​Körfez’deki koronavirüs istatistikleri umut verici

BAE’de 25 binden fazla test yapıldı (WAM)
BAE’de 25 binden fazla test yapıldı (WAM)
TT

​Körfez’deki koronavirüs istatistikleri umut verici

BAE’de 25 binden fazla test yapıldı (WAM)
BAE’de 25 binden fazla test yapıldı (WAM)

Suudi Arabistan’da koronavirüse (Kovid-19) yakalanan kişilerin 41 bin 236’sı iyileşti. Bu da toplam vaka sayısının yaklaşık yüzde 60’ına tekabül ediyor.
Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Dr. Muhammed Abdulali dün Riyad’da gerçekleştirdiği basın toplantısında dün itibariyle Sağlık Bakanlığı’nın virüs tespiti için toplam 684 bin 615 test yaptığını ve bunlardan 17 bin 558’inin yeni olduğunu belirterek bakanlığın önümüzdeki dönemde en iyi uluslararası standartlara göre testler yapmaya devam edeceğine dikkat çekti.
Suudi Arabistan’da dün son 24 saat içerisinde 2 bin 442 yeni vaka tespit edildi. Vakaların en yoğun olduğu bölge ise 794 vaka ile birlikte Riyad oldu. Böylece ülkede virüsün yayılmaya başladığı günden beri toplam 70 bin 161 vaka kaydedilmiş oldu. Bunlardan 28 bin 546’sının aktif, 339’unun kritik vaka olduğu bildirildi. 2 bin 233’ü yeni olmak üzere toplam 41 bin 236 kişi iyileşti. Bu da kayıtlı vakaların yaklaşık yüzde 60’ına tekabül ediyor.
Bakanlık yeni vakaların yüzde 21’inin kadınlardan ve yüzde 79’unun erkeklerden oluştuğunu söyledi. Yaş oranına göre de yeni vakaların yüzde 10’unun çocuk, yüzde 86’sının yetişkin ve yüzde 4’ünün yaşlı olduğu bildirildi. Aynı zamanda yüzde 65’inin yabancı uyruklu olduğu ve yüzde 35’inin Suudi olduğu bilgisi paylaşıldı. Bununla birlikte Abdulali yaşları 32 ila 84 arasında değişen 15 kişinin daha hayatını kaybettiğini, bunlardan 3’ünün Suudi Arabistan vatandaşı olduğunu ve çoğunda kronik hastalıklar ve sağlık problemleri olduğunu teyit etti. Böylece Suudi Arabistan’da koronavirüs (Kovid-19) yüzünden hayatını kaybeden kişi sayısı 379’a çıkmış oldu.
Abdulali evde kalmanın önemine vurgu yaptı ve dışarı çıkılması durumunda burnun ve ağzın kapatılması, tokalaşmaktan kaçınılması, sık sık ellerin yıkanması ve kalabalık ortamlardan uzak durulması gerektiğini söyledi. Abdulali sağlık tesislerinin gerekli koşulları sağlayarak hastanın bu sürecini güvenli bir hale getirmek için elinden gelen en iyi hizmeti sunduğuna dair güvenini vurgulayarak kronik rahatsızlıkları olan kişilerin hastanelerde tedavilerine ve çocukların aşı çizelgelerine devam edilmesi gerektiğine dikkat çekti. Bunun yanı sıra Abdulali “Mawid” uygulamasındaki öz değerlendirme hizmetinin herkese açık olduğunu ve bugüne kadar uygulama üzerinden yapılan toplam değerlendirme sayısının bir milyonu geçtiğini dile getirdi.

Kuveyt
Diğer yandan Kuveyt Sağlık Bakanlığı dün 10 kişinin daha virüs yüzünden hayatını kaybettiğini ve 900 yeni vaka tespit edildiğini duyurdu. Böylece Kuveyt’te ölü sayısı 148’e ve vaka sayısı 20 bin 464’e çıkmış oldu. Aynı zamanda Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Dr. Abdullah es-Sened 232 kişinin iyileştiğini, böylece ülke çapında iyileşen vaka sayısının 5 bin 747’ye ulaştığını duyurdu.
Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre virüs taşıdığı tespit edilen önceki vakaların hepsinin onaylanmış vakalarla temas halinde olan kişiler olduğu ve diğerlerinin de enfeksiyon nedenlerinin ve onlarla temasta bulunan kişilerin tespit edilmesi için incelemeye alındığı bildirildi. Sened 900 yeni vakanın 164’ünün Kuveyt vatandaşı, geri kalanın ise yabancı uyruklu olduğunu belirtti.

Bahreyn
Bahreyn Sağlık Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada 388 yeni koronavirüs (Kovid-19) vakası kaydedildiği, 366 kişinin daha iyileştiği, böylece iyileşen kişi sayısının 4 bin 465’e, ölü sayısının ise 13’e çıktığı bilgisi paylaşıldı.
Bakanlığın web sitesi üzerinden yapılan açıklamada yeni vakaların 220’sinin yabancı işçilerden ve 140’ının daha önceki vakalarla temasta bulunan kişilerden oluştuğu duyuruldu. Aynı zamanda ülke çapında aktif vaka sayısının 4 bin 324’e ulaştığı duyuruldu.

