Kemal Canbolat ve Yaser Arafat’ın yol arkadaşı Muhsin İbrahim hayatını kaybetti

Komünist Emek Örgütü eski Genel Sekreteri Muhsin İbrahim
Komünist Emek Örgütü eski Genel Sekreteri Muhsin İbrahim
TT

Kemal Canbolat ve Yaser Arafat’ın yol arkadaşı Muhsin İbrahim hayatını kaybetti

Komünist Emek Örgütü eski Genel Sekreteri Muhsin İbrahim
Komünist Emek Örgütü eski Genel Sekreteri Muhsin İbrahim

İsmi Lübnan Dürzi lideri Kemal Canbolat ve Filistin lideri Yaser Arafat’la birlikte anılan ve yarım yüzyılı aşkın bir siyasi deneyime sahip olan Komünist Emek Örgütü eski Genel Sekreteri Muhsin İbrahim (85) dün hayatını kaybetti.
Komünist Emek Örgütü ve Lübnan halkının yanı sıra Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas da Muhsin İbrahim’i ‘Lübnan ile Filistin’in büyük Arap lideri’ olarak nitelendirdi.
Filistin Devlet Başkanlığı Sözcüsü Nebil Ebu Rudeyne, Abbas’ın imzasıyla yayınlanan açıklamayı okuyarak, “Merhum Büyük Muhsin İbrahim, hayatını başta Filistin meselesi olmak üzere Arap meselelerini savunarak geçirdi. Filistin halkının mücadelesi, ulusal devrimi ve meşru haklarıyla ilgili onurlu duruş sergiledi” ifadelerini kullandı.
Abbas, İbrahim’in vefatı sebebiyle başta Filistin halkı olmak üzere Arap liderliğine baş sağlığı diledi.
İlerici Sosyalist Partisi’ne bağlı Anbaa gazetesi Muhsin İbrahim’i solcu siyasi görüşe sahip olan lider olarak tanımlarken, siyaset sahnesinde Kemal Canbolat ile birlikte güçlerin birleştirilmesinde etkili olan bir isim olduğunu öne sürdü. Muhsin İbrahim 1968 yılında Mısır’da Cemal Abdunnasır ve Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) lideri Yaser Arafat arasında ilk toplantının gerçekleştirilmesinde etkin bir rol oynadı.
Muhsin İbrahim, o dönem Komünist Partisi Genel Sekreteri George Havi ile birlikte Lübnan Ulusal Direniş Cephesi'nin kurulmasına öncülük etti. Bu yapının kuruluşunun duyurusu ise 16 Eylül 1982’de Kemal Canbolat’ın evinde yapıldı. Velid Canbolat’ın yakın arkadaşı olan İbrahim, öldüğü güne irtibatını hiç kopartmadı.
1935 yılında doğan Muhsin İbrahim, gençliğinden bu yana Arap milliyetçiliğini şekillendirmek için sahip olduğu tüm birikimle birlikte etkin bir biçimde çalıştı. Muhsin ve arkadaşları hareketin Lübnan şubesini yönetti. Muhsin İbrahim ayrıca Lübnan'daki iç savaş esnasında Kemal Canbolat’ın önderliğinde Lübnan ulusal hareketinin oluşumuyla sonuçlanan önemli görevler aldı ve siyasi değişim için bir program oluşturdu. 2017 yılında ise Mahmud Abbas tarafından kendisine altın bir nişan verildi.
Komünist Emek Örgütü tarafından dün yapılan açıklamada, “özgürlük savaşçısı” Muhsin İbrahim’in uzun bir süre boyunca Lübnan’ın en önemli siyasi liderlerden biri olduğu kaydedildi. Açıklamada, İbrahim’in yaptığı yürüyüşün devam edeceği vurgulandı.



İsrail'in çekilme planları nedeniyle Gazze'deki ateşkes görüşmeleri "başarısız" oldu

 İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeyine düzenlediği bombardımanın ardından yükselen dumanlar (AP)
İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeyine düzenlediği bombardımanın ardından yükselen dumanlar (AP)
TT

İsrail'in çekilme planları nedeniyle Gazze'deki ateşkes görüşmeleri "başarısız" oldu

 İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeyine düzenlediği bombardımanın ardından yükselen dumanlar (AP)
İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeyine düzenlediği bombardımanın ardından yükselen dumanlar (AP)

Konuyla ilgili bilgi sahibi iki Filistinli kaynağa göre, İsrail'in Gazze Şeridi'nin yaklaşık yüzde 40'ını askeri kontrolü altında tutan bir çekilme haritası sunma ısrarı nedeniyle Gazze'deki ateşkes müzakereleri ‘çıkmaza’ girmiş durumda.

AFP'ye konuşan kaynaklardan biri, “Doha'daki müzakereler, İsrail'in dün sunduğu ve Hamas'ın reddettiği Gazze Şeridi'nin yüzde 40'ından fazlasında askeri güç bulundurmayı içeren, İsrail ordusunun yeniden konuşlandırılması ve yeniden konumlandırılmasını öngören bir çekilme haritasında ısrar etmesi nedeniyle çıkmaza girmiş durumda ve karmaşık zorluklarla karşı karşıya” dedi.

İkinci kaynak ise “İsrail yok etme savaşını sürdürmek için oyalama ve anlaşmayı bozma politikasını sürdürüyor” ifadesini kullandı.

Gazze ateşkes müzakereleri, Hamas'ın İsrail'i engellemekle suçladığı ve ABD ile İsrail'in görüşmelerde bir ilerleme kaydedileceği ve birkaç gün içinde anlaşmaya varılacağı yönündeki iyimser söylemleri arasında Katar'ın başkenti Doha'da yedinci gününe girdi.

Geçtiğimiz pazar gününden bu yana Doha'da devam eden müzakerelerin ortasında Netanyahu perşembe günü yayınladığı bir videoda Hamas'ın silahsızlandırılmasını, askeri kabiliyetlerinin olmamasını ve bölgeyi yönetmemesini şart koşarak bunlar olmadan Gazze Şeridi'nde anlaşma ihtimalini dışladı ve savaşa geri dönme tehdidinde bulundu. Netanyahu, “Bu müzakereler yoluyla elde edilebilirse iyi olur, aksi takdirde kahraman ordumuzun gücüyle başka yollarla elde edeceğiz” dedi.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar perşembe günü Avusturya gazetesi Die Presse'ye verdiği röportajda, müzakerelerin geleceği için bir başka koşul öne sürerek Hamas liderlerinin sürgüne gönderilmesinin ‘savaşı sona erdirecek çözümün bir parçası olabileceğini’ belirtti.

Geçtiğimiz perşembe günü televizyonda yayınlanan bir röportajda Netanyahu birkaç gün içinde bir anlaşmaya varılacağı umudunu dile getirerek şunları söyledi: “50 esir halen Hamas tarafından tutuluyor ve bunlardan sadece 20'sinin hayatta olduğuna inanılıyor. Şu anda yaşayanların yarısının ve ölülerin yarısının çıkarılmasını öngören bir anlaşmamız var, yani 10 yaşayan insanımız ve yaklaşık 12 ölen rehinemiz kalacak, ancak onları da çıkaracağım. Umarım birkaç gün içinde bunu sonuçlandırabiliriz.”

Geçen hafta Netanyahu ile Beyaz Saray'da iki kez görüşen Trump, ateşkesin yakın olduğu söylemini yineleyerek bu haftayı olası bir tarih olarak belirledi. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio perşembe günü yaptığı açıklamada bir anlaşma için ‘büyük umutları’ olduğunu ifade etti.