Kızıldeniz’in güneyinde Yemen - Eritre çatışması

Batı Sahilindeki Yemen Silahlı Kuvvetleri Sözcüsü Albay Vaddah ed-Dubeyş
Batı Sahilindeki Yemen Silahlı Kuvvetleri Sözcüsü Albay Vaddah ed-Dubeyş
TT

Kızıldeniz’in güneyinde Yemen - Eritre çatışması

Batı Sahilindeki Yemen Silahlı Kuvvetleri Sözcüsü Albay Vaddah ed-Dubeyş
Batı Sahilindeki Yemen Silahlı Kuvvetleri Sözcüsü Albay Vaddah ed-Dubeyş

Kızıldeniz'in güneyindeki Haniş takım adalarının yakınında geleneksel balık tutma hakkı konusundaki Yemen-Eritre anlaşmazlığı, Eritre güçlerinin onlarca Yemenli balıkçıyı gözaltına almasının ve teknelerine el koymasının ardından Yemen’in de 9 Eritreli asker ile iki savaş gemisine el koyması sonrasında silahlı bir çatışmaya dönüştü.
Yemen Silahlı Kuvvetleri tarafından yapılan açıklamada Yemen karasularına giren ve onlarca Yemenli balıkçıyı gözaltına alan Eritre savaş gemilerine yanıt verildiği ifade edildi. Açıklamada ayrıca Eritre’ye daha önce bölgesel sulara tekrar girmeme ve Kızıldeniz’in güneyinde Yemen egemenliğini ihlal etmeme konusunda birkaç uyarı yapıldığı da bildirildi.
Kızıldeniz Sahilindeki Yemen Silahlı Kuvvetleri Sözcüsü Albay Vaddah ed-Dubeyş, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Dört Eritre savaş gemisi, Huha ve Muha kıyılarında 15 ila 18 mil kadar Yemen karasularına girdi. Yemen kuvvetleri de çatışmaya girerek devriye komutanı da dahil olmak üzere 9 Eritre askerini gözaltına alıp iki tekneye el koydu” ifadelerini kullandı.
Askeri sözcü, Yemen’in, daha önce Eritre’ye sınır çizgisini geçmemeleri ve Yemen topraklarına girmeme konusunda uyarılarda bulunduğunun altını çizdi. Ancak Eritre tarafının bu uyarıları görmezden geldiğine dikkat çekti. Dubeyş, Eritre askerlerinin Haniş takımadalarında yer alan Yemen Sahil Güvenlik güçlerinin elinde olduğunu ve uluslararası yasalara uygun olarak iyi muamele gördüklerini söyledi. Yemen’deki meşru hükümeti destekleyen Suudi Arabistan öncülüğündeki Arap Koalisyonu ile yapılan istişareler ışığında hareket edileceği bildirildi.
Albay Dubeyş, Eritre Güçleri’nin daha önce de Yemenli balıkçıları kovuşturarak Eritre’ye götürdüğünü söyledi. Ortak kuvvetlerin kontrollü davrandığına dikkat çeken Sözcü, Yemen Dışişleri Bakanlığı’nın, bu ihlalle ilgili olarak Birleşmiş Milletler’le (BM) muhatap olma talebinde bulunduğunu ifade etti. BM’den ayrıca Eritre’den Yemenli balıkçıları derhal serbest bırakma ve Yemen karasularına yapılan ihlal nedeniyle özür dilenmesi talebinden bulunması istendi.
Askeri Sözcü, Eritre yetkilileri, balıkçıları serbest bırakmaz ve Yemen karasularını ihlal ettiği için özür dilemez ise Yemen Kuvvetleri’nin bu ihlale cevap verme hakkını saklı tuttuğunu vurguladı. Yemen’in egemenliğine dair herhangi bir saldırı veya ihlali püskürtmeye hazır olduklarını ifade etti.
Şarku'l Avsat’a konuşan Yemenli kaynaklar, Eritre savaş gemileri iki gün önce iki ülke arasındaki deniz sınır hattındaki bir alanda çok sayıda Yemen balıkçı teknelerini kovalayarak Haniş Adaları kıyılarına ulaştığını söyledi. Eritre çok sayıda Yemenli balıkçıyı karasularında avlandıkları gerekçesiyle gözaltına alıp teknelerine el koydu. Yemen tarafı, Uluslararası Tahkim Mahkemesi tarafından Haniş'in küçük ve büyük adaları üzerinde egemenlik konusunda verilen karara dikkat çekerken, iki ülke vatandaşlarına balıkçılık yapma hakkı tanındığını bildiriyor. Ancak Eritre bunu reddederek balıkçılık hakkının yalnızca kendi vatandaşlarına ait olduğunu söylüyor.
Öte yandan Yemen Sahil Güvenlik Başkanı, Tümgeneral Halid el-Kumali yaptığı açıklamada, “Eritre kuvvetleri Haniş ve Zaqar adalarına saldırdı. Sahil Güvenlik Kuvvetleri ve ordu saldırıyı püskürterek iki teknenin kontrolünü ele geçirdi. Üçüncü tekne kaçmayı başarırken teknelerde bulunan kişiler gözaltına alındı” dedi. Kumali, adanın Eritre Kuvvetleri tarafından yeni bir saldırı ile karşı karşıya kalması olasılığı nedeniyle durumun hala gergin olduğunu belirtti.
Batı kıyısındaki Ortak Kuvvetler Eritre’nin Haniş Adası’nı kontrol altına aldığına dair haberleri reddederek takımadalarda sahil güvenlik kuvvetlerinin bulunduğunu açıkladı. Bundan sonra, Sahil Güvenlik Komutanı’nın ve valinin Hudeyde’de gezip denizdeki seyrüseferi kontrol eden devriyeleri ziyaret ederken çekilen video görüntüleri yayınladı.
Yemenli kaynaklar, anlaşmazlığın Eritre güçlerinin Yemenli balıkçı teknelerini sürekli olarak takip etmesiyle ve balıkçıların gözaltına alınmasıyla ilgili olduğunu söyledi. Gözaltına alınan balıkçıların Eritre topraklarına götürülerek aylarca ağır işlerde çalıştırıldıkları ifade edildi. Aylarca dağlık alanlarda kaldırım yollarında çalışmaya zorlandıkları ve serbest bırakılmadan önce tekneleriyle mülklerine el konulduğu bildirildi.
El-Huha kasabasındaki Yemenli balıkçılar, Eritre Donanması’nın geçtiğimiz Çarşamba günü Haniş takımadaları yakınındaki karasularında el koyduğu tekne sayısının 17 tekneye ulaştığını ve teknelerde 120'den fazla balıkçı bulunduğunu söylüyor. Ayrıca 5 Mayıs'tan 29 Mayıs'a kadar 16 tekneye el konulmuştu.



