Araştırma: Koronavirüs hastalarının yarısından fazlası enfeksiyonu semptomları göstermeyen kişiden aldı

Doktor, koronavirüs vakasını tespit etmek için Hindistan'daki bir kadının burnundan örnek alırken (AFP)
Doktor, koronavirüs vakasını tespit etmek için Hindistan'daki bir kadının burnundan örnek alırken (AFP)
TT

Araştırma: Koronavirüs hastalarının yarısından fazlası enfeksiyonu semptomları göstermeyen kişiden aldı

Doktor, koronavirüs vakasını tespit etmek için Hindistan'daki bir kadının burnundan örnek alırken (AFP)
Doktor, koronavirüs vakasını tespit etmek için Hindistan'daki bir kadının burnundan örnek alırken (AFP)

Yapılan bir araştırma göre, yeni tip koronavirüs bulaşmış olanların yarısından fazlasının, bu virüsü herhangi bir belirti göstermeyen bir kişiden aldığı ortaya çıktı.
Daily Mail gazetesine göre, İrlanda'daki bazı araştırmacılar, semptom öncesi dönemde bulaşma oranını tahmin etmek için 17 küresel çalışmayı gözden geçirdi.
Araştırmacılar, virüsün, vakaların yüzde 33 ila 80 arasında herhangi bir semptomu olmayan insanlardan bulaştığını ortaya koydu.
Araştırma, ateş ve öksürük de dahil olmak üzere koronavirüs semptomlarının ortaya çıkmasının ortalama altı gün sürdüğünü doğruladı.
Ancak semptomların ortaya çıkmasından önceki günlerde kendisinde virüs bulunan kişi, hastalığı başkalarına bulaştırabilir.
Araştırma ekibi, enfeksiyonun bulaşmasının, semptomların başlamasından bir gün önce gerçekleşeceği sonucuna vardı. Ama aynı zamanda bu durum virüsün ortaya çıkmasından üç gün önce de olabilir.
Bu sabah itibariyle dünya genelinde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vaka sayısı 4 milyon 354 bin 549'a ulaşırken, virüs nedeniyle 293 bin 37 kişi hayatını kaybetti.



Mavi köpekbalıklarının bukalemun gibi renk değiştirdiği keşfedildi

Fotoğraf: Wikimedia Commons
Fotoğraf: Wikimedia Commons
TT

Mavi köpekbalıklarının bukalemun gibi renk değiştirdiği keşfedildi

Fotoğraf: Wikimedia Commons
Fotoğraf: Wikimedia Commons

Yeni bir araştırmaya göre mavi köpekbalığının derisindeki benzersiz yapılar, bukalemun gibi renk değiştirebileceğine işaret ediyor.

Bu hafta Anvers'te düzenlenen Society for Experimental Biology konferansında sunulan çalışma, mavi köpekbalığının (Prionace glauca) derisindeki renkleri üreten küçük nano yapıları ortaya çıkardı. Köpekbalığının renginin sırrı, deriyi zırh gibi kaplayan pulların, dermal dentiküller diye bilinen pulpa boşluklarında saklı.

Çalışmada yer alan araştırmacılardan Viktoriia Kamska, "Mavi, hayvanlar alemindeki en nadir renklerden biri ve hayvanlar bunu üretmek için evrim boyunca çeşit çeşit benzersiz strateji geliştirdi. Bu da bu süreçleri bilhassa büyüleyici kılıyor" diyor.

Pulpa boşlukları içindeki guanin molekülü kristalleri, mavi reflektör görevi görüyor. Buna ek olarak melanin pigmenti içeren hücre bileşenleri diğer dalga boylarını emerek köpekbalığının karakteristik rengini üretiyor.

Dr. Kamska, "Bu bileşenler, aynalarla dolu torbaları ve siyah emicilerle dolu torbaları anımsatan şekilde ayrı hücrelerde toplanıyor ancak yakın ilişki içinde durarak birlikte çalışabiliyorlar" diye açıklıyor.

Melanin, belirli kalınlık ve aralıklara sahip guanin kristalleriyle işbirliği yaparak köpekbalığının derisindeki renk doygunluğunu artırıyor.

Bir diğer araştırmacı Mason Dean "Bu malzemeler bir araya getirilince, renk üretme ve değiştirmeyi sağlayan güçlü bir yetenek de ortaya çıkıyor" diyor.

Büyüleyici olan şey, kristalleri içeren hücrelerdeki küçük değişiklikleri gözlemleyerek bunların tüm organizmanın rengini nasıl etkilediğini görüp modelleyebilmemiz.

xsdfrgt
Mavi köpekbalığının dermal dentikülleri (Viktoriia Kamska)

Araştırma, renk üreten küçük yapıların biçimini, işlevini ve mimarisini tanımlayan gelişmiş görüntüleme teknikleri sayesinde mümkün oldu.

Dr. Dean "Rengi organizma düzeyinde, metre ve santimetre ölçeğinde incelemeye başladık ancak yapısal renk nanometre düzeyinde elde edildiğinden, bir dizi farklı yaklaşım kullanmamız gerekti" diyor.

Araştırmacılar daha sonra küçük deri yapılarındaki hangi yapısal parametrelerin, gözlemlenen görünümü üretmekten sorumlu olduğunu doğrulamak için bilgisayar simülasyonları kullandı.

Bu renk değişimi mekanizmasının, guanin kristal aralığını etkileyecek çevresel faktörler tarafından da yönlendirilebileceğini gösterdiler.

Dr. Dean, "Bu şekilde nem veya su basıncı değişiklikleri gibi basit bir şeyden kaynaklanan çok ince ölçekteki değişiklikler, vücut rengini değiştirebilir ve bu da hayvanın nasıl kamufle olacağını şekillendirir" ifadelerini kullanıyor.

Örneğin köpekbalığı daha derine yüzdüğünde, deriye daha fazla basınç uygulanması sonucu guanin kristallleri birbirine doğru itiliyor ve köpekbalığının rengi koyulaşarak çevresine daha iyi uyum sağlıyor.

Bu küçük yapıların davranış mekanizması köpekbalığının deri rengini de değiştiriyor olabilir. Dr. Dean şöyle diyor: 

Böylesine çok işlevli bir yapısal tasarım (yüksek hızlı hidrodinamik ve kamufle edici optik özellikleri birleştiren bir deniz canlısı yüzeyi) bildiğimiz kadarıyla daha önce görülmedi.

Independent Türkçe