Iraklı bir grup milletvekili Kazimi'yi desteklemek için geçici bir parlamento bloğu oluşturmayı planlıyor

Irak Parlamentosu (Şarku'l Avsat-Arşiv)
Irak Parlamentosu (Şarku'l Avsat-Arşiv)
TT

Iraklı bir grup milletvekili Kazimi'yi desteklemek için geçici bir parlamento bloğu oluşturmayı planlıyor

Irak Parlamentosu (Şarku'l Avsat-Arşiv)
Irak Parlamentosu (Şarku'l Avsat-Arşiv)

Irak’ta farklı partilerden bir grup milletvekili, Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi'nin planlarını ve yönelimlerini desteklemek amacıyla Meclis’te geçici bir blok oluşturmayı planlıyor. Şarku’l Avsat’a konuşan milletvekilleri, çeşitli bloklardan çok sayıda milletvekilinin Meclis’te ciddi bir geçici değişiklik yapılmasına dair güçlü bir isteğe sahip olduklarını ortaya koydular. Mezhep ya da etnik çizgiler üzerine kurulan ve bu bağlantıyı asla terk etmeyen bu bloklar, 2018 seçimleri sırasında geçici ittifaklar kurma çabalarına rağmen hem Şii, Sünni ve Kürt partileri içeren Reform İttifakı’nı hem de yine Şii, Sünni ve Kürtlerin yer aldığı İmar İttifakını oluşturdular.
Bu iki ittifak, Reform İttifakı’nda yer alan Mukteda es-Sadr liderliğindeki Sadr Hareketi'nin desteklediği Şii blok Sairun Koalisyonu’nun ve Bina İttifakı’nda yer alan Hadi el-Amiri liderliğindeki Şii blok Fetih Koalisyonu’nun iradesiyle gelen Adil Abdulmehdi hükümetini kurarak ilk denemede başarısız oldular.
Mehdi hükümeti 1 Ekim 2019'da başlayan büyük protestolardan sonra istifa etmek zorunda kalırken ülke, göreve ulus ötesi bir denkleme göre gelen ve resmi olarak herhangi bir bloğa bağlılığını açıklamayan Başbakan Mustafa el-Kazimi’nin hükümetini kurmasına kadar ciddi bir siyasi kriz yaşadı.
Irak’ın siyasi, güvenlik, ekonomik ve sağlık alanlarında yaşadığı krizler, İrade Hareketi Milletvekili Hüseyin Arab’ın söylediğine göre bu haberin kaleme alındığı ana kadar toplam 50 milletvekilini yeni bir blok oluşturmak için harekete geçirdi. Şarku’l Avsat’a konuşan Arab, “Farklı bloklardan gelen bu milletvekilleri, devleti ve hükümeti desteklemek istiyorlar. Bu da mevcut iki ittifakın karşısında Başbakan’ın arkasında duracakları anlamına geliyor. Bu destek, Meclis’in ve hükümetin çalışmalarının birlikte değerlendirilmesidir. Bu, doğru yönde verilen bir destektir. Sonuçta önceki hükümetler tarafından sürüncemeye bırakılan devlet işlerini değerlendirmeyi hedefliyor. Bugün krizlerle ve zorluklarla mücadele edebilecek bir ülkeye acil olarak ihtiyaç duyuluyor” şeklinde konuştu.
Arab, çok sayıda milletvekilinin katılmak istediği ve yavaş yavaş netleşmeye başlayan ittifakın,  önemli yasaların incelenmesi, mali ve ülkeyi sarsan sağlık kriziyle mücadele ve hem eski hükümet hem de önceki ittifaklar tarafından yapılan büyük hataların ele alınması konusunda hükümetin yanında yer almakta kararlı olduğunu vurguladı.
Söz konusu ittifakın öncelikle devletin çalışmalarını ilerletmek için gerçek reformlara doğru etkili bir oluşum olacağını uman Arab, bu oluşumun siyasi olup olmadığı konusunda ise şunları söyledi:
“Bu oluşum, siyasi değil, parlamenter bir bloktur. Çünkü herhangi bir siyasi ittifakın farklı eğilimleri olabilir ve biz bundan uzaklaşmak istiyoruz. Amacımız, çoğunlukla siyasi olan hataların ve olumsuzlukların üstesinden gelmek.”
Öte yandan Irak Meclisi’nin kadın üyelerinden Kanun Devleti Koalisyonu Milletvekili Aliye Nasif, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Farklı bloklardan gelen bir grup milletvekili tarafından oluşturulan Başbakan’a destek ittifakı, ülkenin yaşadığı zor koşulların üstesinden gelmeye yardımcı olmayı amaçlıyor. Söz konusu milletvekilleri, zorluklara göğüs gerebilecek bir ülke olma arzusuyla bir araya geldiler” dedi.
Adını vermediği bir siyasi partinin bu yeni parlamento bloğunu korkutma girişimlerinde bulunduğunu ve duyduğu endişeyi ifade eden Nasif,  bloğun tam olarak ortaya çıkması halinde pozitif etkileri olacağına inanıyor.
Ancak Nasif’in ifade ettiği çekincelerinin yersiz olduğunu düşünen Arab, “Bu bloğun oluşumuna yönelik çabalarımız hala devam ediyor ve çok sayıda milletvekilinin bu bloğu kurma konusunda istekli olduğu konusunda iyimseriz” dedi.
Öte yandan eski Başbakan Haydar İbadi'nin lideri olduğu Nasır Koalisyonu Milletvekili Riyad Temimi Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede, “Başbakan’a destek bloğu oluşumu, doğru yönde atılmış bir adımdır. Bu bloğun herkesi temsil etmesini umuyoruz. Çünkü çok sayıda milletvekili, Başbakan’ın sorumluluk duygusundan yola çıkarak ülkenin yaşadığı ve herkesin çok iyi bildiği son derece zor koşullar çerçevesinde doğru adımlar atmak için gerçek bir vizyon geliştirmek amacıyla yola çıktı” diye konuştu.
Konuya ilişkin Şarku’l Avsat’a açıklamalarda bulunan Irak Ulusal Kongresi (IUK) Genel Başkanı Aras Habib Kerim ise şunları söyledi:
“Hükümetin mevcut krizle mücadelesini desteklemek, güvenli bir atmosfer sağlamak için bir ihtiyaç haline geldi. Kazimi çoğunluğun desteği ile başbakanlık görevine geldi. Bu da mevcut zor koşulların üstesinden gelmenin önemi konusunda bir farkındalık olduğu anlamına geliyor. Her düzeyde sağlam kararlar almaktan ve eylemlerde bulunmaktan başka seçeneğimiz olmadığı için bu desteğin sahaya yansıtılması gerekiyor.”



