Dünya Sağlık Örgütü’ne koronavirüs karnesi verilecek

WHO Genel Müdürü Tedros Adhanom Ghebreyesus, dün uluslararası bir konferansta konuştu (AFP)
WHO Genel Müdürü Tedros Adhanom Ghebreyesus, dün uluslararası bir konferansta konuştu (AFP)
TT

Dünya Sağlık Örgütü’ne koronavirüs karnesi verilecek

WHO Genel Müdürü Tedros Adhanom Ghebreyesus, dün uluslararası bir konferansta konuştu (AFP)
WHO Genel Müdürü Tedros Adhanom Ghebreyesus, dün uluslararası bir konferansta konuştu (AFP)

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Genel Müdürü Tedros Adhanom Ghebreyesus, günlerdir devam eden yoğun müzakerelerin sona ermesini beklemeyerek, Avrupa Birliğinin (AB) Dünya Sağlık Asamblesi (WHA) 73. oturumunda sunduğu ve WHO’nun Kovid-19 krizini yönetme performansı hakkında bağımsız bir dış değerlendirmeye tabi tutulması çağrısında bulunan karar taslağını onayladığını bildirdi. Örgütün, bugün gerçekleştirilecek video konferansında bu taslak üzerine durması bekleniyor. Avrupalılar, bu kararın son haftalarda uluslararası jeopolitik iklime egemen olan gerilimi etkisiz hale getireceğini umut ediyor. Nitekim ABD yönetimi, salgının ortaya çıkışı ve zamanında haber verilmemesi konusunda Çin’e doğrudan suçlamalar yöneltmiş; bazı ülkeler de Çin’in salgın hakkında yayınladığı bilgilerin güvenilirliğinden şüphe etmişti.
Reuters’ın haberine göre, WHA’nın AB tarafından sunulan ve 194 üye ülkeden 116’sının desteğini alan bu karar üzerine görüşmesi bekleniyor.
Şarku’l Avsat’a ulaşan bilgilere göre, Fransa ve Almanya söz konusu karar taslağını bu ayın 11’inde Avrupalı ortakları hükümetlerine sunmuş; WHO tarafından kabul edilmesi için taslağın nüfuz alanları içerisinde pazarlanması çağrısında bulunmuştu. Bu karar, ABD ve Çin meydana çıkan ve salgını kontrol altına alarak ekonomik yansımalarına odaklanma çabalarını engelleyen gerilimi ortadan kaldırmayı amaçlıyor.
Cenevre’de bu konuda yapılan müzakerelere katılan diplomatlar, Almanya ve Fransa’nın şöyle bir görev paylaşımı yaptığını söylüyor: Almanya, Çin'i bağımsız bir dış değerlendirme fikrine yanıt vermeye ikna etmeye çalışırken Fransızlar ise karar taslağının onaylanması için ABD’yi Pekin’e yönelik gerilimi durdurmaya ikna etme görevini üstlendi. Nitekim Pekin, koşulların henüz net olmamasıyla beraber böyle bir teklifi kabul etmiş görünüyor.
Bu bağlamda, ABD Başkanı Donald Trump'ın son üç gündür koronavirüsle ilgili Çin’i suçlamadığı, aynı şekilde Dışişleri Bakanı Mike Pompeo da salgının Çin’de ortaya çıkışı hakkındaki açıklamalarından Pazar günü adım attığı dikkat çekiyor.
Geçen hafta boyunca müzakerelere katılan Avrupalı bir diplomat, konuyla ilgili açıklamasında “Havada iyimserlik kokusu var. Ancak Washington ve Pekin, söz konusu karar taslağına henüz nihai oylarını vermedi” ifadelerini kullandı.
Dün WHA’nın üst düzey açılış oturumunda konuşan WHO Genel Müdürü Adhanom, bu koşullar altında örgütü cömert ve güçlü bir şekilde destekleri için üye devletlere teşekkürlerini sunarak şu ifadeleri kullandı:
“Geçmişte birçok salgının üstesinden gelen dünyamız, fark ettirmeden hareket edip sessizce sokulan, bilinmeyen özelliklere sahip bu azılı düşmanı alt edecektir. Yüz milyonlarca insanın geçim kaynağını tehdit eden, küresel ekonomi sütunlarını daha önce benzeri görülmemiş bir şekilde istikrarsızlaştıran, ülkeler arası gerginliği ve jeopolitik bölünmeleri artıran bu salgın, yalnızca küresel bir sağlık krizinden çok daha fazlasıdır. Nitekim insanoğlundaki güzel ve çirkin hasletleri ortaya çıkarmış, alçakgönüllülüğün kıymetini hatırlatmıştır.”
Tedros, 2020 Uluslararası Hemşire ve Ebe Yılı’nın kutlamalarında uzun süre duraklamasının ardından, bu savaştaki ‘gerçek kahramanları’ her gün alkışlayan dünyadaki altı milyondan fazla hemşirenin evrensel sağlık sigortasının bulunmadığına değindi. Diğer yandan soruşturma ve iç gözetim mekanizmalarının WHO dahilinde aktif olduğunu söyleyen Tedros, gözetim komitesinin Kovid-19 krizinin yönetimine ilişkin ilk raporunu günler önce yayınladığını, rapor dahilinde örgütün performanslarının kapsamlı bir değerlendirilmesinin bulunduğunu vurguladı.