Dürzi liderliğinde gerilim: Suveyda’da ‘darbe girişimi’ iddiasıyla din adamları gözaltına alındı

Suriye Kızılayı, Suveyda'dan tutukluların teslim edilme işlemlerini takip ediyor (SANA)
Suriye Kızılayı, Suveyda'dan tutukluların teslim edilme işlemlerini takip ediyor (SANA)
TT

Dürzi liderliğinde gerilim: Suveyda’da ‘darbe girişimi’ iddiasıyla din adamları gözaltına alındı

Suriye Kızılayı, Suveyda'dan tutukluların teslim edilme işlemlerini takip ediyor (SANA)
Suriye Kızılayı, Suveyda'dan tutukluların teslim edilme işlemlerini takip ediyor (SANA)

Şarku’l Avsat’a konuşan Suriye’nin Suveyda şehrinden Dürzi kaynaklar, Ulusal Muhafızlar’ın yaklaşık 10 kişiye yönelik tutuklama operasyonunun, Suriyeli Dürzilerin ruhani lideri Şeyh Hikmet el-Hicri'nin politikalarına ve projelerine karşı ‘darbe’ girişiminde bulunmak amacıyla ve ‘paralel bir akım’ oluşturmaya çalıştığı suçlaması çerçevesinde gerçekleştirildiğini açıkladılar. Kaynaklar, Suveyda’da ‘çatışma’ çıkmasından endişe duyduklarını ifade ettiler.

Kimliklerinin açıklanmamasını tercih eden yerel kaynaklar, ‘Ulusal Muhafızlar’ın, şehirde gerginliğin yüksek ve güvenlik önlemlerinin yoğun olduğu bir ortamda cumartesi günü geniş çaplı bir tutuklama kampanyası başlattığını’ söylediler.

Tutuklananlar arasında din adamı Şeyh Raid el-Mutni, Asım Ebu Fahr, Gandi Ebu Fahr ve Zeydan ailesinin bazı fertleri de vardı. Kaynaklar, Zeydan ailesinin Dürzi lider Leys el-Belus’un amcaları olduğunu belirtirken, Mutni ve Ebu Fahr ailelerinin kalabalık Dürzi aileler olduklarını ve ‘bu tutuklamaların Dürzi-Dürzi iç savaşının patlak vermesine yol açabileceğinden korkulduğunu aktardılar.


