​Somali’de düzenlenen intihar saldırısında eyalet valisi ve üç koruması öldü

Fotoğraf (Arşiv_AP)
Fotoğraf (Arşiv_AP)
TT

​Somali’de düzenlenen intihar saldırısında eyalet valisi ve üç koruması öldü

Fotoğraf (Arşiv_AP)
Fotoğraf (Arşiv_AP)

Somalili yetkililer pazar günü, Mudug Eyalet Valisi Ahmed Musa Nur ve üç korumasının Galkayo şehrinde meydana gelen intihar saldırısında öldüğünü doğruladı. Terör örgütü Eş-Şebab web sitesinden yayınladığı açıklamada saldırının sorumluluğunu üstlendiğini duyurdu.
Diğer yandan eyalet valisine bomba yüklü araçla yaklaşan saldırganın da olay yerine öldüğü kaydedildi.
Polis Komiseri Muhammed Osman, Reuters’e verdiği demeçte
“Bir intihar eylemcisi tarafından sürülen araç valinin aracını hedef aldı. Vali Ahmed Musa Nur ve üç koruması yaşanan saldırı sebebiyle öldüler” dedi.
Tanıklar, intihar bombacısının kullandığı aracı Vali Ahmed Musa Nur’un içinde bulunduğu aracın yakınında patlattığını, saldırıda vali ve üç korumasının öldüğünü aktardı. Vali, Somali Federal Cumhuriyeti'ni oluşturan özerk bölgelerden biri olan Puntland yerel yönetimi altındaki Mudug eyaletini yönetiyordu.
Bir güvenlik kaynağının verdiği bilgiye göre vali ve üç korumasının Mudug eyaletindeki Galkayo şehir merkezinden çıktığı sırada intihar bombacısı tarafından hedef alındığını belirtti.
Eş-Şebab Hareketi, Batı tarafından desteklenen Mogadişu’daki merkezi hükümeti devirmek için uzun yıllardır savaşıyor, Somali’nin yanı sıra bölgedeki diğer ülkelerde de intihar saldırıları düzenliyor. Eş-Şebab Hareketi Somali’de şeriatın katı yorumuna dayanan bir devlet kurmak istiyor. Örgütün Askeri Operasyonlar Sözcüsü Abdulaziz Ebu Musab, eş-Şebab Hareketi adına Reuters’a yaptığı açıklamada, “İntihar saldırısının arkasında biz varız. Mudug Eyalet Valisi ve üç korumasını öldürdük” dedi.
El-Kaide örgütüyle bağlantılı olan eş-Şebab Hareketi, Somali’de kendine ait bir devlet kurmak ve ülkenin güneyiyle orta bölgelerine hükmetmek istiyor. Eş-Şebab, güvenlik güçlerini, politikacıları ve sivillerin yanı sıra otelleri ve restoranları da hedef alıyor.



Abdullahian: İran, İsrail'e karşı daha geniş bir operasyon yürütebilirdi

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan (AP)
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan (AP)
TT

Abdullahian: İran, İsrail'e karşı daha geniş bir operasyon yürütebilirdi

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan (AP)
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan (AP)

Tesnim Haber Ajansı, İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Amir Abdullahiyan'ın, ülkesinin İsrail'e karşı daha geniş bir operasyon yürütebileceğini söylediğini aktardı.

Abdullahiyan dün (Pazartesi), Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres ile yaptığı telefon görüşmesinde, İran'ın yalnızca Şam'daki İran konsolosluğuna saldırıyı gerçekleştiren askeri tesisleri hedef aldığını belirtti.

Arap Dünyası Haber Ajansı'nın (AWP) haberine göre Abdullahian, "Bölgenin güvenliği bizim için çok önemli" dedi.

Geçen hafta Şam'daki İran büyükelçiliği kompleksini hedef alan ve İsrail’in yaptığı düşünülen saldırıda Devrim Muhafızlarından üst düzey bir komutanın öldürülmesinin ardından İran, geçen cumartesi akşamı düzinelerce insansız hava aracı ve seyir füzesi kullanarak İsrail'e ilk defa doğrudan bir saldırı gerçekerştirdi.


