Dera Merkezi Uzlaşı Komitesi’ne düzenlenen saldırının ardından gerilim arttı

Dera kırsalında devriye gezen muhalif unsurlar. (Reuters arşiv)
Dera kırsalında devriye gezen muhalif unsurlar. (Reuters arşiv)
TT

Dera Merkezi Uzlaşı Komitesi’ne düzenlenen saldırının ardından gerilim arttı

Dera kırsalında devriye gezen muhalif unsurlar. (Reuters arşiv)
Dera kırsalında devriye gezen muhalif unsurlar. (Reuters arşiv)

Suriye’nin Dera kırsalında geçen çarşamba günü, batı bölgesini temsil eden Merkezi Uzlaşı Komitesi üyelerini hedef alan olayların ardından gergin bir atmosfer hakim.
Dera’nın batı kırsalında, Merkezi Uzlaşı Komitesi’ne bağlı unsurlar ve eski muhalifleri içeren 5. Lejyon’daki 8. Tugay’ın çarşamba günü komite üyelerini hedef alan suikastı gerçekleştirdiği düşünülen silahlı grubun bulunduğu noktaya dün şafak vakti düzenlediği saldırı ile şiddetli çatışmalar yaşandı.
Ancak buranın tehlikeli olması ve askeri bölge olarak görülmesi nedeniyle saldırının sonucu her iki taraftan da kayıplar verildi. Ancak kayıpların büyüklüğüne dair herhangi bir bilgiye ulaşılamadı.
Söz konusu olayın ardından dün Dera’da camilerdeki hoparlörler aracılığıyla Tafas ve Muzayrib bölgelerinde güvenlik nedeniyle kapsamlı sokağa çıkma yasağı ilan edildiği duyuruldu.
Kimliği belirsiz kişiler geçen çarşamba günü Muzayrib kasabası yakınlarında, Rusya ve rejim ile müzakereden sorumlu Dera Merkezi Uzlaşı Komitesi’nin konvoyunu hedef almış, saldırı sonucu 3 kişi ölmüştü.
Batı bölgesinden yerel bir kaynağın Şarku’l Avsat’a aktardığına göre söz konusu kimliği belirsiz kişiler, Merkezi Uzlaşı Komitesi’nin önde gelen üyelerini taşıyan konvoy Tafas ve Muzaybir arasındaki yolda seyir halindeyken saldırı düzenledi.
Saldırıda komitenin üyeleri Adnan Şanbur, Ade Haşiş ve Rafet el-Barazi ölürken eski muhalif komutanlardan Muhammed Berdan Ebu Murşid, Ebu Ali Mustafa ve Muhanned ez-Zaim de yaralandı.
Kaynaklar, söz konusu saldırının komite üyelerinin Dera şehri ve doğu bölgesi komiteleriyle bölgedeki son gelişmelerin yanı sıra Rusya ve rejim ile yapılan son anlaşmayı ele almak amacıyla yaptığı bir toplantıdan dönüşte düzenlendiğine dikkat çekti.
Dera’daki aktivistler, Merkezi Uzlaşı Komitesi üyelerini hedef alan saldırıya ilişkin, rejimin yapılan bir anlaşma sonucu geçtiğimiz yılın başında serbest bıraktığı, şehrin batısında bulunan DEAŞ’a bağlı unsurları işaret etti.
Diğer kaynaklar ise Muhammed es-Subeyhi liderliğindeki unsurların kısa bir süre önce Muzayrib kasabasında 9 polisi öldürmesini, bunun ardından Dera Merkezi Uzlaşı Komitesi’nin bu saldırıyı kınayarak es-Subeyhi ve diğer unsurların yakalanmasını istediğini hatırlatarak komite konvoyunu hedef alan saldırının misilleme amacıyla yapıldığını öne sürdü.
Rejim güçleri, son birkaç aydır sistematik bir şekilde saldırıya maruz kalması nedeniyle bu ayın başından itibaren Dera’ya askeri takviye göndermeye başladı.
Dera Merkezi Uzlaşı Komitesi, Temmuz 2018'de Rusya ve rejim ile uzlaşma anlaşması yapan muhalif grupların eski liderlerinden oluşuyor. Komite, bölgedeki uzlaşma anlaşmalarının işleyişi ve güvenlik gelişmelerinden sorumlu olarak kabul ediliyor.
Söz konusu saldırıda yaralanan Muhammed Berdan Ebu Murşid, Tafas şehrinde muhalif grupların önde gelen liderleri arasında görülüyor. Muhammed Berdan Ebu Murşid, uzlaşma anlaşmasına girmesinden bu yana birçok kez suikast girişimlerinin hedefi olmuştu.



İsrail, Gazze'deki tampon bölgeyi genişletmek için acele ediyor

 İsrail ordusunun dün Gazze şehrinde bir evi yıkmasının ardından yükselen dumanlar (AP)
İsrail ordusunun dün Gazze şehrinde bir evi yıkmasının ardından yükselen dumanlar (AP)
TT

İsrail, Gazze'deki tampon bölgeyi genişletmek için acele ediyor

 İsrail ordusunun dün Gazze şehrinde bir evi yıkmasının ardından yükselen dumanlar (AP)
İsrail ordusunun dün Gazze şehrinde bir evi yıkmasının ardından yükselen dumanlar (AP)

İsrail, Gazze Şeridi’nde işgal altındaki bölgeler (Sarı Hattın doğusu) ile Hamas'ın faaliyet gösterdiği bölgeleri (Sarı Hattın batısı) birbirinden ayıran Sarı Hattın yaklaşık 3 kilometre batısında yeni bir tampon bölge oluşturmaya çalışıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan silahlı gruplardan saha kaynaklarına göre İsrail'in bu çabaları, ateşkesin ikinci aşamasına geçmeden önce sahadaki yeni durumu istikrara kavuşturmayı amaçlıyor. Bu çabalar, işgalci İsrail güçlerinin tampon bölge için istedikleri yerleri belirlemelerine olanak tanıyan evlerin yıkılması ve arazinin düzleştirilmesini içeriyor.