Batı Şeria'daki operasyonlarına devam eden İsrail ordusu Gazze'de Gazi Hamad'ın oğlunu öldürdü

Cuma günü Batı Şeria'nın Tarkumiye köyünde Filistinlilerin tarım alanlarına ulaşmasını engellemek için harekete geçti İsrailli askerler, (DPA)
Cuma günü Batı Şeria'nın Tarkumiye köyünde Filistinlilerin tarım alanlarına ulaşmasını engellemek için harekete geçti İsrailli askerler, (DPA)
TT

Batı Şeria'daki operasyonlarına devam eden İsrail ordusu Gazze'de Gazi Hamad'ın oğlunu öldürdü

Cuma günü Batı Şeria'nın Tarkumiye köyünde Filistinlilerin tarım alanlarına ulaşmasını engellemek için harekete geçti İsrailli askerler, (DPA)
Cuma günü Batı Şeria'nın Tarkumiye köyünde Filistinlilerin tarım alanlarına ulaşmasını engellemek için harekete geçti İsrailli askerler, (DPA)

İşgalci İsrail ordusu, Tubas’tan güçlerini çekmesine rağmen dün Batı Şeria'nın çeşitli bölgelerinde saldırılarına devam etti ve Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta silahlı dört unsurun öldürüldüğünü duyurdu.

Batı Şeria'nın Salfit, Beytullahim, El Halil, Nablus ve Ramallah şehirlerinde çok sayıda Filistinliyi gözaltına alan işgalci İsrail ordusu, Cenin Mülteci Kampı’nda 24 evi yıkmaya başladı. Cenin'in Barta’a beldesinde beş Filistinliden oluşan bir hücrenin üyelerini gözaltına aldığını duyuran İsrail ordusu, bu kişilerin yakında bir eylem hazırlığında olduğunu iddia etti.

İşgalci İsrail ordusu, Genel Güvenlik Servisi (Şabak) ve İsrail polisi tarafından yapılan ortak açıklamada, Yamam Özel Birimi’nin Menaşi Tugayı’ndan gelen ve Şabak'ın yönettiği güçlerin desteğiyle dün akşam Barta'a beldesinde bir operasyon düzenlediği ve ‘yakın gelecekte’ eylem hazırlığındaki bir hücrenin üyelerini tutukladığı belirtildi. Ancak eylemin niteliği veya hangi aşamada olduğu hakkında daha fazla ayrıntı verilmedi.

İşgalci İsrail ordusu geçtiğimiz hafta sonu Batı Şeria'nın kuzeyinde bir operasyon başlattı. Bu operasyon kapsamında Batı Şeria'nın kuzeyindeki Tubas vilayetindeki Tamun ve el-Fara’a’da yüzlerce ‘hedefe’ baskın düzenlendi. İşgalci İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamada ‘İsrail vatandaşlarına yönelik her türlü tehdidi’ önlemek ve engellemek için ‘önleyici tedbirler almaya devam edileceği’ belirtildi.

rft56y
Filistinli Yusuf Asasa ve el-Muntasir Abdullah'ın Batı Şeria'nın Cenin kentinde öldürülmeden önce İsrailli askerlerin önünde ellerini kaldırdıklarını gösteren bir video görüntüsü (AFP)

İşgalci İsrail ordusu, operasyon sırasında Arap ve uluslararası kamuoyunun kınamasına neden olan bir hareketle, soğukkanlılıkla infaz edilen Yusuf Asasa ve el-Muntasir Abdullah da dahil olmak üzere çok sayıda Filistinliyi öldürdü. Bu arada İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Sınır Polisi'nin gizli biriminin komutanını, biriminin üyeleri Cenin şehrinde Filistinli Yusuf Asasa ve el-Muntasir Abdullah'ı infaz ettikten sonra albay rütbesine terfi ettirmeye karar verdi.

Abdullah Hamad

İşgalci İsrail ordusu Batı Şeria'daki saldırılarına devam ederken dün geçtiğimiz ekim ayında varılan ateşkes anlaşması kapsamında geri çekildiği Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta silahlı dört unsuru öldürdüğünü duyurdu.

İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamaya göre bahsi geçen dört kişi bir yeraltı tünelinden çıktı.

The Times of Israel gazetesinin haberine göre öldürülenler arasında Hamas'ın Doğu Refah Taburu Komutanı ve yardımcısı da bulunuyordu.

Hamas’tan kaynaklar daha sonra, Hamas lideri ve müzakere heyetinin üyesi Gazi Hamad'ın oğlu Abdullah Hamad'ın Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta öldürüldüğünü doğruladı.

Muhammed Hamad, kardeşi Abdullah'ın Refah tünellerinde ‘etrafı sarıldığını ve İsrail askerleriyle girdiği çatışmada öldürüldüğünü söyledi.

