Mahluf'a uygulanan yeni tedbirlerle eş zamanlı olarak Kaplan Kuvvetleri komutanına karşı medya kampanyası başlatıldı

Suriye’nin orta kesimlerinde savaşa hazırlanan Ulusal Savunma Kuvvetleri (Kuvvet ed-Difa el-Vatani - NDF) unsurları (ed-Difa el-Vatani)
Suriye’nin orta kesimlerinde savaşa hazırlanan Ulusal Savunma Kuvvetleri (Kuvvet ed-Difa el-Vatani - NDF) unsurları (ed-Difa el-Vatani)
TT

Mahluf'a uygulanan yeni tedbirlerle eş zamanlı olarak Kaplan Kuvvetleri komutanına karşı medya kampanyası başlatıldı

Suriye’nin orta kesimlerinde savaşa hazırlanan Ulusal Savunma Kuvvetleri (Kuvvet ed-Difa el-Vatani - NDF) unsurları (ed-Difa el-Vatani)
Suriye’nin orta kesimlerinde savaşa hazırlanan Ulusal Savunma Kuvvetleri (Kuvvet ed-Difa el-Vatani - NDF) unsurları (ed-Difa el-Vatani)

İran yanlısı Suriyeli milislerin Kaplan Kuvvetleri, (Kuvvet en-Nimr) Komutanı Tuğgeneral Süheyl el-Hasan’a karşı başlattıkları medya kampanyası Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in kuzeni Rami Mahluf'a karşı alınan yeni tedbirlerle eş zamanlı olarak gerçekleşiyor. Suriyeli işadamı Mahluf’a uygulanan tedbirlere, hisselerinin çoğunluğunun sahibi olduğu ve yönetim kuruluna başkanlığını yaptığı GSM şirketi Syriatel'in hisselerinin dondurulması da dahil edildi.
Geçtiğimiz yılın yazında Mahluf’un mali, ekonomik, askeri ve yardım ağları ile şirketlerine yönelik bir kampanya başlatılırken Rusya’nın himayesinde olan Tuğgeneral Süheyl el-Hasan komutanlığındaki Kaplan Kuvvetleri’nın adı da ‘25. Terörle Mücadele Bölüğü’ olarak değiştirildi. Tuğgeneral Hasan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Beşşar Esed ile Aralık 2018'de Hmeymim Hava Üssü’ndeki bir toplantıya katılmıştı.
Suriye Ulusal Savunma Kuvvetleri’nin (Kuvvet ed-Difa el-Vatani - NDF) Facebook sayfasında “Kaplan Kuvvetleri'nde bir bölük komutanı... Haraç kesen ve zorbalık eden bir mafya babası” başlıklı bir rapor yayınlandı.
‘Nahnu el-Beled’ ağından aktarılan raporda, “Kaplan Kuvvetleri liderlerinden Samir İsmail, iki yıl veya daha fazla süre içinde Kaplan Kuvvetleri içindeki el-Hidrat Bölüğü’nün komutanı oldu. Bu kişi zar zor bir oda sahibi olabilecek haldeyken milyarca Suriye lirası sahibi birine dönüştü. Son yıllarda güç, nüfuz ve silah kullanarak, tehdit ederek ve el koyarak, savaşın en önemli yüzlerinden ve tüccarlarından biri oldu. Bu kişi, hiçbir şeyi yokken bir anda her şeyin sahibi oluverdi. Humus'ta en büyük emlak, araba, arazi, villa, çiftlik ve ticari dükkan sahiplerinden biri haline geldi. Bazı mülkleri satın aldı, bazılarına ise yasaları çiğneyerek el koydu. Hatta Humus’un İkrime semtindeki villasının yakınlarındaki bir bahçeye el koydu ve burada çok katlı bir bina inşa etmeye başladı. Ancak Şam'dan binanın yıkılması emri verildi ve karara uydu. Sonra yine geri döndü ve bahçedeki inşaatı bir karargaha dönüştürdü” ifadeleri kullanıldı.
İsmail’in Kaplan Kuvvetleri’ne yakınlığıyla bilindiği ve Humus'taki kollarından biri olduğu belirtilen raporda, “Samir İsmail, ülkenin orta kesimlerinde çeşitli kontrol noktalarını yönetiyor. Bu kontrol noktalarının göre farklı şehirlerden çiftçilerin sebze ve meyvelerini hallere taşıyan tüccarların çalışmalarından ve kamyonlarından haraç kesmek gibi çeşitli işleri takip ediyorlar. Tüccarlar da ödedikleri ücreti almak zorunda kaldıklarından bunu sebze ve meyve fiyatlarına yansıtıyorlar. Bu da tüketiciye ulaşan meyve ve sebze fiyatlarındaki büyük artışa katkıda bulunuyor. Tüm bunlar diğer gruplar tarafından da taklit ediliyor. Söz konusu gruplar, çok çeşitli SUV, kamyon, zırhlı araç ve çeşitli silahlarla donatılmış muaf araçlarla kurtarılmış alanlara girip ve satılabilecek her şeyi yağmalıyorlar”  denildi. İran, 2012 yılı sonlarında muhalif gruplara karşı rejim güçleriyle birlikte savaşmak üzere Suriye dışından getirilen milislerin yanı sıra Suriyeli milisleri de silah altına alarak Besiç deneyimini NDF’nin oluşumuna katkıda bulunmak için kullandı” denildi.