Sahadaki bu gelişmeler, İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir'in geçtiğimiz pazar günü Gazze Şeridi'ndeki İsrail güçlerini teftiş ederken yaptığı açıklamalarla tutarlıydı. Zamir, Sarı Hattın yeni bir sınır, yerleşim yerleri için ileri bir savunma hattı ve bir saldırı hattı oluşturduğunu söyledi.

Buna karşın Hamas liderlerinden Husam Bedran, Zamir'in açıklamalarının işgalin ateşkes anlaşmasının şartlarına uymadığını açıkça ortaya koyduğunu vurguladı. Bedran dün Fransız Haber Ajansı AFP'ye yaptığı açıklamada, Hamas’ın anlaşmanın ikinci aşamasına geçilmeden önce İsrail'in ateşkese yönelik ihlallerine son verilmesini istediğini belirtti.


Netanyahu: Şam ile temaslar bir anlaşmayla sonuçlanmadı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump (AP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump (AP)
TT

Netanyahu: Şam ile temaslar bir anlaşmayla sonuçlanmadı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump (AP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump (AP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisinden dün yapılan açıklamada, Suriye meselesine ilişkin ABD'nin de katıldığı son görüşmelerin iki taraf arasında bir anlaşma veya mutabakata yol açtığı iddiaları yalanlandı.

Açıklamada, Suriye ile ilgili konularda Washington'ın himayesinde görüşmeler ve temaslar yapıldığı, ancak bunların henüz ön görüşme aşamasında olduğu vurgulandı.

Bu konuda herhangi bir anlaşma veya niteliksel ilerleme olduğu yönündeki iddiaların doğru olmadığı vurgulanan açıklamada, temasların ABD'nin bölgede yürüttüğü daha geniş diplomatik çabaların bir parçası olduğu belirtildi.

Kaynaklara göre Netanyahu, İsrail medyasının, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurul toplantıları sırasında, ABD'nin arabuluculuğuyla iki taraf arasında varılan anlaşmayı imzalamayı reddettiğini bildirmesinin ardından bu açıklamayı yapmak zorunda kaldı.


Şam'daki Mezze Askeri Havaalanı çevresine havan toplu saldırı: Can kaybı yok

İsrail'in geçtiğimiz yaz Şam'a düzenlediği hava saldırıları sonrasında yükselen dumanlar (Reuters)
İsrail'in geçtiğimiz yaz Şam'a düzenlediği hava saldırıları sonrasında yükselen dumanlar (Reuters)
TT

Şam'daki Mezze Askeri Havaalanı çevresine havan toplu saldırı: Can kaybı yok

İsrail'in geçtiğimiz yaz Şam'a düzenlediği hava saldırıları sonrasında yükselen dumanlar (Reuters)
İsrail'in geçtiğimiz yaz Şam'a düzenlediği hava saldırıları sonrasında yükselen dumanlar (Reuters)

Suriye Devlet Televizyonu dün akşam başkent Şam'daki Mezze Askeri Havaalanı çevresine ‘nereden ateşlendiği bilinmeyen’ havan topları düştüğünü, ancak herhangi bir can kaybı yaşanmadığını bildirdi.

Suriye Arap Haber Ajansı SANA’ya konuşan askeri bir kaynak, üç havan topunun Şam'daki Mezze Askeri Havaalanı çevresini hedef aldığını, ancak herhangi bir can kaybı veya maddi hasara yol açmadığını söyledi. SANA, ‘İlgili yetkililer Mezze Askeri Havaalanı çevresine konuşlandı ve havan toplarının nereden ateşlendiğini belirlemek için soruşturma başlattı’ bilgisini aktardı.

Reuters geçtiğimiz kasım ayında, ABD'nin Suriye ile İsrail arasında bir güvenlik anlaşmasının önünü açmak için Şam'daki bir hava üssünde askeri olarak konuşlanmayı planladığını bildirmişti.

Şarku'l Avsat'ın edindiği bilgiye göre hava üssü, İsrail ve Suriye arasında gelecekte imzalanacak bir saldırmazlık anlaşması kapsamında silahsızlandırılmış bölge oluşturulması beklenen Suriye'nin güneyindeki bazı bölgelerin girişinde yer alıyor.

O dönemde SANA, Suriye Dışişleri Bakanlığı'ndan bir kaynaktan bilgiler aktaran Reuters'ın haberini yalanlamış ve ‘Reuters'ın Suriye'deki ABD üsleri hakkında yayınladığı haberlerin hiçbir gerçeklik payı yoktur’ ifadelerini kullanmıştı.

ABD, Suriye ile İsrail arasındaki gerilimi azaltmak ve Şam'ın İsrail'in son zamanlarda ele geçirdiği topraklarını geri almasını sağlayacağını umduğu bir güvenlik anlaşmasına varmak için iki taraf arasında arabuluculuk yapıyor.