Almanya’dan 130 milyar euroluk yeni paket: KDV düşecek, elektrikli araç alana 6 bin euro verilecek

Angela Merkel (Reuters)
Angela Merkel (Reuters)
TT

Almanya’dan 130 milyar euroluk yeni paket: KDV düşecek, elektrikli araç alana 6 bin euro verilecek

Angela Merkel (Reuters)
Angela Merkel (Reuters)

Almanya'da koalisyon ortakları Hristiyan Birlik (CDU/CSU) ile Sosyal Demokrat Parti (SPD), ekonomiyi yeniden canlandırma planını ele aldığı görüşmeler sonucunda 130 milyar euroluk bir teşvik paketi üzerinde anlaştı. Paket kapsamında ayrıca ailelere ekonomik yardım amacıyla çocuk başına bir seferlik 300 euro ödenecek.
Almanya'da federal hükümetin ortağı olan CDU, CSU ve SPD'nin, korona pandemisinin olumsuz etkilediği piyasaları ve vatandaşları desteklemesi öngörülen yeni konjonktür paketi üzerinde müzakeresi sona erdi. Almanya'da hükümet, pandemiden etkilenen ekonominin canlanması için 130 milyar euroluk yeni bir teşvik paketi üzerinde anlaştı. Buna göre yüzde 19 olan katma değer vergisi 6 ay boyunca yüzde 16'ya ve tüketim vergisi ise yüzde 7'den yüzde 5'e düşürüldü. Ayrıca çocuk parasına ek olarak bir defaya mahsus çocuk başına 300 euro yardım verilmesi de kararlaştırıldı. Toplamda 130 milyar euro tutarındaki konjonktür paketinde vergi indiriminin yanı sıra birçok alanda destekler de yer alıyor. Bunların arasında elektrik giderlerine yapılacak destek de bulunuyor. 21 saat süren müzakere görüşmelerinde Almanya'nın ek borçlanmaya gitmeden bu konjonktür paketini oluşturduğu ifade edildi. İki gün süren görüşmelerin ardından gazetecilere konuşan Almanya Başbakanı Angela Merkel, "2020 ve 2021 yıllarını kapsayan bu paketin hacmi 130 milyar euroya ulaşacak. 120 milyar eurosu, Federal Hükümet tarafından ödenecek" dedi. Bu harcamanın "sonraki nesillere bir gelecek vermek" için gerekli olduğuna dikkat çeken Merkel, paketin tüketimi artırmak için katma değer vergisinin düşürülmesini de içerdiğini kaydetti. Paket kapsamında katma değer vergisi geçici olarak yüzde 19'dan 16'ya düşürülecek. Temel gıda gibi ürünlerdeki düşük KDV oranıysa yüzde 7'den yüzde 5'e indirilecek. Elektrikli araçların satışının artırılması için ödenen primler ise iki misline çıkarılacak. Üzerinde uzlaşılan paket, ayakta durmaya çalışan sanayilere milyarlarca euroluk yardımın yanı sıra artan işsizlikle mücadele eden belediyelere ek kaynak aktarılmasını öngörüyor. Paket kapsamında ayrıca ailelere ekonomik yardım amacıyla çocuk başına bir defaya mahsus 300 euro ödenecek. Açıklanan paket, 130 milyar euroya ulaşarak beklentileri de aşmış oldu. Daha önce medyaya yansıyan haberlerde teşvik paketinin 100 milyar euro hacminde olacağı iddia edilmişti.
Öte yandan, Almanya'da Salı günü açıklanan verilere göre, Mayıs ayında işsizlik oranı yüzde 5,8'den yüzde 6,1'e yükseldi. İfo araştırma kurumunun verilerine göre Almanya ekonomisinin bu yıl yüzde 6,6 küçüleceği tahmin ediliyor. Başka kurumlar bu oranın çift hanelerde olacağını öngörüyor. Hükümetin üzerinden anlaştığı paketin bakanlar kurulu tarafından resmen onaylanması, ardından da parlamentonun hem alt hem de üst kanadından geçmesi gerekiyor.