Bağımsız bir değerlendirmenin tüm ülkelerin kriz sırasındaki performansını kapsaması gerektiğine değinen Tedros, önümüzdeki hafta itibariyle bir iç değerlendirmeye başlanacağına dikkat çekti. Örgütün tavsiyelerine kulak asmayan ülkeleri eleştirmeyi de ihmal etmeyen Adhanom, şöyle söyledi:
“Dünyanın yeni bir organizasyona, mekanizmaya ya da komisyona değil, karşılaştığı zorlukların yeniden yaşanmaması için geçmiş tecrübelerinden ders çıkarmaya ihtiyacı vardır. Zirâ gelecekte yeniden patlak vereceği kesin olan salgın hastalıklar için hazırlıklı olmanın gerekliliğini göz ardı etmek artık mümkün değildir.”
Bu salgının sağlık alanındaki sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşılmasını engelleyeceği ve diğer birçok hastalık konusunda elde edilen başarıları tehdit edeceği konusunda uyarıda bulunan Adhanom, “Bu kriz, bize sağlığa yatırım yapmanın kalkınma çabalarının odak noktası olması gerektiğini öğretti. Bazıları salgını soluduğu müddetçe, diğerleri de tehdit altında olacaktır. Krizden çıkmanın tek yolu işbirliği ve dayanışmadır” dedi.
DPA’nın haberine göre, WHO’nun yıllık toplantısında konuşan Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ise, ülkelerin birlikte mücadele etmemesi nedeniyle koronavirüsün tüm dünyaya yayıldığını savundu. Koronavirüs ile mücadelede çok az dayanışma gördüklerini söyleyen Guterres, birçok ülkenin WHO’nun tavsiyelerini göz ardı etmesi yüzünden virüsün tüm dünyaya yayıldığına dikkati çekerek, virüsün şu anda etkisi daha yıkıcı olabilecek bölgelere doğru ilerlediğini bildirdi. Guterres, BM’ye bağlı WHO’nun gelişmekte olan ülkeleri destekleyebilmesi için üye ülkelere örgüte yönelik fonları artırma çağrısında bulundu.
Söz konusu toplantıdaki konuşmasında uluslararası işbirliği hususunu odak alan Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Çin’in salgınla mücadele kapsamında WHO’ya iki yıl için 2 milyar dolar kaynak aktaracağını ve bu desteğin öncelikli olarak gelişmekte olan ülkelere sunulacağını bildirdi. Aynı zamanda olası salgınlara hazırlık olarak sağlık ve tıbbi ekipmanların depolanması için Çin’de küresel bir merkez kurulması önerisinde bulundu. Aynı zamanda, ülkesinin gelişmekte olan ülkelere krizle mücadelede yardım ederek G20 grubu çerçevesinde işbirliğini yoğunlaştırmaya ve en yoksul ülkelerin borçlarını silme girişimine hazır olduğunu vurguladı.
Reuters’ın haberine göre, salgını 2. Dünya Savaşı sona erdiğinden bu yana dünyanın karşılaştığı en acil sağlık durumu olarak niteleyen Cinping, Pekin’in bu süreci ‘şeffaf, açık ve sorumlu’ bir şekilde ele aldığını ve salgını başarıyla alt ettiğini vurguladı.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise, WHO tarihinde önemli bir yeri olduğunu vurguladığı WHA 73. oturumunun işbirliği ve fikir alışverişi için bir fırsat olması gerektiğine değindi. Kuruluşundan bu yana elde ettiği başarılara dikkat çeken Macron, dünyanın WHO’ya bugün her zamankinden daha fazla ihtiyacı olduğunu söyledi. Fransa’nın WHO’ya sağladığı mali desteği önümüzdeki yıllarda artıracağını söyleyen Macron, Avrupalıların geliştirildiği taktirde koronavirüs aşısının ücretsiz temininin sağlanmasını istediğini belirtti.
Ülkesinin WHO Genel Müdürü’nü desteklediğini söyleyen İsviçre Konfederasyon Başkanı Simonetta Sommaruga, örgüt dünya genelinde 320 bin kişinin hayatına mal olan koronavirüs salgınına verilen küresel tepkiyi koordine ettiği sürece onunla işbirliği yapacağını bildirdi. Çoğu uzman, koronavirüsün geçen yılın sonlarında Çin'in Vuhan şehrindeki bir hayvan pazarında ortaya çıktığını söylüyor.



