Avrupa, İsrail’in ilhak planına yaptırımlarla mı cevap verecek?

İsrailli askerler, Batı Şeria’daki el-Halil şehrinde yerleşimcilerin geçişine izin vermek için bir kapı kilidini açıyor (EPA)
İsrailli askerler, Batı Şeria’daki el-Halil şehrinde yerleşimcilerin geçişine izin vermek için bir kapı kilidini açıyor (EPA)
TT

Avrupa, İsrail’in ilhak planına yaptırımlarla mı cevap verecek?

İsrailli askerler, Batı Şeria’daki el-Halil şehrinde yerleşimcilerin geçişine izin vermek için bir kapı kilidini açıyor (EPA)
İsrailli askerler, Batı Şeria’daki el-Halil şehrinde yerleşimcilerin geçişine izin vermek için bir kapı kilidini açıyor (EPA)

Avrupa Birliği’nde (AB), İsrail’in Batı Şeria’ya egemenliğini dayatması halinde İsrail’in nasıl cezalandırılacağına dair iç tartışmalara başladı. Gelişmeyle eş zamanlı olarak Filistin liderliği de hafta sonu İsrail’in Batı Şeria’nın bazı bölgelerini ilhak etme planına yanıt olarak tam bir program ve strateji açıkladı.
Israel Hayom gazetesinde yayınlanan bir haberde, AB’nin bu adımının öncüsünün, uzun yıllar boyunca İsrail karşıtı duruşuyla tanınan Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell olduğu belirtildi. Haberde, AB üyesi devletlerin Dışişleri Bakanlarının gelecek perşembe günü İsrail’in Batı Şeria’ya egemenliğini dayatması hususunda bir araya gelmesinin beklendiği de ifade edildi.
AB anayasası uyarınca dış politika kararları ancak tüm üyelerin onayı ile alınabilir. Bu çerçevede İsrail, birlik içerisindeki İsrail dostlarının İsrail’e ciddi yaptırımları uygulanmasını engelleyeceğine inanıyor.
Filistin Haber Ajansı’nın aktardığına göre Avrupalı bir kaynak, birlik içerisinde son haftalarda ‘gerçekleştirilmesi beklenen İsrail planlarıyla mücadele yolunu görüşmek üzere’ yoğun bir hareketliliğin yaşandığını açıkladı. Kaynak, planların, iki devletli çözümün sona ermesi ve bölgedeki ABD destekli siyasi projenin başarısızlığı anlamına geldiğini ifade etti.
Avrupalı kaynak, bazı ülkelerin İsrail ile olan ilişkileri nedeniyle itiraz edebilecekleri beklentilerine rağmen AB içerisinden alınan kararların 27 üye tarafından onaylanması gerektiğine dikkat çekti. Kaynak, “Bazı ülkelerin vetosunu önlemek amacıyla AB, Avrupa pazarlarına özgürce erişim sağlayan Avrupa-İsrail Ortaklık Anlaşması’nı askıya alma olasılığının yanı sıra İsrail araştırma kurumlarının milyarlarca dolar sağladığı Horizon 2027 programını dondurma gibi adımlara başvuracak. Bu durum, ortaklık anlaşmalarının yenilenmemesiyle birlikte, İsrail’in büyük ekonomik kazanımlarını da kaybedeceği anlamına geliyor” açıklamasında bulundu.
Şu an İsrail’de bilindiği kadarıyla İsveç, İrlanda ve Lüksemburg gibi bazı ülkelerin AB ve İsrail arasındaki sendikal ilişkileri düzenleyen ortaklık anlaşmalarından çekilme hususunda sert önerileri olabilir. Böyle bir karar alınması durumunda İsrail, (araştırma, bilim ve teknoloji kurumlarının yüz milyonlarca şekel sağladığı) Horizon 2027 programından çıkarılmasının yanı sıra büyük ekonomik zararlar yaşayacak. Diğer bir olası senaryo ise AB tarafından nihai şekilde onaylanması beklenen İsrail ile ‘Açık Gökyüzü Anlaşması’ ile ilgili.
AB’nin ‘diplomatik ve siyasi kanallar aracılığıyla tek taraflı adımlar atmasını önlemek amacıyla’ İsrail üzerinde baskıya devam edeceğini söyleyen kaynak, olası bir adımın uzun vadede İsrail için zararlı olabileceğine dikkati çekti.
Öte yandan Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Yürütme Konseyi Genel Sekreteri Saib Ureykat, gelecek perşembe günü Filistin yönetiminin İsrail’in Batı Şeria’nın bazı bölgelerini ilhak etme planlarına yanıt vermek üzere tam bir program ve strateji açıklayacağını duyurdu.
Ureykat, Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın başkanlık edeceği bir toplantıda, Batı Şeria’yı ilhak etme kararlarına yanıt verme mekanizmalarının ortaya koyulacağını ve ABD yönetiminin İsrail’in bu konuda attığı her adımdan tamamen sorumlu tutulacağını vurguladı. ABD'nin İsrail Büyükelçisi David Friedman’ın “Filistinliler, Kanadalılara dönüştüğünde bir Filistin Devleti kurulacak” ifadelerine dikkati çeken Ureykat, “Bu, şiddete, öldürmeye ve yerleşim yeri kurmaya zorlayan dogmatik bir adamdan daha önce görülmemiş bir küstahlıktır” dedi. Saib Ureykat, ABD yönetimini Filistinlilere karşı doğrudan eylemde bulunmakla suçlarken, ‘ABD Büyükelçiliği’nin Kudüs’e taşınması, FKÖ ofisinin kapatılması, ABD’nin UNRWA’ya finansal yardımlarını askıya alması ve mülteci meselesinin üstünün çizilmesi’ de dahil olmak üzere Washington’un son iki yılda Filistinlilere karşı 47 karar aldığını hatırlattı.
Perşembe günkü toplantı, Abbas tarafından ‘İsrail’in Batı Şeria’nın bazı bölgelerini ilhak etme kararına yanıt verme mekanizması ortaya koymak için yürütme ve merkez komitelerinin üyelerinden oluşan ortak bir komite kurulmasının’ ardından geliyor. Abbas, komiteye İsrail’in kararları sonrasında siyasi, ekonomik ve güvenlik yansımalarıyla mücadele etmek için yanıtlar ve metotlar düzenlemesi çağrısı yapmıştı.
Toplantıda siyasi, güvenlik ve ekonomi de dahil olmak üzere İsrail ve ABD ile yapılan tüm anlaşmaların askıya alınması meseleleri üzerine odaklanılacak. Nitekim bu plan, büyük olasılıkla zeminde ağır bir bedele yol açacak bir plan.
Bu kararların alınması, mevcut otoritenin çökebileceği anlamına geliyor. Bu çerçevede Filistinliler, yeni İsrail hükümetinin Ürdün Vadisi ve Batı Şeria’daki yerleşim birimlerini ilhak etme kararlarını hızla uygulamasından endişe ediyor. Söz konusu kararlar, İsrail’in ‘Batı Şeria’nın üçte ikisinden fazlasını oluşturan bölgelere egemenliğini empoze etmesi’ anlamına geliyor.
Arap Birliği başta olmak üzere AB, Rusya, Çin, Japonya, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri, Afrika Birliği ülkeleri, Latin Amerika ve Karayip ülkeleri, ilhak planını reddediyor.



