Kristof Kolomb’un gemilerini mahveden bakteriler tarihi değiştirdi

Ahşabın çürümesine sebep olan bakteri
Ahşabın çürümesine sebep olan bakteri
TT

Kristof Kolomb’un gemilerini mahveden bakteriler tarihi değiştirdi

Ahşabın çürümesine sebep olan bakteri
Ahşabın çürümesine sebep olan bakteri

Gemi kurdu,  Kristof Kolomb’un gemilerinin Jamaika’da tahrip olmasına sebep oldu ve İspanyol Armada filosunu yok etti, San Fransisco’nun kaldırımlarının çökmesine sebep oldu. Her ne vakit insanlar okyanusa bir ahşap yapı koyacak olsa, onları yok etti.
Ahşap teknelerin kullanıldığı çağda büyük bir engel teşkil eden bu problemin ardında bir suç ortağı daha bulunuyordu. Bu ise, onun dışında hiçbir kurdun bu yıkıcı yeteneğe sahip olmadığı kurt oluşmasına yardım eden bakterilerdir.
Northeastern Üniversitesi’nden araştırmacılar kısa bir süre önce, International Journal of Systematic and Evolutionary Microbiology dergisinin son sayısında yer alan çalışmada, ahşabı çürüten bu bakterinin kötü şöhretini unutturacak yeni faydalarını ortaya çıkardılar.
Northeastern Üniversitesi’nin Ocean Genome Legacy Center (OGL) Müdürü ve araştırma ekibinin başkanı Daniel Distel, önceki gün üniversitenin web sitesinde yayınladığı raporda, “Gemi kurtları uzun, yumuşak, şeffaf ve ahşap yiyebilen yumuşakçalardır. Ancak ahşabı yemeyi sadece kendi başlarına yapamıyorlar. Ahşabı yiyebilecekleri bir besin maddelerine dönüştürmek için ortakları bakterilere güveniyorlar.” ifadelerine yer verdi.
Bu yılın başında yayınlanan bir başka araştırmada, Dan Distel ve araştırma ekibi bu bakteri türlerinden birini tanımlamayı başardılar ve ona, “Teredinidae Bacteri Waterbury” adını verdiler. Ahşapta selülozun parçalanması üzerine gemi kurduna ev sahipliği yapan enzimlerin oluşumunda oynadığı rolü anlattılar.
Araştırma ekibi daha sonra bu enzimler üzerine daha ayrıntılı bir çalışma yaptı. Bunun sebebiyse bitki hücre duvarlarındaki (lignoselüloz) kompleks maddeyi şekerlere ayırma yeteneğiydi.



İnternetin kuralları değişiyor: Yapay zekanın sızamayacağı altyapı geliştirildi

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

İnternetin kuralları değişiyor: Yapay zekanın sızamayacağı altyapı geliştirildi

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

İnternetin büyük bölümüne güç sağlayan internet altyapısı şirketi Cloudflare, "internetin kurallarını değiştirdiğini" söylüyor. 

Şirket, yapay zeka firmalarının internetten veri toplamasını engellemek amacıyla yapay zeka tarayıcılarını doğrudan engelleyecek.

ChatGPT gibi büyük dil modelleri, performanslarını artırmak için muazzam miktarda eğitim verisine ihtiyaç duyuyor. Bu şirketlerin çoğu, sistemleri eğitmek adına farklı internet sayfalarına erişip içeriklerini depolayan  tarayıcılar kullanıyor.

Artık Cloudflare, bu yapay zeka tarayıcılarının doğrudan engelleneceğini söylüyor. Bu, sözkonusu otomatik sistemlerin "izin veya ücret" olmaksızın sayfalara erişemeyeceği anlamına geliyor.

Bu internet sitelerinin yayıncıları, yapay zeka tarayıcılarına sitelerine erişim izni verebilecek. Cloudflare, yapay zeka şirketlerinin ödeme yapıp yapmamayı seçebileceği bir "taramaya göre ödeme" ücreti seçeneği ekleyeceğini söylüyor.

Yapay zeka sistemlerini eğitmek için çevrimiçi yazıların kullanılması, süregelen yapay zeka çağının en bölücü konularından biri haline geldi. Birçok yayıncı, içeriklerinin sistemleri eğitmek amacıyla izinsiz kullanıldığını öne sürerek yapay zeka şirketlerine karşı hukuki yollara başvurdu.

Bu çatışma 2023'te artarken Cloudflare, ilk başta internet sayfalarına özel bir etiket ekleyerek yapay zeka sitelerinden erişmemesini istemesine izin vereceğini söylemişti ancak bu uygulanamazdı. Geçen yıl, bu tür yapay zeka botlarını tespit eden bir teknoloji geliştirerek internet sitelerinin bunları otomatik olarak engellemesine imkan tanımaya başladı.

Artık ikinci araç varsayılan olarak açık hale gelecek.

Cloudflare CEO'su Matthew Prince, New York Times'a, "Cloudflare'ın internetin kurallarını tamamen değiştirdiğini" söyledi. Prince bu hamlenin, yapay zeka şirketlerinin interneti kazıyarak içeriğe serbestçe erişmesinin, insanların yeni yazılar ya da diğer içerik türlerini yayımlamaya teşvik edilmesini engelleyeceği endişesinden kaynaklandığını söyledi.

Independent Türkçe