Türkiye'nin 3. büyük göktaşını bulan Mutlu Yılmaz: Mıknatıs çekiyor mu deneyin

Türkiye'nin 3. büyük göktaşını bulan Mutlu Yılmaz: Mıknatıs çekiyor mu deneyin
TT

Türkiye'nin 3. büyük göktaşını bulan Mutlu Yılmaz: Mıknatıs çekiyor mu deneyin

Türkiye'nin 3. büyük göktaşını bulan Mutlu Yılmaz: Mıknatıs çekiyor mu deneyin

Çorum’un Alaca ilçesinde geçen yıl tarlasında Türkiye’nin en büyük 3’üncü göktaşını bulan Mutlu Yılmaz, dün gecenin ardından arayışa çıkanlara tavsiyelerde bulunarak, "Mıknatıs ve pamuk deneylerini mutlaka yapın. Olabildiğince az yere gönderin ki taşınız değerlensin" dedi.
Dün akşam saatlerinde hem Doğu Anadolu hem de Karadeniz Bölgesi'ndeki pek çok ilden görülen ve göktaşı olduğu değerlendirilen cismin düşüşü, önce korkutsa da sonrasında yerel halkta heyecana neden oldu. Göktaşı olarak düşünülen cismin düşmüş olabileceği alana giden vatandaşlar, gece yarısı ellerinde fenerlerle meteoru aramaya koyuldu. Bu da akıllara Çorum'un Alaca ilçesinde geçen yıl tarla sürerken bulunan Türkiye'nin en büyük 3'üncü göktaşını getirdi. Analizleri yapılan 68 kilogram ağırlığındaki taş, dünya literatürüne de 'Gerdekkaya' ismiyle girdi. Göktaşına Rusya'dan 68 bin dolar teklif edildiğini belirten çiftçi Mutlu Yılmaz, dün gecenin ardından göktaşı aramaya koyulanlara da tavsiyelerde bulundu.

"PAMUK VE MIKNATIS DENEYİNİ MUTLAKA YAPIN"
Bulan kişilerin öncelikle bazı deneyler yapması gerektiğini belirten Yılmaz, "Dün akşam Trabzon, Rize, Bingöl, Artvin taraflarına düştüğü, muhtemelen parçalandığı tahmin ediliyor. Nasip olur da göktaşı bulan olursa öncelikle meteorları birkaç tane deneye tabi tutması gerekiyor. Mıknatıs çekiyor mu, çekmiyor mu? O deneyi mutlaka yapın. Daha sonra 12 adet çok küçük parçalar halinde pamuğu ıslatıp nemini alarak taşın bir parçasını keserek sürtün. Bütün pamuklarda siyah bir renk bırakması gerekiyor. Sonra kestiğiniz o parçayla beyaz bir fayansı çizin, siyah bir renk bırakıyorsa göktaşı olabilme ihtimali çok yüksek” dedi.

"6 GRAMLIK PARÇA TAŞIN TAHLİLİ İÇİN YETERLİ"
Ondan sonraki süreçte göktaşına tescil alınması gerektiğini dile getiren Yılmaz, testlere de çok küçük parçalar gönderilmesi gerektiğini vurguladı. Yılmaz, "Bunun için de ya yurt dışına ya da Ege ve Trakya Üniversiteleri ile Maden Tetkik Arama gibi kurumlara müracaat edin. Oralara parça gönderin. Bunun için de büyük parçalar göndermeyin. 6 gramlık bir parça sizin elinizdeki taşın tahlili için yeterli. Piyasada ne kadar çok göktaşı bulunursa elinizdeki taşın piyasası o kadar düşer. Elinizden geldiği kadar taşı piyasaya sürmemeye çalışın. Bir tek kurumda tescilini yaparak sertifikasını yapın. Başka kurumlara taş göndermeyin ki elinizdeki taş değerlensin” ifadelerini kullandı.

