İçişleri Bakanlığı'ndan, 'Cami ve Mescitlerde Cemaatle İbadet Edilmesi' hakkında 81 İl Valiliğine Genelge

İçişleri Bakanlığı'ndan, 'Cami ve Mescitlerde Cemaatle İbadet Edilmesi' hakkında 81 İl Valiliğine Genelge
TT

İçişleri Bakanlığı'ndan, 'Cami ve Mescitlerde Cemaatle İbadet Edilmesi' hakkında 81 İl Valiliğine Genelge

İçişleri Bakanlığı'ndan, 'Cami ve Mescitlerde Cemaatle İbadet Edilmesi' hakkında 81 İl Valiliğine Genelge

Gelinen aşamada pazartesi günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Başkanlığında toplanan Kabine Toplantısı’nda cami ve mescitlerin cemaatle ibadete açılmasına yönelik alınacak tedbirlerin değerlendirildiği belirtilerek, Bilim Kurulunun önerileri doğrultusunda 29 Mayıs 2020 Cuma günü belirlenecek kurallar çerçevesinde öğle, ikindi ve cuma namazlarının camilerde cemaatle kılınabileceğine ilişkin karar alındığı ifade edildi.
Bilim Kurulu tarafından belirlenen toplu olarak bulunulacak alanlarda uyulması gereken hijyen, sosyal mesafe vb. kurallar göz önünde bulundurularak 29 Mayıs 2020 Cuma günü itibariyle cami ve mescitlerde cemaatle namaz kılınabilmesi amacıyla ilgili Bakanlıklar ve Diyanet İşleri Başkanlığınca belirlenen kurallar genelgede şu şekilde sıralandı:
1)Cami ve mescitlerde cemaatle birlikte yalnızca öğle, ikindi ve cuma namazları kılınacak. Diğer vakitlerde münferiden namaz kılmak isteyenler için cami ve mescitler açık tutulacak.
2)Sokağa çıkma kısıtlaması kapsamında olan vatandaşlar ile hastalık belirtileri taşıyanlara evlerinde kalmaları konusunda gerekli uyarılar/bilgilendirmeler yapılacak.
3)Öncelik cami bahçesi/avlusu, açık alanlar olmak üzere meteorolojik/mevsimsel şartlara göre öğle ve ikindi namazları cami içinde kılınabilecek. Cuma namazları ise cami içerisinde kılınamayacak.
4)Cemaatle ibadete başlanan cami ve mescitlerin bütün bölümlerinin uygun yöntemlerle her gün temizlenmesine her zamankinden daha fazla özen gösterilecek. Temizlik işlemlerinde kapı kolları gibi el temasının yoğun olduğu yerler özellikle dezenfektan maddelerle silinecek.
5) Cami ve mescit içerisinde bulunan klima ve havalandırmalar çalıştırılmayacak, kapı ve camlar açık tutularak cami ve mescit içerisinin sürekli havalandırılması sağlanacak.
6) Ortak kullanım alanlarını asgaride tutabilmek için abdesthane, şadırvan ve tuvaletler kapalı tutulacak. Abdest vb. ihtiyaçların evlerde veya iş yerlerinde giderilmesi suretiyle cami ve mescitlere gelinmesi konusunda cemaate gerekli bilgilendirmeler/uyarılar yapılacak.
7) Cemaatle öğle, ikindi ve cuma namazı kılacak herkesin tıbbi bez maske kullanması zorunlu olacak. Maskesi olmayan kişi/kişilerin cemaatle namaz kılmasına müsaade edilmeyecek.(Cami ve mescit içinde bireysel namaz kılacakların da maske takması zorunlu olacak.)
8) Cami ve mescitlerde genellikle ortak olarak kullanılan ve salgın/bulaş riskini artırabileceği değerlendirilen tesbih, rahle, ayakkabı çekeceği vb. malzemelerin bulundurulmasına müsaade edilmeyecek.
9) Koronavirüs ile ilgili alınacak tedbirler ile cami ve mescitlerde cemaatle namaz kılmak için uyulması gereken kuralları içeren uyarıcı afişler (il ve ilçe sağlık müdürlükleri, müftülüklerden temin edilmek suretiyle), ivedi bir şekilde bastırılarak bütün cami ve mescitlere asılacak.
10)Cami ve mescitlere gelecek kişilerin yanlarında şahsi seccadelerini getirmeleri sağlanacak veya imkanlar nispetinde müftülükler tarafından tek kullanımlık seccade temin edilmek suretiyle kullanıma sunulacak. Cami avlusunda namaz kılındığında vatandaşlarımıza seccadelerini yıkamaları tavsiye edilecek.
11) Namaz kılınacak tüm alanlarda hastalığın bulaşması açısından risk teşkil eden ve dezenfekte edilmesi mümkün olmayan koli, karton, çuval ve hasır vb. yaygılar kullanılmayacak.
12)Cami ve mescit girişlerinde ve cami/ibadet alanı olarak belirlenen yerlere girecek herkesin ellerini mutlaka dezenfekte etmesi sağlanacak.
