Demokrasi ve Özgürlükler Adası ilk kez görüntülendi

Demokrasi ve Özgürlükler Adası ilk kez görüntülendi
TT

Demokrasi ve Özgürlükler Adası ilk kez görüntülendi

Demokrasi ve Özgürlükler Adası ilk kez görüntülendi

Başbakan Adnan Menderes ve arkadaşlarının idam kararının verildiği Yassıada, yeniden düzenlemenin ardından ilk kez görüntülendi. Ada, Demokrasi ve Özgürlükler Adası adını aldı. 27 Mayıs Müzesi, Demokrasi Feneri, çeşitli bal mumu heykelleri ve müzenin yer aldığı adanın açılışı, bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştirilecek.

Başbakan Adnan Menderes ve arkadaşlarının idam kararının verildiği Yassıada, 27 Mayıs 1960 darbesinin 60. yılında yeni adıyla Demokrasi ve Özgürlükler Adası olarak kapılarını basın mensuplarına açtı. İlk kez görüntülenen adanın açılışı bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştirilecek. Yeniden düzenlenen adada demokrasi ve milli iradeyi yansıtacak müze kütüphane, konferans salonu ve Demokrasi Feneri gibi birçok sembol yapı yer alıyor.

Darbe yargılamalarına sahne olan spor salonu, 27 Mayıs Müzesi’ne dönüştürüldü. Adadaki yapılardan biri de dünyanın demokrasi tecrübesi ve insan hakları tarihinin aktarıldığı Demokrasi ve Özgürlükler Müzesi olarak değerlendirildi. Kütüphanesi ve sergi alanlarıyla birlikte ada, bir açık hava müzesi olarak tasarlandı. Adada uluslararası alanda üst düzey katılımcıların da misafir edilebileceği dikkate alınarak 123 odalı kongre oteli, her türlü toplantıya ev sahipliği yapabilecek 500 kişilik kongre merkezinin yanı sıra cami, anıt ve park ve meydanlar da inşa edildi.

Adanın dikkat çekici yapılarından biri ise 24 metre yüksekliğindeki taş yüzeyli Demokrasi Feneri oldu. Fenerin ışığı yalnızca adadan değil komşu adalardan ve İstanbul’un yakın kıyılarından da görülebilecek.
Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda bulunan subay yatakhanesi müzeye çevrildi. Müzede Adnan Menderes’in sorgulandığı oda, hapishanesi, üniversite diploması, yargılandığı mahkeme salonları ve çocukluğunu geçirdiği odası bire bir aynısı tasarlanarak müzede yerini aldı.

Öte yandan duruşmanın yapıldığı mahkeme salonunda o tarih canlandırılarak o günün hakimleri ve savcılarının bal mumundan heykelleri yapılarak salonda yerini aldı. Bunun yanı sıra yargılama salonunda dönemin haber manşetlerinden bir zaman tüneli oluşturuldu.

Adada aynı zamanda Tarihi Bizans sarnıcı ve zindanları, şato yapısı, seyir terasları, engelliler için yatay asansör, tarihi subay gazinosu, iskele idare ve kriz yönetim yapısı, karşılama yapısı, helikopter pisti, restoran ve personel yatakhanesi ile yönetim binası da yer alıyor.



Arakçi: Ulusal onur meselesi olduğu için zenginleşmekten vazgeçmeyeceğiz

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Brezilya'daki BRICS zirvesinde, (Arşiv- AP)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Brezilya'daki BRICS zirvesinde, (Arşiv- AP)
TT

Arakçi: Ulusal onur meselesi olduğu için zenginleşmekten vazgeçmeyeceğiz

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Brezilya'daki BRICS zirvesinde, (Arşiv- AP)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Brezilya'daki BRICS zirvesinde, (Arşiv- AP)

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Tahran'ın, son İsrail-İran savaşında Washington'un nükleer tesislerini bombalamasıyla ağır hasar görmesine rağmen uranyum zenginleştirme programından vazgeçmeyeceğini söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Fox News'ten aktardığına göre Arakçi, “Program, hasar çok büyük ve ağır olduğu için durduruldu. Ancak zenginleştirmeyi bırakmayacağımız açık, çünkü bu bilim adamlarımızın bir başarısı. Ve şimdi, daha da önemlisi, bu bir ulusal onur meselesi” ifadelerini kullandı.

Arakçi, ABD ve İsrail'in saldırıları sonrasında nükleer tesislerde meydana gelen hasarın çok ciddi olduğunu ve kapsamlı bir değerlendirme yapıldığını söyledi. “Tesislerimiz ciddi şekilde hasar gördü. Atom Enerjisi Örgütü hasarın boyutunu değerlendiriyor. Ancak bildiğim kadarıyla hasar çok ciddi” dedi.

Savaştan önce Tahran ve Washington, Umman'ın arabuluculuğunda beş tur nükleer müzakere gerçekleştirdi, ancak İran'ın uranyum zenginleştirme konusunda izin verilen sınır konusunda anlaşmaya varamadılar. İsrail ve ABD, İran'ın hızla nükleer silah üretmesine olanak sağlayacak düzeyde zenginleştirmeye çok yakın olduğunu söylerken, Tahran zenginleştirme programının sadece sivil amaçlı olduğunu savunuyor.