Pakette yer alan teşvikler ana başlıklar halinde şöyle:
Çocuk başına 300 avro yardım ödenecek
Elektrik fiyatlarında indirim yapılacak
Elektrikli araçlara verilen teşvik 2 katına çıkacak
KDV, 1 Temmuz 31 Aralık arası yüzde 19'da yüzde 16'ya düşecek
2021 yılında sosyal sigorta ödemeleri en fazla yüzde 40 olacak
Elektrik fiyatları 2021 yılında kw başına 6,5 cent olacak
Ayrıca 50 milyar avroluk gelecek paketi açıklandı. İklim koruma, dijitalleşme ve inovasyon teşvik edilecek.



İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre çalışanların neredeyse üçte ikisi iş kaynaklı stres veya baskılar nedeniyle daha fazla alkol tüketiyor.

Alcohol Change UK'in 2 bin çalışanla yaptığı ankete göre, Birleşik Krallık'ta çalışanların yüzde 64'ü işle ilgili nedenlerden dolayı alkol kullandığını bildirdi. Son 12 ayda artan tüketimin arkasında iş stresi, baskı ve kaygı var.

Her 10 kişiden 4'ü işle ilgili kaygılar nedeniyle alkol tüketimini artırdığını söylerken, katılımcıların yüzde 38'i iş stresiyle başa çıkmak için daha fazla içtiğini belirtti.

Üçte birinden fazlası işyerindeki baskı veya son teslim tarihleri nedeniyle daha fazla içki içerken, yüzde 29'u iş güvensizliği nedeniyle alkol tüketiminin arttığını söyledi.

Alcohol Change UK araştırma grubunun danışmanlık ve eğitim müdürü Jane Gardiner şunları söyledi:

Yaptığımız işler son derece çeşitli olsa da bu araştırma geçen yıl birçoğumuzun işle ilgili stres, kaygı, baskı ve iş güvensizliğini yönetmek amacıyla daha fazla alkol aldığını gösteriyor. Ancak alkol, yetersiz uykudan akşamdan kalmalığa, yüksek tansiyondan depresyona kadar birçok sağlık sorununa yol açarak genel sağlığımıza ve refahımıza ciddi zararlar verebilir. Bazıları için kısa süreli bir rahatlama sağlasa da zaman içinde stres, kaygı ve baskı duygularını daha da kötüleştirmesi ve istesek bile kurtulması zor bir kendi kendini tedavi etme döngüsüne yol açması daha olası.

Alkol Farkındalık Haftası'nın başlangıcı münasebetiyle yayımlanan araştırma, çalışanların işyerinde alkol konusunda önleyici eylem ve eğitim taleplerini ortaya koydu.

Bu yılın teması "Alkol ve iş", çalışma ortamlarının ve baskıların içki içme şeklimizi nasıl etkileyebileceğine ve nasıl daha sağlıklı, daha kapsayıcı işyeri kültürleri oluşturabileceğimize odaklanıyor.

Ankete katılan her 10 çalışandan 8'inden fazlası, işverenlerin işyerinde alkol konusunu ele almada bazı sorumlulukları olduğuna inanıyor. Ancak üçte birinden fazlası işyerinde alkol yerine ruh sağlığı hakkında konuşurken kendini daha rahat hissettiğini söyledi.

Gardiner sözlerini şöyle sürdürdü:

Son yıllarda işyerlerinde ruh sağlığı alanında görülen ilerlemenin bir yansıması olarak, konuşmaları teşvik etmek, şefkat ve desteği artırıp damgalanmayı azaltmak için, çalışanlardan alkol farkındalığı ve eğitimi konusunda bu kadar güçlü bir iştah görmek çok cesaret verici. Olumlu olan şu ki, çalışanlar alkolle ilgili sorunlarda reaktif müdahale yerine önleyici ve proaktif yaklaşımın daha etkili olduğunu kabul ediyor gibi görünüyor. İşte bu tür bir destek, alkolü tabu olmaktan çıkarmaya başlayacak, içki içme alışkanlıklarımızın genel sağlığımız ve refahımız üzerindeki etkisine dair farkındalık yaratacak ve önlenebilir alkol zararlarını daha meydana gelmeden önleyecek.

Independent Türkçe