Ürdün’de bayram için alınan sokağa çıkma yasağı kararı tartışmaya neden oldu

Sokağa çıkma yasağı öncesinde Amman’daki bir çarşı. (EPA)
Sokağa çıkma yasağı öncesinde Amman’daki bir çarşı. (EPA)
TT

Ürdün’de bayram için alınan sokağa çıkma yasağı kararı tartışmaya neden oldu

Sokağa çıkma yasağı öncesinde Amman’daki bir çarşı. (EPA)
Sokağa çıkma yasağı öncesinde Amman’daki bir çarşı. (EPA)

Ürdün hükümetinin kapsamlı sokağa çıkma yasağı uygulama kararının ardından geçen Perşembe günü ülkedeki çarşılarda ve pazarlarda yaşanan izdiham eleştirilere neden oldu. Sosyal medya sitelerine yansıyan videolarda göze çarpan kalabalıklar, kamu güvenliği önlemlerinin olmayışı nedeniyle korkuya yol açtı.
Bazı kesimler, ülkedeki salgınla mücadelede istikrar yakalanmasına rağmen hükümeti prosedürleri sıkılaştırmakla itham ederken Enformasyon Bakanı Sözcüsü Emced el-Adayele, kriz masasının bayram kısıtlamalarıyla ilgili olarak yaptığı değişikliğin “zorunlu” olduğunu vurguladı. Adayele açıklamasında şunları söyledi:
“Hükümet, Krallık’ta salgına dair yaşanan gelişmeler ve vaka sayısının son günlerde önemli ölçüde artması dolayısıyla son kararları almak zorunda kaldı. Söz konusu kararlar, prosedürlerin sıkılaştırılmasını gerektiren gelişmeler ışığında Sağlık Bakanı ve Salgın Heyeti tarafından alındı. Bu ani alınmış bir karar değil. Bilakis ortaya konulan senaryoların değerlendirilmesi ve salgın durumunun gerekliliklerine göre yapılan değişikliklerden sonra geldi.”
Buna karşın aktivistler, salgınla mücadele yöntemlerinden biri olarak hükümetin sokağa çıkma yasağı kararı ve politikasının önemini küçümseyen ve “adaletsiz” olarak nitelediği resmi kararlarla heyetin tavsiyeleri arasında çelişkiler bulunduğunu öne süren Salgın Komisyonu üyesi Dr. Azmi Muhafaza’yı tekrar istifaya çağırdı.
Diğer yandan Ürdün Başbakanı Ömer er-Rezzaz, koronavirüs salgınında kaydedilen rakamların ve son günlerde oluşan bazı sıcak gündem başlıklarının hükümeti bir uzlaşıya ulaştırdığını belirtti. Rezzaz, Salgın Komisyonu ve Sağlık Bakanı’nın tavsiyeleriyle bu tedbirleri almanın gerekli olduğunu ve bu yönde daha fazla ihtiyati tedbir alınması gerektiğini vurguladı.
Başbakan Rezzaz, Ürdün Haber Ajansı’na (Petra) verdiği röportajda, salgınla mücadelede halka karşı merhametsiz davranılmadığını, herhangi bir gevşeme veya tavizin çok tehlikeli yansımalarının olacağını kaydetti.
Ürdün Krallığı’nda ilk vakanın kaydedildiği mart ayının başlangıcından bu yana ülkedeki enfekte vaka sayısı toplamı, yeni kaydedilen 16 vaka ile birlikte 700’e ulaştı. Ayrıca Sağlık Bakanlığı’na ait istatistikler 453 kişinin iyileştiğini, geçtiğimiz iki ay boyunca ölen 9 kişiden sonra koronavirüs vakalarını kabul eden hükümet hastanelerindeki vaka sayısının 169 olduğunu gösteriyor.
Ürdün sağlık kaynakları, başkent Amman’ın doğusundaki bir kuaför salonu sahibinde koronavirüs tespit edilmesinden sonra önümüzdeki birkaç gün içinde kaydedilen vaka sayısında bir artışa tanık olunmasını bekliyor. Salgın araştırma ekipleri, hastalandıktan sonra virüsü temasta bulunduğu onlarca vatandaşa bulaştıran kamyon şoförü vakasını hatırlatarak vakaların tespit edildiği yaklaşık 55 apartmana karantina uygulamaya ve kuaför salonu sahibiyle temasta bulunanları tespit etmeye başladı.



