LGBT bayrağı, Irak ve AB arasındaki krizi derinleştiriyor

Irak Parlamentosu. (Reuters Arşiv)
Irak Parlamentosu. (Reuters Arşiv)
TT

LGBT bayrağı, Irak ve AB arasındaki krizi derinleştiriyor

Irak Parlamentosu. (Reuters Arşiv)
Irak Parlamentosu. (Reuters Arşiv)

Dün Bağdat’ta Avrupa Birliği Büyükelçiliği’ndeki direklerden birine LGBT bayrağının asılması Irak Parlamentosu’nda geniş bir öfkeye neden oldu. Kanada ve İngiliz büyükelçilikleri de gökkuşağı rengindeki bayrağı 17 Mayıs Uluslararası Homofobi Karşıtlığı Günü ve LGBT farkındalığı için göndere çekti.
Irak parlamentosundaki Dış İlişkiler Komisyonu, değerlere, örf ve geleneklere aykırı olduğunu belirttiği söz konusu davranışı kınayarak bunun “Irak halkının dini ve toplumsal değerlerini ihlal ettiğini” vurguladı. Komisyon, Dışişleri Bakanlığı’nı gelecekte de bu tür ihlallerin meydana gelmesine fırsat vermemeye çağırdı.
Bazı milletvekilleri, söz konusu eylem nedeniyle Bağdat'taki AB büyükelçiliklerinin kapatılmasını talep etti. Asaib Ehli Hak milletvekillerinden Hasan Salim konuya dair şu açıklamalarda bulundu:
“Anormal ve ahlaksızca olan bu davranış, İslam halklarına, saygın örf ve adetlere yönelik yüz kızartıcı bakış açısını yansıtıyor. Irak toplumunun dini, ahlaki değerlerini ve gelenek göreneklerini göz ardı eden AB Büyükelçisi ve diğerlerinin bu hareketi, aynı minvalde ilerleyen DEAŞ’ın kara propagandası kadar  zararlıdır. Hükümet, bu elçilikler konusunda güçlü bir tutum takınmalı, bu tür davranışların tekrarlanmasına izin vermemelidir.”
Sadr Hareketi’nin desteklediği Sairun Koalisyonu milletvekili Selam eş-Şemri de bu tür davranışların reddedilmesi gerekliliğini vurgulayarak “Din ve ahlakı esas alan bir ülke olan Irak’ın hangi cihetten olursa olsun bu gibi adımlara izin vermesi mümkün değildir” dedi. Avrupa’nın bu davranışının Irak halkının ve tüm mezheplerinin benimsediği dini ve ahlaki değerleri hafife aldığını söyleyen Şemri, bu bayrağın derhal indirilmesi ve bu harekete karşı olunduğunu belirtecek önlemler alınması çağrısında bulundu.
Görünüşe göre Başbakan Mustafa el-Kazimi hükümeti ciddi ve istisnai meselelerle karşı karşıya. Zira eski Irak hükümeti, daha önce LGBT ile ilgili herhangi bir diplomatik sorunla karşılaşmamıştı. Gözlemciler ise “bayrağın çekilmesinin henüz iki haftasını doldurmamış olan Kazimi hükümetini zora soktuğunu” belirtiyor.
Kazimi hükümeti, AB Büyükelçiliği’ne karşı harekete geçmesi için dün ciddi bir baskı ile karşı karşıya kaldı. Zirâ Sairun Koalisyonu lideri Sabah es-Sadi, Irak hükümetini Başbakan Kazimi’nin vekaleten başkanlık ettiği Dışişleri Bakanlığı’nı AB, Kanada ve İngiliz büyükelçiliklerine yönelik sıkı önlemler almaya çağırdı. Sadi açıklamasında “Bu büyükelçiliklerin farklı din ve mezheplerden tüm Irak halkının benimsediği dini inançları, ilahi hükümleri, gelenek ve görenekleri küçümsemesine sessiz kalınmamalı” ifadelerini kullandı.



İran'la ateşkesin ardından Netanyahu'nun Gazze hamlesi ne olacak?

Netanyahu'nun bir sonraki adımı Gazze savaşının akıbetini belirleyecek (Reuters)
Netanyahu'nun bir sonraki adımı Gazze savaşının akıbetini belirleyecek (Reuters)
TT

İran'la ateşkesin ardından Netanyahu'nun Gazze hamlesi ne olacak?

