FBI, Teksas’daki askeri üss saldırısının terör eylemi olduğunu duyurdu

FBI, Teksas’daki askeri üss saldırısının terör eylemi olduğunu duyurdu
TT

FBI, Teksas’daki askeri üss saldırısının terör eylemi olduğunu duyurdu

FBI, Teksas’daki askeri üss saldırısının terör eylemi olduğunu duyurdu

ABD’li güvenlik yetkilileri dün sabah,  Teksas eyaletindeki Corpus Christi Deniz Üssü'ne düzenlenen saldırıda öldürülen şahsın kimliğini açıkladı. Yetkililer, şüphelinin Suriye asıllı Adam Aalim Alsahli olduğunu duyurken, Federal Soruşturma Bürosu (FBI), olayın bir terör eylemi olduğunu açıkladı.
FBI yetkilisi Leah Greeves, olayla ilgili düzenlediği basın toplantısında, olayın terör bağlantılı olarak soruşturulduğunu açıklarken, saldırının yapıldığı alanın denetim altında olduğunu çünkü olayda ikinci bir şüphelinin bulunup bulunmadığının belirlenmesine çalışıldığını söyledi.
Askeri üssün sözcüsü Francois Kiszhnik, sabah saat 06:15'te bir adamın üssün kuzey kapısına yaklaştığını ve güvenlik personeline ateş etmeye başladığını söyledi. Görevlinin kendisine ateş açan silahlı adamı durdurmayı başararak, saldırganı etkisiz hale getirdiğini kaydetti.
Corpus Christi Deniz Üssü'nden yapılan açıklamada, saldırıda yaralanan bir askerin iyi durumda olduğu ve hastaneden taburcu edildiği bildirildi.
Leah Greeves olayla ilgili çok fazla ayrıntı vermezken, ABD Adalet Bakanlığı, terörle mücadele bölümünün FBI ve yerel yetkililerle yakın işbirliği içinde çalıştığını doğruladı. Açıklamada, olay yerinde bulunan elektronik araçlar dahil olmak üzere mevcut tüm kanıtlarda delil arandığı aktarıldı.
Site takibinde uzman SITE Intelligence Group’a göre, şüpheli Adam Aalim Alsahli, Facebook ve diğer sosyal medya hesaplarında dini ve politik materyallere sıklıkla yer veriyordu.
Yayınlarının çoğunun zararsız içerikli olmasına rağmen, bir paylaşımında daha önce Guantanamo’da tutuklu bulunmuş ve 2015 yılında Yemen’de ABD tarafından insansız hava aracı ile düzenlenen saldırıda öldürülen Yemen'deki El-Kaide  sözcüsü İbrahim el-Rubaish yer almıştı.
Dün gerçekleşen saldırı, ABD Adalet Bakanlığı'nın geçtiğimiz yıl Florida'nın Pensacola kentinde bir deniz üssünde meydana gelen saldırının El Kaide ile bağlantılı olduğunu açıklamasından üç gün sonra geldi. Açıklamada Pensacola Donanma Hava Üssü'ne silahlı saldırı düzenleyen Suudi Arabistanlı Muhammed bin Said El Shamrani isimli öğrencinin iPhone marka telefonuna ulaşarak, El Kaide ile bağlantılı olduğu belirtilmişti.



Trump ile görüşmenin ardından... Starmer ve Zelenskiy Avrupalı liderlerle “verimli” temasları övdü

İngiltere Başbakanı Keir Starmer (EPA)
İngiltere Başbakanı Keir Starmer (EPA)
TT

Trump ile görüşmenin ardından... Starmer ve Zelenskiy Avrupalı liderlerle “verimli” temasları övdü

İngiltere Başbakanı Keir Starmer (EPA)
İngiltere Başbakanı Keir Starmer (EPA)

İngiltere Başbakanı Keir Starmer ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy, Ukrayna Cumhurbaşkanının Beyaz Saray'da ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmesinden birkaç saat sonra, dün Avrupa liderleriyle yaptıkları “verimli” görüşmeyi övdü.

Starmer, X platformunda yayınladığı gönderide, Ukrayna'da “adil ve kalıcı bir barış” çağrısında bulundu.

Starmer, “Rusya'nın saldırganlığı karşısında Ukrayna'ya olan sarsılmaz bağlılığımızı yeniden teyit ettim ve Birleşik Krallık insani yardım ve askeri destek göndermeye devam edecek” dedi.

İngiliz hükümeti, Starmer'ın Zelenskiy ile “İngiltere'nin Ukrayna'ya olan sarsılmaz desteğini yeniden teyit etmek için” görüştüğünü doğruladı.

Bir hükümet sözcüsü, iki liderin “Rusya'nın devam eden saldırganlığı karşısında Ukrayna'ya olan sarsılmaz bağlılıklarını” teyit ettiklerini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın İngiliz Basın Birliği’nden (PA Media) aktardığına göre, sözcü “Başbakanın Zelenskiy'e, barış görüşmeleri öncesinde Rusya'nın geciktirme taktiklerinin Ukrayna'nın barışın sağlanmasında ciddi bir taraf olduğunu gösterdiğini söylediğini” ifade etti.

Sözcü, “Başbakan, Birleşik Krallık'ın desteğini güçlendirmeye devam edeceğini insani, mali ve askeri desteği sürdürerek, Ukrayna'nın kış boyunca mümkün olan en güçlü konumda olmasını sağlayacağını söyledi” diye ekledi.


