Suriye'de Esed – Mahluf gerginliği büyüyor

Suriye'de Esed – Mahluf gerginliği büyüyor
TT

Suriye'de Esed – Mahluf gerginliği büyüyor

Suriye'de Esed – Mahluf gerginliği büyüyor

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed’in eşi Esma ve kuzeni Rami Mahluf’un Şam ve Lazkiye sahil şeridinde rejime sadık yoksul ve muhtaçları yanlarına çekme konusundaki rekabetleri kızıştı.
Rami Mahluf, Facebook sayfasında Ramazan bayramı münasebetiyle “Güvenlik otoritelerinin vatana sadık kişileri kovuşturmayı bırakıp dikkatlerini suç işleyen kişilere vereceğini, gözaltındaki çalışanların da mübarek Ramazan bayramı vesilesiyle serbest bırakılacağını umuyoruz” mesajını paylaştı.
Telekomünikasyon ve Devlet Posta Düzenleme Kurumu’nun yönetimi ve hisselerinin çoğu Mahluf’un elinde bulunan Sryiatel telefon şirketinden 5 Mayıs’a kadar 185 milyon dolarlık ödeme talep etmesinin ardından Rami ile Suriye makamları arasındaki gerilim tırmandı. Sonrasında ise Maliye Bakanlığı, aynı zamanda hakkında seyahat yasağı çıkarılan Mahluf’un mal varlığına el koymuştu. Diğer yandan, Şam Menkul Kıymetler Borsası, Rami Mahluf'un 12 banka ve özel finans kurumundaki 15,2 milyon değerindeki hisselerine el konulması kararı almıştı.
Mahluf ise dün paylaştığı mesajında şu ifadeleri kullandı:
“İçinde bulunduğumuz zor koşullara rağmen halkımıza karşı olan görevimizi unutmadık. Yaklaşık bir buçuk milyar Suriye lirası, muhtaçlara içtenlik ve dürüstlükle insani hizmetlerini sunmaya devam edebilmeleri için El Boustani Derneği ve diğerlerine devredildi. Nitekim bu dernek, 7 bin 500 aile ve 2 bin 500 yaralı ile ilgileniyor, aynı zamanda ameliyatlara destek sağlıyor ve diğer yardımlarda bulunuyordu. Dernek yöneticileri ve çalışanlarının bu programlara ve Suriye’nin çeşitli bölgelerinde bilhassa kırsal kesimde en iyi şekilde hizmet vermeye devam edeceğini umuyoruz.”
Rami’nin kardeşi İhab, kardeşi ile şirketin yönetimi konusunda anlaşmazlık yaşadıkları için Syriatel’in Yönetim Kurulu Başkan Vekili olarak görevinden istifa ettiğini duyurmuş; “Devlet Başkanı Beşşar Esed’e bağlılığını” yenilediğini belirtmişti. Rami ise dün yaptığı açıklamada bu konuda “Hak yolunda yürümek zordur, bu yüzden bu yolda az kişi yürür. Öyle ki, bir kişi başına adaletsizlik geleceğinden korktuğu için kardeşini bu yolda terk edebilir” ifadelerini kullandı.
Mütevelli heyetine Esma Esed’in başkanlık ettiği ‘Suriye Kalkınma Sekreterliği kuruluşu, ‘yoksul’ Suriyeli ailelere maddi yardım kampanyası başlattı. Şam’da konuyla ilgili bilgisi olan kaynaklar, Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada şöyle söyledi:
“Suriye Kalkınma Sekreterliği, çeşitli bölge ve illerde yaşayan Suriyeli ailelere maddi yardım verilmesine yönelik bir kampanya başlattı. Esma Esed’in bürosundan, her aileye -kişi sayısına göre- 20 bin ila 100 bin Suriye lirası değerinde nakit dağıtılması talimatı alındı. 75 bin Suriyeli lirası ve daha yüksek meblağlar Humus, Lazkiye, Tartus, Hama ve Şam illerindeki Nusayrî ailelere; az miktarda meblağlar ise çeşitli illerdeki Sünni ailelere tahsis edildi.”
Kaynakların ifadelerine göre, kuruluş çalışanlarının son günlerde Suriyeli ailelere ulaşarak onları devlet kontrolü altındaki illerde sayıları 40’a varan ve kuruluşa ait noktalara başvurmaları gerektiği hakkında bilgilendirdi.
Diğer yandan, geçen Pazar günü Suriye Devlet Başkanlığı internet sitesi, Esma Esed tarafından düzenlenen ‘Anavatanın Yaralıları’ adlı özel çalıştayın sonuç bildirisini yayınladı. Bildiriye göre, Esma Esed’in çalıştay sırasında yaptığı konuşmada, yayınladığı videolu mesajlarla bir anda gündeme oturan iş insanı Rami Mahluf'un elinden ‘yoksullar ve rejimin yaralıları’ kâğıtlarını çektiği açıktı. Nitekim yaralılara yönelik ekonomik programı yeniden etkinleştirilmesi ve programı gölgeleyen hataların ‘düzeltilmesi’ ile ilgili konuşan Esma Esed, yaralılar dosyasının ‘bu bağlamda yapılan çabaların gerçek pusulasını doğru yönde tutmak için’ Devlet Başkanlığı Sarayı'nın himayesinde olduğunu söyledi.
Kaynaklar ise “Kuruluşun yaptığı yardımların ardında, Mahluf’un açıklamalarına cevap verme amacı yatıyor. Esma Esed ise bu dağıtımlarla Suriyeli ailelerin, özellikle de yoksul ve Nusayrîlerin sponsoru olduğunu doğrulamaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.



Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
TT

Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)

Tunus’ta bir adamın polis kovalamacasının ardından ailesinin ifadesine göre kendisine uygulanan şiddet sonucu hayatını kaybetmişti. Reuters'a konuşan görgü tanıkları, Tunus polisi ile bir kişinin uğradığı şiddet sonucu hayatını kaybetmesini protesto eden öfkeli gençler arasında dün gece üst üste ikinci kez çatışmaların çıktığını söylediler.

Tunus’taki bu tür şiddetin karıştığı protesto gösterileri, ülkede 2011 yılındaki Arap Baharı ayaklanmalarını tetikleyen devrimin yıl dönümü yaklaşırken yetkililer arasında protestoların diğer bölgelere de sıçrayabileceği endişesini artırıyor.

Tunus, çeşitli alanlarda artan protestolar ve grevlerin yanı sıra Tunus Genel İşçi Sendikası'nın gelecek ay ülke çapında grev çağrısı yapmasıyla birlikte, siyasi ve sosyal gerilimin tırmandığı bir dönemden geçiyor.

Son haftalarda, binlerce protestocu, ülkenin güneydeki Gabes kentinde hava kirliliğinin başlıca kaynağı olduğunu söyledikleri bir kimya fabrikasının kapatılması talebiyle protesto gösterisi düzenledi.

Öte yandan polis şiddeti sonucu öldüğü iddia edilen adamın yakınları, şahsın ehliyetsiz motosiklet sürerken polis tarafından takibe alındığı, dövüldüğü ve hastaneye kaldırıldığını, ancak daha sonra hastaneden kaçtığını, ancak dün kafasındaki bir kanama nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.

Olayla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Yerel kaynaklar ve basın, Kayravan Valisi’nin durumu yatıştırmak amacıyla, dün hayatını kaybeden kişinin ailesini ziyaret ettiğini ve hangi şartlarda öldüğünü belirlemek ve sorumluları tespit etmek için soruşturma açma sözü verdiğini bildirdi.

İnsan hakları örgütleri, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'i muhaliflerini bastırmak için yargı ve polisi kullandığını iddia ediyor. Ancak Cumhurbaşkanı Said, hakkındaki bu suçlamaları kategorik olarak reddediyor.


(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
TT

(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.

Avustralya'nın Sidney kentinde bir plajda Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında meydana gelen silahlı saldırıda en az 10 kişi öldü, çok sayıda  kişi yaralandı. İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'a göre olay sırasında yaklaşık 2 bin kişi panik içinde tahliye edildi ve birçoğu sığınaklara sığındı.

Öte yandan Avustralya polisi tarafından bugün yapılan açıklamada, olay nedeniyle Bondi Plajı'ndan uzak durulması çağrısı yapıldı. Polis daha sonra, silahlı saldırının ardından iki kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP’den aktardığı  habere göre bir görgü tanığı, ‘siyah giysili iki kişinin’ plajda ateş açtığını söyledi.

dfgthy
Avustralya medyasında yayınlanan, saldırganlardan birine ait bir fotoğraf.

Avustralya medyası tarafından yayınlanan saldırganlardan birinin fotoğrafı

Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, saldırıyı ‘Yahudilere yönelik acımasız bir saldırı’ olarak nitelendirerek kınadı.

uı89o
Kurtarma ekipleri, Sidney sahilinde meydana gelen silahlı saldırının ardından yaralı bir kişiyi taşıyor (AP)

Herzog, açıklamasında şunları söyledi:

“Sidney'deki kardeşlerimiz, Bondi Plajı'nda Hanuka'nın ilk mumunu yakmaya giden Yahudilere yönelik acımasız bir saldırıda kötü niyetli teröristler tarafından saldırıya uğradı.”

Görgü tanıkları, kutlamaya katılanların saldırı mahallinden panik halinde kaçtıklarını söylerken yerel medya, silahlı saldırganların olay yerinden kaçtığını ve yetkililerin yoğun bir arama çalışması yürüttüğünü bildirdi.


Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
TT

Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)

Hamas, bugün (pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi üzerinde her türlü vesayet ve manda uygulamasını reddettiğini duyurdu. Hareket, yayımladığı bildiride, “Gazze’ye yönelik her türlü vesayet ve mandayı reddediyoruz. İşgal altındaki topraklarımızın herhangi bir karışı üzerinde de vesayeti kabul etmiyoruz; zorla yerinden etme girişimleri ve Gazze’nin yeniden mühendisliğine yönelik çabalarla uyumlu adımlara karşı uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Ulusal birliğin sağlanması ve ulusal uzlaşı inşa edilmesi için seferber olunması, işgalin ve onu destekleyenlerin planlarıyla yüzleşmenin tek yoludur” denildi.

Hamas, arabuluculara ve ABD yönetimine de çağrıda bulunarak, İsrail’e baskı yapılmasını, anlaşmanın maddelerini uygulamaya zorlanmasını ve anlaşmaya yönelik süregelen ve sistematik ihlallerinin kınanmasını talep etti.

gth
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan dün İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalıştığını ve çok uluslu uluslararası bir gücün gelecek aydan itibaren Gazze’de göreve başlamasının planlandığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kurumu’ndan (Kan 11) aktardığı habere göre Amerikalı yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

ABD planına göre, barış komitesinin başkanlığını Birleşmiş Milletler’in eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov’un üstlenmesi, Gazze’de konuşlandırılması öngörülen uluslararası gücün komutasının ise bir ABD’li general tarafından yürütülmesi öngörülüyor.

Amerikalı yetkililere göre söz konusu gücün; güvenlik istikrarının korunması, geçiş sürecinin güvence altına alınması ve askeri operasyonların durmasının ardından Gazze’de yeni siyasi ve idari düzenlemelere zemin hazırlanması gibi görevler üstlenmesi planlanıyor.