Mısır, BAE, Yunanistan ve Kıbrıs Rum Yönetimi’nden Türkiye’ye karşı ortak açıklama

Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri
TT

Mısır, BAE, Yunanistan ve Kıbrıs Rum Yönetimi’nden Türkiye’ye karşı ortak açıklama

Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri

Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Yunanistan ve Kıbrıs Rum Yönetimi dışişleri bakanları ortak bir açıklama yaparak, Türkiye’nin Doğu Akdeniz'deki eylemlerini ‘bölgesel barış ve güvenlik için bir tehdit olarak’ nitelendirdi.
Söz konusu ülkeler arasında siyasi istişarelerin yoğunlaştırılmasının önemine dikkat çekilen açıklamada, Doğu Akdeniz'de güvenlik ve istikrarı artırmak için 8 Ocak 2020'de Kahire’de yapılan toplantının sonuçlarına övgüde bulunuldu.
Açıklamada, “Doğu Akdeniz'de gerilimin tırmanması ve sürekli provokatif eylemlerden derin kaygı duyulduğu” ifade edildi.
Türkiye'nin Akdeniz'deki petrol ve doğal gaz faaliyetlerinin Kıbrıs Rum Yönetimi’nin münhasır bölgesinde gerçekleştiğini savunan bakanlar, Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi uyarınca söz konusu arama çalışmalarının uluslararası kanunlara aykırı olduğunu iddia etti.
Bakanlar, Türkiye'yi Doğu Akdeniz'deki devletlerin egemenlik haklarına tam saygı duymaya çağırdı.
Kasım 2019'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Başkanı Fayiz es-Serrac arasında imzalanan deniz yetki alanlarının sınırlandırılması ile güvenlik ve askeri iş birliği alanlarını kapsayan mutabakat muhtıralarının bölgesel istikrarı zayıflatmakla birlikte uluslararası hukuka ve Birleşmiş Milletler’in (BM) Libya’ya yönelik silah ambargosuna aykırı olduğu öne sürüldü.
Mutabakat muhtıralarının uluslararası hukuka aykırı olduğunu, üçüncü ülkelerin egemenlik haklarını ihlal ettiğini ve üçüncü ülkeler için yasal bir yükümlülük doğuramayacağını ileri süren bakanlar, Libya'da çatışma ve geriliminin tırmanmasından dolayı üzüntü duyduklarını da vurguladı.
Berlin Konferansı'nda hemfikir olunduğu gibi Libya'ya yönelik askeri müdahaleden kaçınılması gerektiğini belirten bakanlar, Türkiye’nin Libya’daki varlığını kınayarak, bunun Libya'nın komşularının yanı sıra Afrika ve Avrupa'nın istikrarına tehdit oluşturduğunu öne sürdü.
Bakanlar, Libyalı taraflardan Ramazan ayı boyunca ateşkese kalmalarını isteyerek,  BM himayesinde kalıcı bir siyasi çözüm bulmak için çalışmaya ve Berlin Konferansı'nın ele aldığı askeri, siyasi ve ekonomik olmak üzere üç aşamalı müzakereleri sürdürmeye bağlı olduklarına da vurgu yaptı.



İsrail ordusu Suriye sınırındaki kaosa karşı hazırlıksız olduğunu itiraf etti

Suriye ve İsrail'den Dürziler işgal altındaki Suriye'nin Golan Tepeleri'ndeki tampon bölgede buluştu (AFP)
Suriye ve İsrail'den Dürziler işgal altındaki Suriye'nin Golan Tepeleri'ndeki tampon bölgede buluştu (AFP)
TT

İsrail ordusu Suriye sınırındaki kaosa karşı hazırlıksız olduğunu itiraf etti

Suriye ve İsrail'den Dürziler işgal altındaki Suriye'nin Golan Tepeleri'ndeki tampon bölgede buluştu (AFP)
Suriye ve İsrail'den Dürziler işgal altındaki Suriye'nin Golan Tepeleri'ndeki tampon bölgede buluştu (AFP)

Times of Israel'in haberine göre, ordu sözcüsü Effie Defrin düzenlediği basın toplantısında, askerlerin son günlerde Suriye sınırında yaşanan ve yaklaşık bin Dürzi'nin Suriye'ye geçtiği, onlarca Suriyeli Dürzi'nin İsrail'e girdiği kaosla başa çıkmak için hazırlıksız olduklarını itiraf etti.

Defrin, "Sınıra gelen ve sınırı geçmeye çalışan binlerce İsrail vatandaşına karşı hazırlıklı değildik. Dersler çıkarıyoruz" dedi.

DGHTYJ
Suriyeli Dürziler, 17 Temmuz 2025'te Golan Tepeleri'nde İsrail kontrolündeki Mecdel Şems kasabasında Suriye'ye geçmeden önce, İsrail'den gelen Dürzi akrabalarına ve arkadaşlarına veda ediyor. (AP)

Gazze Şehri'ndeki Kutsal Aile Kilisesi de dahil olmak üzere sivil kayıplara neden olan son hava saldırılarıyla ilgili sorulan bir soruya Defrin, "Ordu sivillere zarar vermemek için elinden geleni yapıyor ve her bir vaka ayrıntılı bir şekilde araştırılıyor." yanıtını verdi.