​Rusya’da yaşanan elmas hırsızlığı dudak uçuklattı

Elena Kanunnikova ve ele geçirilen mücevherler. (Reuters)
Elena Kanunnikova ve ele geçirilen mücevherler. (Reuters)
TT

​Rusya’da yaşanan elmas hırsızlığı dudak uçuklattı

Elena Kanunnikova ve ele geçirilen mücevherler. (Reuters)
Elena Kanunnikova ve ele geçirilen mücevherler. (Reuters)

Rusya, medyada yer alan haberlere göre daha önce eşi benzeri görülmemiş bir hırsızlık olayına sahne oldu.
Meşhur hırsızlık olaylarını konu alan Hollywood filmlerini andıran olayın başkahramanı, sadece Rusya’nın değil, aynı zamanda dünyanın da en büyük elmas üreticilerinden olan Alrosa şirketinde çalışan bir kadın. Açılan soruşturmaya dair basına yansıyan haberlere göre üst düzey elmas değerlendirme uzmanı olan Elena Kanunnikova, 2006 yılından bu yana Alrosa elmas şirketinden taş çalmaya başladı. Kanunnikova depodaki yüksek kaliteli bazı elmasları alıyor, onların yerine çeşitli zanaat ekipmanı ve araçlarının imalatında yaygın olarak kullanılan düşük kaliteli elmasları koyuyordu.
Elena, genellikle filmlerdeki hırsızların yaptığını tekrarlamakta zorluk yaşamadan, taşların güvenli bir şekilde çıkışını sağlamak için sağlam bir plan yaptı. Ona göre bu yöntem oldukça basitti. Çaldığı elmasları sadece iç çamaşırlarına saklayarak ve bunu hiç kimsenin dikkatini çekmeden tekrarlayarak büyük bir servete sahip olabilirdi. Ancak Elena yalnız değildi ve suç ortakları vardı. Aynı şirketin eski çalışanlarından biri olan meslektaşına güvenerek şirketten çaldığı taşların yerine “düşük kaliteli” alternatiflerini koydu. Çaldığı taşları taşıma ve satma işini arkadaşı yapıyordu.
Rus polisi tarafından kısa süre önce verilen detaylara göre Elena, geçen yıl yaz mevsiminin son günlerinde iç çamaşırının altına sakladığı 22 milyon ruble (o zamanki ruble döviz kuruna göre yaklaşık 350 bin dolar) değerindeki yüksek kaliteli elmasla birlikte iş yerinden ayrılırken güvenlik görevlileri tarafından fark edildi ve gözaltına alındı. Ertesi gün, aralarında bir elmas satıcısının da bulunduğu diğer üç kişi gözaltına alındı. Güvenlik güçleri tarafından sanıkların evlerinde yapılan aramalarda henüz işlenmemiş halde, iki bin karattan daha fazla olduğu tahmin edilen 500 adet ham elmasın yanı sıra fiyatı 3 milyon doları aşan 11 elmasla birlikte 500 bin euro nakit para ele geçirildi. Mücevherlerin arasında elmas süslemeli 30 adet el yapımı saatin yanı sıra uluslararası markaların mücevher takıları da bulundu. Davayla ilgili soruşturma devam ederken Elena ve elmas hırsızlığı suçuna karışan diğer sanıklar kendilerine yöneltilen suçlamaları reddettiler.



İran: Uranyum zenginleştirmek için ‘her hakka’ sahibiz

 İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)
TT

İran: Uranyum zenginleştirmek için ‘her hakka’ sahibiz

 İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)

İran bugün, Batı'nın Tahran'ın nükleer silah peşinde olabileceğine dair artan korkularına ve ABD ile görüşmelerin ertelenmesine rağmen uranyum zenginleştirme ‘hakkını’ savundu.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi X platformunda yaptığı paylaşımda, “İran'ın tam nükleer yakıt döngüsüne sahip olmaya hakkı var” dedi ve Tahran'ın Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması'nın (NPT) imzacılarından olduğunu belirtti.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Arakçi, “Nükleer silahları tamamen reddederken uranyum zenginleştiren pek çok NPT imzacısı ülke var” ifadesini kullandı.