13)Cami ve mescitlerde topluca geçirilecek sürenin mümkün olduğunca kısa tutulması amacıyla, namazların sünnetlerinin evde kılınabileceği ve tesbihatın evde yapılabileceği hususunda cemaatin bilgilendirilmesi sağlanacak.
14)Cemaatin fiziksel temastan kaçınması (el sıkışma, musafaha, kucaklaşma vb.) ve sosyal mesafe kuralına uyması yönünde gerekli uyarılar sıklıkla tekrarlanacak.
15)Cami yerleşkesi içerisinde bulunan türbelerin iç mekânları ziyarete açılmayacak, türbelerin dış yüzeylerine teması önlemek için en az bir metre mesafe olacak şekilde şerit çekilecek.
16)Camilerde sosyal mesafenin korunmasını zorlaştıracak nitelikte mevlit, toplu yemek vb. etkinlikler ile cami çıkışlarında ikram yapılmasına izin verilmeyecek.
17)Cami önlerinde dilencilere karşı alınan tedbirler en üst seviyeye çıkarılacak ve özellikle cuma namazı sonrasında sergi olarak tabir edilen sebze, meyve, giyim eşyası, oyuncak vb. ürün satışına izin verilmeyecek.
18)Cami ve mescitlerde sosyal mesafe kuralına uygun bir şekilde cemaatle namaz kılınabilmesi için Vali/Kaymakamların koordinesinde;
a) Namaz kılacaklar arasında sosyal mesafenin sağlanmasını teminen camilerin kapalı alanlarında/avlusunda/bahçesinde ve namaz kılmak için belirlenecek diğer alanlarda, bir kişinin en az 60x110 cm'lik bir alanı (seccadenin kaplayacağı alan) kullanacağı göz önünde bulundurularak, her namaz kılınacak alanın en uç noktalarından her yönden birer metre mesafe olacak şekilde ekte gönderilen şekle uygun zeminde işaretleme yapılacak.
b) (a) bendine göre belirlenecek cami içi, bahçesi/avlusu ile namaz kılınacak açık alanların azami kapasiteleri, herkes tarafından görülebilecek bir şekilde anılan alanların girişine asılacak. İçerideki kişi sayısı yeterli noktaya ulaştığında ise bu durum giriş için bekleyen cemaate uygun şekilde duyurulacak.
19) Cuma Namazı,
a)Valilik ve Kaymakamlıklarca belirlenecek (il/ilçe müftülüklerinin tespitleri kapsamında)yeterli bahçesi/avlusu/açık alanı bulunan camilerde kılınabilecek.
b)Cami bahçesi/avlularının yeterli olmadığı yerleşim yerlerinde il/ilçe müftülerinin teklifi ilçelerde kaymakamlar, illerde valilerin onayı ile uygun görülen açık alanlarda, alınacak tedbirler çerçevesinde cuma namazı kılınabilecek.
c)Cuma namazı kılınacak alanların belirlenmesinde mevsimsel şartlar ile alanın genişlik ve giriş-çıkış kolaylığı gibi faktörler göz önünde bulundurulacak.
d)Valilik ve Kaymakamlıklarca cuma namazı kılmak için belirlenecek camiler (avlu/bahçeleri) ile açık alanlar en geç 26.05.2020 tarihine kadar çeşitli iletişim kanalları kullanılarak kamuoyuna duyurulacak.
e)Camilerin kapalı alanları cuma vaktinde kapalı tutulacak.
f)Cuma namazı kılınacak alanda sesin rahat duyulması ve hutbe okunurken hatibin cemaat tarafından görülebilmesi için gerekli tedbirler alınacak.
g)Cuma namazı kılmak için belirlenen açık alanların namaz öncesi ve sonrası, belediyelerle işbirliği içerisinde temizlenmesi/dezenfekte edilmesi sağlanacak.
h) Cuma namazlarında ilk saftan başlamak üzere oturmaya başlanacak ve son saf dolana kadar bu sıra takip edilecektir. Namaz bitiminde ise en son saftan başlamak üzere sırasıyla cemaatin namaz kılınan alandan ayrılması için gerekli tedbirler alınacak.Bu düzenin sağlanması için vali/kaymakamlarca il/ilçe müftülerinin önerileri doğrultusunda her namaz kılınacak cami ve açık alanlar için en az beş kişiden müteşekkil "Cuma Heyeti" oluşturulacak ve kolluk personeli görevlendirilecek.
i)Cuma Heyeti öncelikli olarak cuma namazı kılınmayan camilerin din görevlileri, erkek Kur'an kursu öğreticileri, müftülük personelinden oluşturulacak; bu kapsamda yeterli personel bulunmaması durumunda diğer kamu görevlilerinden görevlendirme yapılabilecek. Ayrıca ihtiyaç bulunması halinde cami dernekleri üyeleri de bu amaçla görevlendirilebilecek.

