Avrupa otomotiv pazarı Nisan döneminde yüzde 26.3 arttı

Avrupa otomotiv pazarı Nisan döneminde yüzde 26.3 arttı
TT

Avrupa otomotiv pazarı Nisan döneminde yüzde 26.3 arttı

Avrupa otomotiv pazarı Nisan döneminde yüzde 26.3 arttı

Avrupa otomotiv pazarı 2020 yılı Nisan ayı sonunda bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 26,3 artarak 150 bin 860 adet seviyesinde gerçekleşti.
Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD), 2020 Nisan ayı Avrupa otomotiv pazar değerlendirmesi sonuçlarını açıkladı. Buna göre; otomobil ve hafif ticari araç pazarı 2020 yılı Ocak- Nisan döneminde yüzde 26,3 artarken, otomobil pazarı yüzde 30,3, hafif ticari araç pazarı yüzde 12,2 oranında arttı. Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı, 2020 yılı Nisan sonunda bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 26,3 artarak 150 bin 860 adet olarak gerçekleşti. Otomobil satışları, 2020 yılı ilk dört aylık dönemde geçen yıla göre yüzde 30,3 oranında artarak 121 bin 455 adet olurken, hafif ticari araç pazarı yüzde 12,2 artarak 29 bin 405 adede ulaştı.
Türkiye otomobil ve hafif ticari araç pazarı 2020 yılı Ocak-Nisan döneminde yüzde 26.3 artarken, otomobil pazarı yüzde 30.3 ve hafif ticari araç pazarı da yüzde 12.2 oranında arttı. Yılın ilk dört ayında toplam pazar 150 bin 860 adet olarak gerçekleşti. Otomobil satışları, 2020 Ocak- Nisan döneminde 121 bin 455 adet olurken, hafif ticari araç satışları da 29 bin 405 adede ulaştı. Otomobil ve hafif ticari araç pazarı Nisan ayında ise yüzde 14.6 azalarak 26 bin 457 adede geriledi.
Nisan ayında otomobil satışları yüzde 10.6 azalarak 21 bin 823, hafif ticari araç pazarı ise yüzde 29.3 oranında düşüş ile 4 bin 432 adet olarak kaydedildi. Nisan ayında Türkiye'deki araç satışlarının Avrupa'ya göre daha az düştüğünü ortaya koyuyor. Öyle ki, İtalya'daki satışlar Nisan'da yüzde 98 oranında gerilerken, İngiltere pazarı ise Nisan'da yüzde 97.3 oranında azalarak İkinci Dünya Savaşı'ndan beri en düşük seviyeyi gördü.
Pazarın yüde 83.4’ünü vergi oranları düşük olan A, B ve C segmentlerindeki araçlar oluşturdu. C segmenti otomobiller 73 bin 779 adetle yüzde 60.7, B segmenti otomobiller ise 27 bin 50 adetle yüzde 22,3 pay aldı. Pazarda gerçekleşen otomobil satışları gövde tiplerine göre değerlendirildiğinde ise en çok tercih edilen gövde tipinin önceki dönemlerde olduğu gibi 'Sedan' araçlar olduğu görüldü. Otomobil satışlarının yüzde 45.3'ü sedanlardan oluşurken, sedan otomobilleri yüzde 29.7 pay ile SUV, yüzde 21.5 pay ile hatchback otomobiller takip etti.
Bu dönemde benzinli otomobil satışları yüzde 47.9 pay, dizel otomobil satışları yüzde 44.5 pay, otogazlı otomobil satışları yüzde 4.4 pay alırken, 115 adet elektrikli ve 3 bin 832 adet hibrit otomobil satışı gerçekleşti.
Yılın ilk dört ayında gerçekleşen otomobil pazarı motor hacmine göre değerlendirildiğinde ise 1600cc altındaki otomobil satışlarının yüzde 31.4 artarak toplam satışlardan yüzde 94.6 pay aldığı görüldü. 1600-2000cc aralığındaki otomobil satışlarında yaşanan yüzde 8.3 oranında düşüş ise bu gruptaki araçların payının yüzde 2 olmasına yol açtı. 2000cc üstü otomobil satışları da yüzde 33.6 azalarak ilk dört aydaki otomobil satışlarının yüzde 0.2'sini oluşturdu.



Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
TT

Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'ı görevden alacağına dair iddialar gündemden düşmüyor.

Trump, dünkü açıklamasında Powell’ı görevden almasının “pek olası” görünmediğini söylemişti. Cumhuriyetçi lider, Powell'ın çok kötü bir iş çıkardığını savunmuş, Fed başkanının görev süresinin dolmak üzere olduğuna da işaret etmişti. 

Reuters’ın analizinde, Trump’ın Powell’ı görevden alma yetkisine sahip olup olmadığının belirsiz kaldığına dikkat çekiliyor. 

1913 tarihli Merkez Bankası Yasası, Fed Yönetim Kurulu üyelerinin yalnızca “geçerli bir gerekçe” gösterilerek görevden alınabileceğini söylüyor. Ancak sözkonusu “geçerli gerekçe” hukuken tanımlanmış değil. 

Genel kabul bunun yolsuzluk veya görevi kötüye kullanma gibi ciddi durumlara işaret ettiği yönünde, dolayısıyla politik görüş ayrılığı bu kapsama girmiyor. Cumhuriyetçi lider uzun süredir faiz indirimi için Powell’a baskı yapıyor.

Diğer yandan Powell’ın hem Fed başkanı hem de Fed Yönetim Kurulu üyesi olması süreci daha da karmaşıklaştırıyor. Powell’ın Fed başkanlığı görevi, Mayıs 2026’da sona eriyor ancak Yönetim Kurulu üyeliği 2028’e kadar sürecek. Trump, onu bir şekilde Fed başkanlığından alsa bile Merkez Bankası’nın kararları üzerinde hâlâ etkili olabilir. 

Analizde, Trump’ın Powell’ı iki pozisyondan almaya çalışmasının en tartışmalı adım olacağına ve sürecin mahkemeye taşınabileceğine işaret ediliyor. 

Wall Street Journal’ın (WSJ) haberinde de Trump’ın, faiz indirimi taleplerine yanıt vermeyen Fed’in bağımsızlığını sonlandırmaya çalıştığı yazılıyor. 

Amerikan gazetesinin analizinde, konuyla ilgili Türkiye’de atılan bazı adımlar örnek olarak gösteriliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, dönemin Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ı 20 Mart 2021’de görevden aldığı hatırlatılıyor. Bundan iki gün önce Merkez Bankası, politika faizini yüzde 17’den 19’a çıkarmıştı.

Analizde, Erdoğan’ın faiz oranlarının düşürülmesinin şirketlerin borçlanma maliyetlerini azaltarak enflasyonu düşüreceğini savunduğuna dikkat çekiliyor. Bu yaklaşımın, düşük faiz oranlarının ekonomik faaliyeti teşvik ederek fiyatları yukarı çektiği yönündeki yaygın kabul gören ekonomik ilkelerle çeliştiği yazılıyor.

2022’de enflasyonun yüzde 72’ye ulaştığı, Türk Lirası’nın ABD doları karşısında yaklaşık yüzde 60 değer kaybettiği anımsatılıyor. 

Independent Türkçe, Reuters, Wall Street Journal