Sami Şehade, Nisan 2024'te Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat'ta geçirdiği ağır bir yaralanmanın ardından bacağını kaybetti. Ancak o fotoğraf makinesini aldı ve Gazze Şeridi'ndeki trajik olayları belgelemek için sahaya döndü.

Engelinin kendisini çalışmaktan alıkoymasına izin vermeyen Şehade, “Tüm bu engellerle karşılaşsam bile foto muhabirliğini bırakmam mümkün değil” dedi.

Dünya Basın Özgürlüğü Günü her yıl 3 Mayıs'ta kutlanıyor ve medyanın hesap verebilirlik, adalet, eşitlik ve insan haklarını vurgulamadaki rolüne odaklanıyor.

Koltuk değneklerine yaslanan Şehade, mavi renkli basın yeleğini giyerek kamerasının arkasında durmuş, meslektaşlarıyla birlikte yıkıntıların arasında çalışıyordu.

Şehade, “Yaşanan tüm suçlara tanık oldum ve sonra bana karşı işlenen bir suça tanık olduğum an geldi... Ben bir saha gazetecisiydim, açık bir alanda kamera taşıyordum, beni gazeteci olarak tanımlayan bir kask ve yelek giyiyordum. Ama yine de doğrudan hedef alındım” ifadelerini kullandı.

Bu olay onun hayatında bir dönüm noktası oldu. Şehade durumunu şöyle açıkladı: “Daha önce kimsenin yardımına ihtiyacım yoktu ama şimdi var. Bu yeni gerçekliğin üstesinden gelme kararlılığına sahibim. İşte biz Gazze Şeridi'ndeki gazeteciler bu halde bile çalışmalıyız.”

Görsel kaldırıldı.Gazze Şeridi'ne düzenlenen İsrail saldırılarının birinde bacağını kaybeden Filistinli gazeteci Sami Şehade (UN News)

Sokaklarda çalışmak

Gazze Şeridi'nde yıkılmış bir binanın enkazı arasında bir meslektaşıyla birlikte çekim yapan gazeteci Muhammed Ebu Namus, “Dünya Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nü kutlarken, Filistinli gazeteciler savaşta yıkılan işyerlerini hatırlıyor” dedi.

Ebu Namus sözlerini şöyle sürdürdü: “İşimizi yapmak için ihtiyacımız olan asgari şey elektrik ve internet, ancak birçok yerde yok. Bu yüzden internet sağlayan dükkanlara başvuruyoruz. Sokaklar artık bizim ofislerimiz.”

İsrail'in Gazze Şeridi'ni işgali sırasında Filistinli gazetecilerin hedef alındığına inandığını ifade eden Ebu Namus, medya çalışanlarının ‘ister Filistin'de ister dünyanın başka bir yerinde çalışsınlar’ korunması gerektiğini söyledi.

Görsel kaldırıldı.Filistinli gazeteci Muhammed Ebu Namus ve Gazze Şeridi'ndeki savaşı takip eden meslektaşı (UN News)

Kaldırımlarda kan var

Filistinli Gazeteciler Sendikası'nın çağrısıyla Dünya Basın Özgürlüğü Günü münasebetiyle düzenlenen mitinge, çeşitli yerel ve uluslararası kuruluşlardan gazeteciler ve medya profesyonellerinin yanı sıra aktivistler ve insan hakları savunucularından oluşan kalabalık bir grup katıldı.

WAFA'ya göre kalabalık, gazeteciler için uluslararası koruma ve Gazze Şeridi'nde medya çalışanlarına karşı işlenen suçlara sessiz kalma ve suç ortaklığı politikasına son verilmesini talep etti.

Filistinli Gazeteciler Sendikası Başkan Yardımcısı Tahsin el-Astal, “Dünyanın yok etmek istediği Filistin'in sesini ve gerçeği savunmak için mesleki araçlarını taşırken şehit edilen meslektaşlarımızın kanı halen kaldırımlarda ve yıkılan evlerdeyken bugünü anıyoruz. İşgalci İsrail’i bu suçlardan tamamen sorumlu tutuyor ve uluslararası kurumları katillerin hesap vermesi için ciddi adımlar atmaya çağırıyoruz. Ayrıca uluslararası medyayı da yanımızda durmaya ve katliam karşısında sessiz kalmamaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.

El-Astal, hiçbir güvenlik garantisinin olmaması, basın kuruluşlarının tahrip edilmesi ve medya çalışanlarının en temel çalışma araçlarından mahrum bırakılması nedeniyle Gazze Şeridi'ndeki medya durumunun dünyadaki en tehlikeli durumlardan biri haline geldiğini belirtti.