Umman
Umman Sağlık Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada 463 yeni Kovid-19 vakası kaydedildiği, bunlardan 210’unun Umman vatandaşı olduğu, 253’ünün ise yabancı uyruklu olduğu bildirildi. Son verilerle birlikte Umman’da toplam vaka sayısı 7 bin 257’ye ulaşırken ölü sayısı 35’e ulaştı.
Sağlık Bakanlığı iyileşen vaka sayısının bin 848’e çıktığını duyurdu. Aynı zamanda bakanlık 68 yaşında bir vatandaşın daha hayatını kaybetmesiyle birlikte toplam ölü sayısının 35’e çıktığı bilgisini paylaştı.

Katar
Katar Sağlık Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada son 24 saat içerisinde bin 732 vaka daha tespit edildiği ve böylece toplam vaka sayısının 42 bin 213’e çıktığı bildirildi.
Sağlık bakanlığının açıklamasına göre son 24 saat içerisinde 620 kişi daha iyileşti. Böylece Katar’da iyileşen toplam vaka sayısı 8 bin 513’e ulaşmış oldu. Bununla birlikte iki kişinin daha hayatını kaybetmesiyle birlikte toplam ölü sayısı 21’e çıkmış oldu.



Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
TT

Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)

Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde, işgal altında bulunan Filistin’deki gelişmelere ilişkin düzenlenen istişare toplantısının ardından ortak bir bildiri yayımlandı. Toplantıya, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreterliği, Arap Birliği ve Afrika Birliği (AfB) Komisyonu’ndan üst düzey heyetler katıldı. Toplantının, Filistin meselesinin seyri ile bölgesel ve uluslararası yansımaları konusunda üç kuruluş arasındaki siyasi eşgüdümün arttığını ortaya koyduğu belirtildi.

Bildiride, ABD Başkanı tarafından açıklanan ve Ekim 2025’te Mısır’ın Şarm eş-Şeyh kentinde Mısır-ABD himayesinde, Katar ve Türkiye’nin katılımıyla düzenlenen Uluslararası Barış Zirvesi’nde imzalanan barış planının, kan dökülmesinin durdurulması, insani yardımların engelsiz şekilde ulaştırılması, İsrail işgal güçlerinin çekilmesi ve normal hayata dönüş için gerekli koşulların hazırlanması açısından temel bir çıkış noktası olduğu vurgulandı. Planın, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 2803 sayılı kararıyla kabul edildiği ve geri dönülmez biçimde ‘iki devletli çözüm’ yolunun açılmasını hedeflediği kaydedildi.

Bu çerçevede üç kuruluş, Gazze Şeridi’nde ya da Batı Şeria’da Filistin halkının zorla yerinden edilmesini hedefleyen her türlü girişim ve planı kesin bir dille reddettiklerini belirtti. Bildiride, bu tür adımların savaş suçu ve uluslararası insancıl hukukun açık ihlali olduğu, ayrıca bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliğe doğrudan tehdit teşkil ettiği ifade edildi. İsrail’in Refah Sınır Kapısı’nın tek yönlü açılmasına ilişkin açıklamaları da sert şekilde kınanarak, Gazze Şeridi’ni yaşanamaz bir bölge haline getirmeyi amaçlayan politikaların sonuçlarına karşı uyarıda bulunuldu.

Ortak bildiride, İsrail makamlarının Gazze Şeridi’ne uyguladığı kuşatma ve sistematik aç bırakma politikası kınandı. İsrail’in Refah Sınır Kapısı ile tüm kara ve deniz geçişlerini kalıcı ve güvenli şekilde açmaya zorlanması, insani yardımların herhangi bir kısıtlama olmaksızın ulaştırılmasına izin verilmesi çağrısı yapıldı. Ayrıca Doğu Kudüs dahil Batı Şeria’da yerleşim faaliyetlerinin genişletilmesi, keyfi tutuklamalar, ilhak planları, sözde İsrail egemenliğinin dayatılması, şehir ve mülteci kamplarına baskınlar, altyapının tahrip edilmesi ve nüfusun zorla yerinden edilmesi gibi uygulamaların tehlikesine dikkat çekildi.

Bildiride, tüm İsrail yerleşimlerinin hukuka aykırı olduğu vurgulanarak, bunların dağıtılması ve boşaltılması gerektiği ifade edildi. İşgal güçlerinin koruması altında artan aşırı yerleşimci şiddetine karşı uyarıda bulunulurken, uluslararası topluma bu suçların faillerinin uluslararası ceza hukuku çerçevesinde hesap vermesini sağlama ve BM Güvenlik Konseyi’nin 904 sayılı kararı uyarınca yerleşimcilerin silahsızlandırılmasını hayata geçirme çağrısı yapıldı.