Filistinlilerden İsrailli protestoculara destek: Biz ölümü kutlamıyoruz

Filistin'deki örgütlerden biri, İsrail'deki protestoculardan etkilenerek "Birlikte yaşar, birlikte ölürüz" mesajı veriyor (Gazze Gençlik Komitesi/AP)
Filistin'deki örgütlerden biri, İsrail'deki protestoculardan etkilenerek "Birlikte yaşar, birlikte ölürüz" mesajı veriyor (Gazze Gençlik Komitesi/AP)
TT

Filistinlilerden İsrailli protestoculara destek: Biz ölümü kutlamıyoruz

Filistin'deki örgütlerden biri, İsrail'deki protestoculardan etkilenerek "Birlikte yaşar, birlikte ölürüz" mesajı veriyor (Gazze Gençlik Komitesi/AP)
Filistin'deki örgütlerden biri, İsrail'deki protestoculardan etkilenerek "Birlikte yaşar, birlikte ölürüz" mesajı veriyor (Gazze Gençlik Komitesi/AP)

Öldürülen Filistinli çocukların fotoğraflarını taşıyan İsrailli eylemcilere karşı taraftan destek mesajı iletiliyor. Gazzeli eylemciler, Hamas'ın öldürdüğü İsrailli çocukların fotoğraflarıyla poz veriyor. 

Gazze Gençlik Komitesi'nin üyeleri, "Filistinli çocukların fotoğraflarını kaldırdıklarını gördük ve biz de açık bir şekilde 'İsrailli çocukların öldürülmesine biz de karşıyız' demek istiyoruz" ifadesini kullanıyor.

Geçen hafta İsrail'deki sosyal medya kullanıcıları arasında yayılmaya başlayan fotoğrafların bazıları, 4 yaşındaki Ariel Bibas ve 9 aylık kardeşi Kfir'i de içeriyor. 

İsrail'de Hamas öncülüğündeki örgütlerin 7 Ekim 2023'te düzenlediği saldırıların sembolü haline gelen bu iki çocuk, anneleri Şiri Bibas'la birlikte kaçırılmıştı. Bir yıl sonra üçünün de cesetleri iade edilirken Hamas, bu ölümlerden İsrail'in hava saldırılarını sorumlu tutmuştu. 

Gazze Gençlik Komitesi, Tel Aviv, Kudüs ve Hayfa'da hem Binyamin Netanyahu yönetimini hem de savaşı protesto eden ve İsrail'in öldürdüğü Filistinli çocukların fotoğraflarını her hafta gündeme getirmeye çalışan göstericilere "barış içinde birlikte yaşama" mesajı verdi. 

İbranice ve Arapça "Yaşamak istiyoruz" yazıyor 

Örgütün Mısır'da yaşayan kurucusu Rami Aman, İsrail gazetesi Haaretz'e şöyle konuştu:

İsraillilere, çektiği tüm acılara rağmen Filistinlilerin de 'öteki'nin insanlığını tanıdığını göstermek istedik. Şiddeti meşru kılmayı asla düşünmedik, Filistinlilerin ölümleri kutladığı fikrine karşı çıkmayı hedefliyoruz. Gazze halkı bu savaşın bitmesini, İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasını istiyor.

Aman, Gazze Şeridi'nin nüfusuna işaret ederek "7 Ekim'de yaşananlar, 2,5 milyon kişinin ölümünü meşrulaştıramaz. Mesajımız duymak isteyen her İsrailliye ulaştı. Fotoğraflar ve mesajlar beklediğimizden daha çok yayıldı" dedi. 

2010'de kurulan Gazze Gençlik Komitesi, 500'ü aşkın aktif üyesinin olduğunu bildiriyor. 

Sosyal medyada İsraillilerin "Bu bana barış umudu verdi" ve "Irkçılık ve korku dolu bir gerçekliğe üflenen taze bir nefes" gibi yorumlar yaptığı görüldü. 

Gazze Gençlik Komitesi'nin Hamas gibi örgütler tarafından hedef alınmasından korkanlarsa "Onlar kendilerini tehlikeye atmadı mı?" ve "Cesur adamlar. Umudun kazanmasını sağlamalıyız" gibi ifadeler kullandı. 

Diğer yandan bu mesajı samimi bulmayanlar da var: 

Bu, Hamas'ın psikolojik savaş hamlesi. Bebekleri ve çocukları öldürdüler ve şimdi onların fotoğraflarıyla birlikte acınası biçimde boy gösteriyorlar.

Gazze Gençlik Komitesi'nin kurucularından Aman, İsrail'in kamu yayımcısı Kan'ın da aralarında bulunduğu medya kuruluşlarının bunu Hamas'a karşı bir eylem gibi lanse etmesinden rahatsız olduğunu da söyledi. 

Amaçlarının İsrail'deki ailelere seslenmek olduğunu vurgulayan Aman, "Son 10 yılda Hamas'a karşı lafını sakınmayanlar ya Gazze'yi terk etmeye zorlandı ya da kendilerine uygulanan siyasi baskıları kullanarak yurtdışına iltica etti" demeyi de ihmal etmedi.

İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 58 bine yaklaştı.

Hamas öncülüğündeki örgütlerin 7 Ekim 2023'te düzenlediği saldırılar, 1219 kişinin ölümüne neden olmuştu. 251 rehineden 49'u hâlâ Gazze'de. İsrail ordusu bunlardan 27'sinin öldüğünü bildiriyor. 

Independent Türkçe, Haaretz, AFP