Koronavirüs’ten iklim değişikliğine: Trump’ın en tehlikeli iddiaları

Koronavirüs’ten iklim değişikliğine: Trump’ın en tehlikeli iddiaları
TT

Koronavirüs’ten iklim değişikliğine: Trump’ın en tehlikeli iddiaları

Koronavirüs’ten iklim değişikliğine: Trump’ın en tehlikeli iddiaları

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19), her fırsatta doğuştan gelen bilimsel yeteneklerini dile getiren ABD Başkanı Donald Trump’a doktor olmadığını kabul etmesine rağmen, kendi tıbbi iddialarını yaymak için ideal bir alan verdi.
AFP’nin haberine göre Trump’ın bu ayın başlarında Kovid-19 hastalığından korunmak için hidroksiklorokin ilacı aldığını açıklaması insanlar arasında büyük bir şok etkisi yaratmıştı.
Trump, hidroksiklorokin ilacı hakkında “birçok iyi hikaye duyduğunu” söylemişti ancak aslında sıtmaya karşı kullanılan ilacın Kovid-19 hastalarını tedavi etmek için kullanılmasına ilişkin herhangi bir resmi izin yok. Hatta ABD’deki sağlık otoriteleri bile bu ilacın kullanımının yol açabileceği büyük tehlikelere karşı uyarıda bulunuyor.
Bununla birlikte Trump tarafından yapılan duyuru şaşırtıcı sayılamaz, çünkü özellikle konu bilim olunca hele hele böyle bir salgın sırasında Trump genelde ortak fikirlere karşı çıkıyor.
Geçtiğimiz Nisan ayında, ABD’de koronavirüsle (Kovid-19) mücadele konusunu ele almak için bir araya gelen üst düzey yetkililerin yer aldığı bir basın toplantısında Trump, mikropları öldürmek için kullanılan yüzey temizleyicilerinin Kovid-19 hastalarına enjekte edilebileceğini söylemişti. Trump’ın toplantıda “Dezenfektanların bir dakika içerisinde (koronavirüsü) öldürdüğünü görüyorum. Sadece bir dakika. Vücuda enjeksiyon yaparak da benzer bir şey yapmanın yolu var mı?” ifadelerini kullanması toplantıya katılanları şoka uğrattı. Ancak Trump bu açıklamalarının ardından her ne kadar ses tonunda alay ettiğine dair hiçbir işaret olmasa da bu sözlerini “alaycı” bir üslupla söylediğini belirtmişti.
Mesele sadece dezenfektanlarla da kalmadı Trump maske kullanmayı da bıraktı. Sağlık görevlileri hükümet içerisinde maske takılmasına dair öneride bulunup maskelerin salgının yayılmasını yavaşlatmadaki etkinliklerinin uluslararası olarak bilindiğini vaat ettikten sonra, Trump veya yardımcıları maske kullanmadı.
Ancak bu ay, Trump ile doğrudan teması bulunan iki Beyaz Saray yetkilisinde koronavirüs (Kovid-19) tespit edilmesinin ardından Trump hariç herkese ağzını maskeyle kapatma talimatı verildi.
Hatta Trump Arizona’daki bir maske üretim fabrikasını teftiş ederken bile maske takmayı reddetti.
Trump bilimsel konular hakkında tuhaf görüşlerden oluşan geniş bir yelpazeye sahip. Örneğin yenilenebilir enerjiyi küçümseyerek yel değirmenlerinin kansere neden olduğunu öne sürmüştü.
Trump 2017 yılındada güneş tutulması sırasında doktorların tavsiyelerini görmezden gelerek güneşe çıplak gözle bakmıştı.
Trump küresel ısınmadan insanın sorumlu olduğuna dair dünya üzerindeki bilim adamlarının görüş birliğine karşı çıkıp Paris İklim Anlaşması’ndan çekilmişti.
Oldukça kilolu olan Trump, spor yapmıyor ve spor yapan arkadaşlarının şimdi diz ve pelvik taban ameliyatlarına ihtiyaçları olduğunu öne sürüyor.
Bazı kişiler Trump’ın bu açıklamaları ve tutumlarıyla dalga geçse de, onu destekleyen kişiler genelde onun bu görüşlerine katılıyor.
Trump, kendisini tıbbi konularda uzman kılan “iyi genlerini” eskiden Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde (MIT) öğretmenlik yapan “süper deha” amcası John Trump’tan aldığını iddia ediyor.
Salgının başlarında, Mart ayında, salgını önleme merkezlerinin laboratuvarlarına yaptığı bir ziyaret sırasında Trump “Bu işler beni mutlu ediyor. Bunları gerçekten iyi anlıyorum. Doktorların her biri şunu söyledi: ‘Bu konuda bu kadar çok bilgiyi nasıl biliyorsunuz?’. Belki de doğuştan gelen bir yeteneğim var. Başkanlık için adaylık peşinde koşmaktansa doktorluk için pratik yapmam daha mı iyi olurdu acaba?” ifadelerini kullandı.
Bununla birlikte hiç şüphe yok ki Trump, tıbbi muayeneden geçtikten sonra istediği raporları almayı başarıyor.
Bu konu 1968 yılına dayanıyor. Bu yıllarda Trump çevik görünümlü genç bir delikanlıyken, ayaklarında kemik çıkığı olduğu tespit edildi ve bu durum Vietnam Savaşı’na katılmasını engelledi.
Trump, o yıllarda kendisini muayene eden doktoru hatırlamadığını söylüyor. New York Times gazetesinin Trump’a rapor yazan doktorun aile bireylerinden aldığı bilgilere göre ABD Başkanı Trump’ın babasının kiracısı olan doktor, sağlık raporunu “iyilik” için yazmıştı.
73 yaşındaki Trump, golf hariç hiçbir şekilde spor yapmıyor ve fast food türü yiyecekleri tüketmeyi seviyor. Trump'ın kalp hastalığı ve obezite sorunları bulunuyor.
Ancak 2016 yılında yapılan başkanlık seçimleri kampanyasından bu yana sağlığıyla ilgili yayınlanan resmi raporlar sağlığının kusursuz olduğunu gösteriyor.
2015 yılında kendi doktoru Harold Bornstein “Trump seçilirse (başkan olarak), başkan olarak seçilen en sağlıklı kişi olacağını kesin bir şekilde söyleyebilirim” ifadelerini kullanmıştı.
Laboratuvar testlerinin sonuçları “şaşırtıcı derecede mükemmel” idi. Ancak 2018 yılında Harold Bornstein CNN’e verdiği röportajda “Tüm mektubu dikte ettiren Trump” demişti.
Trump başkanlığı kazanmasının ardından mükemmel raporlar yayınlanmaya devam etti.
Beyaz Saray Doktoru Ronny Jackson 2018 yılında Trump’ın sağlığı hakkında yorum yaparak “Genetik. Bazıları mükemmel genlere sahip oluyor. Başkan’a son 20 yılda daha sağlıklı beslenseydi 200 yaşına kadar yaşayabileceğini söyledim” demişti.