Yemen'de meşru hükümete destek veren Arap Koalisyonu askeri operasyona hazırlık amacıyla Mukalla Limanı’nın tahliyesini istedi

Yemen'deki Mukalla Limanı’nın genel görünümü (Arşiv)
Yemen'deki Mukalla Limanı’nın genel görünümü (Arşiv)
TT

Yemen'de meşru hükümete destek veren Arap Koalisyonu askeri operasyona hazırlık amacıyla Mukalla Limanı’nın tahliyesini istedi

Yemen'deki Mukalla Limanı’nın genel görünümü (Arşiv)
Yemen'deki Mukalla Limanı’nın genel görünümü (Arşiv)

Yemen'de meşru hükümete destek veren Arap Koalisyonu bugün, tüm sivillere Hadramut ilindeki Mukalla Limanı’nı bir sonraki duyuruya kadar derhal tahliye etmeleri çağrısında bulundu. Koalisyon, bu önlemin onların güvenliğini sağlamak amacıyla alındığını vurguladı.

Tahliye talebinin liman çevresinde yapılacak askeri operasyon hazırlıkları ile birlikte can ve mal güvenliğini korumayı amaçladığını açıklayan Arap Koalisyonu, herkesin verilen talimatlara uymasını ve güvenliklerinin sağlanması için iş birliği yapmasını istedi.

