Koronavirüs hastalarını öldüren “sitokin fırtınasını” kontrol altına alan yenilikçi çözüm

Dr. Azim Muhammed ve Dr. Sandeep Padala kan filtresi taşıyor
Dr. Azim Muhammed ve Dr. Sandeep Padala kan filtresi taşıyor
TT

Koronavirüs hastalarını öldüren “sitokin fırtınasını” kontrol altına alan yenilikçi çözüm

Dr. Azim Muhammed ve Dr. Sandeep Padala kan filtresi taşıyor
Dr. Azim Muhammed ve Dr. Sandeep Padala kan filtresi taşıyor

Yeni tip koronavirüsün sebep olduğu “sitokin fırtınası”, insan vücudunun tahrip olmasına neden oluyor. ABD’nin Georgia Eyaleti’indeki Augusta Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden bir araştırma ekibinin üzerinde çalıştığı problem olan “sitokin fırtınası”, koronavirüs kaynaklı ölümlerin en önemli sebebi olarak sınıflandırılıyor. Üniversitenin web sitesinde dün yayınlanan bir rapora göre, diyaliz makinesinde yer alan normal bir filtreyi başka bir filtreyle değiştirmek suretiyle, sitokin fırtınasına sebebiyet veren minik proteinleri hapsedebilerek sorunun çözümünde olumlu sonuçlar alındığı belirtildi.
Sitokinler, vücuttaki patojenlere karşı saldırmak için bağışıklık sistemi tarafından üretilen ve yönlendirilen kimyasal sinyallere sahip proteinlerdir. Ancak patojenlere karşı mücadelede yüksek düzeydeki kontrolsüz bir sitokin üretimi, organların tahrip olmasına neden oluyor. Bu sebepten ötürü, doktorlar buna “aşırı bağışıklık yanıtı” veya “sitokin fırtınası” adını veriyor.
Augusta Üniversitesi Tıp Fakültesi’den böbrek hastalıkları uzmanı Dr. Azim Muhammed ve meslektaşı Dr. Sandeep Padala, böbrek yetmezliği gibi ciddi hastalıkları olan birçok hastanın yanı sıra diyalize ihtiyacı olan koronavirüs hastaları üzerinde çalışıyordu. Her iki doktor da, hastalığın seyri sırasında çok erken bir dönemde, vücudu tahrip eden aşırı sitokinleri kandan temizlemek, sitokinlerin böbrekte ve diğer organlarda sebep olduğu zararın önüne geçmek için diyaliz yönteminin kullanılıp kullanılmayacağı sorusu üzerinde yoğunlaştı.
Doktorlar, hastanelerdeki yoğun bakım ünitelerinde kullanılan diyaliz makineleri tedarikçisi ve tıbbi malzeme üreticisi “Baxter International” şirketi ile iletişime geçerek, sitokinleri tutma yeteneğine sahip Oxiris adıyla bilinen filtreler sağlayıp sağlayamayacağını sordular. Oxiris filtreleri, sitokinleri yakalayarak emiyor, kandaki aşırı sıvıları filtreliyor ve aynı zamandaki pıhtılaşmayı azaltabilen kan inceltici heparin içeriyor. Bu sayede, yetişkin gençlerde dahi felç yaşanmasına kadar götüren Koronavirüs enfeksiyonunun bir başka endişe kaynağı olan kan pıhtılaşmasını minimize edebiliyor. Oxiris filtreler on yıldan fazla bir süredir Avrupa ve Asya’da kullanılıyor. Bu filtreler, sitokinleri yakalayıp, tıpkı bir sünger gibi emmesinin yanı sıra, sitokinleri uyaran endotoksin adı verilen bakteriler tarafından üretilen toksinleri de yakalıyor.
Dr. Azim Muhammed ve meslektaşı Dr. Sandeep Padala, Koronavirüs hastalarını tedavi etmek için diyaliz makinelerinin içindeki normal filtreyi Oxiris filtreyle değiştirdiler ve kan sonuçlarını test ettiler. Bu süre zarfında olumlu sonuçlar elde ettiklerinde, bu filtreleri üreten şirket, ABD Gıda ve İlaç İdaresi’nde acil kullanım izni için başvuru yaptı.
Geçen haftadan itibaren, iki doktor ciddi solunum problem belirtileri gösteren ve yoğun bakıma giren hastalarda bu kan filtrelerini kullanmaya başladı. Oxiris filtrelerinin 72 saate kadar kullanım ömrüne sahip olduğu belirtiliyor.



