Sudan, Nahda Barajı’nın doldurulması için ilk aşama önerisini reddetti

Sudan Başbakanı Abdullah Hamduk (Sudan haber ajansları)
Sudan Başbakanı Abdullah Hamduk (Sudan haber ajansları)
TT

Sudan, Nahda Barajı’nın doldurulması için ilk aşama önerisini reddetti

Sudan Başbakanı Abdullah Hamduk (Sudan haber ajansları)
Sudan Başbakanı Abdullah Hamduk (Sudan haber ajansları)

Sudan, önümüzdeki Temmuz ayında Addis Ababa’da Sudan ve Etiyopya arasında, Nahda Barajı’nın doldurulmasıyla ilgili kısmi anlaşma imzalama önerisini reddederek, üç ülke arasında bir anlaşma imzalanmasının önemini vurguladı.
Sudan Sulama ve Su Kaynakları Bakanlığı tarafından dün yapılan basın toplantısında, Hartum’un, Nahda Barajı'nın ilk dolumuna başlamadan önce üç ülke (Mısır, Sudan, Etiyopya) arasında anlaşma imzalamanın önemini yinelediğini, ilk aşama için yapılması planlanan herhangi bir kısmi anlaşmaya karşı çıktıklarını duyurdu.
Bakanlık, Sudan Başbakanı Abdullah Hamduk'un, Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmet Ali tarafından barajın ilk dolum aşaması için kısmi bir anlaşma önerisini reddettiğini belirterek, kapsamlı bir anlaşmaya varmanın yolunun taraflar arasında son dört aydır ilerleme kaydeden müzakerelerin derhal devam ettirilmesi olduğunu kaydetti.
Diğer yandan Sudan Su Kaynakları ve Sulama Bakanlığı teknik heyetinin başkanı Dr. Salih Hamad Hamid, sorunların çoğunun üç ülke arasında müzakere edildiğini belirterek, koordinasyon mekanizmasının, veri alışverişinin, baraj güvenliğinin, çevresel ve sosyal etkilerin, sadece ilk doldurma ile değil aynı zamanda uzun vadeli operasyonun tüm aşamalarıyla yakından ilişkili olduğunu kaydetti.
Hamid açıklamasında, ülkesinin ABD Hazine Bakanlığı tarafından yönetilen ve tartışmalı noktaların yaklaşık yüzde 90'ını çözmeyi başaran müzakere sürecini sürdürmeye devam ettiğini vurgulayarak, Başbakan’ın “müzakerelerin sponsoru” ABD Hazine Bakanlığı Sekreterliği ile telefon görüşmesi gerçekleştirdiğine dikkati çekti.
Sudanlı yetkili açıklamasında, Hamduk’un yakın bir zamanda Etiyopya ve Mısır Cumhurbaşkanlarıyla telefon görüşmesi gerçekleştirerek,  Nahda Barajı’nın doldurulması ve işletilmesi konusunda kapsamlı bir anlaşmaya varmaya davet ettiğini söyledi.
Geçtiğimiz Mart ayında Mısır, Etiyopya ve Sudan'ın ABD Hazinesi Bakanlığı sponsorluğunda, Washington'da Nahda Barajı'nın doldurulması ve işletilmesi ile ilgili bir anlaşma imzalaması bekleniyordu. Ancak Mısır ve Sudan'ın katıldığı toplantıda Etiyopya yer almadı.
Kasım 2019’da ABD, Nahda Barajı (Rönesans) görüşmelerini tamamlamak amacıyla Mısır, Sudan ve Etiyopya dışişleri ve su kaynakları bakanları düzeyinde bir toplantı yapılacağını açıklamıştı. ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin'in himayesinde Washington’da, Dünya Bankası Başkanı’nın katılımıyla üç ülke bakanları bir dizi toplantı gerçekleştirdi. Ancak Etiyopya’nın son tura katılmaması anlaşmanın önünü kesti.
Mavi Nil suları üzerinde 2011 yılında inşa edilmeye başlanan Nahda Barajı, Afrika’nın en büyük hidroelektrik barajı olma özelliği taşırken, Mısır, barajın ana su kaynağı olan Nil Nehri üzerindeki payına zarar vermesinden korkuyor. Mısır, Nil’den yıllık 55.5 milyar metreküp su alıyor ve bunu ‘tarihsel hakkı’ olarak nitelendiriyor.