Arap Koalisyonu Ortak Kuvvetler Komutanlığı Sözcüsü Tümgeneral el-Maliki, Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Dr. Reşad el-Alimi’nin Güney Geçiş Konseyi'ne (GGK) bağlı silahlı unsurların Hadramut’taki sivillere karşı işlediği ciddi ve korkunç insani ihlalleri nedeniyle talebi üzerine sivilleri korumak için acil önlemler alınacağını açıkladı. Bu önlemler, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) gerilimi yatıştırmak, GGK güçlerini geri çekmek, mevzilerini Vatan Kalkanı Güçleri'ne devretmek ve yerel makamların sorumluluklarını yerine getirmelerini sağlamak için yorulmak bilmeden sürdürdükleri ortak çabaların devamı niteliğinde. Arap Koalisyonu güçleri, bu çabaları bozacak her türlü askeri eyleme, sivil hayatları korumak ve Suud Arabistan-BAE’nin çabalarının başarısını sağlamak için doğrudan ve derhal müdahale edileceğini teyit ediyor.

Arap Koalisyonu Ortak Kuvvetler Komutanlığı'nın meşru Yemen hükümetine yönelik sürekli desteğini ve kararlı tutumunu teyit eden Tümgeneral Maliki, herkesi ulusal sorumluluklarını yerine getirmeye, itidal göstermeye ve güvenlik ve istikrarı korumak için barışçıl çabalara yanıt vermeye çağırdı.


Yemen'de meşru hükümete destek veren Arap Koalisyonu’ndan Mukalla Limanı’na gelen askeri teçhizata “sınırlı” saldırı

Arap Koalisyonu tarafından yayınlanan ve sınırlı saldırının hedef alınan askeri teçhizatı belgeleyen videodan bir kare
Arap Koalisyonu tarafından yayınlanan ve sınırlı saldırının hedef alınan askeri teçhizatı belgeleyen videodan bir kare
TT

Yemen'de meşru hükümete destek veren Arap Koalisyonu’ndan Mukalla Limanı’na gelen askeri teçhizata “sınırlı” saldırı

Arap Koalisyonu tarafından yayınlanan ve sınırlı saldırının hedef alınan askeri teçhizatı belgeleyen videodan bir kare
Arap Koalisyonu tarafından yayınlanan ve sınırlı saldırının hedef alınan askeri teçhizatı belgeleyen videodan bir kare

Yemen'de meşru hükümete destek veren Suudi Arabistan öncülüğündeki Arap Koalisyonu Ortak Kuvvetler Komutanlığı, Mukalla Limanı’nda dışarıdan verilen askeri desteği hedef alan ‘sınırlı’ bir hava saldırısı düzenlediğini duyurdu.

Arap Koalisyonu Ortak Kuvvetler Komutanlığı Sözcüsü Tümgeneral el-Maliki, yaptığı açıklamada, “Geçtiğimiz cumartesi ve pazar günü, iki geminin Koalisyon Ortak Kuvvetler Komutanlığı'ndan resmi izin almadan Fuceyra Limanı’ndan Mukalla Limanı’na girerken görüldü. İki geminin mürettebatı, izleme sistemlerini devre dışı bıraktı ve çatışmayı körüklemek amacıyla Yemen'in doğu illerindeki (Hadramut ve el-Mahra) Güney Geçiş Konseyi (GGK) güçlerini desteklemek için büyük miktarda silah ve savaş aracı indirdi. Bu eylem, ateşkese ve barışçıl bir çözüm arayışına karşı yapılmış açık bir ihlaldir. Aynı zamanda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) 2216 sayılı kararı da ihlal edilmiştir.” İfadelerini kullandı.

Tümgeneral Maliki, Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi’nin Arap Koalisyonu güçlerine yönelik Hadramut ve el-Mahra’daki sivilleri korumak için gerekli tüm askeri önlemleri alması yönündeki talebine dayanarak güvenliği ve istikrarı tehdit eden bu silahların oluşturduğu tehlike ve gerginlik çerçevesinde bu kararı aldıklarını açıkladı.

Arap Koalisyonu Hava Kuvvetleri, bu sabah, Mukalla Limanı’nda iki gemiden indirilen silah ve savaş araçlarını hedef alan sınırlı bir askeri operasyon gerçekleştirdi. Bu operasyon, uluslararası insani hukuk ve geleneksel kurallar çerçevesinde ve hiçbir yan hasar meydana gelmeyecek şekilde belgelendikten sonra gerçekleştirildi.

