10 yaşlarında iki çocuk karantinada çadırla oynarken 100 bin euro değerinde altın külçeleri buldu

Rouillac Müzeyede Evi
Rouillac Müzeyede Evi
TT

10 yaşlarında iki çocuk karantinada çadırla oynarken 100 bin euro değerinde altın külçeleri buldu

Rouillac Müzeyede Evi
Rouillac Müzeyede Evi

Fransız televizyon kanalı BFM’de yer alan habere göre karantinadaki zamanlarını çadır kurarak değerlendirmek isteyen 10 yaşlarındaki iki çocuk, oyunları sırasında bir servete rastladı. 
Karantina zamanını geçirmek için aileleriyle birlikte Paristeki evlerinden büyükannelerinin yaşadığı Vendôme kentine gelen çocuklar, bahçedeki dallar ve bir çarşafla çadır kurmak istedi. 
Babalarından “Büyükannenizinkileri kullanabilirsiniz” iznini alan çocuklar, girdikleri odadan çarşaf alırken iki ağır cisim yere düştü. 
Olayı BFM TV’ye anlatan müzayedeci Philippe Rouillac’ın aktardığına göre çocuklar düşen cisimlere önem vermeyerek tekrar yerine koydu. Ancak bir süre sonra “bir şey” bulduklarını babalarına da anlattılar. 
Çocukların getirdiği cisimleri önce annesinin “antika bıçak tutucusu” zanneden 60 yaşındaki baba ise elindekinin altın külçeleri olduğunu o bölgede müzayedecilik yapan Philippe Rouillac ile konuşunca anladı. 
Independent Türkçe'de yer alan habere göre, Vendôme’daki Rouillac Müzeyede Evi’ne getirilen altınların, büyükannenin 1967’de kaybettiği külçeler olduğu ve 100 bin eurodan fazla değeri olduğu daha sonradan belli oldu. 
BFM’e konuşan Rouillac, külçelerin en az 80 bin euro edeceğini ancak müzeyede için altın fiyatlarının bir miktar daha yükselmesini beklediklerini söyledi. 
Rouillac, “Her külçe yıl başında 43 bin euro ediyordu, haziranda 54 bin euroya yükselebilir” dedi. 



"İlk vampir" turistik cazibe unsuru oldu

Köylüler su arama çubuğuyla Petar Blagojevic'in mezarını bulduklarını iddia ediyor (AFP)
Köylüler su arama çubuğuyla Petar Blagojevic'in mezarını bulduklarını iddia ediyor (AFP)
TT

"İlk vampir" turistik cazibe unsuru oldu

Köylüler su arama çubuğuyla Petar Blagojevic'in mezarını bulduklarını iddia ediyor (AFP)
Köylüler su arama çubuğuyla Petar Blagojevic'in mezarını bulduklarını iddia ediyor (AFP)

Sırbistan'ın başkenti Belgrad'ın yaklaşık 100 kilometre doğusundaki Kisiljevo, turistlerin köye gelmesi için sıradışı bir yol seçti. 

300 yıl önce gömülmüş bir kişinin mezarı, turistik cazibe unsuru oldu. Zira köylülerin iddiasına göre bu mezar, kayıtlı ilk vampire ait. 

"Vampirlerin babası" diye de bilinen Petar Blagojevic'in cesedi, gece uyanıp köylüleri öldürdüğü iddiasıyla 1725 yazında mezardan çıkarılmış. 

Ailesi 11 kuşaktır köyde yaşayan eski muhtar Mirko Bogicevic, "Ceset hiç bozulmamıştı. Ona kazık sapladıklarında kulakları ve ağzından taze kan akmıştı" diyor. 

Petar Blagojevic'in hikayesi üzerine uzmanlaşan Bogicevic sözlerine şöyle devam ediyor:

Muhtemelen vampir olma şansına ya da şanssızlığına sahip sıradan bir adamdı. Kisiljevolu olduğunu ve 1700'deki kayıtlarda adının geçtiğini biliyoruz.

Mezardan çıkarıldıktan sonra yakılan cesedin külleri yakındaki bir dereye atılsa da köylüler, Blagojevic'in hikayesinin turistleri çekmesini bekliyor. 

Görsel kaldırıldı.
Viyana merkezli Wienerisches Diarium gazetesinin 21 Temmuz 1725'e ait sayısında Blagojevic'in hikayesi anlatılıyor (AFP)

Diğer yandan Trinity College Dublin'in Avrupa Çalışmaları Merkezi Direktörü Clemens Ruthner, Avusturyalı doktorlar ve askerlere dayandırılan haberin bir yanlış anlaşılma ürünü olduğunu savunuyor:

Bulgarca'daki eski kelimelerden "upior", "kötü kişi" anlamına geliyor. Bence köylüler bu kelimeyi gevelerken doktorlar yanlış anlayıp "vampir" yazdı. Cesedin ağzından kan geldiğini duyunca da kan içtiğini sandılar ama bu yanlış, köylüler böyle dememişti.

Ruthner, şarbon hastalığının bölgedeki gizemli ölümleri açıklayabileceğini söyleyip ekliyor:

Cadılık gibi vampirlik de insanların anlamadığı şeyleri, özellikle salgın gibi toplumsal olayları açıklamak için yaygın olarak kullanılmış.

Independent Türkçe, France24, AFP