"BUNUN PAZARI YURT DIŞINDA"
Göktaşı bulanlardan rehavete kapılmamalarını isteyen Yılmaz, “Bunun milyon dolarlar, milyar dolar edeceğini ummayın. Çünkü bunun Türkiye'de pazarı yok. Bunun pazarı yurt dışında. Bulunacak taşın içindeki elementler ve değerinin ne olduğunu bilemiyoruz. Nereden geldiğini de bilemiyoruz. Bunların hepsi tahlilden çıkar. Eğer demir oranı yüksek ise Türkiye'de en fazla gramını 1 dolardan satabilirsiniz. Eğer yurt dışına çıkarabilirseniz 3 dolar, 5 dolara satabilirsiniz. Koleksiyonculara 10 dolar, 20 dolar gibi fiyatlara satma imkanı var. Elinizdeki taş demir ise ham olarak satabileceğiniz en yüksek fiyat 1 dolar” şeklinde konuştu.

"İLK BULDUĞUMUZDA 68 BİN DOLAR TEKLİF VARDI"
Kendisinde bulunan 68 kilogram ağırlığındaki Türkiye'nin en büyük 3'üncü göktaşının akıbeti hakkında da açıklamalarda bulunan Yılmaz, “Biz ilk bulduğumuzda Rusya'dan taşımıza 68 bin dolar teklif vardı. Taşın değerinin çok yüksek olduğunu söyleyenler olduğu için biz taşı vermedik. Şu an hala taş elimizde. Türkiye'nin en büyük ve Turgut ismi verilen göktaşına talep varmış. 40 bin dolar fiyat verilmiş. O taşın sahibi bize döndü. Sizde satmak isterseniz sizin taşınızı da satalım dediler. Bizde gerekli belgeleri gönderdik. 8 bin dolar teklif edildi. 68 bin dolar ile 8 bin dolar arasında çok uçuk rakamlar olduğu için biz düşünmedik” dedi.



Macron: Özgürlük 1945'ten bu yana en büyük tehditle karşı karşıya

 Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Fransa'nın savunma kabiliyetlerini günümüz dünyasının zorluklarıyla başa çıkacak şekilde güçlendirmeye yönelik kararlarını bugün açıklayacak. (EPA)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Fransa'nın savunma kabiliyetlerini günümüz dünyasının zorluklarıyla başa çıkacak şekilde güçlendirmeye yönelik kararlarını bugün açıklayacak. (EPA)
TT

Macron: Özgürlük 1945'ten bu yana en büyük tehditle karşı karşıya

 Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Fransa'nın savunma kabiliyetlerini günümüz dünyasının zorluklarıyla başa çıkacak şekilde güçlendirmeye yönelik kararlarını bugün açıklayacak. (EPA)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Fransa'nın savunma kabiliyetlerini günümüz dünyasının zorluklarıyla başa çıkacak şekilde güçlendirmeye yönelik kararlarını bugün açıklayacak. (EPA)

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron dün yaptığı açıklamada, 1945'te İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden bu yana ‘özgürlüğün hiç bu kadar tehdit altında olmadığını’ ve ‘kıtadaki barışın hiç bu kadar mevcut kararlara bağlı olmadığını’ söyledi.

Bastille Günü arifesinde silahlı kuvvetlere hitaben yaptığı geleneksel konuşmasında, “Uzun zamandır yaklaşmakta olduğunu gördüğümüz bir çalkantı döneminde yaşıyoruz. Bu çalkantılar artık bir gerçek” diyen Macron, özellikle ‘emperyalizm’, Rusya gibi ‘ilhak güçleri’ ve ‘en güçlünün yasası’ gibi kavramlara atıfta bulundu.

Macron, yeni tehditler nedeniyle önümüzdeki iki yıl içinde 6,5 milyar euroluk ek askeri harcama yapılacağını duyurdu.

Fransa Cumhurbaşkanı harcama planlarını, Avrupa'yı korumak için yoğun çaba gösterilmesi çağrısında bulunduğu kapsamlı bir konuşmada özetledi. Macron, Fransa'nın ikinci cumhurbaşkanlığı döneminin son yılı olan 2027'ye kadar savunmaya yılda 64 milyar euro harcamayı hedeflediğini ve 2017'de göreve geldiğinde 32 milyar euro olan yıllık harcamayı ikiye katlamayı amaçladığını belirtti.