İsrail medyası: Hamas, 6 haftalık ateşkes ve yüzlerce Filistinlinin serbest bırakılması karşılığında 20 esiri serbest bırakmayı teklif etti

Hamas, 6 haftalık ateşkes ve yüzlerce Filistinlinin serbest bırakılması karşılığında 20 esiri serbest bırakmayı teklif etti. (Reuters)
Hamas, 6 haftalık ateşkes ve yüzlerce Filistinlinin serbest bırakılması karşılığında 20 esiri serbest bırakmayı teklif etti. (Reuters)
TT

İsrail medyası: Hamas, 6 haftalık ateşkes ve yüzlerce Filistinlinin serbest bırakılması karşılığında 20 esiri serbest bırakmayı teklif etti

Hamas, 6 haftalık ateşkes ve yüzlerce Filistinlinin serbest bırakılması karşılığında 20 esiri serbest bırakmayı teklif etti. (Reuters)
Hamas, 6 haftalık ateşkes ve yüzlerce Filistinlinin serbest bırakılması karşılığında 20 esiri serbest bırakmayı teklif etti. (Reuters)

İsrailli bir yetkili dün (Pazartesi) yaptığı açıklamada, Hamas'ın esir takası müzakerelerine verdiği son yanıtta, yüzlerce Filistinlinin serbest bırakılmasının yanı sıra altı haftalık ateşkes karşılığında, Gazze Şeridi'ndeki 20 esirin serbest bırakılmasını teklif ettiğini söyledi.

İsrail merkezli Walla internet sitesi, adı açıklanmayan yetkilinin, Hamas’ın daha önce üzerinde anlaşmaya varılan 40 esir sayısının azaltılması için bir gerekçe sunduğunu bildirdi. Site, İsrailli yetkilinin, daha önce üzerinde anlaşmaya varılan sayının artık mevcut olmadığını, çünkü öne sürülen isimlerden bazılarının hayatta olmadığını ve diğerlerinin de başka örgütlerin elinde olduğunu söylediğini aktardı.

Şarku’l Avsat’ın Arap Dünyası Haber Ajansı'ndan (AWP) aktardığına göre İsrailli yetkili, Hamas'ın İsrail hapishanelerinden serbest bırakılmasını istediği Filistinlilerin sayısını da arttırdığını ve müzakerelerin ilk bölümünün tamamlanmasının ardından ikinci bölümde savaşın durdurulmasını sağlayacak uluslararası garantilerin varlığını şart koştuğunu söyledi.

İsrailli yetkili, Hamas'ın arabuluculara verdiği yanıtta, anlaşmayı birkaç aşamaya böldüğünü ve bunları birbirine bağladığını kaydetti.

Yetkiliye göre Hamas ayrıca ilk aşamada İsrail ordu güçlerinin Gazze Şeridi'nin geniş alanlarından çekilmesini, Filistinlilerin Gazze Şeridi'nin kuzeyine tam dönüşüne izin verilmesini ve ilk aşamadan itibaren Gazze Şeridi'nin tamamında tam hareket özgürlüğü talep ediyor.


Irak ile Pentagon arasında 550 milyon dolarlık askeri anlaşma

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin arasında Pentagon'da bir görüşme gerçekleşti. (AFP)
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin arasında Pentagon'da bir görüşme gerçekleşti. (AFP)
TT

Irak ile Pentagon arasında 550 milyon dolarlık askeri anlaşma

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin arasında Pentagon'da bir görüşme gerçekleşti. (AFP)
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin arasında Pentagon'da bir görüşme gerçekleşti. (AFP)

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), Irak ile yaklaşık 550 milyon dolar değerindeki bir askeri anlaşmaya ilişkin ortak çalışma protokolü imzalandığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Arap Dünyası Haber Ajansı’ndan (AWP) dün (Pazartesi) aktardığı habere göre yapılan açıklamada, ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin ve Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani'nin, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) de dâhil olmak üzere Irak genelindeki bölgelerin hava tehditlerine karşı güvence altına alınması için Irak ve ABD arasında devam eden çalışmaları ele aldıkları belirtildi.

İki taraf ayrıca ABD ve Irak arasındaki mevcut güvenlik iş birliğini, her iki ülkeye yönelik güvenlik tehditlerinin ele alınmasına yönelik ortak çabaları ve Irak'ta DEAŞ terör örgütünü yenmeye yönelik uluslararası koalisyonun geleceğini görüştü.