Ulusal Savunma Kuvvetleri’nin Hmeymim Hava Üssü üzerinden Rusya’nın himayesi altında olan Kaplan Kuvvetleri’yle rekabet halinde olduğuna inanılıyor.
 NDF raporunda ayrıca şu ifadeler yer aldı:
“Akaryakıt ve gaz için savaş tüccarına dönüşen bir tanker şoförü olan Rami et-Tabl, Suriye krizinden yararlanarak Baniyas’ta bölge sakinlerinin iyi bildiği bir haydut grubu kurdu. Sonra grubuyla birlikte Kaplan Kuvvetleri’ne katıldı. Bir savaş ağası haline gelen Rami et-Tabl, Halep’in kırsal ve kentsel bölgesinde nam saldı.  Halep'e doğu mahallelerinin rejimin kontrolüne geçmesinden önce bölgeye gıda girişine izin veren kişiydi. Giriş ücretlerini ve kesilecek haracı belirlerdi. Araç sahiplerine kendi eşyalarını taşılar dahi istediği gibi vergi uygulardı. Tabl’ın başta Halep-İsriya yolu olmak üzere yollarda kurduğu kontrol noktalarında sürücüler aşağılandılar, ezildiler. Tabl’ın günden güne servetine servet kattı. Milyarder haline geldi. Lübnan'da petrol alım-satımı için birkaç şirket kurdu. Şimdi yaşadığı Tartus'ta yüz milyonlarca lira değerinde emlak ve villa satın alırken, kardeşi (eski Kaplan Kuvvetleri unsuru) Hama'da yaşıyor.
Syriatel
Öte yandan Şam Borsası dün, Enformasyon Bakanlığı'nın 180 milyon ABD doları ödemesini istediği GSM şirketi Syriatel’in hisselerinin dondurulduğunu açıkladı. Bu adım, Rami Mahluf’a yönelik son dönemde alınan tedbirlerin bir parçası olarak atıldı. Mahluf, birkaç gün önce, ‘miras alınmayan veya satılmayan bir bağış’ olarak tanımladığı ‘Ramak Development' (Ramak Kalkınma ve İnsani Projeler) için birçok banka ve sigorta şirketindeki hisselerinden feragat ettiğini ve mülkiyet devri işleminin tamamlanmasından sonra tüm belgeleri yayınlayacağını açıkladı.
Şam’daki hukuk kaynakları yaptıkları değerlendirmede, Mahluf’un, bankalardaki ve sigorta şirketlerindeki hisselerini devretmesi ve bunları bağış kurumuna aktarması, el koyma kararlarının fonları üzerindeki etkilerini ortadan kaldırmak amacıyla yapıldığını öne sürdüler. Kaynaklar bunun nedenini, hayır ve insani yardım kuruluşlarına vergi uygulayan herhangi bir yasanın bulunmamasına bağladılar.
Şam hükümeti geçtiğimiz hafta Rami Mahluf’un 12 bankada bulunan hisseleri de dahil olmak üzere taşınır ve taşınmaz mallarına el koydu. Bununla birlikte Mahluf’a seyahat engelli getirilirken 5 yıl boyunca kamuda herhangi bir sözleşme yapması da yasaklandı. Bu adımlar, Mahluf'un sahibi olduğu Syriatel’in ödemesi gereken vergileri tahsil etmek için Maliye ve Enformasyon Bakanlığı tarafından alınan tedbirler çerçevesinde atıldı.
Mahluf, Mayıs başlarında yayınladığı ilk video kaydında kuzeni Devlet Başkanı Esed’e, güvenlik birimleri ve hükümetin mallarına el koymalarını engellemesi için şahsen müdahale etmesini istedi. Bununla birlikte dokuz yıllık savaş boyunca rejimi destekleyen yoksul rejim yanlılarına yardım edilmesini talep etti. Ancak rejim yanıtı, 17 Mayıs'ta Beşşar Esed’in eşi Esma’nın sahneye çıkmasıyla geldi. Esma Esed, ‘Anavatanın Yaralıları’ adlı özel çalıştayla Mahluf’un elinden yoksullar ve savaş yaralıları kartını çekip aldı. Bunu, 26 Mayıs'taki rejimin ölen savaşçılarının dul eşleri ve çocuklarının hükümette çeşitli pozisyonlara atanması kararı izledi.
Buna karşın Mahluf, hükümetin mallarına el konulması kararlarına ve rejimin kendisine karşı aldığı tedbirlere meydan okudu. Mahluf, Beşşar Esed’in gözetiminde faaliyetlerine devam ettiğini söylediği ‘Al-Bustan Hayır Kurumu’na bir buçuk milyar lira (Suriye’de 1 dolar bin 800 liraya eşit) aktarıldığını açıkladı.
Şam'daki hukuk kaynaklarına göre bu para transferiyle Mahluf, ‘mallarına el konulmasını engellemek’ amacıyla hisselerin mülkiyetini Ramak Development'a devretti.