Neandertaller 200 bin yıl önce tahta mızraklarla at avlamış

Neandertallerin tahta mızrakları kullanarak topluca avlandığı düşünülüyor (Volker Minkus/Aşağı Saksonya Eyaleti Anıtları Koruma Dairesi)
Neandertallerin tahta mızrakları kullanarak topluca avlandığı düşünülüyor (Volker Minkus/Aşağı Saksonya Eyaleti Anıtları Koruma Dairesi)
TT

Neandertaller 200 bin yıl önce tahta mızraklarla at avlamış

Neandertallerin tahta mızrakları kullanarak topluca avlandığı düşünülüyor (Volker Minkus/Aşağı Saksonya Eyaleti Anıtları Koruma Dairesi)
Neandertallerin tahta mızrakları kullanarak topluca avlandığı düşünülüyor (Volker Minkus/Aşağı Saksonya Eyaleti Anıtları Koruma Dairesi)

Bilim insanları, Neandertallerin 200 bin yıl önce tahta mızraklarla at sürülerini avladığını öne sürdü. Yeni çalışma modern insanların en yakın akrabasının geçmişinde az bilinen bir döneme ışık tutuyor.

Almanya'nın Schöningen bölgesindeki arkeolojik kazı alanında 1994'te yapılan çalışmalarda, Paleolitik dönemden kalma bugüne kadarki en sağlam tahta mızraklar keşfedilmişti. 

İlk başta 400 bin ve sonra 300 bin yıl önceye tarihlenen mızrakları, modern insanlar (Homo sapiens) ve Neandertallerin ortak atası Homo heidelbergensis'in yaptığı düşünülüyordu. 

Ancak bulguları hakemli dergi Science Advances'ta 9 Mayıs Cuma günü yayımlanan çalışmaya göre mızraklar daha yeni ve muhtemelen Neandertaller tarafından kullanıldı.

Yeni bir yönteme başvuran bilim insanları, mızraklarla aynı tortu tabakasında bulunan salyangoz kabuklarının amino asit analizini yaparak silahları tarihledi. Bulgular aletlerin yaklaşık 200 bin yıl önce yapıldığına işaret ediyor.

Neandertallerin kullandığı anlaşılan bu silahlar, bozulmamış haldeki en eski tahta mızrak olma özelliğini koruyor. 

Araştırmacılar Neandertaller hakkındaki bilgilerin büyük bölümü 60 bin ila 40 bin yıl önceden geldiği için yeni çalışmanın önem arz ettiğini söylüyor.

Smithsonian Ulusal Doğa Tarihi Müzesi'nden makalenin ortak yazarı Dr. Jarod Hutson "Schöningen, Neandertal davranışının daha eski yönünü gösteriyor ve bu da bir boşluğu dolduruyor ve 200 bin yıl önce Neandertallerin hayatında neler olup bittiğine dair çok net bir resim veriyor" diyor.

Dr. Hutson örneğin mızrakların "bu kadar eski bir şey için epey gelişmiş" seviyede olduğunu belirtiyor.

Kazı alanında, kesilerek öldürülmüş yaklaşık 50 atın kalıntıları da keşfedilmişti. Bilim insanları Neandertallerin bu hayvanları mızrakla avladığını düşünüyor. 

Araştırmacılar bölgenin, at ailelerinin hedef alındığı bir pusu ve avlanma alanı olduğunu öne sürerek makalede şöyle yazıyor:

Bu rutin başarı seviyesine ulaşmak için Schöningen'deki av saldırıları, ortak bir dizi hedefle tam bir işbirliği içinde gerçekleştirilmiş olmalı. 

Bu kadar koordineli bir avlanma stratejisinin varlığı, yaklaşık 200 bin yıl önce ciddi bir organizasyon ve iletişim becerisine işaret ediyor.

Ekip, bu dönemde yeni yeni ortaya çıkan Homo sapiens'le Neandertallerin birbirine daha önce düşünülenden daha fazla benzediğini tahmin ediyor.

Ancak bazı uzmanlar bulgulara şüpheyle yaklaşarak mızrakların ne zaman ve kim tarafından kullanıldığını anlamak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu söylüyor.

Göttingen Üniversitesi'nden arkeolog Thomas Terberger, yer almadığı çalışma hakkında "Şu an için argümanları ilgi çekici buluyorum ama kesinlikle ikna edici değiller" diyor. 

Independent Türkçe, IFLScience, Interesting Engineering, AP, Science Advances