Tümgeneral Maliki, Arap Koalisyonu’nun Hadramaut ve el-Mahra'da gerilimi azaltmaya ve sükuneti sağlamaya devam edeceğini, meşru Yemen hükümeti ve koalisyonla koordinasyon sağlanmadan herhangi ülkenin Yemen’deki herhangi bir gruba askeri destek sağlamasını engelleyeceğini, böylece Suudi Arabistan ve Arap Koalisyonu’nun güvenlik ve istikrarı sağlama ve çatışmanın yayılmasını önleme çabalarının başarıya ulaşmasının amaçlandığını vurguladı.


Trump-Netanyahu görüşmesi: Gazze anlaşmasında hangi kazanç ve kayıplar bekleniyor?

Gazze Şeridi'nin orta kesimlerindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’ndaki geçici barınakların arasında, yerinden edilmiş Filistinliler bir yağmur suyu birikintisinin yanında duruyorlar (AFP)
Gazze Şeridi'nin orta kesimlerindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’ndaki geçici barınakların arasında, yerinden edilmiş Filistinliler bir yağmur suyu birikintisinin yanında duruyorlar (AFP)
TT

Trump-Netanyahu görüşmesi: Gazze anlaşmasında hangi kazanç ve kayıplar bekleniyor?

Gazze Şeridi'nin orta kesimlerindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’ndaki geçici barınakların arasında, yerinden edilmiş Filistinliler bir yağmur suyu birikintisinin yanında duruyorlar (AFP)
Gazze Şeridi'nin orta kesimlerindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’ndaki geçici barınakların arasında, yerinden edilmiş Filistinliler bir yağmur suyu birikintisinin yanında duruyorlar (AFP)

Yaklaşık iki ay önce yürürlüğe giren Gazze Şeridi'ndeki ateşkes anlaşması, ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu arasındaki görüşmeden sonra, kazançlar ve kayıplar açısından eskisi gibi olmayacak.

Şarku’l Avsat'a konuşan uzmanlar, sonuçlar konusunda anlaşmazlıklar sürerken görüşmenin sonucu hakkında böyle konuştu. Bazı tahminlere göre kazanımlar arasında Washington'ın baskısı altında ikinci aşamanın başlaması da yer alıyor. Ancak, Hamas'ın silahsızlandırılması ve son İsrailli asker cesedinin iadesi için İsrail'in birtakım şartları var. Bunların yanı sıra İsrail'in Gazze Şeridi'nden çekilmemesi ve sadece Gazze Şeridi'nde kontrol ettiği bölgelerde kısmi yeniden inşa sürecinin başlaması da diğer kayıplar arasında yer alıyor.

ABD merkezli CNN haber ağı dün, Trump'ın Netanyahu ile görüşmesi sırasında Gazze’de ateşkes planında ilerleme sağlanması, Hamas'ın silahsızlandırılması, Gazze'nin yeniden inşası, savaşın sona ermesinden sonra Gazze Şeridi’nde bir hükümetin kurulması ve ABD Başkanı’nın başkanlık edeceği ‘Barış Konseyi’nin oluşturulması için baskı yapmasının beklendiğini bildirdi.

İsrail'in iNews haber kanalına göre Netanyahu-Trump görüşmesi, ABD Başkanı’nın yaklaşık bir yıl önce Beyaz Saray'a geri dönmesinden bu yana altıncı görüşme ve Gazze’de ateşkes anlaşması ile ikinci aşama masaya yatırılacak. Haberde Netanyahu’nun Trump'ı savaşı bitirmesine izin vermesi için ikna etmesi gerekeceği ve Gazze'deki Hamas'ı ortadan kaldırabilecek tek ülkenin İsrail olduğu belirtildi.

Öte yandan dün yayınlanan aynı habere göre Trump veya en azından danışmanlarının büyük bir kısmı, İsrail'in savaşı yeniden başlatmadan Gazze Şeridi'nde Hamas'ın bir şekilde silahsızlandırılmasının mümkün olduğuna inanıyor. Ancak Netanyahu, Trump'ın danışmanlarının çoğunluğunun tutumu ve ABD Başkanı’nın ateşkesin sürmesi arzusu ile yüzleşmek ve kendi adını taşıyan planı gizli tutmanın yanında “evet” demek zorunda kalacak.