İngiliz Donanması, üç gün boyunca kanalda seyreden bir Rus denizaltısını tespit etti

Geçen yıl Pasifik Okyanusu'nda askeri tatbikatlar sırasında bir Rus denizaltısı (Arşiv- Reuters)
Geçen yıl Pasifik Okyanusu'nda askeri tatbikatlar sırasında bir Rus denizaltısı (Arşiv- Reuters)
TT

İngiliz Donanması, üç gün boyunca kanalda seyreden bir Rus denizaltısını tespit etti

Geçen yıl Pasifik Okyanusu'nda askeri tatbikatlar sırasında bir Rus denizaltısı (Arşiv- Reuters)
Geçen yıl Pasifik Okyanusu'nda askeri tatbikatlar sırasında bir Rus denizaltısı (Arşiv- Reuters)

İngiliz Kraliyet Donanması dün yaptığı açıklamada, İngiliz Kanalı'nda bir Rus denizaltısını tespit ettiğini ve üç gündür izlediğini duyurdu. Donanma, bu tür tehditlere karşı İngiliz sularını koruma çabalarını yoğunlaştırıyor.

Donanma açıklamasında, Krasnodar denizaltısı ve Altay römorkörünü izlemek için helikopterle donatılmış bir İngiliz ikmal gemisinin görevlendirildiğini belirtti.

Rus denizaltısı ve römorkörü Kuzey Denizi'nden kanala girdi.