Pentagon: Deniz Piyadeleri Los Angeles'tan çekiliyor

Los Angeles'taki ABD Deniz Piyadeleri (AFP)
Los Angeles'taki ABD Deniz Piyadeleri (AFP)
TT

Pentagon: Deniz Piyadeleri Los Angeles'tan çekiliyor

Los Angeles'taki ABD Deniz Piyadeleri (AFP)
Los Angeles'taki ABD Deniz Piyadeleri (AFP)

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) dün yaptığı açıklamada, Başkan Donald Trump'ın göçmenlik kampanyasıyla bağlantılı bir dizi protesto sırasında federal mülkleri ve kişileri korumak için geçen ay Los Angeles'a gönderilen yaklaşık 700 deniz piyadesini geri çektiğini duyurdu.

Çekilme, geçen hafta Los Angeles'a gönderilen 4 bin kişilik Ulusal Muhafız güçlerinin yaklaşık yarısının geri çekilmesi kararının ardından geldi.

Pentagon sözcüsü Sean Parnell, “Los Angeles'ta istikrarın yeniden sağlanmasıyla birlikte bakan, kaosa tolerans gösterilmeyeceğinin açık bir mesajı olan 700 deniz piyadesinin geri çekilmesi talimatını verdi” dedi.

Haziran ayında Trump, Demokrat Vali Gavin Newsom'un isteğine aykırı olarak, Kaliforniya'nın Los Angeles kentine deniz piyadeleri ve Ulusal Muhafız birlikleri göndererek, göçmenlik ve gümrük yetkililerinin işyerlerine yaptığı baskınlar nedeniyle çıkan protestoları bastırdı.

8dfrgtyh
Los Angeles Polisi (AFP)

Yasal zorluklara rağmen, bir Amerikan temyiz mahkemesi Trump'ın Kaliforniya'da Ulusal Muhafızlar üzerindeki kontrolünü sürdürmesine izin verdi.

Trump'ın Los Angeles'a asker gönderme kararı, ABD topraklarında ordunun kullanımı konusunda ulusal bir tartışma ve ülkenin en kalabalık ikinci şehrinde siyasi gerginlik yarattı.

ABD Savunma Bakanlığı, göçmenlik ve gümrük kanunlarını uygulayan görevlilerin korunmasının görevlerini yerine getirmelerini sağladığını belirterek, deniz piyadelerinin konuşlandırılmasını savundu.

Barnell dün yaptığı açıklamada, “Hızlı müdahale, sıkı disiplin ve görünür varlıkları, düzenin yeniden sağlanmasında ve kanunların üstünlüğünün pekiştirilmesinde etkili faktörler oldu” dedi.

Trump, ülkede yasadışı olarak ikamet eden milyonlarca kişiyi sınır dışı etme sözü verdi ve ilk görev döneminde büyük ölçüde yasaların uygulanmasından muaf tutulan çiftlikler de dahil olmak üzere işyerlerine baskınlar düzenledi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre ülke çapında, yönetiminin yöntemlerini sorgulayan onlarca dava açıldı.

Trump, göçle mücadelesinde giderek daha fazla orduya başvurdu.

Los Angeles'a asker gönderilmesinin yanı sıra, Meksika sınırına binlerce asker konuşlandırıldı ve Pentagon sınır bölgesinde askeri bölgeler oluşturdu.