Cuma Heyetinin Görevleri,
j)Cuma Heyeti; görevlendirilecek kolluk personeli ile koordineli şekilde cemaatin bu genelgede belirtilen şartlar dahilinde namaz kılınacak alanlara girmesi (ellerin dezenfekte edilmesi, maske ile girilmesi, seccade getirilmesi vb.), saf tutması, içeriye girecek kişi sayısı belirlenen sayıya ulaştığında bu durumun giriş için bekleyen cemaate uygun şekilde anlatılması ve namaz sonrası cemaatin sosyal mesafeyi koruyarak çıkmalarının sağlanması konusunda görev yapacak.
k)Valilik ve Kaymakamlıklarca bu Genelgede belirtilen kuralların uygulanması, özellikle de cemaatin namaz kılınacak yerlere sosyal mesafeyi sağlayacak bir düzen dahilinde alınması, namaz kılınacak alanlara belirlenen kapasite üzerinde cemaatin girmemesi, içerideki kapasite dolduğu zaman dışardaki cemaatin bilgilendirilmesi, sosyal mesafeyi ihlal edecek şekilde kalabalık oluşmaması konularında doğrudan sorumlu olacak kolluk personeli görevlendirilecektir. Kolluk birimleri görevlerini Cuma Heyetleri ile koordineli olarak yerine getirecek.
l)Kolluk birimlerince cuma namazı kılınacak alanlarda cemaatin giriş/çıkışlarının kontrollü şekilde sağlanması için gerektiğinde akordiyon bariyer, bariyer, renkli kordon/şerit, plastik duba vb fiziki engellerden yararlanılacak.
m)Cuma namazlarında vaaz yapılmayacak, Diyanet İşleri Başkanlığınca gönderilecek hutbeler hiçbir ilave ve çıkartma yapılmadan okunacak, namazların mümkün olduğunca kısa sürede kılınmasına çalışılacak.
Bu kapsamda; Valilik/Kaymakamlıklarca, uygulamanın eksiksiz bir şekilde yerine getirilmesi için başta yerel yönetimler ve ilgili kurumlarla koordinasyon sağlanarak planlamalar ve görevlendirmeler yapılacak. Vatandaşlara gerekli duyurular yapılarak, uygulamada herhangi bir aksaklığa meydan verilmeyecek. 