Sudani, Washington'daki görüşmeler sırasında İran ve İsrail arasındaki gerilimin Tahran'ın hafta sonu gerçekleştirdiği saldırının ardından artması üzerine Ortadoğu'da itidal çağrısında bulundu.

dfjukıl
ABD Başkanı Joe Biden, Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile Beyaz Saray'da bir araya geldi. (Reuters)

Sudani, ABD Başkanı Joe Biden ile Beyaz Saray'da gerçekleşen görüşmenin başında yaptığı açıklamada, “Bu hassas bölgenin güvenlik ve istikrarını korumak için tüm tarafların itidalli davranmasını ve artan gerilimi durdurmasını umuyoruz. Son gelişmeler başta olmak üzere çatışma alanının genişlemesini durdurmaya katkıda bulunacak tüm çabaları teşvik ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Söz konusu toplantı, ABD ve Avrupa'nın itidal çağrısı yapmasına rağmen, ABD'nin müttefiki İsrail'in İran'ın füze ve insansız hava aracı (İHA) saldırısına vereceği yanıtı değerlendirdiği bir dönemde gerçekleşti.

Irak hem Washington hem de Tahran'ın ender müttefiklerinden biri. Irak hava sahası İran'ın İsrail'e yönelik eşi benzeri görülmemiş İHA ve balistik füze saldırısı için kilit bir güzergâhtı. Iraklı yetkililer, İran'ın saldırıdan önce bölgedeki diğer ülkelerin yanı sıra kendilerini de bilgilendirdiğini söylüyor.

Sudani, “Dürüstlük ve dostluk ruhu içinde, bölgedeki mevcut meseleye ilişkin bazı değerlendirmelerde farklılık gösterebiliriz. Ancak uluslararası hukuk ilkeleri, savaş kanunları ve koruma ilkesi konusunda hemfikiriz. Sivillere, özellikle de kadın ve çocuklara yönelik her türlü saldırıyı reddediyoruz” dedi.

Biden, Washington'un İsrail'in güvenliği ve Gazze'deki çatışmaların sona erdirilmesi konusunda kararlı olduğunu söyledi. DEAŞ örgütüne karşı yürütülen çabalara da değinen Biden, ABD ve Irak arasındaki ortaklık kritik önem taşıyor” ifadesini kullandı.


İran saldırısında ağır yaralanan tek kişi, 7 yaşındaki Arap kızı oldu

Amina'nın evinin yakınlarındaki Nevatim askeri üssü de İran'ın hedefindeydi (AFP)
Amina'nın evinin yakınlarındaki Nevatim askeri üssü de İran'ın hedefindeydi (AFP)
TT

İran saldırısında ağır yaralanan tek kişi, 7 yaşındaki Arap kızı oldu

Amina'nın evinin yakınlarındaki Nevatim askeri üssü de İran'ın hedefindeydi (AFP)
Amina'nın evinin yakınlarındaki Nevatim askeri üssü de İran'ın hedefindeydi (AFP)

Cumartesiyi pazara bağlayan gece İran'ın İsrail'e düzenlediği saldırılara dair bilgiler netleşirken olayda ağır yaralandığı bildirilen tek kişinin kimliği açıklandı: Arap bedevilere ev sahipliği yapan Necef Çölü'nde yaşayan 7 yaşındaki Amina el Hasoni.

İran füzeleri ve drone'larını engellemek için füze fırlatılması sonucunda Arad adlı köydeki bir eve gece 2 sularında şarapnel düştüğü ve burada yaşayan kızın kafasından yaralandığı bildirildi. 

İsrail'in güneyindeki Beerşeba kentindeki Soroka Tıp Merkezi'nde ameliyat olan Amina, çocuk yoğun bakım servisinde tutuluyor. 

Akrabaları, İsrail'deki sistematik eşitsizlikler olmasaydı onun da bu saldırılardan yaralanmadan kurtulabileceğini söylüyor. 

Necef Çölü'nde 300 bin civarında bedevi Arap yaşıyor. Bunların dörtte birine yakını İsrail tarafından resmen tanınmayan köylerde. 

Devletin su, kanalizasyon ve elektrik gibi temel ihtiyaçları karşılamaktan kaçındığı bu yerleşimlerde planlama eksikliği de var. Bombalardan korunmak için diğer yerlere kurulan sığınaklar tüm taleplere rağmen bu köylerden esirgeniyor.

