Eski Fransa Cumhurbaşkanı Giscard d'Estaing’e cinsel taciz suçlamasıyla soruşturma açıldı

Eski Fransa Cumhurbaşkanı Valery Giscard d'Estaing (Arşiv-AP)
Eski Fransa Cumhurbaşkanı Valery Giscard d'Estaing (Arşiv-AP)
TT

Eski Fransa Cumhurbaşkanı Giscard d'Estaing’e cinsel taciz suçlamasıyla soruşturma açıldı

Eski Fransa Cumhurbaşkanı Valery Giscard d'Estaing (Arşiv-AP)
Eski Fransa Cumhurbaşkanı Valery Giscard d'Estaing (Arşiv-AP)

Alman bir gazeteci, şu an 94 yaşında olan eski Fransa Cumhurbaşkanı Valery Giscard d’Estaing’i, 2018 yılında Paris’te gerçekleştirdikleri bir röportaj sırasında kalçalarına dokunmakla suçladı. Bunun ardından Giscard hakkında cinsel taciz suçlamasıyla soruşturma açıldı.
Almanya’da WDR adında bir televizyon kanalında çalışan 37 yaşındaki gazeteci Ann-Kathrin Stracke, 2018 yılında Paris’te bulunan ofisinde röportaj yaptıkları sırada kalçasına üç kez dokunup kendisini taciz ettiği gerekçesiyle 10 Mart’ta eski Fransa Cumhurbaşkanı hakkında suç duyurusunda bulundu.
AFP’nin Paris Cumhuriyet Savcısı’ndan aktardığı bilgilere göre d’Estaing hakkında cinsel taciz suçlamasıyla soruşturma başlatıldı. Bununla birlikte d’Estaing’in avukatı konuyla ilgili yorum yapmayı reddetti.
Diğer taraftan AFP’ye konuşan Stracke “Başsavcılık şikayetimi kabul edip soruşturma açmaya karar verdiği için mutluyum. Bu soruşturma kapsamında Fransız yargısının emrindeyim” ifadelerini kullandı ve bir gün önce Fransa merkezli Le Monde gazetesi ve Almanya merkezli Süddeutsche Zeitung gazetesi tarafından çıkan haberleri doğrulayarak “Hikayemi anlatmaya karar verdim çünkü insanların eski bir Fransa Cumhurbaşkanı’nın bir röportajdan sonra bir gazeteciye cinsel tacizde bulunduğunu bilmesi gerekiyor” dedi.
İddia edilen olay, 18 Aralık 2018 tarihinde, d’Estaing’in cumhurbaşkanlık yaptığı dönemde (1974-1981) yakın olduğu eski Almanya Başbakanı Helmut Schmidt'in ölüm yıldönümü münasebetiyle gerçekleştirdikleri bir röportaj sırasında meydana geldi.



Kremlin: Putin önümüzdeki ekim ayında ilk Rus-Arap zirvesine ev sahipliği yapacak

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters)
TT

Kremlin: Putin önümüzdeki ekim ayında ilk Rus-Arap zirvesine ev sahipliği yapacak

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters)

Rus haber ajansları, Kremlin'in bugün yaptığı açıklamaya atıfta bulunarak, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in tüm Arap liderlerini ve Arap Birliği Genel Sekreteri'ni 15 Ekim'de yapılacak ilk Rus-Arap zirvesine davet ettiğini bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Rusya'nın Sputnik haber ajansından aktardığına göre davette, “Sayın Devlet ve Hükümet Başkanları! 34. Arap Birliği Zirvesi'nin açılışı vesilesiyle sizi içtenlikle selamlıyorum... Arap Birliği ile yapıcı diyalog ve tüm üyeleriyle dostane ilişkiler geliştirmeye kararlıyız. Bu bağlamda, Birliğinizin üye ülkelerinin tüm liderlerini ve Birliğin Genel Sekreterini, 15 Ekim'de yapmayı planladığımız ilk Rus-Arap Zirvesi'ne katılmaya davet ediyorum" ifadeleri yer aldı.

Putin, "Toplantının, tüm ülkeler arasında çok yönlü, karşılıklı yarar sağlayan iş birliğinin güçlendirilmesine katkı sağlayacağına ve Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da barış, güvenlik ve istikrarın sağlanmasının yollarının bulunmasına yardımcı olacağına" inandığını belirtti.

Cumhurbaşkanı zirvenin, on binlerce sivilin hayatına mal olan Filistin-İsrail ihtilafının tırmanmasının, gerginliğin keskin bir şekilde artmasına ve komşu ülkeler ile Ortadoğu'nun tamamında çok sayıda toplumsal ve ekonomik sorunu daha da ağırlaştırmasına yol açtığı son derece zor bir zamanda düzenlendiğini kaydetti. Böyle bir ortamda Arap Birliği'nin çok taraflı diyalog ve etkileşim için etkili bir mekanizma olarak rolünün özellikle önemli hale geldiğini vurguladı.

Putin, Rusya'nın Arap ülkelerinin hem Milletler Cemiyeti içinde hem de diğer formatlarda bölgedeki mevcut çelişkileri çözmek için yürüttükleri ortak siyasi ve diplomatik çabaları kararlılıkla desteklediğini belirtti. Tüm ihtilaflı konuların, ülkelerin egemenlik ve toprak bütünlüğüne sıkı sıkıya saygıyı esas alan uluslararası hukuk temelinde çözülmesi gerektiği vurguladı.