NPT imzacısı ülkeler, nükleer stoklarını beyan etmek ve bunları Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) gözetimi altına almakla yükümlüdür.

ABD ve diğer Batılı ülkeler İran'ı nükleer silah elde etmeye çalışmakla suçlarken, Tahran bunu reddediyor ve nükleer programının sadece sivil amaçlı olduğunda ısrar ediyor.

İran ve ABD, 12 Nisan'dan bu yana Tahran'ın nükleer programına ilişkin görüşmeler yürütüyor.

Bu görüşmeler, Donald Trump'ın 2018'deki ilk başkanlık döneminde ABD'yi büyük güçlerin İran'la yaptığı anlaşmadan çekmesinden bu yana İran'ın nükleer programına ilişkin en üst düzey temas olma özelliğini taşıyor.

Tahran tarafından geliştirilen yerli santrifüjler (Arşiv-AFP)Tahran tarafından geliştirilen yerli santrifüjler(Arşiv-AFP)

Arabulucu Umman bu hafta başında yaptığı açıklamada, başlangıçta cumartesi günü (bugün) yapılması planlanan dördüncü tur görüşmelerin ‘lojistik nedenler’ ileri sürülerek ertelendiğini duyurdu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio perşembe günü verdiği bir demeçte, İran'a uranyum zenginleştirmekten ‘vazgeçmesi’ çağrısında bulunarak, ‘dünyada uranyum zenginleştiren ülkelerin nükleer silah sahibi ülkeler olduğunu’ söyledi.

İran şu anda uranyumu yüzde 60'a kadar zenginleştiriyor. Bu oran anlaşmada öngörülen yüzde 3,67'lik oranın oldukça üzerinde, ancak askeri kullanım için gerekli olan yüzde 90'lık eşiğin halen altında.

Stoklar önde gelen Batılı ülkeler için endişe kaynağı. Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Nool Barrot pazartesi günü yaptığı açıklamada, İran'ın ‘nükleer silah edinmenin eşiğinde’ olduğunu söyledi ve Tahran'ın nükleer faaliyetlerinin Avrupa güvenliğine bir tehdit olarak görülmesi halinde Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımlarının yeniden devreye sokulabileceğini ifade etti.

Tahran, 2015 nükleer anlaşmasının imzacılarından biri olan Fransa'nın açıklamalarını ‘gülünç’ olarak nitelendirdi.

Arakçi daha önce İran'ın uranyum zenginleştirme hakkının ‘müzakere edilemez’ olduğunu söylemişti.

UAEA Başkanı Rafael Grossi çarşamba günü yaptığı açıklamada, zenginleştirilmiş malzemenin ‘kolayca eritilebileceğini’ ya da İran dışına ‘gönderilebileceğini’ söyledi.

Geçtiğimiz ay İran hükümet sözcüsü Fatma Muhacerani zenginleştirilmiş malzemenin transferinin ‘kırmızı çizgi’ olduğunu belirtmişti.

Rubio, İran'ın nükleer tesislerinin ABD'li uzmanlar tarafından da denetlenmesine izin vermesi gerektiğini vurguladı.

Rubio ayrıca Tahran'a, İsrail'e ve Kızıldeniz'deki gemilere yönelik saldırıları ABD'nin misilleme saldırılarına yol açan Yemen'deki Husilere verdiği desteği sona erdirmesi çağrısında bulundu.

Tahran, Washington ile görüşmelerin sadece nükleer program ve yaptırımların kaldırılması konularını ele almasında ısrar ediyor ve bölgesel nüfuzu ve askeri kabiliyetleri ile ilgili müzakereleri dışlıyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu geçtiğimiz hafta, güvenilir bir anlaşmanın ‘İran'ın nükleer silahlar için uranyum zenginleştirme kabiliyetini ortadan kaldırması’ ve balistik füze geliştirmesini engellemesi gerektiğini söyledi. Arakçi ise Netanyahu'yu ABD politikasını ‘dikte etmekle’ suçladı.