Bildiride, Kudüs’e ilişkin olarak İsrail’in işgal altındaki kentte siyasi, coğrafi ve demografik yapıyı değiştirmeyi amaçlayan tüm uygulamaları reddedildi. Açıklamada, başta Mescid-i Aksa olmak üzere İslam ve Hristiyan kutsal mekânlarının tarihî ve hukuki statüsünün korunmasının zorunlu olduğu vurgulandı.

Ortak bildiride ayrıca, işgal hapishanelerindeki Filistinli mahkûmlara yönelik zorla kaybetme, işkence, infaz ve kötü muamele dahil ağır ihlaller kınandı. Aşırı sağcı İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in, tutuklu lider Mervan Bergusi’nin hücresini basarak hayatını tehdit ettiğine dikkat çekilerek, mahkûmların akıbetinin ortaya çıkarılması, korunmalarının sağlanması ve serbest bırakılmaları için uluslararası baskı çağrısı yapıldı.

Üç kuruluş, uluslararası toplumu İsrail’i tüm ihlallerinden dolayı hesap vermeye zorlayacak somut adımlar atmaya ve cezasızlık politikasına son vermeye davet etti. Bu çerçevede, başta Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ve Uluslararası Adalet Divanı (UAD) olmak üzere ulusal, bölgesel ve uluslararası yargı mecralarının devreye sokulması gerektiği vurgulandı. Açıklamada, Filistin halkı için uluslararası korumanın sağlanmasının zorunlu olduğu ifade edildi. Bildiride ayrıca, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) Filistin halkının tek meşru temsilcisi olduğu teyit edilerek, Filistin hükümetinin Gazze Şeridi dahil tüm işgal altındaki Filistin topraklarında sorumluluklarını tam olarak üstlenmesinin desteklenmesi talep edildi.

Bildiride, Suudi Arabistan’ın Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nun 80’inci oturumunda açıkladığı Filistin Yönetimi’nin mali sürdürülebilirliğine yönelik acil koalisyon girişimi memnuniyetle karşılandı. Tüm ülkelere bu girişime katılma ve Filistin hükümetine mali destek sağlama çağrısı yapıldı. Ayrıca, 12 Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nda kabul edilen ve Filistin meselesinin barışçıl çözümü ile iki devletli çözümün uygulanmasına ilişkin konferansın sonuçlarını onaylayan karar da olumlu karşılandı. Söz konusu konferansın, Suudi Arabistan ve Fransa’nın eş başkanlığında New York’ta düzenlendiği hatırlatıldı.

Açıklamada, UAD’ın İsrail’in işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki yükümlülüklerine ilişkin danışma görüşü takdir edilirken, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) görev süresinin üç yıl uzatılması kararı memnuniyetle karşılandı. Ajansa siyasi, hukuki ve mali desteğin sürdürülmesinin gerekliliği vurgulanarak, rolünü veya yetkisini zayıflatmayı hedefleyen girişimler reddedildi.

Bildirinin sonunda, Eylül 2025’te Filistin devletini tanıyan ülkelerin tutumları takdir edilirken, diğer ülkelere de Filistin devletini tanımaları ve BM’de tam üyeliğini desteklemeleri çağrısı yapıldı. Bunun, iki devletli çözümün hayata geçirilmesinin temel unsurlarından biri olduğu belirtildi. Açıklamada, bölgede adil ve kalıcı barışın ancak İsrail işgalinin sona erdirilmesi, 4 Haziran 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen Filistin devletinin uluslararası meşruiyet kararları ve Arap Barış Girişimi doğrultusunda kurulmasıyla mümkün olacağı vurgulandı.


Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
TT

Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)

ABD'nin Wisconsin eyaletinde düzenlenen özel bir törenle, Tuwaiq projesi kapsamında üretilecek dört Suudi savaş gemisinden ilki olan "Majesteleri Kral Saud" gemisi denize indirildi.

Gemi, Suudi Arabistan Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Korgeneral Muhammed El-Garibi tarafından, Suudi Arabistan ve Amerikan tarafından çok sayıda üst düzey subay ve yetkilinin katılımıyla denize indirildi.

Korgeneral el-Garibi, genel olarak silahlı kuvvetlerin ve özellikle deniz kuvvetlerinin Suudi liderliğinden aldığı sınırsız desteğin, modernizasyon ve kalkınmada önemli ilerlemeler kaydedilmesine katkıda bulunduğunu vurguladı. Tuwaiq projesinin, Suudi Arabistan'ın en son askeri teknolojilere dayanan, modern ve profesyonel bir deniz kuvveti oluşturma taahhüdünü ve personelinin ileri eğitim ve nitelik programlarını somutlaştırdığını ifade etti.


Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, dün Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan ve beraberindeki heyetle bir araya geldi.

Görüşmede, Sudan'daki son gelişmeler, bunların sonuçları, güvenlik ve istikrarın sağlanması için gösterilen çabalar gözden geçirildi.