Yemen Bağışçılar Konferansı, Suudi Arabistan’ın BM işbirliğinde bugün düzenleniyor

Yemen Bağışçılar Konferansı, Suudi Arabistan’ın BM işbirliğinde bugün düzenleniyor
TT

Yemen Bağışçılar Konferansı, Suudi Arabistan’ın BM işbirliğinde bugün düzenleniyor

Yemen Bağışçılar Konferansı, Suudi Arabistan’ın BM işbirliğinde bugün düzenleniyor

Suudi Arabistan’ın, Birleşmiş Milletler’in (BM) katılımıyla video konferans aracılığıyla düzenleyeceği 2020 Yemen Bağışçılar Konferansı bugün toplanıyor.
Yemen, Körfez ve Arap tarafları, gıda, ilaç, hizmet ve kalkınma düzeylerinde milyonlarca Yemenlinin ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlayan insani müdahale planı için gerekli fonun toplanması için söz konusu konferansın başarılı bir şekilde tamamlanmasını umuyorlar.
Suudi Arabistan, BM ajanslarının konferansın Yemen'deki mevcut programlar için yeterli fon sağlama başarısı için büyük umutlarının bulunduğu bir zamanda, bağış taahhütleri kapsamında doğrudan destek verdiği programların ve bu yılki insani müdahale planına verdiği desteğin yanı sıra yarım milyar dolar tutarında bağış yapacağını açıklamıştı.
Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreteri Dr. Nayef el-Hacraf, Yemen Bağışçılar Konferansı’nın uluslararası bağışçıların çabalarını harekete geçirmek için itici bir güç olması yönündeki umudunu dile getirdi. Hacraf, Yemen’in güvenliğini ve istikrarını iyileştirmeye katkıda bulunacak ve ciddi ekonomik, sağlık ve güvenlik zorluklarının üstesinden gelecek şekilde temel hizmetlerin sunulması noktasında söz konusu konferansın önemine dikkat çekti.
Suudi Basın Ajansı'na (SPA) konuşan Hacraf, Suudi Arabistan’ın BM ile işbirliği içerisinde bir bağış konferansı düzenlemesini memnuniyetle karşıladı. Ayrıca adımın, Suudi Arabistan liderliğinin Yemen'i destekleme ve halkının acılarına son verme konusundaki rolünü teyit ettiğini belirterek, bunun tarihsel olarak Yemen’in ilk bağışçısı kabul edilen Krallığın cömert katkılarının bir uzantısı olduğunu ifade etti. Dr. Hacraf, Körfez İşbirliği Konseyi'nin Yemen ve halkına sağladığı büyük destekten övgüyle bahsetti. Nitekim Körfez’in yapmış olduğu insani yardımlar ve kalkınma destekleri, son on yıl içerisinde Yemen tarafının aldığı tüm yardımların büyük bir kısmı oluşturuyor.
Arap Parlamentosu Başkanı Dr. Meşal bin Fehm es-Sulemi, Suudi Arabistan’ın Yemen için bağış konferansı düzenleme davetinin, Yemen halkını desteklemek ve acılarını hafifletmek için sağladığı insani ve kalkınma katkılar çerçevesinde geldiğini vurguladı. Suudi Arabistan’ın bu davetinin ayrıca Yemen'in en büyük destekçisi ve Birleşmiş Milletler’in (BM) insani yardım planlarına en büyük fonu sağlayan öncü rolünü yansıttığına da dikkat çekti.
Arap Parlamentosu Başkanı, bu konferansın Yemen halkının yaşam koşullarını iyileştirmesine yardımcı olacak insani yardım ve kalkınma programlarını desteklemek için gerekli fonların harekete geçirilmesi için büyük katkı sağlayacağına dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yeni tip korona virüs salgınının sağlık ve ekonomi üzerindeki etkileri ışığında, Yemen halkına yardım etmek ve acılarını hafifletme açısından bu konferansın zamanlaması çok önemli. Bu konferans, Suudi Arabistan’ın BM’nin Yemen'deki insani yardım planlarına verdiği sürekli desteğin bir devamı niteliğinde. Bunların en sonuncusu BM’nin 2020 yardım planını desteklemek için 500 milyon dolar katkıda bulunma sözü vermesiydi. Kral Selman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi de (KSRelief) Yemen’de koronavirüs ile mücadelede gerekli tıbbi cihaz ve malzemelerin karşılanması için bazı anlaşmalar imzaladı.”
Arap Parlamentosu Başkanı bölgesel ve uluslararası yardım kuruluşlarını ve bağışçı ülkeleri konferansa aktif olarak katılmaya ve bu önemli konferansın başarısını hedefleyen çabaları desteklemeye davet etti. Ayrıca Suudi Arabistan Krallığı'na düzenlediği bu konferans dolayısıyla övgülerini dile getirdi.
Bu bağlamda Yemen hükümeti, Suudi Arabistan’ın konferansı düzenleme çabalarına övgüde bulundu. Yemen Yerel Yönetim Bakanı ve Yardım Komitesi Başkanı Abdurrakib Fetih, bağışçılar konferansının Yemen'deki insani yardım projelerini finanse etmeye yönelik uluslararası çabalar için büyük bir destek olacağı değerlendirmesinde bulundu. Suudi Arabistan’ın göstermiş olduğu çabalara ve Yemen halkının yanında yer almasına yönelik övgülerini dile getiren Fetih, Suudi Arabistan’ın Kral Selman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi aracılığıyla tüm illerde sunduğu program ve projelere atıfta bulundu.
Fetih, bağışçı devletlere insani yardım programlarının finanse edilmesi için aktif bir katılım göstermeleri çağrısında bulundu ve uluslararası kuruluşların bağışçılar tarafından sağlanacak yardımlardan istifade etmelerinin önemine dikkat çekti. Ayrıca uluslararası toplumu, ‘insani çalışmalara müdahale etmemeleri ve uluslararası kuruluşların insani programlarını uygulamalarına engel olmamaları’ için Husi milislerine baskı yapmaya çağırdı.  
Fetih, istikrarı artırmadaki büyük önemi nedeniyle toplanan fonların bir kısmının geçim destek projeleri ile kalkınma programlarına tahsis edilmesi çağrısında bulunarak, Yemen hükümetinin insani durumun iyileştirilmesine yönelik tüm çabalardan dolayı duyduğu memnuniyeti yineledi.
Suudi Arabistan'ın Yemen Büyükelçisi ve Suudi Arabistan'ın Kalkındırma ve Yeniden Yapılandırma Programı Genel Müdürü Muhammed Al Cabir ise Krallığın Yemen'deki insani müdahale planlarının en büyük bağışçısı olduğunu vurguladı. Al Cabir daha önceki açıklamasında, Krallığın Birleşmiş Milletler (BM) Yemen İnsani Müdahale Planı’na 500 milyon dolar katkıda bulunacağını belirtmişti. Ayrıca Cabir, gıda, ilaç ve diğer malzemelerin tedarik prosedürlerini kolaylaştırmak ve hızlandırmak için koalisyonun da meşru hükümetle birlikte çalışacağını söyledi.
Büyükelçi Cabir, Krallığın Yemen'e desteğinin KSRelief ve diğer bölgesel ve uluslararası insani yardım örgütleri aracılığıyla milyonlarca kişiye gıda ve insani yardım sağlamakla sınırlı olmadığını, bilakis bu kapsamda ekonomik durumu iyileştirmek ve temel gıda maddelerinin sağlanmasını desteklemek adına Yemen Merkez Bankası'na 2,2 milyar dolar tutarında destek verdiğini belirtti.
Diğer taraftan Birleşmiş Milletler (BM), bağışçıların vermiş olduğu taahhütler bağlamında konferansın güzel sonuçlarla tamamlanması yönündeki arzusunu dile getirerek, gerekli fonların tamamlanmamasının 1,7 milyon hamile kadın ve çocuk için gıda takviyelerinin azalmasına yol açacağını belirtti.
BM, ‘üstesinden gelinebilir koşullardan’ dolayı ölümlerin yaşanabileceğini dikkat çekerek, Dünya Gıda Programı'nın programlarını finanse etmek için ayda 200 milyon dolara ihtiyacı olduğunu söyledi.



