Tunus’ta muhalefet, Cumhurbaşkanı’ndan Gannuşi’nin tutumuna cevap vermesi çağrısında bulundu

Tunus’ta muhalefet, Cumhurbaşkanı’ndan Gannuşi’nin tutumuna cevap vermesi çağrısında bulundu
TT

Tunus’ta muhalefet, Cumhurbaşkanı’ndan Gannuşi’nin tutumuna cevap vermesi çağrısında bulundu

Tunus’ta muhalefet, Cumhurbaşkanı’ndan Gannuşi’nin tutumuna cevap vermesi çağrısında bulundu

Tunus’ta 7 muhalif parti, Cumhurbaşkanı Kays Said’den Nahda Hareketi Lideri ve Parlamento Başkanı Raşid el-Gannuşi’nin tutumuna yanıt vermesi talebinde bulundu.
Tunus aleyhinde Libya’ya yönelik saldırılarda Türkiye’ye lojistik destek sağlama, bir siyasi partinin, diğer siyasi partilerin pahasına lojistik desteği destekleyebilmesi için alanlarını açma suçlamalar bulunuyor.
Cumhurbaşkanı, ülkenin dış politikası dosyasına müdahale etmenin ve Tunus’un ulusal güvenliğinin hizmetinde ülkelerle ilişkilerin sınırlarını çizmenin Cumhurbaşkanı’nın görevi olduğunu teyit etti.
Söz konusu partiler, Raşid el-Gannuşi’nin, Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Başkanı Fayiz es-Serrac ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesini kınadılar. Bunun, devlet kurumlarının bir dönüşümünü temsil ettiğini düşünüyor. Ülkenin Müslüman Kardeşler Teşkilat İhvan-ı Müslimin ve müttefikleriyle birlikte Libya çatışmasına karıştığını iddia ediyor.
Muhalif partiler, Said’e Tunus’un dış ilişkiler dosyalarına yetkilerini dayatma çağrısında bulundu. Nahda Hareketi Lideri’nin parlamento adına yurt dışında oynadığı rollerin reddettiklerini ifade ettiler. İhvan-ı Müslimin’le uzlaşının Tunus ve halkının ulusal güvenliğini tehdit ettiği ve halkın çıkarlarının daha önemli olduğu vurgulandı.



Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi: Taleplerimizin reddedilmesi ve “ayrılıkçılıkla” suçlanması ‘kasıtlı bir hile’

SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
TT

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi: Taleplerimizin reddedilmesi ve “ayrılıkçılıkla” suçlanması ‘kasıtlı bir hile’

SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
SDG unsurları Haseke'de (Reuters)

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi (KDSDÖY) tarafından dün yapılan açıklamada, Kürtlerin taleplerinin reddedilmesini ve ‘ayrılıkçılıkla’ suçlanmasını ‘Suriye'nin otoriterliğe karşı mücadelesi gerçeğinin kasıtlı olarak çarpıtılması’ olduğu belirtilerek, Suriye topraklarının birliği konusunda taviz verilmeyeceği vurgulandı.

Reuters’ın aktardığı açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Bugün ortaya koyduğumuz talepler, yani çoğulcu demokratik sistem, sosyal adalet, cinsiyet eşitliği ve tüm bileşenlerin haklarını güvence altına alan bir anayasa yeni talepler değil, 2011 yılından bu yana Suriyelilerin uğruna sokağa döküldükleri taleplerin özüdür. Suriye halkı, on yıllardır iktidarı ve serveti tekelinde tutan, yerel yönetimleri dışlayan ve ülkeyi arka arkaya krizlere sürükleyen merkezi bir rejim altında acı çekmiştir. Bugün, yeni Suriye'nin inşasında etkin ortaklar olmayı hedefliyoruz.”

Siyasi sürece katılmanın stratejik bir tercih olduğunu vurgularken, Suriye yönetimi ile görüşmelerin başarıya ulaşması için çalışacaklarını belirten KDSDÖY, “Demokratik temeller üzerinde devlet kurumlarına entegre olmaya ve tüm Suriyelilerin beklentilerini yansıtan yeni bir anayasanın hazırlanmasına katılmaya hazır olduğumuzu ifade ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Toprak bütünlüğü ilkesi

KDSDÖY, Suriye'deki tüm tarafları ‘ulusal sorumluluklarını yerine getirmeye, nefret ve şiddet söylemlerini terk etmeye ve ülkeyi yıkıcı iç çatışmalara sürüklemeye yönelik tüm girişimlere karşı çıkmaya’ çağırdı.

Suriye topraklarının birliğinin tartışılmaz bir ilke olduğunu ve demokratik özyönetim vizyonunun ve ulusal değişim projesinde bizimle birlikte olan tüm siyasi güçlerin sabit bir temeli olduğunu vurgulayan KDSDÖY, bu konuda aşırıya kaçmanın, siyasi çözüm fırsatlarını baltalamak isteyenlere yarar sağlayacağı uyarısında bulundu.

KDSDÖY, Suriye hükümeti ile ABD ve Fransa hükümetlerinin temsilcilerinin de katıldığı son toplantıların, ‘Suriye devriminin başlangıcından beri hep istediğimiz ciddi bir Suriye-Suriye diyalogu sürecini başlatmak için çok önemli bir adım’ olduğunu belirtti.

"Nefret ve ihanet"

KDSDÖY Dış İlişkiler Departmanı Eş Başkanı İlham Ahmed dün yaptığı açıklamada, resmi makamlardan yapılan bazı açıklamalarda ‘nefret ve ihanet’ söylemlerinin arttığını belirterek endişesini dile getirdi.

Kürt yetkili, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, “Diyaloğu zayıflatmayan, güçlendiren yapıcı bir rol oynamasını umuyoruz. Suriye'deki siyasi çözüme yönelik ABD ve Fransa'nın sürekli desteğini ve Suriyeliler arasındaki görüş ayrılıklarını gidermeye katkıda bulunmalarını takdirle karşılıyoruz” ifadelerini kullandı.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, geçtiğimiz günlerde SDG lideri Mazlum Abdi ve ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack ile Şam'da üçlü görüşmelerde bulunarak, geçtiğimiz mart ayında Şara ve Abdi arasında imzalanan ve Suriye'nin kuzeyindeki ve doğusundaki sivil ve askeri kurumların yıl sonuna kadar yeni Suriye yönetimi bünyesine alınmasını öngören anlaşmanın uygulanmasının önündeki engelleri kaldırmaya çalıştı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre anlaşmanın şu ana kadar, Halep'teki tutuklu takası ve Kürtlerin çoğunlukta olduğu Şeyh Maksud ve Eşrefiye mahallelerinin hükümet ve Kürt güçlerinin ortak kontrolü altına alınması dışındaki çoğu maddesi uygulanmadı.