Danimarka sularını insansız tekneler koruyacak

Güneş ve rüzgar enerjisiyle çalışabilen yelkenli drone’lar ortalama 100 gün kesintisiz faaliyet gösteriyor (AP)
Güneş ve rüzgar enerjisiyle çalışabilen yelkenli drone’lar ortalama 100 gün kesintisiz faaliyet gösteriyor (AP)
TT

Danimarka sularını insansız tekneler koruyacak

Güneş ve rüzgar enerjisiyle çalışabilen yelkenli drone’lar ortalama 100 gün kesintisiz faaliyet gösteriyor (AP)
Güneş ve rüzgar enerjisiyle çalışabilen yelkenli drone’lar ortalama 100 gün kesintisiz faaliyet gösteriyor (AP)

Danimarka, denizaltı kablolarını Rusya'ya karşı korumak için ABD yapımı yelkenli drone'lar kullanmaya başladı.

Danimarka, Rusya'nın hibrit saldırı tehdidine karşı denizaltı altyapısını korumak ve denetimi güçlendirmek için Baltık Denizi'ne özel drone’lar yerleştirdi. 

Kaliforniya merkezli Saildrone merkezinin ürettiği yelkenli drone’lar, 10 metre uzunluğa sahip. Yapay zeka destekli yazılımlar, sensörler, kameralar ve radarlarla donatılmış bu insansız tekneler, denizcilik faaliyetleriyle ilgili veri topluyor. 

Önceden ABD donanmasıyla da ortak çalışmış olan şirket, Danimarka’yla yapılan sözleşmeyle ilk kez Avrupa sularında faaliyet gösteriyor. 

Şirketin CEO’su Richard Jenkins, “Saildrone'un amacı, daha önce gözümüzün ve kulağımızın ulaşamadığı yerlere erişim sağlamak” diyor.

Baltık ülkeleri, Rusya'nın “gölge filosuyla” denizaltı kablolarına yönelik sabotajlar düzenlediğini öne sürüyor. Sözkonusu gemiler, Çin ve Hindistan'a ham petrol taşıyarak yaptırımları atlatmak için kullanılan eski tankerlerden oluşuyor. Yelkenli drone’ların özellikle bu gemilerin hareketlerini takip edeceği belirtiliyor. 

Guardian’ın aktardığına göre Danimarka ordusu, deniz gözetleme ve istihbarat toplama kapasitesini geliştirmek için Baltık Denizi'nde 4 adet insansız tekneyi test etmeye başladı. 

Diğer yandan Danimarka’yla ABD’li şirket arasındaki drone anlaşması ülkede tepki çekti. ABD Başkanı Donald Trump’ın Grönland’ı topraklarına katma tehditleri nedeniyle Washington ve Kopenhag arasında gerginlik yaşanmıştı.

Danimarkalı yazılım mühendisi David Heinemeier Hansson, ABD’nin veri kaçırabileceğini savunarak şunları söylüyor: 

Amerikan şirketlerinin sorunu, Amerikan yasalarına, Amerikan kararnamelerine ve Amerikan Başkanı’na uymak zorunda olmalarıdır. Başkan istediği zaman veri talep edebilir ve istediği zaman bir hesabı kapatabilir.

Danimarka Siber Güvenlik Konseyi Başkanı Jacob Herbst de “Karşı karşıya olduğumuz uluslararası durum göz önüne alındığında, bu alanda Amerikan tedarikçileri seçerken çok dikkatli düşünmek gerekiyor” ifadelerini kullanıyor. 

Firmanın CEO’su Jenkins ise veri toplanmayacağını ve dataların güvenli şifreleme sistemleriyle korunacağını savunuyor.

Independent Türkçe, Guardian, AP