Amerikan bankalarından Arjantin'e soğuk duş

Milei - Trump yakınlığının ekonomik boyuta taşınması, Arjantin'de "ABD içişlerimize karışacak" korkusunu büyüttü (AFP)
Milei - Trump yakınlığının ekonomik boyuta taşınması, Arjantin'de "ABD içişlerimize karışacak" korkusunu büyüttü (AFP)
TT

Amerikan bankalarından Arjantin'e soğuk duş

Milei - Trump yakınlığının ekonomik boyuta taşınması, Arjantin'de "ABD içişlerimize karışacak" korkusunu büyüttü (AFP)
Milei - Trump yakınlığının ekonomik boyuta taşınması, Arjantin'de "ABD içişlerimize karışacak" korkusunu büyüttü (AFP)

Wall Street Journal'ın (WSJ) özel haberine göre JPMorgan Chase, Bank of America ve Citigroup, Arjantin'e 20 milyar dolarlık kredi vermekten vazgeçti.

Amerikan gazetesinin kaynakları, Arjantin Devlet Başkanı Javier Milei'yi desteklemek isteyen Donald Trump yönetiminin çağrısıyla harekete geçen bankaların bunun yerine daha küçük bir paket hazırladıklarını söyledi. 

WSJ, geçen ay ad ve görevlerini açıklamadığı kaynaklara dayandırdığı haberde bankaların kendilerini riske atmadan kredi vermeye çalıştığını bildirmişti. 

Normalde bu tarz işlemleri kendileri yürüten bankaların ABD Hazine Bakanlığı'na Buenos Aires yönetiminin kendilerine nasıl bir teminat verebileceğini sorduğu ve yeterli güvenceyi alamazlarsa ekonomik istikrarsızlığın sürdüğü Arjantin'e kredinin çıkmayabileceği aktarılmıştı. 

WSJ'nin yeni haberinde 20 milyar dolarlık krediden vazgeçen üç bankanın yaklaşık 5 milyar dolarlık bir repo anlaşması hazırladığı ve bu parayı birkaç ay içinde geri almayı planladığı belirtildi. 

Ancak müzakerelerin daha başlangıç aşamasında olduğu ve koşulların değişebileceği ya da anlaşmanın hiç yapılmayabileceği de vurgulandı. 

Buenos Aires yönetiminin ocakta ödemesi gereken 4 milyar dolarlık borcunu bu anlaşmayla kapaması bekleniyor. 

Arjantin, ABD Hazine Bakanlığı'yla yaptığı döviz takası anlaşmasıyla 20 milyar dolara erişmişti. Bu miktarın ne kadarının kullanıldığı net değil. 

ABD Hazine Bakanlığı'ndan WSJ'ye yapılan açıklamada "Birleşik Devletler, Başkan Milei ve Bakan Caputo'nun Arjantin'i Yeniden Harika Yapma konusundaki temel prensiplere bağlılığına güvenmeyi sürdürüyor" dendi. 

Diğer yandan Hazine Bakanlığı'nın bazı eski yetkilileri, ABD'nin Arjantin'e maddi desteğinin boyutlarının net bir şekilde kamuoyuna açıklanmadığını söylüyor. 

Barack Obama dönemi yetkililerinden Brad Setser da bunlardan biri:

Esasen bu paranın nasıl kullanıldığına dair hiçbir bilgi yok. Vergi mükelleflerinden alınan paranın verildiği düşünüldüğünde, bu sıradışı bir durum.

Independent Türkçe, WSJ, AP


Çin'in Japonya'ya öfkelenmesinin asıl sebebi ne?

Çin lideri Şi Cinping, göreve geldiğinden beri orduyu modernize etmeye çalışıyor (Reuters)
Çin lideri Şi Cinping, göreve geldiğinden beri orduyu modernize etmeye çalışıyor (Reuters)
TT

Çin'in Japonya'ya öfkelenmesinin asıl sebebi ne?

