Ürdün’de kapsamlı yasaklar yarından itibaren kaldırılıyor

Bir işçi dün Amman'da bir camiyi sterilize ediyor (Reuters)
Bir işçi dün Amman'da bir camiyi sterilize ediyor (Reuters)
TT

Ürdün’de kapsamlı yasaklar yarından itibaren kaldırılıyor

Bir işçi dün Amman'da bir camiyi sterilize ediyor (Reuters)
Bir işçi dün Amman'da bir camiyi sterilize ediyor (Reuters)

Ürdün hükümeti tarafından dün yapılan açıklamada kapsamlı yasağın yarından itibaren kaldırılacağı ve normal hayata dönüş aşamasına geçileceği bildirildi. Kısmi yasak gece yarısından sabah 06.00’a kadar devam edecek.
Bir süre önce Ürdün hükümet kaynaklarından Şarkul Avsat’a aktarılan bilgilere göre yönetim, sektörlerin yeniden açılması, vatandaşların serbest dolaşımına izin verilmesi ve gelecek haftadan itibaren şehirleri kapatma kararının iptal edilmesine yönelik duyuru yapmıştı.
Ürdün Medya Bakanı Emced el-Adaileh dün düzenlenen basın toplantısında Sağlık Bakanlığı ile Vakıflar ve Kutsallar Bakanlığı tarafından belirlenen sosyal mesafe, önleyici tedbirlere ve kısıtlamalara bağlı kalarak ibadet edenler için cami ve kiliselerin açılmasına karar verildiğini duyurdu.
Medya Bakanı, sağlık yasağının göstergelerine dayanarak son yedi gün içinde günde 10’un altında vaka kaydedilmesinin ardından Ürdün'ün yarından itibaren "orta risk" seviyesine geçiş yapacağını söyledi.
Ürdün, geçen mart ayının başlarında ülkede kaydedilen ilk vakanın ardından 756 koronavirüs vakası tespit etti. Devlet hastanelerinde sadece 121 vaka tedavi gördü.
Bakan, önleyici sağlık tedbirleri çerçevesinde kreşler, restoranlar, kafeler, izleyici olmadan kulüpler ve spor etkinliklerinin açılacağını duyurdu. Ayrıca otel ve pansiyonların da karara dahil olduğu, otel ve ağırlama sektörünün yanı sıra turistik bölgelerin de açılacağını ve iç hat uçuşlarına izin verileceğini belirtti.
Ürdün hükümeti normal hayata geçiş planının resmi olarak duyurulmasının ardından okullar, anaokulları, üniversiteler, kolejler, enstitüler, eğitim merkezleri, kültür merkezleri, düğün salonları, eğlence merkezleri ve gençlik faaliyetleri (izci kampları ve gençlere yönelik toplu yapılan herhangi bir faaliyet) gibi bazı alanların ve sektörlerin kapalı olmaya devam edeceğini duyurdu. Ayrıca sinema salonları, konferanslar, sergiler, kültürel etkinlikler, festivaller, parklar, tema parkları ve eğlence mekanları için tesisler için de bu kararın geçerli olduğu bildirildi.
Hükümet, yarından itibaren kapsamlı yasak günlerinin sona ermesine karar verdi. Vatandaşların her gün sabah 06.00’dan gece yarısına kadar dışarıya çıkmalarına izin verilecek. Ayrıca tek kişi veya yanında eşi olmanlar dışında araç kullanılmasının yasaklandığı karar da iptal edilecek. Kapsamlı yasağın bugün de devam ettiği Ürdün’de  sadece camide Cuma Namazı kılmak için izin verilecek.
Bakan el-Adaileh açıklamasında ulaşım araçlarının yüzde 50 koltuk kapasite ile bölgeler arasında çalışmasının başlayacağını duyurdu.
Bakan açıklamasının devamında prosedürlerin ve kararların sürekli değerlendirme ve gözden geçirmeye tabi tutulacağını ve virüsün durumu ile sağlık riski göstergelerine göre kararların değişebileceğini vurguladı.



Suriye: Gürültünün ortasında hukuk devleti talepleri

Fotoğraf: SANA
Fotoğraf: SANA
TT

Suriye: Gürültünün ortasında hukuk devleti talepleri

Fotoğraf: SANA
Fotoğraf: SANA

Aliya Mansur

Yeni Suriye ulusal logosunun (görsel kimlik) lansman töreni, Suriye'deki her etkinlik gibi Suriyeliler arasında geniş çaplı bir tartışmanın eşlik ettiği, etkileyici ve güzel bir etkinlikti. Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'nın katıldığı Halk Sarayı'ndaki görkemli törene, “Suriye Demokratik Güçleri”nin kontrolü altındaki Rakka ve Haseke hariç olmak üzere Suriye'nin çeşitli bölgelerinde aynı anda düzenlenen kutlamalar eşlik etti. Gösteriler ve sloganlar Suriye devriminden sahneleri çağrıştırdı.