Macron, devasa borcunu azaltma çabalarına rağmen Fransa'nın askeri harcamalarını arttırmak için fon bulabildiğini vurguladı. Muhafazakâr ve aşırı sağ partiler savunma harcamalarındaki artışı desteklerken, sol partiler hükümeti askeri harcamalar uğruna zor kazanılan sosyal refah kazanımlarını feda etmekle suçladı.

Macron, Avrupa'nın Rusya'nın Ukrayna'daki savaşı, Ortadoğu'daki savaşlar ve ayrıca ‘ABD'nin bir tür belirsizlik yaratması’ nedeniyle risk altında olduğunu söyledi. Macron ayrıca, adı açıklanmayan yabancı hükümetler tarafından yürütülen yanıltıcı online propaganda kampanyalarına ve ‘ekran çağında’ çocukları hedef alan propaganda operasyonlarına da değindi. Macron, Fransa'nın üst düzey askeri ve savunma yetkililerine, Fransa'nın nükleer cephaneliğinin Avrupa'nın korunmasında oynayabileceği rol konusunda Avrupalı ortaklarıyla ‘stratejik bir diyalog’ başlatmaları talimatını verdi.

Ortaya çıkan riskler

Elysee Sarayı son günlerde hem Cumhurbaşkanı’nın danışmanları aracılığıyla hem de Fransa Genelkurmay Başkanı Thierry Burkhard'tan belirtilen riskleri sunmak üzere cuma günü bir basın toplantısı düzenlemesini isteyerek konuşmanın ‘benzersizliğini’ vurgulamaya çalıştı.

vfghyj
Fransa Savunma Bakanı Sebastien Lecornu, 11 Temmuz'da Elysee Sarayı'nda yapılan kabine toplantısının ardından (AFP)

Savunma Bakanı Sebastien Lecornu da dün sabah haftalık La Tribune Dimanche gazetesine verdiği demeçte bu konuya değindi. Lecornu'ya göre alarm zillerinin çalmasını haklı kılan şey, Ukrayna'daki savaştan Ortadoğu'daki savaşlara (Gazze, Lübnan, İran ve Kızıldeniz) kadar dünyanın bugünkü durumu ve savaşların sıklığı ile ABD yönetiminin siyasi yönünün belirsizliği ve Avrupa kıtası ve NATO ile ilişkilerinin doğası.

En önemlisi de Paris, Rusya'nın yarattığı tehlikeyi hissediyor. Burkhard, Rusya'nın 2030'dan önce Doğu Avrupa'yı hedef alan bir maceraya atılacağı öngörüsünde bulundu.

cvfbghj
Fransa Genelkurmay Başkanı Thierry Burkhard, 11 Temmuz'da Fransa'ya yönelik tehditleri özetledi. (AFP)

Fransa'nın en üst düzey askeri yetkilisine göre dünya keskin bir dönemece girdi. Burkhard bunu dikkate alınması gereken dört gösterge ile özetledi. Bunlardan ilki günümüz dünyasının ana karakteristiği haline gelen kontrolsüz güç kullanımıdır. İkincisi, 1945'te İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden sonra kurulan dünya düzenini değiştirmek ve yerine alternatif bir düzen kurmak için Rusya'nın desteği ve liderliğinde bir grup ülkenin açık çabasıdır. Üçüncü gösterge, teknolojik devrim çerçevesinde iletişim ve bilgi dünyasının tüm biçimleriyle artan gücü ve kısmen algı ve vizyonları etkilemeyi ve muhaliflerin uyumunu içeriden vurmayı amaçlayan askeri, bilgi ve istihbarat uygulamalarıdır. Farklı bir nitelik taşıyan dördüncü ve son gösterge ise, önümüzde cereyan etmekte olan iklim değişikliklerinin, yani küresel sıcaklıklardaki artışın kaos ve şiddete, demografik değişikliklere, göç ve yoksulluğa kapı aralayan, çatışma ve savaşların patlak vermesine yol açabilecek yansımalarıdır.