Gazze'nin güneyinde 13 evin enkazı altında kalan 55 Filistinlinin cesetlerinin çıkarılması süreci başladı

Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)
Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)
TT

Gazze'nin güneyinde 13 evin enkazı altında kalan 55 Filistinlinin cesetlerinin çıkarılması süreci başladı

Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)
Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)

Filistin haber ajansı Safa’nın haberine göre Sivil savunma ekipleri, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta yıkılan 13 evin enkazı altında kalan 55 şehidin cesedini aramaya başladı.

Ajans, "Sivil Savunma ekiplerinin, uluslararası kuruluşlarla iş birliği içinde, Gazze şehrinin Rimal mahallesindeki bir evin enkazı altından Filistinli ailenin şehitlerinin cesetlerini çıkardığını" belirtti.

Şarku’l Avsat’ın Safa’dan aktardığına göre "Gazze Şeridi'nde iki yıldır süren İsrail imha savaşının kurbanı olan 9 binden fazla şehit, halen evlerin enkazı altında gömülü kalmaya devam ediyor."


Ürdün, Suriye'deki DEAŞ mevzilerine yönelik saldırılara katıldı

Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]
Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]
TT

Ürdün, Suriye'deki DEAŞ mevzilerine yönelik saldırılara katıldı

Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]
Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]

Ürdün, Kraliyet Ürdün Hava Kuvvetleri aracılığıyla, dün sabah erken saatlerde Suriye'nin güneyindeki çeşitli DEAŞ mevzilerini hedef alan hassas hava saldırılarına katıldı.

Ürdün devletine ait el-Memleke TV internet sitesine göre, ABD ile iş birliği içinde gerçekleştirilen bu katılım, Suriye hükümetinin yakın zamanda katıldığı DEAŞ karşıtı uluslararası koalisyon operasyonlarının bir parçasıdır.

Bu operasyon, terörle mücadele çerçevesinde ve özellikle DEAŞ terör örgütünün güney Suriye'de yeniden yapılanıp kapasitesini güçlendirmesinin ardından, aşırılıkçı örgütlerin bu bölgeleri Suriye'nin komşularının ve bölgenin güvenliğini tehdit etmek için birer üs olarak kullanmasını önlemek amacıyla gerçekleştirildi.


El-Hakim, silahların devletle sınırlandırılmasını istiyor

Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)
Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)
TT

El-Hakim, silahların devletle sınırlandırılmasını istiyor

Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)
Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)

Irak'taki "Koordinasyon Çerçevesi" ittifakının liderlerinden Ammar el-Hakim, devletin güç kullanımında tekel sahibi olması gerektiğini belirterek, silahların ülkedeki karar vericiler üzerinde baskı aracı olarak kullanılmaması gerektiğini vurguladı.

El-Hakim dün yaptığı konuşmada, "Silahlar, anayasaya uygun olarak, Irak halkının ve siyasi partilerinin iradesiyle, dışarıdan dayatmalarla değil, devletin elinde olmalıdır" dedi.

Hikmet Hareketi partisinin lideri el-Hakim, karar vericiler üzerinde baskı kurmak için devlet dışında silah kullanılmasına karşı olduğunu ifade etti.

El-Hakim'in partisinin liderlerinden Fahd el-Cuburi, "Washington, yeni hükümette grupların yer alması konusunda çekincelerini dile getirdi" dedi.

Son dönemde parlamentoda birkaç sandalye kazanan ve silahlı bir fraksiyon olan İmam Ali Tugayları ise "devletin elindeki silahların tekelleştirilmesini ve Haşdi Şabi Güçlerinin güçlendirilmesini" savundu. Tugayların genel sekreteri Şibl el-Zaidi, yaptığı açıklamada, "fraksiyonel güçlerin seçimlerdeki önemli zaferi, onları önemli bir sınavın önüne koyuyor" ifadelerini kullandı.