7 yaşındaki Amina'nın ailesi de bu köylerden el Furah'ta yaşıyor. Amcası İsmail, sirenler çalmaya başladığında kaçacak hiçbir yer olmamasının sıkıntısını çektiğini anlatıyor. 

38 yaşındaki İsmail, önleme füzelerinin sesinden sonra büyük bir patlama duyduğunu söylüyor. Ablasının çığlıkları kulağına ulaşınca o da koşmaya başlamış. Ablasının evine ulaştığında onu ve kucağında tuttuğu kafasından yaralı Amina'yı görmüş. 

Olayı haberleştiren New York Times, patlamadan hemen önce ailenin ön kapıdan kaçma kararı aldığını ve Amina'nın kelebeklerle süslü pembe duvarlı odasında uyuduğunu aktardı. 

Evin ince metal tavanından giren füze parçası tam da kapının civarına düşmüş. İsmail, "Bence kaçarken ona çarptı" diyor. 

Kardeşinden yaralı Amina'yı alan İsmail, 40 dakikadan fazla otomobil sürerek hastaneye ulaşmış. 

Olayı anlatırken "Çok zor" deyip ekliyor:

Burada sığınaklar inşa edebilirdik. Politikaları böyle, biz bir şey yapamıyoruz.

Polisler bölgede 150'yi aşkın füze parçası buldu. Evi vuran şarapnel de incelenmek üzere götürüldü. 

İsrailli yetkililer, köyün yakınlarındaki Nevatim askeri üssünün hafif hasar aldığını bildirdi. 

49 yaşındaki baba Muhammed, Amina'nın çizim yapmayı sevdiğini ve arada bir yaramazlık yaptığını belirterek şöyle diyor:

Sürekli gülmeyi ve eğlenmeyi sever. Güçlü bir kişiliği olan iyi bir öğrenci.

Muhammed'in İran'ın eylemlerini "insanlık dışı" olmakla suçladıktan sonra tereddütsüzce "Allah onları mahvetsin" dediği Amerikan gazetesinin haberinde bildirildi. 

İran, Şam'daki konsolosluk binasına 1 Nisan'da hava saldırısı düzenlenmişti. İsrail'in resmen üstlenmediği saldırıda İran Devrim Muhafızları Ordusu'ndan 2'si general toplam 7 kişi ölmüştü.

Tahran, İsrail'in konsolosluk saldırısının ülkesinin topraklarına saldırı anlamına geldiğini ve misillemede bulunacaklarını duyurmuştu.

İran, 13 Nisan'da İsrail'e yüzlerce kamikaze insansız hava aracı, balistik ve seyir füzesiyle saldırı başlatmış, bazı askeri hedeflerin vurulduğunu açıklamıştı.

İsrail'se saldırıların çoğunun hava savunma sistemlerince önlendiğini ancak Necef Çölü'ndeki askeri üsse füze isabet ettiğini belirtmişti.

Independent Türkçe, New York Times, Times of Israel, AA


İran saldırısında hangi ülkeler İsrail'in yardımına koştu?

ABD Başkanı Joe Biden'ın Kaptan Amerika olarak tasvir edildiği grafiti de İran saldırılarının ardından gündem oldu (AFP)
ABD Başkanı Joe Biden'ın Kaptan Amerika olarak tasvir edildiği grafiti de İran saldırılarının ardından gündem oldu (AFP)
TT

İran saldırısında hangi ülkeler İsrail'in yardımına koştu?

ABD Başkanı Joe Biden'ın Kaptan Amerika olarak tasvir edildiği grafiti de İran saldırılarının ardından gündem oldu (AFP)
ABD Başkanı Joe Biden'ın Kaptan Amerika olarak tasvir edildiği grafiti de İran saldırılarının ardından gündem oldu (AFP)

İsrail, İran'ın misilleme saldırısına karşı yaptığı savunmada ABD, Birleşik Krallık (BK), Ürdün ve Fransa'dan destek aldı.

İran'ın cumartesiyi pazara bağlayan gece yaklaşık 360 drone, seyir füzesi ve balistik füzeyle düzenlediği saldırılarda ABD, BK, Ürdün ve Fransa'nın koordineli şekilde İsrail ordusuna destek sağladığı bildirildi. 

İsrail Savunma Kuvvetleri'nden (IDF) dün yapılan açıklamada, füze ve drone'ların yaklaşık yüzde 99'unun hava savunma sistemleriyle etkisiz hale getirildiği belirtilmişti. 