Anlaşmanın ikinci aşaması, İsrail güçlerinin Gazze'deki mevcut konumlarından çekilmesini, geçici otoritenin Gazze Şeridi'nin yönetimini Hamas'tan devralmasını ve uluslararası bir istikrar gücü konuşlandırılmasını öngörüyor. Trump yönetiminin ilerleme kaydetme isteğine rağmen, ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına geçiş yavaş ilerliyor. BBC'nin dünkü haberine göre ABD Başkanı, anlaşmanın imzalanmasını, ikinci döneminin ilk yılında elde ettiği en önemli başarılarından biri olarak görüyor.

ABD Başkanı Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve damadı Jared Kushner, aralık ayı başlarında Miami'de arabulucu ülkeler olan Katar, Mısır ve Türkiye'nin temsilcileriyle bir araya geldi.

İsrail ve Hamas, birbirlerini anlaşmayı ihlal etmekle suçlarken anlaşmanın ikinci aşamasına ilişkin müzakereler başlamadan önce İsrail, Gazze'de tutulan son rehinenin cesedinin iadesini talep ediyor, ancak Hamas, henüz cesedi bulamadığını belirtiyor.

Gazze Şeridi'nin orta kesimlerindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda yağmur sularıyla dolan bir çadırda yerinden edilmiş Filistinli çocuklar (AFP)Gazze Şeridi'nin orta kesimlerindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda yağmur sularıyla dolan bir çadırda yerinden edilmiş Filistinli çocuklar (AFP)

Mısır'ın eski dışişleri bakan yardımcısı Büyükelçi Hüseyin Haridi, toplantıdan hiçbir kazanç elde edilmeyeceğini, sadece Gazze’deki ateşkes anlaşması ve Netanyahu’nun Gazze Şeridi'nden çekilmeyi önlemek için yaptığı manevralar için kayıplar olacağını tahmin ediyor.

Haridi’ye göre Netanyahu, Suriye, Lübnan ve İran'dan çok fazla talepte bulunmak karşılığında, son kalıntıların iadesi ve Hamas'ın silahsızlandırılması gibi şartlarla ikinci aşamayı başlatarak Gazze'de birkaç taktiksel sözlü taviz vermeye çalışıyor.

Filistinli siyasi analist Dr. Eymen er-Rakab, Gazze meselesinin Trump-Netanyahu görüşmesinde öncelikli bir konu olacağını düşünüyor. Beklenen kazanımların ‘Gazze Yönetim Komitesi’nin kurulması, adil ve uzlaşmacı bir şekilde ‘İstikrarı Destekleme Güçleri’nin konuşlandırılması, yardımların artırılması, sınır kapılarının açılması ve İsrail'in geri çekilmesinin başlaması olduğunu belirten Dr. Rakab’a göre kayıplar ise Hamas'ın silahsızlanmaması ve son kalıntılarını teslim etmemesi bahanesiyle ikinci aşamanın başlamasının ertelenmesi ve İsrail'in, Gazze Şeridi'nin toplam alanının yüzde 52'sinden fazlasını oluşturan kontrolü altındaki bölgelerde yeniden inşa çalışmalarına başlamasına izin verilmesi olacak.

Görüşme, Mısır'ın ABD’nin tutumunun önemine güvenmesi üzerine gerçekleştirildi. Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, geçtiğimiz pazar günü televizyonda yayınlanan bir röportajda, ‘ABD’nin ateşkesin ikinci aşamasına hızla geçilmesi gerektiğine inandığını’ açıkladı. Mısır'ın hakları koruyan ve istikrarı sağlayan bir çözüm için baskı yapmaya devam edeceğini vurgulayan Abdulati, ülkesinin ‘Gazze Şeridi'nin bölünmesini kategorik olarak reddettiğini’ belirterek sarı ve yeşil hat diye isimlendirilen sınırları ‘saçmalık’ olarak nitelendirdi.

Eski Bakan Yardımcısı Haridi, Washington'ın Trump'ın barış planını uygulamak istediğini, Mısır'ın bunu anladığını ve bu arzuyu sahada gerçeğe dönüştürmek için harekete geçtiğini belirtirken Gazze ateşkes anlaşmasının taahhütlerinin, özellikle de anlaşmanın geleceğini açıkça belirleyecek olan İsrail'in Gazze Şeridi'nden çekilmesinin uygulanması için bir takvim olduğunun altını çizdi.