Netanyahu'nun bir sonraki adımı Gazze savaşının akıbetini belirleyecek (Reuters)
Netanyahu'nun bir sonraki adımı Gazze savaşının akıbetini belirleyecek (Reuters)

İran’la ateşkesin ardından İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun bir sonraki adımı merak ediliyor.

CNN’in analizinde, İran’la 12 gün süren çatışmaların ardından gözlerin yeniden Gazze savaşına çevrildiği belirtiliyor.

Tel Aviv yönetimi, Gazze’de 20’si hayatta 50 rehinenin olduğunu belirtiyor. Rehine krizi ve uluslararası tepkilerin Netanyahu hükümetini zorlamaya başladığı ifade ediliyor.

ABD Başkanı Donald Trump, 24 Nisan’da İsrail ve İran arasında ateşkes anlaşmasına varıldığını duyurmuştu. Aynı gün Han Yunus’ta 7 İsrail askeri patlayıcıyla öldürülmüştü.

Netanyahu’nun kabinesindeki radikal sağcılar savaşın sürdürülmesini isterken, bazı yetkililer İran’a düzenlenen “başarılı saldırıların” diplomatik fırsat yarattığını ve Gazze’de kapsamlı bir çözüm için zemin oluşturduğunu savunuyor.

Haberde, 12 günlük savaşta İsrail'de oluşan maddi hasarın 1,3 milyar doları aştığına işaret ediliyor. Buna karşılık 7 Ekim 2023’te başlayan Gazze savaşı İsrail’de yaklaşık 730 milyon dolar zarar yarattı.

İsrailli medya kuruluşu Kanal 12’nin mayıs sonunda yayımladığı ankette, katılımcıların yüzde 55’i Netanyahu’nun Gazze savaşını iktidarını korumak için sürdürdüğünü söylemişti. Katılımcıların yüzde 60’tan fazlası da rehinelerin iadesi karşılığında ateşkesi desteklediğini belirtmişti.  

Analizde, Netanyahu’nun önünde iki seçenek olduğuna dikkat çekiliyor. İsrail lideri ya İran çatışmalarının yarattığı diplomatik ivmeyle Gazze savaşını bitirecek ya da iç politik dengeler uğruna çatışmaları sürdürecek.

Washington Post’un (WP) analizinde de Netanyahu’nun kendi kabinesinden baskı gördüğüne dikkat çekiliyor.  

Koalisyon ortağı Ultra Ortodoks Yahudi Şas Partisi’nin lideri Aryeh Deri, bu hafta İsrail medyasına yaptığı açıklamada, “Gazze’deki savaşı bitirmek için daha önce hiç olmadığı kadar uygun koşullar oluştu” dedi.

Radikal sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ise çarşamba günkü açıklamasında “Şimdi geçici bir anlaşmaya gitmek büyük bir hata olur. Savaş devam etmeli ve Gazze toprakları alınmalı” ifadelerini kullandı.

WP’nin haberinde, ABD ve Katar arabuluculuğunda Kahire’de ateşkes müzakerelerinin yeniden başlatıldığı, Mısır’ın İsrail heyetini Kahire’ye davet ettiği fakat Tel Aviv yönetiminin buna resmi yanıt vermediği aktarılıyor.

Hamas yetkilisi Tahir Nunu, Netanyahu’nun tavrının süreci belirleyeceğini söylüyor:

Gazze’deki savaşı sonlandırmak mümkün. Bu Netanyahu’nun siyasi iradesine bağlı. Biz savaşın sonlanması, İsrail’in Gazze’den çekilmesi, kuşatmanın kaldırılması ve ciddi bir esir takası anlaşması için hazırız.

Hamas’a yakın Filistinli analist İbrahim Medhun, Hamas’ın Tahran’a bağlı diğer gruplara kıyasla daha bağımsız hareket ettiğini belirterek, İran’la çatışmaların örgütün tavrında ciddi bir değişikliğe yol açmadığını savunuyor:

Hamas’ın Gazze’deki ateşkes müzakerelerine ilişkin tutumu geçici bölgesel gelişmelere bağlı değil.

Independent Türkçe, Washington Post, CNN