Dünya genelinde 344 binden fazla ölüm kaydedildi

Paris’teki hastanelerden birinde koronavirüs testi yapılırken (AFP)
Paris’teki hastanelerden birinde koronavirüs testi yapılırken (AFP)
TT

Dünya genelinde 344 binden fazla ölüm kaydedildi

Paris’teki hastanelerden birinde koronavirüs testi yapılırken (AFP)
Paris’teki hastanelerden birinde koronavirüs testi yapılırken (AFP)

Resmi kaynaklardan elde edilen bilgiye göre geçtiğimiz Aralık ayında Çin’de patlak veren koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle bugüne kadar 344 bin 964 kişi hayatını kaybetti.
Salgının başlangıcından bu yana 196 ülke ve bölgede 5 milyon 422 bin 320 kişi enfekte oldu. Hükümetler tarafından yapılan açıklamalar ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından yayınlanan veriler büyük oranda gerçek enfeksiyon sayısının yalnızca bir kısmını yansıtıyor. Birçok ülke çok tehlikeli vakalar dışında koronavirüs tanı testi yapmıyor. Tüm bunların yanı sıra hastalıktan iyileşen kişi sayısı ise 2 milyon 110 bin 500’e ulaştı.
İlk can kaybının geçtiğimiz Şubat ayının başında tespit edildiği ABD, ölüm oranı bakımından salgından en çok etkilenen ülke oldu. Kaydedilen 1 milyon 643 bin 499 vakadan 97 bin 772 kişi yaşamını yitirdi. Ayrıca 366 bin 736 kişinin iyileştiği belirtildi.
Ölüm oranı bakımından ikinci sırada yer alan İngiltere’de can kaybı sayısı 36 bin 793 kişiye ulaştı. Toplamda 259 bin 559 kişiye koronavirüs teşhisi konuldu. 
229 bin 858 vakanın tespit edildiği İtalya, 36 bin 793 can kaybıyla dünyada üçüncü sırada yer alıyor. 235 bin 772 vakanın görüldüğü İspanya, 28 bin 752 ölümle dördüncü sırada bulunuyor. Beşinci sırada yer alan Fransa’da ise 182 bin 584 enfekte kişiden 28 bin 367’sinin yaşamını yitirdiği ifade ediliyor.
Çin, bugüne kadar Macao ve Hong Kong'un verileri hariç 82 bin 985 vakanın 4 bin 634’ünün ölüm ve 78 bin 268’inin ise iyileşme ile sonuçlandığı bildirdi.
Bugün itibariyle Avrupa’da tespit edilen vaka sayısı 2 milyon 32 bin 327 iken 174 bin 64 hasta yaşamını yitirdi. Kanada ve ABD’deki toplam 1 milyon727 bin 581 vakadan 104 bin 181 kişi öldü.
Latin Amerika ve Karayipler’de 743 bin 245 vakadan 40 bin 170’i ölümle sonuçlandı. Asya’da tespit edilen 454 bin 133 vakadan 14 bin 240’ı hayatını kaybetti.
Ortadoğu’da tespit edilen 454 bin 133 hastadan 8 bin 839’u öldü.
Afrika’da ise virüs bulaşan 111 bin 148 kişiden 3 bin 340’ı yaşamını yitirdi.
Okyanusya’da ise enfekte olan 8 bin 476 kişiden 130’u hayatını kaybetti.



İran Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşmasına bağlıdır

PlantLabs uydusu tarafından çekilen, İran'ın Kum kenti yakınlarındaki yeraltı Fordo nükleer tesisinin 2 Haziran ve 22 Haziran 2025'teki ABD saldırısından önce ve sonraki kompozit görüntüsü.
PlantLabs uydusu tarafından çekilen, İran'ın Kum kenti yakınlarındaki yeraltı Fordo nükleer tesisinin 2 Haziran ve 22 Haziran 2025'teki ABD saldırısından önce ve sonraki kompozit görüntüsü.
TT

İran Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşmasına bağlıdır

PlantLabs uydusu tarafından çekilen, İran'ın Kum kenti yakınlarındaki yeraltı Fordo nükleer tesisinin 2 Haziran ve 22 Haziran 2025'teki ABD saldırısından önce ve sonraki kompozit görüntüsü.
PlantLabs uydusu tarafından çekilen, İran'ın Kum kenti yakınlarındaki yeraltı Fordo nükleer tesisinin 2 Haziran ve 22 Haziran 2025'teki ABD saldırısından önce ve sonraki kompozit görüntüsü.

İran, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile iş birliğini askıya alma kararını onaylamasına rağmen dün, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması (NPT) ve Güvenlik Tedbirleri Anlaşmasına bağlılığını ifade etti.

Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, güvenlik nedeniyle iş birliğinin Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi aracılığıyla devam edeceğini söylerken, sertlik yanlısı Milletvekili Emir Hüseyin Sabeti Tahran'ın yakında UAEK denetçilerini sınır dışı edeceğini ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, UAEA ile iş birliğini askıya alan ve Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi'nin herhangi bir nükleer denetimi onaylamasını gerektiren bir yasayı onaylayarak Washington'un “kabul edilemez” olarak nitelendirdiği bir adım attı.

Fransa, İran'ın üç yılı aşkın bir süredir rehin tuttuğu iki vatandaşına yönelik “Mossad adına casusluk” suçlamalarını düşürmemesi halinde, Snapback mekanizmasını devreye sokmakla tehdit etti. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İranlı mevkidaşına ulaşacağını söyledi ve karşı önlemler almakla tehdit ederek bu hareketi “kabul edilemez bir provokasyon ve saldırganlık” olarak niteledi.