Yardım adı altında katliam mı yapılıyor? GHF kapatılsın çağrısı

Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)
Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)
TT

Yardım adı altında katliam mı yapılıyor? GHF kapatılsın çağrısı

Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)
Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)

130'dan fazla yardım ve sivil toplum kuruluşu (STK), faaliyetleri kaosa yol açan ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'nın (GHF) kapatılması için çağrı yaptı.

Oxfam, Save the Children ve Af Örgütü'nün de aralarında bulunduğu kuruluşların bugün yayımladığı ortak açıklamada, GHF'nin faaliyetlerini başlattığı 27 Mayıs'tan bu yana 500'den fazla Filistinlinin yardım bölgelerinde öldürüldüğüne dikkat çekiliyor.

Kuruluşlar, sivillere yönelik saldırılarda çoğunlukla çocukların öldürüldüğünü vurgulayarak, GHF'nin insani yardım çalışmalarının tüm normlarını ihlal ettiğini belirtiyor:

Gazze'deki Filistinliler imkansız bir seçimle karşı karşıya: Ya açlıktan ölecekler ya da ailelerini doyurmak için çaresizce yiyeceğe ulaşmaya çalışırken vurulacaklar.

İsrail askerlerinin erzak dağıtım bölgelerindeki Filistinli sivillere "rutin olarak" ateş açtığı, Washington ve Tel Aviv destekli vakfın Gazze'deki durumu daha da kötüleştirdiği ve faaliyetlerinin sonlandırılması gerektiği ifade ediliyor.

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki GHF'ye ait erzak dağıtım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. İsrail ordusuysa iddiaları reddederek kurallara uymayan kişilere "uyarı ateşi" açıldığını öne sürüyor.

İsrail gazetesi Haaretz'in cuma günkü haberinde, kimliklerinin gizli tutulmasını isteyen İsrailli askerler, erzak dağıtım noktalarında Filistinlilere ateş açma talimatı aldıklarını söylemişti. Askerler, Filistinlilerin orduya ait mevzilerden uzak tutulması için böyle bir emir verildiğini ancak "gereksiz yere ölümcül güç kullanmaktan endişe duyduklarını" belirtmişti.

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) ise iddiaları yalanlayarak "dağıtım merkezlerindekiler de dahil hiçbir sivile kasten ateş etme emri verilmediğini" savunmuştu. Başbakan Binyamin Netanyahu da gazeteyi orduya karşı dezenformasyonla suçlamıştı.

Diğer yandan İsrail ordusu, erzak dağıtım noktalarında Filistinlilerin öldürülmesine dair soruşturma başlatıldığını da duyurmuştu. Ordudan dün yapılan açıklamada, GHF'nin yardım merkezlerine giden yollara yön ve uyarı levhaları yerleştirileceğini, sahalara erişimin iyileştirileceğini bildirmişti.

Independent Türkçe, BBC, Haaretz