Michael Jordan’ın ayakkabıları tarihin en pahalı ayakkabısı olarak kayıtlara geçti

Michael Jordan’ın ayakkabıları (AFP)
Michael Jordan’ın ayakkabıları (AFP)
TT

Michael Jordan’ın ayakkabıları tarihin en pahalı ayakkabısı olarak kayıtlara geçti

Michael Jordan’ın ayakkabıları (AFP)
Michael Jordan’ın ayakkabıları (AFP)

Basketbol efsanesi Michael Jordan’ın giydiği “Air Jordan 1” spor ayakkabıları, dün Sotheby's Müzayede Evi tarafından düzenlenen bir açık artırmada 560 bin dolara satılarak tarihin en pahalı ayakkabısı olarak kayıtlara geçti.
1985 yılında Nike tarafından tasarlanan ve Chicago Bulls'un eski yıldız oyuncusu tarafından imzalanan “Air Jordan 1” ayakkabısı, Nike’ın 1970’li yıllarda ürettiği ve geçen yıl Sotheby’s Müzayede Evi’nde 437 bin 500 dolara satılan “Moon Shoe” ayakkabılarını geçerek yeni bir rekora imza attı.
Bu, Jordan’ın kariyerine ve Bulls’daki başarılarına ışık tutan “The Last Dance” adlı belgesel dizisinin elde ettiği büyük başarıyı yansıtıyor. ABD merkezli "ESPN" şirketi ve "Netflix" platformu tarafından dünya çapında yayınlanan belgesel, Jordan’dan hatıra kalan eşyaların satışını artırdı ve hatta bunlardan bazıları on binlerce dolara satıldı.
“Air Jordan” ayakkabısı Nike’nin Jordan’a özel olarak tasarladığı ilk model olarak biliniyor. Jordan, 1984 yılında Chicago Bulls ile profesyonel kariyerine başladığında NBA’de oynadığı ilk sezonda bu ayakkabıları giymişti ve altı kez lig şampiyonluğu kazanmıştı.
Jordan’ın ayakkabılarını satan koleksiyoncu Jordan Geller, AFP’ye verdiği demeçte “Bence maçlarda giyilen bu Air Jordan ayakkabıları tüm zamanların en ikonik ayakkabıları” ifadelerini kullandı.
Geller “Michael Jordan’a her zamankinden daha çok ilgi gösteriliyor ve bu (ayakkabı) bugün piyasadaki en değerli hatıra” şeklinde sözlerini sürdürdü.
“Air Jordan 1” ayakkabılarının aksine geçen sene satılan “Moon Shoe” ayakkabıları hiçbir oyuncu tarafından giyilmedi.
Tarihteki en pahalı spor ayakkabı, İngiliz atlet Roger Bannister’ın özel deri ayakkabılarıydı ve Bannister bu ayakkabıları, 1954 yılında bir mili dört dakikadan az bir sürede koşarak yeni bir rekora imza attığı yarışta giymişti.
Ayakkabı 2015 yılında Londra’da bulunan Christie’s Müzayede Evi’nde ismi açıklanmayan bir koleksiyoncu tarafından 409 bin dolara satılmıştı.
Bulls ile (1991-1998 yılları arasında) altı NBA şampiyonluğu kazanan Jordan’a özel olarak tasarlanan formaların ve biletlerin yanı sıra “Air Jordan” ayakkabıları farklı tasarımlarıyla, son on yılda koleksiyoncular arasında büyük bir popülerlik kazandı. Jordan genel olarak çoğu kişi tarafından basketbol tarihinin en büyük oyuncusu olarak kabul ediliyor.



Robert De Niro, Cannes'da Trump'ı topa tuttu

Robert De Niro, salı günü Fransa'da düzenlenen 78. Cannes Film Festivali'nde Donald Trump'ı eleştirmeden önce kırmızı halıda (AP)
Robert De Niro, salı günü Fransa'da düzenlenen 78. Cannes Film Festivali'nde Donald Trump'ı eleştirmeden önce kırmızı halıda (AP)
TT

Robert De Niro, Cannes'da Trump'ı topa tuttu

Robert De Niro, salı günü Fransa'da düzenlenen 78. Cannes Film Festivali'nde Donald Trump'ı eleştirmeden önce kırmızı halıda (AP)
Robert De Niro, salı günü Fransa'da düzenlenen 78. Cannes Film Festivali'nde Donald Trump'ı eleştirmeden önce kırmızı halıda (AP)

Donald Trump'ı sert bir dille eleştiren Robert De Niro, salı gecesi Cannes Film Festivali'nde yaptığı ödül konuşmasında başkana hücum ederek, "özgürlüğü önemseyen herkesi örgütlenmeye, protesto etmeye ... oy vermeye" çağırdı.

Aktör, festivalde Altın Palmiye Yaşam Boyu Başarı Ödülü'nü kabul ederken dinleyenlere Trump'ın sanatı hedef aldığına dair uyarıda bulundu.

"Bir zamanlar kanıksadığımız demokrasi için canla başla savaşıyoruz ve bu hepimizi etkiliyor, burada hepimizi etkiliyor çünkü sanat demokratiktir. Sanat kapsayıcıdır. Bu gece olduğu gibi insanları bir araya getirir. Sanat gerçeği arar. Sanat çeşitliliği kucaklar" dedi.

De Niro alkışlar arasında, "İşte bu yüzden sanat bir tehdittir... İşte bu yüzden otokratlar ve faşistler için bir tehdidiz" dedi.

Ünlü oyuncu özellikle Washington D.C.'deki Kennedy Sahne Sanatları Merkezi'nin kontrolünü ele geçirdiği ve yabancı filmlere yüzde 100 gümrük vergisi uygulama tehdidinde bulunduğu için "Amerika'nın kültürsüz başkanına" saldırdı.

De Niro, "Amerika'nın kültürsüz başkanı kendisini önde gelen kültür kurumlarımızdan birinin başına atadı" dedi.

Sanat, beşeri bilimler ve eğitime yönelik fonları ve desteği kesti. Şimdi de ABD dışında üretilen filmlere yüzde 100 gümrük vergisi getireceğini açıkladı.

De Niro bu "saldırıların kabul edilemez olduğunu" söyledi.

Ve bu sadece Amerika'ya özgü bir sorun değil. Küresel bir sorun ve tıpkı bir filmde olduğu gibi hepimiz seyirci kalamayız. Harekete geçmeliyiz, hemen şimdi harekete geçmeliyiz, şiddetle değil ama büyük bir tutku ve kararlılıkla.

Konuşmasını Fransa'nın ulusal sloganı ile bitirdi:

Liberté, egalité, fraternité (Özgürlük, eşitlik, kardeşlik).

Cevap hakkı için iletişime geçilen Beyaz Saray henüz yanıt vermedi.

Independent Türkçe