Açıklamada ayrıca, "Krasnodar'ın batması durumunda denizaltı karşıtı operasyonlara geçmek üzere özel bir hava mürettebatının hazırda bekletildiği" ifade edildi.

Olumsuz hava koşullarına rağmen denizaltının yüzeyde seyretmeye devam ettiği belirtildi.

İngiltere, Fransa'nın kuzeybatı kıyısındaki Ouessant Adası yakınlarında bulunan denizaltının izlenmesi görevini, kimliği açıklanmayan bir NATO müttefikine devrettiğini duyurdu.

İngiliz ordusu, Rus denizaltısı Novorossiysk'i kendi karasularında tespit ettikten sonra geçen temmuz ayında benzer bir izleme operasyonu gerçekleştirmişti.

İngiliz Savunma Bakanı John Healey pazartesi günü, "Rus deniz tehditleri" karşısında Kraliyet Donanması'nın yeteneklerini geliştirmek için milyonlarca sterlinlik bir programın başlatıldığını duyurdu.

Londra'ya göre, Rus denizaltılarının İngiliz sularındaki faaliyetleri son iki yılda yaklaşık üçte bir oranında arttı.

Aralık ayı başlarında İngiltere ve Norveç, Kuzey Atlantik'te bu denizaltılara karşı koymayı amaçlayan ortak bir fırkateyn filosu işletmek üzere bir iş birliği anlaşması imzaladı.


Trump, Venezuela'dan karayoluyla yapılan uyuşturucu sevkiyatlarını hedef almakta kararlı

ABD Devlet Başkanı Donald Trump ve Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, (AFP)
ABD Devlet Başkanı Donald Trump ve Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, (AFP)
TT

Trump, Venezuela'dan karayoluyla yapılan uyuşturucu sevkiyatlarını hedef almakta kararlı

ABD Devlet Başkanı Donald Trump ve Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, (AFP)
ABD Devlet Başkanı Donald Trump ve Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, (AFP)

Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro, Karayipler'deki ABD güçlerinin ülkesinin kıyıları açıklarında bir petrol tankerine el koymasının ardından ABD'yi "korsanlıkla" suçladı.

Maduro devlet televizyonunda yaptığı açıklamada, "Mürettebatı kaçırdılar, gemiyi çaldılar ve Karayipler'de yeni bir dönemi, suç teşkil eden korsanlık dönemini başlattılar" ifadelerini kullandı.

İlgili bir gelişme olarak, ABD Başkanı Donald Trump bugün Beyaz Saray'da gazetecilere yaptığı açıklamada, ülkesinin yakında Venezuela'dan ABD'ye kara yoluyla gelen uyuşturucu sevkiyatlarını engellemek için operasyonlar yapmaya başlayacağını söyledi.

Trump, son haftalarda karayoluyla yapılan uyuşturucu kaçakçılığını hedef almaya başlayacağı yönünde defalarca tehditte bulundu.


ABD milletvekilleri: İsrail, Lübnanlı gazetecinin ölümüne yol açan saldırıdan sorumlu olanları henüz hesap vermeye zorlamadı

Senatör Peter Welch, İsrail saldırısıyla ilgili basın toplantısında konuşuyor (Reuters)
Senatör Peter Welch, İsrail saldırısıyla ilgili basın toplantısında konuşuyor (Reuters)
TT

ABD milletvekilleri: İsrail, Lübnanlı gazetecinin ölümüne yol açan saldırıdan sorumlu olanları henüz hesap vermeye zorlamadı

Senatör Peter Welch, İsrail saldırısıyla ilgili basın toplantısında konuşuyor (Reuters)
Senatör Peter Welch, İsrail saldırısıyla ilgili basın toplantısında konuşuyor (Reuters)

Dört ABD'li milletvekili d yaptığı dün açıklamada, İsrail'in Ekim 2023'te Lübnan'da bir grup gazeteciye düzenlenen ve bir Reuters muhabirinin ölümüne, birçok gazetecinin de yaralanmasına neden olan saldırıdan sorumlu kimseyi cezalandırmadığını belirtti.

ABD Senatörü Peter Welch, saldırıda yaralanan gazetecilerden birinin memleketi olan Vermont'tan yaptığı açıklamada, İsrail'i olaya ilişkin ciddi bir soruşturma yürütmemekle suçlayarak, soruşturmaya dair hiçbir kanıt görmediğini söyledi.