Çin lideri Şi Cinping, göreve geldiğinden beri orduyu modernize etmeye çalışıyor (Reuters)
Çin lideri Şi Cinping, göreve geldiğinden beri orduyu modernize etmeye çalışıyor (Reuters)

Çin'le Japonya arasında Tayvan meselesi nedeniyle çıkan gerginlik sürüyor. 

Pekin ve Tokyo'yu karşı karşıya getiren gerginlik, Japonya Başbakanı Sanae Takaiçi'nin Parlamento'da 7 Kasım'da düzenlenen oturumda yaptığı açıklamayla patlak vermişti. 

Takaiçi, Tayvan Boğazı'na yönelik muhtemel müdahaleyi "ülkesini tehdit eden bir hareket" olarak göreceğini, böyle bir durumda askeri güç kullanılabileceğini belirtmişti. Böylelikle ilk kez bir Japon başbakanı, Tayvan'ın işgali halinde ülkenin askeri müdahalede bulunacağını açıkça söylemişti. 

Pekin yönetimiyse Takaiçi'den sözlerini geri almasını istemiş, başbakan bunu reddedince Japonya'nın Pekin Büyükelçisi Kenji Kanasugi'yi çağırarak Tokyo'ya protesto notası vermişti.

Çin Dışişleri Bakanlığı, güvenlik koşullarının uygun olmadığı gerekçesiyle Japonya'ya seyahat uyarısı da yayımlamıştı. Çin Eğitim Bakanlığı da öğrencilere, güvenlik riskleri nedeniyle Japonya'da "eğitim koşullarının uygun olmadığı" uyarısında bulunmuştu.

Pekin'in Osaka Başkonsolosu Şüe Cien'in "kendilerine saldıran kirli bir boynu tereddüt etmeden kesmeleri gerekeceğini" yazdığı sosyal medya gönderisi de krizi körüklemişti. Japonya, diplomatın "gönüllü olarak ülkesine dönmesini" talep etmişti. 

Ancak CNN'in analizinde, Pekin'in asıl "Asya'daki askeri dengelerin değişme olasılığından endişelendiği" yorumu yapılıyor. 

Tokyo yönetimi, II. Dünya Savaşı'nda 1937-1945'te Çin'i işgal etmişti. İmparatorluk Ordusu, 1895-1945'te de Tayvan'ı da kolonileştirmişti. 

Geçen ay göreve gelen Takaiçi, Japonya'nın savunma harcamalarını marta kadar Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın (GSYH) yüzde 2'sine çıkaracaklarını duyurmuştu. Merkez sağ Liberal Demokrat Parti (LDP) lideri, Parlamento'da yaptığı ilk konuşmada Asya-Pasifik bölgesinde Çin, Kuzey Kore ve Rusya'yla artan gerilimlere dikkati çekmişti. 

Analizde, Pekin yönetiminin "Japonya'nın Çin'in yükselişini tehdit edebilecek askeri emelleri olduğunu" düşündüğüne dikkat çekiliyor. 

Çin Komünist Partisi'nin (ÇKP) resmi gazetesi Halkın Günlüğü'nde 17 Kasım'da yayımlanan bir köşe yazısında şu ifadeler kullanılmıştı: 

İlk kez bir Japon lider Tayvan'a silahlı müdahale niyetini dile getirdi ve Çin'e karşı askeri tehditte bulundu. Bunun arkasında, Japonya'nın sağcı güçlerinin pasifist Anayasa'nın kısıtlamalarından kurtulup ‘askeri güç' statüsü elde etme yönündeki tehlikeli girişimi yatıyor.

CNN'in analizinde, Takaiçi'nin savunma bütçesini artırdığı gibi ABD Başkanı Donald Trump'la daha yakın ilişkiler kurmayı hedeflediğine de dikkat çekiliyor. 

Singapur Ulusal Üniversitesi'nden Chong Ja Ian, Çin'in "ilk baştan Takaiçi'yi köşeye sıkıştırmayı" hedeflediğini ve Japonya'ya savunma harcamalarını artırmaması için gözdağı vermeyi istediğini söylüyor. 