Tehditlerle yüzleşmek

Artan tehditler ve giderek güvensizleşen bir dünya karşısında Elysee Sarayı'ndaki kaynaklar, Macron'un özellikle ‘ek savunma çabaları’ konusunda geleceğe hazır olmak için ‘Fransa'nın ne yapması gerektiği konusunda dersler çıkaracağını’ doğruladı.

Perşembe günü Londra'da Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer ile birlikte düzenlediği basın toplantısında konuşan Macron, “Bugün programlarımızı ve stratejimizi gözden geçirmemiz ve risklerin değişen doğası ışığında bunları revize etmemiz gerektiği çok açık” dedi.

gt
Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 10 Temmuz'da Birleşik Krallık'taki Northwood Üssü’nde bir araya geldi. (AFP)

Söz konusu riskler Macron'un Savunma Bakanlığı'ndan hazırlamasını istediği yeni bir ‘stratejik raporda’ ele alınıyor. Raporda, Fransa tarafından algılanan tehditlerin doğru bir tasvirinin yanı sıra, ülkenin ‘savunma doktrini’, yani bu tehditlere nasıl karşılık vereceği de özetleniyor. Bu yaklaşımda yeni olan, Macron ve Starmer arasında bu hassas alanda ikili ‘koordinasyon’ konusunda varılan anlaşmanın ve ABD-Atlantik şemsiyesinin gerilemesine ilişkin korkular ışığında Avrupa kıtasını korumak için ortak bir Fransız-İngiliz ‘nükleer şemsiyesinden’ giderek daha fazla söz edilmesinin de gösterdiği gibi, Fransız nükleer gücünün doğası ve rolüne ilişkin görüştür.

Le Monde gazetesinin cumhurbaşkanlığı kaynaklarından aktardığına göre, ocak ayında yaptırdığı ulusal stratejik incelemenin sonuçlarına dayanarak Macron, ‘özgürlüğün 1945'ten bu yana hiç bu kadar tehdit altında olmadığını, bu nedenle bir dönüm noktasında olduğumuzu söyleyecek’.

Kaynaklara göre Macron'un konuşmasının amacı, ‘tehditleri yeniden tartışmak, savunma çabaları ve ilgili finansmanla ilgili sonuçlar çıkarmak.’ Macron için bu, ‘silahlı kuvvetlerin geleceği adına yapısal bir konuşma’ olacak. Macron'un Silahlı Kuvvetler Başkomutanı ve anayasal olarak nükleer güç kullanma yetkisine sahip taraf olarak sorumlu olduğu savunma dosyasına ilişkin hangi kararları açıklayacağı merakla bekleniyor.

Savunmaya daha fazla harcama

Macron, 2017 baharında cumhurbaşkanlığı görevine geldiğinden bu yana Savunma Bakanlığı'nın geçen yıl 64 milyar euroyu aşan genel bütçesini arttırdı. 2024-2030 askeri planına göre silahlı kuvvetlerin bütçesi 413 milyar euroya ulaşacak. Ancak kesintilerin yaşandığı bir dönemde Savunma Bakanı 3 milyar euro daha talep ederken, Başbakan François Bayrou 40 milyar euro tasarruf etmeyi hedefliyor.

Hollanda'nın Lahey kentinde düzenlenen son NATO zirvesinde Paris, diğer NATO üyeleri gibi, ABD Başkanı Donald Trump'ın sürekli baskısı altında, 2030 yılına kadar gayri safi yurt içi hasılasının (GSYİH) yüzde 5'ine ulaşma hedefiyle askeri bütçesini arttırma sözü verdi.

Le Journal du Dimanche (JDD) gazetesinin cumhurbaşkanlığına yakın bir kaynaktan aktardığına göre, ‘toplumdaki tüm aktörlerin tehdidin büyüklüğünü ve genel silahlanma ihtiyacını kabul etmesi gerekiyor’. Macron, ‘toplumu harekete geçirmek ve gelecekteki tehlikelerle yüzleşmeye hazırlamak’ istiyor. Bunu yapmanın bir yolu da Paris'in on yıllar önce zorunlu askerliği kaldırdığı askerlik konusunu yeniden ele almak. Buradaki amaç, ordu ile ulus arasındaki ilişkiyi yeniden canlandırmak.