13 Ekim 2023'te, İsrail tankı, gazetecilerin sınır ötesi bombardımanı filme aldığı sırada art arda iki top mermisi ateşledi.

Saldırıda Reuters televizyon kameramanı Issam el Abdullah öldü ve AFP fotoğrafçısı Christina Assi ağır yaralandı.

İsrail ordusu gazetecileri hedef almadığını söylüyor, ancak bir İsrail tank birliğinin gazeteci grubuna neden ateş açtığına dair açıklama yapmadı.

İki insan hakları grubu tarafından düzenlenen basın toplantısında, Demokrat Partili Welch, saldırıyla ilgili İsrail soruşturmasına dair yazılı bir kanıt almadığını, İsrail yetkililerinin yaralılarla, tanıklarla, saldırganlarla veya herhangi bir bağımsız araştırmacıyla görüştüğüne dair de bir kanıt bulamadığını söyledi.

Haziran 2025'te büyükelçilik, Senatör Welch'in ofisine İsrail ordusunun olayla ilgili bir soruşturma yürüttüğünü ve askerlerden hiçbirinin askeri çatışma kurallarını ihlal etmediği sonucuna vardığını bildirdi.

Saldırıda yaralanan Amerikalı AFP muhabiri Dylan Collins'in yanında duran Welch, İsrail yetkililerinin soruşturma taleplerine "kaçamak" cevaplar verdiğini ve çelişkili yanıtlar aldığını söyledi.

Welch daha fazla ayrıntı vermedi.

“İsrail ordusu bu olayı ciddi bir şekilde soruşturmak için kesinlikle hiçbir çaba göstermedi,” dedi. “İsrail ordusu bir soruşturma yürüttüğünü iddia etti, ancak herhangi bir soruşturmanın yapıldığına dair kesinlikle hiçbir kanıt yok.”

Welch, İsrail hükümetinin ofisine soruşturmanın tamamlandığını söylediğini, ancak AFP'ye ayrı olarak soruşturmanın hala devam ettiğini ve henüz hiçbir sonuca varılmadığını söylediğini belirtti.

Welch, “Peki hangisi doğru? İkisi birden doğru olamaz” dedi. Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre
Welch'in yorumları ve soruşturmanın tamamlanıp tamamlanmadığı hakkındaki ajansın sorusuna İsrail askeri sözcüsü, daha fazla ayrıntı vermeden, “Olay hala soruşturma altında” ifadesini kullandı.

AFP'nin Kuzey Amerika bölge direktörü Marc Levine, yaşananlar için iki yıldan fazla süredir tam hesap sorulmasını aradıklarını söyledi.

Levin, "AFP, İsrail yetkililerini soruşturmanın sonuçlarını açıklamaya ve sorumluları hesap vermeye çağırıyor" diye ekledi.

Reuters, 2023'ten beri İsrail ordusundan el-Abdullah'ı öldüren hava saldırısıyla ilgili hızlı, kapsamlı ve şeffaf bir soruşturma yürütmesini talep ediyor, ancak İsrail ordusundan saldırının nedenlerine ilişkin henüz bir açıklama alamadı.

Demokrat Senatör Chris Van Hollen, basın toplantısında daha fazlasının yapılması gerektiğini söyledi.

Şöyle devam etti: "Bu davada herhangi bir hesap verebilirlik veya adalet görmedik... Bu, İsrail hükümeti tarafından Amerikalılara ve gazetecilere yönelik saldırıların ve cezasızlık modelinin daha geniş bir parçası."

Vermont'tan ABD Temsilciler Meclisi Üyesi Becca Palint ve bağımsız ABD Senatörü Bernie Sanders, gazeteciler için adaleti sağlamaya yönelik çabalarına devam edeceklerini söylediler.

İsrail güçleri, bu yılın ağustos ayında Gazze Şeridi'nin güneyindeki Nasır Hastanesi'ni bombalayarak aralarında Reuters, Associated Press, El Cezire ve diğer medya kuruluşlarında çalışan gazetecilerin de bulunduğu en az 20 kişiyi öldürdü.

İsrailli bir askeri yetkili o dönemde Reuters'e verdiği demeçte, İsrail saldırısında öldürülen Reuters ve Associated Press gazetecilerinin "saldırının hedefi" olmadığını söylemişti.