Independent Türkçe, CNN, Reuters


ABD’nin Ukrayna barış planında “tam af” detayı

Ukrayna'nın baştan beri yanaşmadığı toprak tavizi seçeneğini kabul edip etmeyeceği henüz belli değil (AFP)
Ukrayna'nın baştan beri yanaşmadığı toprak tavizi seçeneğini kabul edip etmeyeceği henüz belli değil (AFP)
TT

ABD’nin Ukrayna barış planında “tam af” detayı

Ukrayna'nın baştan beri yanaşmadığı toprak tavizi seçeneğini kabul edip etmeyeceği henüz belli değil (AFP)
Ukrayna'nın baştan beri yanaşmadığı toprak tavizi seçeneğini kabul edip etmeyeceği henüz belli değil (AFP)

ABD'nin Rusya-Ukrayna savaşını sonlandırmak için hazırladığı 28 maddelik plan, Kiev yönetiminin birçok taviz vermesini öngörüyor. 

Wall Street Journal'ın (WSJ) incelediği taslak metne göre Ukrayna'dan işgal altındaki Donbas bölgesini Rusya'ya vermesi isteniyor. Ayrıca Ukrayna ordusunun 600 bin personelle sınırlandırılması ve ülkenin NATO'ya katılımının rafa kaldırılması talep ediliyor. 

Planın kabul edilmesi halinde Rusya'nın birçok talebi de gerçekleştirilmiş olacak. 

Bu hafta ABD heyetiyle toplantı yapan Ukrayna lideri Volodimir Zelenski, adil bir barış talep ettiklerini belirterek, "Bağımsızlığımıza, egemenliğimize ve Ukrayna halkının onuruna saygılı koşullar sağlayan değerli bir barış istiyoruz" demişti.

Ukrayna lideri 18 Kasım'da Ankara'yı da ziyaret ederek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la görüşmüştü. Zelenski "Acil bir barış ve bunun için güvenlik garantisi sağlanmasını istiyoruz" demiş, Erdoğan da "Adil ve kalıcı barışın önünü açacak önerileri Rusya'yla da ele almakta kararlıyız" ifadelerini kullanmıştı.

Diğer yandan WSJ'nin aktardığına göre anlaşmada son dönemde Ukrayna'yı çalkalayan yolsuzluk soruşturmasıyla ilgili bir maddede yer alıyor. Kimliğinin paylaşılmaması şartıyla gazeteye konuşan üst düzey bir ABD'li yetkili, basına sızan taslak metinde Kiev yönetiminin sonradan önemli bir değişikliğe gittiğini belirtiyor. 

Buna göre taslakta yolsuzluk iddialarının detaylandırılması amacıyla, "Ukrayna, aldığı tüm yardımları kapsamlı denetime tabi tutacak ve hataları düzeltmek ya da savaştan yasadışı kazanç sağlayanları cezalandırmak için yasal bir mekanizma oluşturacak" maddesi yer alıyordu. 

Kiev'in bu maddenin "savaştaki tüm taraflar savaş sırasındaki eylemleri için tam af alacak ve gelecekte herhangi bir talepte veya bulunmayacaklarını kabul edecekler" şeklinde değiştirilmesini istediği aktarılıyor. 

Ayrıca Rusya'nın büyük kısmı Avrupa bankalarında yer alan 300 milyar dolarlık dondurulmuş varlıklarının akıbetinin de anlaşma çerçevesinde belirlenmesi bekleniyor. 

ABD'nin öncülüğünde hazırlanan plana Avrupa'dan tepkiler de geldi. Fransız Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot dünkü açıklamasında "Barış, teslimiyet anlamına gelemez. Ukrayna'nın teslimiyetini istemiyoruz" dedi. 

Polonya Dışişleri Bakanı Radoslaw Sikorski de Ukrayna ordusuna sınırlandırma getirilmemesi gerektiğini belirterek, bunun yerine Rusya'nın "saldırgan potansiyelinin" törpülenmesi çağrısında bulundu. 

Independent Türkçe, Wall Street Journal, CNN, New York Post, Washington Post