Hindistan’daki koronavirüs hastaları aynı yatağı paylaşmak zorunda kalıyor

Sion Hastanesi’nde yaşanan krize ilişkin sosyal medyada yer alan görüntüler
Sion Hastanesi’nde yaşanan krize ilişkin sosyal medyada yer alan görüntüler
TT

Hindistan’daki koronavirüs hastaları aynı yatağı paylaşmak zorunda kalıyor

Sion Hastanesi’nde yaşanan krize ilişkin sosyal medyada yer alan görüntüler
Sion Hastanesi’nde yaşanan krize ilişkin sosyal medyada yer alan görüntüler

Hindistan’ın çeşitli bölgelerinde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının hızla artması, özellikle 20 milyonluk nüfusa sahip Mumbai'deki hastanelerde yatak sayısının yetersiz kalmasına yol açtı.
Mumbai'deki Sion Hastanesi'nde birden fazla koronavirüs hastası aynı yatağı paylaşmak zorunda kaldı.
İngiltere merkezli The Guardian gazetesine göre Sion Hastanesi’ndeki bazı koronavirüs hastalarının aynı yatağı paylaştığına ilişkin sosyal medyada yer alan görüntüler eleştirilere yol açtı.

Söz konusu hastanedeki bazı doktorlar, hastaneye gelen hasta sayısındaki artış nedeniyle bazılarının aynı yatağı paylaşmak zorunda kaldığını, diğerlerinin ise yere yatırılarak tedavi edildiğini söyledi.
Sosyal medyada geçtiğimiz hafta yer alan bir başka videoda ise, Sion Hastanesi'nde morgda yer kalmaması nedeniyle siyah poşetlere sarılmış cesetlerin tedavi gören hastaların yanına bırakıldığını gözler önüne sermişti.
Hindistan’da şu ana kadar 167 bin 442 kişide koronavirüs tespit edilirken, ölü sayısı 4 bin 797’ye yükseldi.



Netflix'in suç dramasına övgü yağıyor: İkinci sezon şart

Netflix'in David Fincher imzalı sevilen dizisi Mindhunter'la tanınan Holt McCallany, The Waterfront'ta Harlan Buckley rolünde (Netflix)
Netflix'in David Fincher imzalı sevilen dizisi Mindhunter'la tanınan Holt McCallany, The Waterfront'ta Harlan Buckley rolünde (Netflix)
TT

Netflix'in suç dramasına övgü yağıyor: İkinci sezon şart

Netflix'in David Fincher imzalı sevilen dizisi Mindhunter'la tanınan Holt McCallany, The Waterfront'ta Harlan Buckley rolünde (Netflix)
Netflix'in David Fincher imzalı sevilen dizisi Mindhunter'la tanınan Holt McCallany, The Waterfront'ta Harlan Buckley rolünde (Netflix)

Gençlik dizisi Dawson's Creek ve korku serisi Çığlık'ın (Scream) yaratıcısı Kevin Williamson imzalı yeni suç draması The Waterfront, haziranda Netflix'te yayımlanmasının ardından kısa sürede geniş bir izleyici kitlesine ulaştı.

8 bölümlük dizi, dünya çapında 11,6 milyon kez izlendi ve 70 ülkede Netflix'in en popüler 10 yapımı arasına girmeyi başardı. 

Kuzey Carolina sahilinde geçen hikaye, Buckley ailesinin zayıflamaya başlayan balıkçılık imparatorluğunu odağına alıyor. Görünüşte geleneksel bir aile olsalar da perde arkasında ihanet, karanlık sırlar ve organize suçlarla kuşatılmış karanlık bir dünya gizleniyor.

The Waterfront, sıradan bir ailenin suç dünyasına karışmasını anlatan drama dizisi Ozark'a benzetiliyor.

Dizinin kadrosunda 1990'ların yıldız isimlerinden Holt McCallany, Çıtır Kızlar'la (Coyote Ugly) tanınan Maria Bello ve popüler dizi Supergirl'den Melissa Benoist gibi dikkat çekici oyuncular yer alıyor. 

The Waterfront, aile bağlarının karanlık yüzünü ve bir mirası korumak için nelerin göze alınabileceğini çarpıcı biçimde işliyor.

Sosyal medyadaki izleyici yorumları da dizinin ne kadar etkileyici olduğunu gözler önüne seriyor. X'te bir kullanıcı, "The Waterfront tam olarak Ozark havası veriyor. Dalmaya hazırım!" paylaşımında bulunurken, bir diğeri, "Melissa Benoist için geldim, hikaye için kaldım. Gerçekten çok iyi bir dizi" yorumunu yaptı.

Bir Reddit kullanıcısı, The Waterfront için "İzlemeye değer" derken, bir başkası ise "Ozark'ı hatırlattı... İnsanı o kadar germiyor ama yine de sağlamdı" ifadesini kullandı.

Bir diğer izleyiciyse, diziyi şöyle özetledi: 

Gergin, kaotik, tempolu ve izlemesi çok eğlenceli!

İnternette heyecan dalga dalga yayılırken, pek çok kişi ikinci sezonun çekilmesi için Netflix'e çağrıda bulunuyor. "Lütfen ikinci sezonu istiyoruz" diyen bir hayrana başka biri şöyle katılıyor: 

Eğer benim gibi Ozark'ı sevdiyseniz, sıradaki Netflix maratonunuz The Waterfront olmalı. Çılgın sürprizlerle dolu. Gerçekten muhteşem.

Dizinin yaratıcılarından Kevin Williamson, New York Post'a verdiği röportajda The Waterfront'u yazarken kendi geçmişinden ilham aldığını söylemişti. Bir kıyı kasabasında büyüyen Williamson, balıkçı babası Wade ve bir otelde çalışan annesi Faye'le denizcilikle iç içe bir yaşam sürmüş.

"Ben balıkçı bir aileden geliyorum. Sadece babam değil, tanıdığım herkes balıkçıydı" diyen yönetmen, aynı zamanda kariyeri boyunca sıklıkla işlediği ihanet ve ahlaki gri alanlar gibi temaları bu yapımda da merkezine alıyor.

Independent Türkçe, Express, LadBible, New York Post