Dubai’deki sıcak hava balonu işinden çıkarılmasının ardından memleketi Kenya’ya dönen Valentine Ochogo, hükümetin koronavirüs salgınını önlemek için övülen ancak saldırgan prosedürleri kapsamında diğerleriyle birlikte bir üniversite yurdunda karantinaya alındı.
14 gün sürmesi gereken karantina dönemi, Ochogo’nun aç ve soğukta kaldığı, hatta çok korktuğu için geceleri kapının önünü boş bir yatakla kapattığı 32 güne kadar çıktı. Koronavirüs teşhis testinin üç kez negatif çıkmasına rağmen, hükümet yetkilileri, testler için toplamda 434 dolar ücret ödeyene kadar onu serbest bırakmayacağını söyledi. Pazarlıkla her birinin fiyatını 65 dolara indirtmeyi başaran 26 yaşındaki Ochogo, 24 Nisan’da karantinadan nihayet çıkmış oldu.
Kenya’nın hükümeti, salgına verdiği yanıt ve bilhassa karantina merkezlerini kullanması nedeniyle artan eleştirilerle karşı karşıya. Sokağa çıkma yasağını ihlal ettiği ya da koruyucu maske takmadığı için polis güçleri tarafından tutuklanan vatandaşlar, polis karakollarına değil de karantina merkezlerine gönderiliyor. Hatta bazen, virüse yakalandığı teyit edilen kişilerle aynı odaya konuyor.
Moi Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Görevlisi ve Kenya Tabipler Birliği Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Lukoye Atwoli, “Böyle bir acil durumda, hele ki argümanınız onların iyiliğini ve sağlığını düşünüyor olmanız ise, insanları zorlamak yerine onları işbirliği yapmaya ikna etmeniz gerekir” diyor. Karantinada bulunan veya serbest bırakılan kişiler, verdikleri röportajda, hükümetin kendilerini hijyenden yoksun yerlere koyduğunu, 14 günden daha uzun süre tuttuğunu, yeteri kadar yiyecek ve su vermediğini, aynı zamanda koronavirüs test sonuçlarını bildirmediğini itiraf etti. Birçoğu ise ağır faturalar ödeyinceye kadar zorla tutulduklarını söylüyor.
50 kişinin Nairobi'deki karantina merkezinden geçen ay ayrılmasının ardından, hükümet bu ifadelere bir yanıt vermek zorunda kaldı. Sağlık Bakanlığı, karantinaya alınan kişilerden ücret talep edilmeyeceğini, zirâ bu politikanın insanları teşhis testlerinden uzaklaştırdığını açıkladı.
Geçen Pazar günü yapılan başka bir değişiklikte ise, yetkililer, sokağa çıkma yasağını ilan edenlerin karantinaya değil belirlenmiş bir ‘bekletilme yerine’ konulacağını açıkladı. Başlangıçta bu haber için bir röportaj vermeyi kabul eden Kenya Sağlık Bakanlığı yetkilileri, görüşme tarihlerini iptal ederek soruları cevaplamayı reddetti.
Bazı vatandaşlar ve sağlık uzmanları, uluslararası uçuşları erkenden askıya alan, on binlerce test yürüten ve Nairobi gibi yüksek vakaların kaydedildiği alanlarda kısmi bir karantina uygulayan Kenya hükümetine salgına verdiği yanıt için övgüde bulundu. Bu önlemler, yaklaşık 47 milyon nüfuslu bu Doğu Afrika ülkesindeki vaka sayısının 649, can kaybının ise 30 ile sınırlı kalmasını sağlamış olabilir. Ancak hükümet, aşırı uç suçlarla itham ediliyor. Nitekim İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün (HRW) ifade ettiğine göre, Kenyalı polis memurları, sokağa çıkma yasağının ilk 10 gününde, en az 6 kişiyi öldürdü.
Salgın ise devam ediyor. Çarşamba günü yetkililer, salgının yoğunlaştığı iki şehir olan Nairobi ve Mombasa'da bulunan iki mahalleyi karantina altına aldı. Sağlık Bakanlığı vatandaşları test yaptırmaya teşvik ederken, bazı yerlerdeki hükümet yetkilileri ise sakinleri toplu testlere zorlayacaklarını açıkladı. Ancak uzmanlar, karantina merkezlerinde maruz kalınan kötü muamele nedeniyle, insanların semptomları bildirmekten veya gönüllü olarak test yaptırmaktan vazgeçebileceğini söylüyor.
Ochogo gibi Mart ayı sonlarında Kenya’ya gelenler, problemlerin Nairobi’deki havaalanında başladığını, göçmenlik kısmından geçmesi gerekenlerin durduğu uzun kuyrukları, yolcuların birbirini itişini ve yetkililerin sosyal mesafeyi dikkate almayışını anlatıyor. Çoğu çocuk bakıcıları ya da araç sürücüler olan Ortadoğu'dan gelen vatandaşların birçoğu, ödeme yapmalarının gerekeceği otellere götürüldü. Ancak diğerleri ise hükümet tesislerine götürüldü ve onlara konaklamalarının ücretsiz olacağı söylendi.