IDF ayrıca İran'ın gönderdiği füze ve drone'ların etkisiz hale getirilmesi için toplamda 4 milyar ila 5 milyar İsrail Şekeli (yaklaşık 35 milyar ila 43,5 milyar TL) harcandığını duyurdu. 

Amerikalı yetkililerin CNN'le paylaştığı bilgilere göre İran'dan fırlatılan en az üç balistik füze ve 70 kamikaze drone'u, ABD donanmasının İsrail'e konuşlandırdığı iki muhrip tarafından vuruldu. Bu gemilerden birinde Amerikalı teknoloji devi Lockheed Martin'in ürettiği Aegis füze savunma sistemi yer alıyor.

BK Başbakanı Rishi Sunak ise Suriye ve Irak'tan havalanan Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne (RAF) ait jetlerin füze ve drone'ları vurduğunu söyledi. 

Sunak, dün yaptığı açıklamada kaç füzenin vurulduğuna dair bilgi paylaşmadı. 

BK Savunma Bakanı Grant Shapps da 13 Nisan'daki açıklamasında RAF'a ait ilave jet ve yakıt ikmal tankerlerinin Suriye ve Irak'a konuşlandırıldığını belirtimişti.

Guardian, Britanya'nın saldırı öncesinde, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nde (GKRY) yer alan Ağrotur üssünde güvenlik önlemlerini artırdığını da yazdı. Savunmaya buradan destek sağlanıp sağlanmadığına dair bilgi paylaşılmadı.

BK merkezli haber ajansı Reuters, Ürdün Hava Kuvvetleri'nin "İran'a ait onlarca drone'u vurduğunu" aktardı. Haberde, Ortadoğu'da ABD'nin müttefiki olarak hareket eden Ürdün'de Amerikan yapımı Patriot savunma sistemlerinin olduğu hatırlatıldı. 

İran'ın saldırısına karşı İsrail'i savunan ülkelerden diğeri de Fransa'ydı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, bugünkü açıklamasında İran'ın füze ve drone'larını durdurmak için Ürdün'ün isteğiyle devreye girdiklerini söyledi. Macron, kaç drone veya füzenin etkisiz hale getirildiğine dair bilgi paylaşmadı. 

Öte yandan Fransa doğrudan füze ve drone'ları hedef almak yerine radar teknolojisiyle destek sağlamış olabilir. IDF Sözcüsü Daniel Hagari, pazar günkü açıklamasında "Fransa'nın çok iyi jetleri ve radarları var, hava sahasında yapılan devriyelere katıldıklarını biliyorum" demişti. 

Guardian'a konuşan Birleşik Kraliyet Hizmetleri Enstitüsü'nden Sidharth Kaushal, savunma hamlelerini şöyle değerlendirdi:

Her yönden çok katmanlı bir operasyondu. Savunmada çok uluslu bir güç yer aldı. Yavaş hareket eden drone'lardan yüksek irtifada seyreden balistik füzelere kadar farklı uçuş özelliklerine sahip silahlarla karşı karşıya kaldılar.

Ne olmuştu?

1 Nisan'da İran'ın Şam'daki konsolosluk binasına hava saldırısı düzenlenmişti. İsrail'in resmen üstlenmediği olayda, İran Devrim Muhafızları Ordusu'ndan ikisi general rütbesinde toplam 7 kişi ölmüştü. 

İran lideri Ayetullah Ali Hamaney, 2 Nisan'daki açıklamasında İsrail'e karşı misillemenin meşru müdafaa haline geldiğini savunarak "Gerekli karşılığı vereceğiz. Onları cezalandıracağız" demişti. 

İsrail Ordu Sözcüsü Daniel Hagari, cuma günkü toplantısında tüm olasılıklara karşı tedbir aldıklarını belirterek "Savunmanın yanı sıra saldırıya geçmeye de hazırız" ifadelerini kullanmıştı. 

İran'ın yaklaşık 5 saat süren saldırısında, 7 yaşındaki bir kız çocuğu, İsrail'in attığı önleme füzesi kaynaklı şarapnelden ağır yaralandı. 7 yaşındaki Amina el Hasoni, Arap bedevilere ev sahipliği yapan Necef Çölü'nde yaşıyor. Saldırıda ayrıca 8 kişi hafif yaralanırken, İsrail ordusuna ait Nevatim hava üssünde hasar oluştu.
Independent Türkçe, Guardian, CNN, Reuters, RT, Wall Street Journal


Avustralya Parlamentosu'nda tecavüze dair davada yargıç kararını açıkladı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Avustralya Parlamentosu'nda tecavüze dair davada yargıç kararını açıkladı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Avustralya hükümetinin eski danışmanı Bruce Lehrmann, pazartesi günü bir yargıç tarafından iş arkadaşı Brittany Higgins'e parlamento binasındaki bir ofiste tecavüz ettiğinin hükmedilmesinin ardından açtığı iftira davasını kaybetti.

Scott Morrison hükümetinde çalışan 28 yaşındaki Lehrmann, 2021'de Higgins'le yapılan bir röportajı onun ismini vermeden yayımlayan Avustralya merkezli medya şirketi Network 10'e iftira davası açmıştı.

Röportaj, özellikle Higgins'in Morrison'ı "mağduru suçlamakla" eleştirmesinin ardından siyasette kadınlara yönelik ayrımcılık ve kötü muameleye dair ülke çapında infial uyandırmıştı.

Lehrmann herhangi bir yanlış yaptığını reddetmişti. 

Avustralya Federal Mahkemesi Yargıcı Michael Lee, Network 10'in haberin doğru olduğunu savunmasının ardından Lehrmann'ın iftira davasını reddetti.

Yargıç, Lehrmann'ın Higgins'e tecavüz ettiğine, ceza davalarında kullanılan "tüm makul şüphelerden öte" standardı yerine hukuki davalarda kullanılan daha düşük "olasılıklar dengesi" standardına göre karar verdiğini söyledi.

Yargıç mahkemede, "Tecavüz hakkında vardığım sonuç: Lehrmann, Higgins'e tecavüz etmiştir" dedi. Yargıcın açıklamaları onbinlerce izleyiciye canlı olarak yayımlanıyordu. 

Lee, "Bunun olasılıklar dengesine dayalı bir bulgu olduğunu hemen vurgulamak isterim" diye ekledi.

Yargıç, Lehrmann'ın Higgins'in rızası olup olmadığına aldırış etmeden parlamento binasındaki bir senatörün ofisinde ona tecavüzde bulunduğunu tespit etti.

Lee, Lehrmann'ın Higgins'le cinsel ilişkiye girmeye "kararlı" olduğunu ortaya koydu. 

9News'un haberine göre, Yargıç Lee daha önce Lehrmann'ı güvenilmez ve yalancı bir tanık olduğu için acımasızca eleştirmişti. Yargıç, "Lehrmann, çıkarlarına uyduğunu düşündüğü takdirde gerçeklerden uzaklaşmaktan çekinmemiştir" demişti.

Önemli noktalarda kasıtlı olarak yalan söylediğine kanaat getirdim.

Lehrmann ilk olarak 2019'da başkent Canberra'daki bakanlık ofisinde Higgins'e tecavüz etmekle suçlanmıştı.

Lehrmann'ın 2022'de yargılandığı ceza davası, bir jüri üyesinin davayla ilgili bireysel araştırma yaptığının tespit edilmesinin ardından düşmüş ve savcıların bu durumun Higgins'in ruh sağlığına ciddi zarar vereceğini söylemesi üzerine yeniden yargılama önerisinden vazgeçilmişti.

Independent Türkçe


İsrail'in çekildiği Han Yunus'taki evlerine dönen Filistinliler büyük bir yıkımla karşılaştı

Fotoğraf: Ali Jadallah / AA
Fotoğraf: Ali Jadallah / AA
TT

İsrail'in çekildiği Han Yunus'taki evlerine dönen Filistinliler büyük bir yıkımla karşılaştı

Fotoğraf: Ali Jadallah / AA
Fotoğraf: Ali Jadallah / AA

İsrail'in 4 ay yoğun saldırılar düzenledikten sonra çekildiği Gazze Şeridi'nin Han Yunus kentinde evlerine dönen Filistinliler, gördükleri yıkımın boyutları karşısında şaşkınlık yaşıyor.

Han Yunus'taki evini görmek için kente geri dönen Filistinli Ravan, ailesinin uzun yıllar emek vererek inşa ettiği evi yerle bir olmuş halde buldu.

İsrail saldırıları sonrası Refah kentine sığınmak zorunda kalan ailesiyle yeniden evlerine geri dönmeyi umarak kente gelen Ravan, gördükleri karşısında büyük bir hayal kırıklığı yaşadı.

- "Burada yaşanabilecek hiçbir yer yok"

Üzüntüsünü AA muhabiriyle paylaşan genç kadın, "Evimizden uzakta bir yerlere sığınmaktan çok yorulmuştuk. Askerler çekilince evimize gelip kalmayı ve burada yaşamayı planlamıştık. Ancak gördüğüm yıkım karşısında büyük şaşkınlık yaşadım. Ev yok, evden bir eser yok. Burada yaşanabilecek hiçbir yer yok." dedi.

Kentte, Ravan gibi askerler çekildikten sonra evine dönmek ve orada yaşamak isteyen binlerce Filistinli bulunuyor.

Said Abdurrahman da aynı düşünce ve istekle mahallesine dönmüş Filistinlilerden sadece biri.

- "Refah'ta sığındığımız yerlere geri döneceğiz mecbur"

Evini harabe olmuş halde bulan Abdurrahman, "Askerler çekildikten sonra burada, Han Yunus'ta hiçbir şey kalmamış. Ne ev, ne de su. Refah'ta sığındığımız yerlere geri döneceğiz mecbur." ifadesini kullandı.

İsrail ordusu, Hamas'ın elinde tuttuğu İsrailli esirleri kurtarma bahanesiyle kara saldırısı başlattıktan 4 ay sonra, 7 Nisan'da Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'tan çekildiğini duyurmuştu.

İsrail saldırıları, şehri büyük ölçüde etkileyerek yollara, evlere ve altyapıya büyük zarar verdi.

- İsrail'in Gazze'yi işgalinde 7 Ekim sonrası

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme" gerekçesiyle İsrail'e 7 Ekim 2023'te kapsamlı saldırı düzenledi.

İsrail, 7 Ekim'deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı.

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 14 bin 500’ü çocuk, 9 bin 560'ı kadın olmak üzere 33 bin 797 Filistinli öldürüldü, 76 bin 464 kişi yaralandı.

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ne saldırılarının başladığı 7 Ekim'den bu yana 260’ı karadan işgal sürecinde olmak üzere 604 askerinin öldüğünü duyurdu.

Çatışmalara 24 Kasım 2023'te 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan "insani ara"da 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı. Öte yandan İsrail, binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail askerleri ile yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 464 Filistinli hayatını kaybetti.

Son verilere göre, İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim 2023'ten beri devam eden çatışmalarda 272 Hizbullah mensubu, 54 Lübnanlı sivil, 17 Emel Hareketi, 13 Hamas, 12 İslami Cihad mensubu ile 7 İsrailli sivil ve 11 asker öldü.


ABD'de perakende satışlar martta beklentileri aştı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

ABD'de perakende satışlar martta beklentileri aştı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

ABD'de perakende satışlar, martta yüzde 0,7 ile piyasa beklentilerinin üzerinde artış kaydetti.

ABD Ticaret Bakanlığı, mart ayına ilişkin perakende satış verilerini açıkladı.

Buna göre, perakende satışlar, martta bir önceki aya kıyasla yüzde 0,7 artışla 709,6 milyar dolar oldu.

Piyasa beklentisi, perakende satışların bu dönemde aylık yüzde 0,4 artması yönündeydi.

Perakende satışlar, şubatta yüzde 0,9 artışla 704,5 milyar dolar olmuştu. Ülkede perakende satışlar, martta yıllık bazda da yüzde 4 artış kaydetti. Perakende satışlar şubat ayında ise yıllık bazda yüzde 2,1 artmıştı.

Söz konusu dönemde mağaza dışı perakendeciler, çeşitli mağaza perakendecileri ve benzin istasyonlarındaki satışlarda yaşanan yükseliş öne çıktı.

Öte yandan spor ürünleri, hobi, müzik aletleri satılan mağazalar ile kitapçılarda, giyim ürünleri, elektronik cihazlar ve motorlu taşıt ile parçalarının satıldığı yerler ve mobilya mağazalarındaki satışlarda düşüş kaydedildi.

Analistler, perakende satış verilerinin tüketici harcamalarının güçlü kalmaya devam ettiğini gösterdiğini belirtti.


FBI, kargo gemisinin çarpmasıyla yıkılan Francis Scott Key Köprüsü ile ilgili soruşturma başlattı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

FBI, kargo gemisinin çarpmasıyla yıkılan Francis Scott Key Köprüsü ile ilgili soruşturma başlattı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI), kargo gemisinin çarpması sonucu yıkılan Baltimore'daki Francis Scott Key Köprüsü'nde yaşananlara ilişkin adli soruşturma başlattı.

Associated Press (AP) kaynaklarının edindiği bilgiye göre, Maryland eyaletine bağlı Baltimore kentinde bulunan Francis Scott Key Köprüsü'nün 26 Mart'ta büyük bir yük gemisinin çarpması sonucu yıkılmasına ilişkin FBI soruşturma başlattı. Yaşananlara neden olan koşullar ve federal yasalara uygun hareket edilip edilmediği araştırılacak.

FBI ayrıca "Dali" isimli kargo gemisinde mahkeme kararıyla incelemelerde bulundu.

Baltimore Belediye Başkanı Brandon Scott, iki hukuk firmasıyla işbirliği içerisinde olduklarını söyleyerek sorumluların ceza alması ve halkın en az derece etkilenmesi için çalışmalar yürüttüklerini ifade etti.

FBI'dan ayrı bir soruşturma yürüten ABD Ulusal Ulaştırma Güvenliği Kurulu (NTSB) Başkanı Jennifer Homendy de geçen hafta yaptığı açıklamada, yük gemisinin elektrik sistemlerine yoğunlaştıklarını belirterek, olaya ait görüntülerde geminin güç sorunu yaşamış olabileceğinin görüldüğünü söyledi.

Bu arada, dalgıçların 3 kişinin cansız bedenine ulaştığı, 3 kişinin ise henüz bulunamadığı bilgisi paylaşıldı.

- Ne olmuştu?

ABD'nin Baltimore kentinde bulunan Francis Scott Key Köprüsü'ne 26 Mart'ta yerel saatle 01.30 civarında büyük bir yük gemisi çarpmış, çarpmanın ardından gemide yangın çıkmıştı.

Yaklaşık 2,57 kilometre uzunluğundaki köprünün büyük bir kısmı çarpma sonucu çökmüş, köprü üzerindeki çok sayıda araç Patapsco Nehri'ne düşmüştü.

ABD Başkanı Joe Biden, "Buradaki limanı ve köprüyü federal kaynaklarla yeniden inşa edeceğiz. Kongrenin bu çabamızı desteklemesini bekliyoruz." ifadesini kullanmıştı.

2003'ten itibaren Ulusal Kongrede Maryland'i temsil eden Demokrat Senatör Chris Van Hollen, 26 Mart'ta verdiği demeçte, köprünün yeniden inşasının toplam maliyetinin ne kadar olacağının henüz bilinmediğini kaydetmişti.

Hollen, maliyetin yüzde 90'ının federal acil fonundan, kalan 10'luk dilimin ise eyalet fonlarından karşılanacağını ifade etmişti.


Paşinyan'ın 1915 olaylarına ilişkin sözleri Ermenistan'da gündem oldu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Paşinyan'ın 1915 olaylarına ilişkin sözleri Ermenistan'da gündem oldu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan'ın, 1915 olaylarıyla ilgili "Büyük Felaket (Meds Yeghern)" ve "kırım" ifadelerini kullanması Ermenistan'da tartışmalara yol açtı.

Başbakan Paşinyan, iktidardaki partisi Sivil Sözleşme'nin siyaset okulu için hazırlanan "Ermenistan Cumhuriyeti'nin Sosyal Psikolojisi" konulu hitabını, kişisel Facebook sayfasında yayımladı.

17. yüzyılın başında İran Şahı Abbas tarafından Ermenilerin İran'a göç ettirilmesinin halkın sosyal psikolojisi üzerinde derin etkileri olduğunu savunan Paşinyan, 1915 olaylarına değindi.

Paşinyan, 1915 olayları için Ermenistan'da kullanılan "soykırım" yerine "Büyük Felaket (Meds Yeghern)" ve "kırım" sözcüklerini kullandı.

Kısa sürede muhalif çevrelerden tepki alan Paşinyan'ın sözleri ülkede gündem oldu.

Paşinyan, kendisine yönelik eleştirilere henüz yanıt vermedi.