Şara'nın tören sırasında yaptığı etkileyici konuşma Suriye'nin birliğinin ve çeşitliliğinin altını çizdi ama daha tören bitmeden önce Suriyeliler arasında şu tartışma başlamıştı; bu ulusal logo gerçekten Suriyeli mi yoksa başka ülkelerden “ilham mı” alındı? Bazıları bunun bir alkollü içecek şirketnin ticari logosu olduğunu söyleyecek kadar şüphelerinde ileri gittiler.

Suriye şahininin “çalıntı” olduğu suçlamaları - ki bu kesinlikle doğru değil - ve bunlara verilen karşılıklar arasında meselenin özü neredeyse kayboldu. Oysa meselenin özü şu: Nasıl bir Suriye istiyoruz? Hukuk devleti olan bir Suriye mi yoksa halkın ruh hallerinin dalgalanmalarına tabi bir Suriye mi?

Konuya ilişkin yorumunda Anayasa Bildirgesi Taslağı Komitesi üyesi Dr. Ahmed el-Karbi, resmi logoların kabulü tartışılırken yasal temellere dayanmanın gerekliliğini vurguladı. Anayasa Bildirgesi'nin 5. maddesinde açıkça “devletin logosu kanunla belirlenir” ifadesinin yer aldığına ve hukuka dayalı bir devletin anayasal çerçevelere uygun olarak onaylanmamış bir logoya indirgenemeyeceğine işaret etti.

Suriye'deki tartışma ve çekişmenin özü bu olmak yerine, bazı Suriyeliler binlerce yıllık Suriye anıtlarına kazınmış olan Suriye şahininin kökeni ve sembolizmiyle ilgili suçlamalarda bulunmakla meşgul oldular.

Esed rejiminin devrilmesinden ve Şara'nın yönetime gelmesinden bu yana, Suriye halkı hükümetin, özellikle de Başkan Şara'nın her eylemini mutlak biçimde destekleyenler ile hükümetin yaptığı her eylemi veya açıklamayı mutlak biçimde reddedenler arasında bölündü. İki grup arasında, bir şeyleri düzeltmek amacıyla eleştirenlerin ve teşvik etmek amacıyla destekleyenlerin sesleri kayboldu.

Esed rejiminin devrilmesinden bu yana 7 ay geçti ve yeni otoritenin en belirgin özelliği Suriyelilerle ilişkilerinde şeffaf olmamak

Şarku'l Avsat'ın Al Majalla'dan aktardığı analize göre Esed rejiminin devrilmesinden bu yana yedi ay geçti ve yeni otoritenin en belirgin özelliği Suriyelilerle ilişkilerinde şeffaf olmamak. Bu da yorumlara kapıyı açıyor ve Suriye halkının doğasını ve doğruluğunu bilinmediği söylentilerin yayılmasına katkıda bulunuyor.

17 Mayıs'ta Suriye Cumhurbaşkanlığı, eski rejim tarafından işlenen ihlallerle ilgili gerçekleri ortaya çıkarmak, sorumlularından hesap sormak, mağdurlara tazminat ödemek ile görevli bir geçiş adaleti komisyonu kurulacağına dair bir kararname yayınladı. Kararname, Abdulbasıt Abdullatif'in komisyon başkanı olarak atanmasını ve duyuru tarihinden itibaren 30 günü geçmeyecek bir süre içinde bir çalışma grubu oluşturma ve iç yönetmelikler hazırlama görevini üstlenmesini öngörüyordu.

Bu kararnamenin yayınlanmasının üzerinden yaklaşık bir buçuk ay geçti, yani komisyonun kurulması için öngörülen 30 günlük süre geçti. Peki bu komisyon hangi aşamada? Cevap yok. Bu sadece şeffaflığın eksik olduğunu değil, aynı zamanda hükümetin kendi yayınladığı kararnamelere ve mevzuata, örneğin Anayasa Bildirgesi'nin 5. maddesine bağlı olmadığının da bir örneği.

İşte meselenin özü de budur: Nasıl bir Suriye istiyoruz?

Hukuk ve kurumlar devleti Suriye'nin sesi, iki grubun kopardığı gürültü arasında neredeyse duyulmuyor. Bir tarafta destekçiler var ve bunların çoğu Suriyelilerin “Aralık 2024 devrimcileri” olarak adlandırdığı, devrimin 14 yılı boyunca önemli bir rol veya sese sahip olmayan, şimdiyse hükümetin sağ tarafında yer alan kişiler. Diğer taraftaki hükümetin muhalifleri arasındaysa, hükümetin her türlü eylemini çarpıtmakla meşgul olan, çoğunluğu eski rejim kalıntısı ve solcu olan sesler bulunuyor. İkisi arasında aklın sesi kayboluyor.

Suriye'nin istikrarı sadece Suriye için değil, bölge için de bir öncelik. İstikrarlı bir Suriye, komşu ülkelerin istikrarının başlangıcıdır ve bir vatandaşlık devleti ve hukukun üstünlüğünün inşası, Suriyelilerin onlarca yıllık geleceğinin temel taşıdır. Sağlam olmayan temeller üzerine inşa edilen her yapı, özellikle Suriye'nin düşmanları hâlâ pusuda beklediğinden, çökme riski altındadır. Hukukun üstünlüğü, adalet, özgürlük, vatandaşlık ve şeffaflık, istediğimiz devleti inşa etmek için önceliklerdir.