Trablus’ta sığınma merkezi bombalandı: 7 ölü 17 yaralı

​Trablus’tan gelen mülteciler, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nden gıda yardımı alıyor (Reuters)
​Trablus’tan gelen mülteciler, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nden gıda yardımı alıyor (Reuters)
TT

Trablus’ta sığınma merkezi bombalandı: 7 ölü 17 yaralı

​Trablus’tan gelen mülteciler, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nden gıda yardımı alıyor (Reuters)
​Trablus’tan gelen mülteciler, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nden gıda yardımı alıyor (Reuters)

Libya’nın başkenti Trablus’un güneyinde yerlerinden edilmiş kişilerin bulunduğu sığınma merkezinin bombalanması sonucunda 7 kişi öldü ve 17 kişi de yaralandı.
Trablus’ta Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne (UMH) bağlı Saha Tıbbi ve Destek Merkezi Farnac bölgesindeki bir üniversite yurdunda mülteciler  için tahsis edilen bir sığınma merkezinin bombalanması sonucunda kimliği bilinmeyen bir kişi ve 1 Bangladeşli dahil 7 kişinin öldüğünü ve 17 kişinin yaralandığı duyurdu.
Merkez, bombardımandan kimin sorumlu olduğunu belirtmedi. Ancak UMH’ye bağlı Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Emin el-Haşimi, LUO’ya dikkati çekerek, el-Kerame Operasyonu güçlerini saldırıyı gerçekleştirmekle suçladı. Haşimi, farklı bölgelerden ve Libya’nın farklı şehirlerinden yerinden edilmiş yüzlerce aile için Ayn Zara belediyesi tarafından tahsis edilen üniversite yurdunun hedef alındığını ifade etti. Yetkili, “Mermiler, herkes arasında korku ve paniğe neden oldu” dedi.
Trablus’taki Ambulans ve Acil Servisler Sözcüsü Usame Ali, bombardımanın el-Farnac bölgesinde, Ayn Zara bölgesinden göç eden birçok yerinden edilmişin evlerinde yangına yol açtığı söyledi. Ali, ilk yardım birimlerinin yerinden edilmiş vatandaşları tahliye etmeye, onları şehirdeki bir başka alana taşımaya çalıştığını ve bu durumun da ayrım gözetmeyen saldırılarda artışa yol açtığını vurguladı.
Söz konusu saldırılardan önce Trablus ve çevresinde çatışmalar patlak verdi. Yerel halk, Mitiga Uluslararası Havaalanı içerisinden gelen güçlü patlama sesleriyle yangının büyüdüğünü ifade etti. LUO’ya bağlı yerel medya organları, UMH kuvvetleri saflarında savaşan 7 Suriyeli paralı askerin, Trablus’taki Ebu Selim cephesinde geçen cumartesi akşamı Halife Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu (LUO) güçlerine teslim olduğunu belirtti. Trablus ve çevresinde yaşanan çatışmalar, sıcaklığın da artmasıyla birlikte geçen hafta uzun bir süre elektrik ve su kesintilerine maruz kalan halkın karşılaştığı zorlu koşulları daha da tırmandırdı. Büyük İnsan Yapımı Nehir Projesi Yürütme Otoritesi, yasadışı bir grubun saldırıları nedeniyle yaşanan 1 haftalık kesinti sonrasında Genel Elektrik Şirketi’nin su sistemini besleyen istasyonun faaliyete yeniden başladığını duyurmasına rağmen Trablus ve diğer şehirlere iki gün daha su temin edilemeyeceğini açıkladı.



Kasım: Hizbullah iktidarından vazgeçmeyecek ve İsrail de silahlarını almayacak

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
TT

Kasım: Hizbullah iktidarından vazgeçmeyecek ve İsrail de silahlarını almayacak

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım, dün akşam yaptığı açıklamada, partinin gücünden vazgeçmeyeceğini ve İsrail'in silahlarını teslim almayacağını belirtti. Kasım, Amerika'nın istediği yeni anlaşmanın, İsrail'in Lübnan'ın güneyinden kısmi çekilme karşılığında silahların teslim edilmesini talep etmekle başladığını ifade etti.

Kasım televizyonda yaptığı konuşmada, “(Hizbullah) Litani Nehri'nin güneyinde ateşkes anlaşmasını tamamen uyguladı ve Lübnan devleti elinden geldiğince orduyu konuşlandırdı” dedi ve “Bütün dünya İsrail'in 3 bin 800 ihlalde bulunduğunu söylüyor ve 8 aydır Siyonist saldırılar devam ediyor” diye vurguladı.

Kasım şöyle devam etti: “Biz, Lübnan devleti, (Hizbullah) ve tüm direnişçiler, anlaşmada üzerimize düşen her şeyi yerine getirdik, İsrail ise hiçbir şeyi yerine getirmedi.”

Ve şöyle sürdürdü: “İsrail'in saldırılarını durdurmayı başaramadık, ancak Lübnan devletinin bu varlıkla imzaladığı anlaşma sayesinde onu bir sınırda durdurmayı başardık. İsrail'in geri çekilmesi ve saldırılarını durdurması zorunlu hale geldi. Bu anlaşma devletin sorumluluğu ve yükümlülüğündedir.”

Ve ekledi: “Bugün Amerika yeni bir anlaşma ortaya koyuyor, yani 8 ay boyunca yaşanan tüm ihlaller yokmuş gibi, İsrail'i önceki tüm saldırılarından aklıyor. Bu saldırının tek gerekçesi (Hizbullah'ın) silahsızlandırılması, çünkü İsrail'i güvence altına almak istiyorlar.”

Kasım, ABD'nin yeni önerisinin “kısmi çekilme karşılığında silahsızlanma talebini” içerdiğini belirtti.

Şarku'l Avsat'ın basında çıkan haberlerden aktardığına göre ABD, İsrail güçlerinin Güney Lübnan'da işgal ettikleri mevzilerden çekilmesi ve geçen yıl İsrail tarafından tahrip edilen bölgelerin yeniden inşası için ayrılan fonların serbest bırakılması karşılığında, Hizbullah'ın silahlarını bırakmasını talep ediyor.

Biz, Hizbullah ve Emel Hareketi olarak, direnişe, çevresine ve tüm mezhepleriyle Lübnan'a yönelik varoluşsal bir tehditle karşı karşıya olduğumuzu hissediyoruz.

“Lübnan gerçek tehlikelerle karşı karşıya; güneyde İsrail, doğu sınırında (DEAŞ) araçları ve Lübnan'ı kontrol eden Amerikan zulmü” diyen Kasım “İsrail'in tehlikesi ve tehdidi ortadan kaldırıldıktan sonra savunma stratejisini tartışmaya hazırız, ancak bugün gücümüzden vazgeçmeyeceğiz ve savunma için tam hazırız” vurgusunda bulundu.