En az 20 kişinin bulunduğu kalabalık ancak koruyucu ekipmanların kullanımından yoksun bir otobüse bindiğini, gece yarısı ise Kenyatta Üniversitesi yurduna vardığını söyleyen Ochogo, yine maske, eldiven ya da dezenfektan kullanmayan kolluk kuvvetlerinin bavullarını taşımasına yardımcı olduğu ancak hiçbir talimat verilmediğini söylüyor.
Nairobi’de Mbagathi Hastanesi dahilinde kurulan başka bir karantina merkezinden Shabu Mwangi ise Ocak ayında İtalya’ya seyahat ettiği için yetkililer tarafından azarlandığını dile getiriyor. Mart ayında Kenya’ya geldiğinde grip belirtileriyle gönüllü olarak karantina merkezine giren 35 yaşındaki sanatçı Mwangi, yetkililerin “Neden Avrupa’ya gittin” merakı içerisinde olduğunu söylüyor. Üç gün boyunca test sonucu beklediğini, birbirlerinin şarj aletlerini karıştıran hatta bazen ödünç alan 9 farklı adamla aynı odada kaldığını belirten Mwangi, kendi testi negatif çıktığında oda arkadaşının testinin ise pozitif çıktığını vurguluyor.
Sokağa çıkma yasağını çiğnediği için karantinaya alınan yüzlerce kişiden biri olan müzisyen Eko Dydda, hasta olan eşi için ilaç alırken tutuklandığını, bir gece hapiste, üç gün ise karantinada geçirdikten sonra umumi bir kargaşanın ardından serbest bırakıldığını anlatıyor.
Kenya İnsan Hakları Komisyonu (KHRC) sivil toplum örgütü Genel Müdürü George Kegoro ise “Karantina, yasayı çiğneyen insanlara verilecek bir cevap türü değildir. Böylece bu kişileri zaten savaşmakta olduğunuz enfeksiyon riskine maruz bırakmış olursunuz” yorumunda bulunuyor.
Yurtlarda veya hükümete bağlı binalardaki karantina merkezlerine daha fazla insanın alınması, ülkedeki hoşnutsuzluğu arttırdı. Buralara maruz bırakılan insanlar, bazılarının yerde uyuduğu aşırı kalabalık tesislerde pis ve kırık tuvaletlerin görüntülerini sosyal medyada yayınladı. Otellerde kalan insanlar, ücret ödemedikleri için karınlarını dahi doyuramadıklarından bahsetti. Bazıları ise ilaçların tükendiğine değindi.
Bir sivil toplum kuruluşu olan Kenya Yasal ve Etik Sorunlar Ağı (KELIN), kâr amacı gütmeyen Katiba Enstitüsü (KI) ve karantinada tutulduklarını söyleyen yedi kişi, zorunlu karantinada tutulanların insan haklarını ihlal ettiği için hükümet aleyhinde dava açtı. Ochogo ise yurtta karantinada kaldığı sırada panik atak geçirdiği ve saatlerce ağladığı halde hiçbir sağlık görevlisinden yardım görmediğini dile getirdi. Nitekim onun gibi Kenyatta Üniversitesi’ndeki tesiste karantina kalan ve karantina çıkışında yetkililerin yüzlerce dolarlık fatura kestiği onlarca kişi, protestolar düzenledi.
KHRC’den Kegoro, Kenya yasalarına göre bir kişinin karantinaya alınması prosedürlerine bir doktor ve bir sulh hakimin de dahil olması gerektiğini söylüyor. Karantina maliyetinin de devlet tarafından karşılanması gerektiğini de ekliyor. Yoksul Kenya vatandaşlarının imkanları ötesinde meblağları ödemeye zorlanması hakkındaki sözlerini “Son derece açık olan Kenya kanunları, kriz sırasında bir kenara atıldı” diyerek sona erdiriyor.
Şarku’l Avsat tarafından New York Times’tan tercüme edilmiştir.
Hükümete yöneltilen eleştiriler devam ederken Kenyalılar karantinada sıkışıp kaldı
https://turkish.aawsat.com/home/article/2277101/h%C3%BCk%C3%BCmete-y%C3%B6neltilen-ele%C5%9Ftiriler-devam-ederken-kenyal%C4%B1lar-karantinada-s%C4%B1k%C4%B1%C5%9F%C4%B1p
Hükümete yöneltilen eleştiriler devam ederken Kenyalılar karantinada sıkışıp kaldı
Hükümete yöneltilen eleştiriler devam ederken Kenyalılar karantinada sıkışıp kaldı
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة