Volkswagen Poznan 450 kişiyi işten çıkaracak

Volkswagen Poznan 450 kişiyi işten çıkaracak
TT

Volkswagen Poznan 450 kişiyi işten çıkaracak

Volkswagen Poznan 450 kişiyi işten çıkaracak

Volkswagen, piyasada yeni araçlara olan talebin azalmasını gerekçe göstererek Poznan fabrikasında 450 işçiyi işten çıkaracağını duyurdu.
Alman otomobil devi Volkswagen, Polonya’nın Poznan kentinde bulunan fabrikasında 450 işçiyi işten çıkaracağını duyurdu. Volkswagen Poznan Direktörü Jens Ocksen açıklamasında, işten çıkarma kararından yeni araçlara olan talepte düşüş yaşanmasının etkili olduğunu belirterek, “Dünya genelinde devam eden Kovid-19 pandemisi ve zor ekonomik koşullar piyasada belirsizliğe ve Volkswagen Poznan’ın ürünlerine olan talepte ciddi düşüşe yol açmıştır. Küresel durum hiçbir aldanmaya yer bırakmamaktadır. Korona virüs pandemisi her kıtada ciddi kayıplara yol açmıştır. Bu durumun sonuçları firmamızca da net bir şekilde hissedilmektedir” ifadelerini kullandı.
2021 yılının sonuna kadar 450 işçinin işten çıkarılacağının bildirildiği açıklamada, işine son verilecek kişilerin büyük oranda geçici iş sözleşmesiyle çalışan işçiler olacağı ifade edildi.
Korona virüs salgını nedeniyle üretimi askıya alan Volskwagen Poznan Fabrikası 27 Nisan’da tek vardiya olarak üretime yeniden başlamıştı. Hijyen ve güvenlik standartlarının gözetilmesi kaydıyla 18 Mayıs Pazartesi günü itibarıyla 3 vardiyalı üretime geçilen fabrikada üretim tam kapasite yapılıyor. Halihazırda 10 bin işçinin istihdam edildiğini Volkswagen Poznan fabrikası, Polonya’nın Wielkopolska bölgesindeki en büyük işveren konumunda bulunuyor.



Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
TT

Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'ı görevden alacağına dair iddialar gündemden düşmüyor.

Trump, dünkü açıklamasında Powell’ı görevden almasının “pek olası” görünmediğini söylemişti. Cumhuriyetçi lider, Powell'ın çok kötü bir iş çıkardığını savunmuş, Fed başkanının görev süresinin dolmak üzere olduğuna da işaret etmişti. 

Reuters’ın analizinde, Trump’ın Powell’ı görevden alma yetkisine sahip olup olmadığının belirsiz kaldığına dikkat çekiliyor. 

1913 tarihli Merkez Bankası Yasası, Fed Yönetim Kurulu üyelerinin yalnızca “geçerli bir gerekçe” gösterilerek görevden alınabileceğini söylüyor. Ancak sözkonusu “geçerli gerekçe” hukuken tanımlanmış değil. 

Genel kabul bunun yolsuzluk veya görevi kötüye kullanma gibi ciddi durumlara işaret ettiği yönünde, dolayısıyla politik görüş ayrılığı bu kapsama girmiyor. Cumhuriyetçi lider uzun süredir faiz indirimi için Powell’a baskı yapıyor.

Diğer yandan Powell’ın hem Fed başkanı hem de Fed Yönetim Kurulu üyesi olması süreci daha da karmaşıklaştırıyor. Powell’ın Fed başkanlığı görevi, Mayıs 2026’da sona eriyor ancak Yönetim Kurulu üyeliği 2028’e kadar sürecek. Trump, onu bir şekilde Fed başkanlığından alsa bile Merkez Bankası’nın kararları üzerinde hâlâ etkili olabilir. 

Analizde, Trump’ın Powell’ı iki pozisyondan almaya çalışmasının en tartışmalı adım olacağına ve sürecin mahkemeye taşınabileceğine işaret ediliyor. 

Wall Street Journal’ın (WSJ) haberinde de Trump’ın, faiz indirimi taleplerine yanıt vermeyen Fed’in bağımsızlığını sonlandırmaya çalıştığı yazılıyor. 

Amerikan gazetesinin analizinde, konuyla ilgili Türkiye’de atılan bazı adımlar örnek olarak gösteriliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, dönemin Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ı 20 Mart 2021’de görevden aldığı hatırlatılıyor. Bundan iki gün önce Merkez Bankası, politika faizini yüzde 17’den 19’a çıkarmıştı.

Analizde, Erdoğan’ın faiz oranlarının düşürülmesinin şirketlerin borçlanma maliyetlerini azaltarak enflasyonu düşüreceğini savunduğuna dikkat çekiliyor. Bu yaklaşımın, düşük faiz oranlarının ekonomik faaliyeti teşvik ederek fiyatları yukarı çektiği yönündeki yaygın kabul gören ekonomik ilkelerle çeliştiği yazılıyor.

2022’de enflasyonun yüzde 72’ye ulaştığı, Türk Lirası’nın ABD doları karşısında yaklaşık yüzde 60 değer kaybettiği anımsatılıyor. 

Independent Türkçe, Reuters, Wall Street Journal