ABD ve Suriye Dışişleri Bakanları kimyasal silahlar, yaptırımlar ve ‘İran'ın müdahalesini’ görüştü

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)
TT

ABD ve Suriye Dışişleri Bakanları kimyasal silahlar, yaptırımlar ve ‘İran'ın müdahalesini’ görüştü

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)

Suriye Dışişleri Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, Dışişleri Bakanı Esad eş Şeybani'nin ABD'li mevkidaşı Marco Rubio ile telefonda kimyasal silahlar, yaptırımlar ve “İran'ın müdahalesi” konularını görüştüğünü bildirdi.

Bakanlığın açıklamasında eş Şeybani'nin, Şam'ın yaptırımların, özellikle de Sezar Yasası'nın kaldırılması için Washington ile birlikte çalışma arzusunu dile getirdiği belirtilerek, iki tarafın bu yasanın devam etmesinin “şirketlerin ve yatırımcıların uzun vadede Suriye'de ekonomik faaliyette bulunma kabiliyetlerini kısıtladığını” vurguladığı kaydedildi.

Açıklamada Rubio'nun, ABD yönetiminin, Başkan Donald Trump'ın Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılması yönündeki direktiflerini uygulamaya devam ettiği ve “önümüzdeki aylarda Sezar Yasası'nın yürürlükten kaldırılması için Kongre ile birlikte çalışacaklarını” söylediği aktarıldı.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş Şeybani, (AFPSuriye Dışişleri Bakanı Esad eş Şeybani, (AFP

Açıklamada, iki ülkenin katılımıyla kimyasal silahlar konusunda özel bir komite kurulması için tarafların ortak koordinasyon içinde hareket ettiği duyuruldu.

İran'la ilgili olarak Şam, “özellikle Tahran'a yönelik son saldırıların ardından İran'ın Suriye'nin iç işlerine karışma girişimleri” olarak tanımladığı durumdan duyduğu endişeyi dile getirirken, Washington da “mevcut meşguliyetlerine rağmen Tahran'ın Suriye'deki güç dengesini değiştirme arayışından vazgeçmeyeceği” uyarısında bulundu.

Suriye Dışişleri Bakanlığı'na göre iki bakan terörle mücadele dosyasını da ele aldı ve özellikle Şam'daki Mar Elias Kilisesi'ne yapılan son saldırıdan sonra DEAŞ'ın hala “gerçek bir tehdit oluşturduğunu” teyit etti.

Açıklamada, ABD tarafının DEAŞ'ın “şu anda Suriye hükümetine yönelik en büyük tehdit” olduğunu vurguladığı ve bu alanda istihbarat paylaşımı ve Suriye'nin kabiliyetlerinin geliştirilmesi konusundaki kararlılığını ifade ettiği ifade edildi.

Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra geçidi yakınlarında BM gözlemci bölgesindeki İsrail askerleri, (UNDOF)Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra geçidi yakınlarında BM gözlemci bölgesindeki İsrail askerleri, (UNDOF)

İki taraf ayrıca İsrail'in, Suriye'nin güneyine yönelik tekrarlanan saldırılarını da ele aldı ve eş Şaybani Suriye'nin 1974 tarihli Ayrılma Anlaşmasına geri dönmek için ABD ile işbirliği yapma arzusunu dile getirdi.

Şarku’l Avsat’ın açıklamadan aktardığına göre Rubio, “bölgenin tanık olabileceği en kötü şeyin Suriye'nin bölünmesi ya da iç savaşa dönmesi” olduğu uyarısında bulundu.

Rubio, ülkesinin Şam'daki büyükelçiliğini yeniden açma arzusunu dile getirerek, “iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden başlatılmasına yönelik somut değişimi teyit eden bir adım olarak” eş Şeybani'ye mümkün olan en kısa sürede Washington'u ziyaret etmesi için resmi davette bulundu.