Trump: Karayip Denizi'nde "uyuşturucu taşıyan" bir denizaltıya saldırdık

ABD Başkanı Donald Trump ve Başkan Yardımcısı J.D. Vance Beyaz Saray'da (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump ve Başkan Yardımcısı J.D. Vance Beyaz Saray'da (Reuters)
TT

Trump: Karayip Denizi'nde "uyuşturucu taşıyan" bir denizaltıya saldırdık

ABD Başkanı Donald Trump ve Başkan Yardımcısı J.D. Vance Beyaz Saray'da (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump ve Başkan Yardımcısı J.D. Vance Beyaz Saray'da (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump dün, ABD ordusunun Karayipler'de bir “uyuşturucu denizaltısına” saldırı düzenlediğini doğruladı ve aynı zamanda Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'nun iki ülke arasındaki gerilimi azaltmak için önemli tavizler sunduğunu belirtti.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre Trump, bir muhabirin Maduro'nun anlaşma kapsamında ülkesinin doğal kaynaklarından bazılarını teklif edip etmediği sorusuna yanıt olarak, "Her şeyi teklif etti. Haklısın. Neden biliyor musun? Çünkü Amerika Birleşik Devletleri'ne karşı aptalca davranmak istemiyor” dedi.

Trump, çarşamba günü ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı'na (CIA) Karakas'a karşı gizli operasyonlar yürütmesi için yeşil ışık yaktığını açıkladı ve Venezuela topraklarında uyuşturucu kartellerine karşı saldırılar düzenlemeyi düşündüğünü belirtti.

Bu açıklamaları Maduro'yu öfkelendirdi ve Maduro, “CIA tarafından organize edilen darbeleri” kınayan bir konuşma yaptı, askeri tatbikatlar yapma emri verdi.

Trump dün, Beyaz Saray'da gazetecilere Karayipler'deki yeni saldırı hakkında bir soruya yanıt olarak şunları söyledi: “Bir denizaltıyı saldırdık ve bu denizaltı, büyük miktarda uyuşturucu taşımak için özel olarak tasarlanmış, uyuşturucu taşıyan bir denizaltıydı.”

Bu operasyon, ABD'nin uyuşturucu ile mücadele operasyonu kapsamında olduğunu söylediği Karayipler'deki büyük çaplı askeri harekatın bir parçası.

Bu, Washington ile Karakas arasındaki gerilimin keskin bir şekilde arttığı eylül ayı başından bu yana açıklanan altıncı operasyon.

Bu kampanya Latin Amerika'da geniş çapta kınandı, Karakas'ta ise Trump'ın rejim değişikliği peşinde olduğu yönündeki endişeler artıyor.


Uluslararası Ceza Mahkemesi, İsrail'in Netanyahu ve Galant hakkındaki tutuklama emirlerinin iptali talebini reddetti

Netanyahu ve Galant, Tel Aviv'deki Kirya askeri üssünde düzenlenen bir basın toplantısında (Arşiv - Reuters)
Netanyahu ve Galant, Tel Aviv'deki Kirya askeri üssünde düzenlenen bir basın toplantısında (Arşiv - Reuters)
TT

Uluslararası Ceza Mahkemesi, İsrail'in Netanyahu ve Galant hakkındaki tutuklama emirlerinin iptali talebini reddetti

Netanyahu ve Galant, Tel Aviv'deki Kirya askeri üssünde düzenlenen bir basın toplantısında (Arşiv - Reuters)
Netanyahu ve Galant, Tel Aviv'deki Kirya askeri üssünde düzenlenen bir basın toplantısında (Arşiv - Reuters)

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), dün İsrail'in, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Galant hakkında çıkardığı iki tutuklama emrinin iptali için yaptığı itirazı reddetti.

UCM, kasım ayında küresel manşetlere çıkan bir kararla, Netanyahu ve Galant'ın Gazze'deki savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan "cezai sorumluluk" taşıdığına inanmak için "makul gerekçeler" bulunduğuna hükmetti.

Mahkeme ayrıca üç üst düzey Hamas lideri için tutuklama emri çıkardı, ancak ölümlerinin ardından bu emirler düşürüldü.

Netanyahu ve Galant hakkındaki tutuklama emirleri İsrail ve ABD'de büyük tepkiye yol açtı. ABD o zamandan beri üst düzey UCM yetkililerine yaptırımlar uyguladı.

Netanyahu kararı "anti-Semitik" olarak nitelendirirken, dönemin ABD Başkanı Joe Biden kararı "utanmazca" olarak nitelendirdi.

İsrail, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin konuya ilişkin yargı yetkisine sahip olup olmadığına ilişkin ayrı bir itirazı incelerken, geçen mayıs ayında mahkemeden tutuklama emrinin kaldırılmasını talep etmişti.

Mahkeme, 16 Temmuz'da İsrail'in talebini reddetti ve yargı yetkisi konusu karara bağlanana kadar tutuklama emirlerinin iptal edilmesi için “yasal dayanak bulunmadığı”na hükmetti.

Bir hafta sonra İsrail kararı temyiz etmek istedi, ancak yargıçlar dün "İsrail'in açtığı davanın temyize tabi olmadığı" yönünde karar verdi.