Tünellerde mahsur kalanlar

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP'den aktardığı habere göre bu gelişmeler, Refah’taki tünellerde mahsur kalanların akıbeti konusunda müzakerelerin sürdüğünü belirten çeşitli kaynakların açıklamalarına eşlik etti.

Refah sorunu, cesetler meselesi ile birlikte ikinci aşamaya geçişi geciktiriyor.

frgt
Pazar günü Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus’ta bir çadırın önünde bir mülteci yemek hazırlıyor (EPA)

Katar Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Macid el-Ensari, İsrail'in iki rehinenin cesetlerinin halen Filistin topraklarında tutulduğunu bahane ederek Gazze'deki ateşkes planının ikinci aşamasına geçişi geciktirmemesi gerektiğini söyledi.

Ensari, Katar ve bölgedeki ortaklarının şu an, birinci aşamadan ikinci aşamaya geçerek Gazze Şeridi'ndeki savaş durumunu kapsamlı bir şekilde sona erdirecek sürdürülebilir bir barışa ulaşma çabasında olduğunu söyledi.

Öte yandan pazar günü Gazze Şeridi’ndeki belediyeler, İsrail'in Gazze’deki hayati tesislerin çalışması için yeterli miktarda dizel yakıtın girişini engellemesi üzerine, hızla kötüleşen yakıt krizi nedeniyle temel hizmetlerin yakında çökebileceği uyarısında bulundu.

Gazze Şeridi Belediyeler Birliği, Han Yunus Belediye Başkanı Alaa el-Bata'nın basın toplantısında okuduğu açıklamada, ateşkesin başlamasından bu yana 50 gün içinde gelen yakıtın, yolları açmak, enkazları kaldırmak ve yerinden edilmiş kişilerin hareketliliğini kolaylaştırmak amacıyla sadece beş günlük çalışma için yeterli olduğunu belirtti.

Bata, “Krizin devam etmesi, halkın hayatını tehdit ediyor” ifadelerini kullandı.


Papa Francis: Filistin devleti, İsrail ile yaşanan çatışmanın "tek" çözümüdür

Papa 14. Leo, Beyrut Uluslararası Havalimanı'na varışında, (Vatikan- EPA)
Papa 14. Leo, Beyrut Uluslararası Havalimanı'na varışında, (Vatikan- EPA)
TT

Papa Francis: Filistin devleti, İsrail ile yaşanan çatışmanın "tek" çözümüdür

Papa 14. Leo, Beyrut Uluslararası Havalimanı'na varışında, (Vatikan- EPA)
Papa 14. Leo, Beyrut Uluslararası Havalimanı'na varışında, (Vatikan- EPA)

Papa 14. Leo dün yaptığı açıklamada, İsrail ile Filistinliler arasında on yıllardır süren çatışmanın tek çözümünün bir Filistin devletinin kurulmasını içermesi gerektiğini belirterek, Vatikan'ın bu konudaki tutumunu teyit etti.

Vatikan'ın ilk Amerikalı Papa'sı Leo, Türkiye'den Lübnan'a gitmek üzere bindiği uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada, "İsrail'in bu çözümü hâlâ kabul etmediğini hepimiz biliyoruz, ancak bunu tek çözüm olarak görüyoruz" dedi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığı habere göre Papa İtalyanca olarak yaptığı konuşmada, "Biz de İsrail'in dostuyuz ve iki taraf arasında arabulucu bir ses olarak, herkes için adaleti sağlayacak bir çözüme yaklaşmalarına yardımcı olmayı amaçlıyoruz" ifadelerini kullandı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, en yakın müttefiki olan ABD'nin Filistin bağımsızlığını desteklediğini belirtmesine rağmen, Filistin devletine karşı olduğunu yineledi.

Papa, sekiz dakikalık kısa basın toplantısı sırasında yaptığı açıklamada,perşembe günü başlayıp pazar gününe kadar devam eden Türkiye ziyaretine odaklandı. Papa, mayıs ayında Katolik Kilisesi lideri olarak seçilmesinden bu yana ilk yurt dışı seyahatini gerçekleştirdi.

Papa, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile İsrail-Filistin ve Ukrayna-Rusya çatışmasını görüştüğünü belirterek, Türkiye'nin her iki savaşın da sona ermesinde önemli bir rol oynadığını vurguladı.

Papa Leo Türkiye ziyareti sırasında, dünyadaki olağanüstü sayıdaki kanlı çatışma nedeniyle insanlığın geleceğinin tehlikede olduğu konusunda uyarıda bulundu ve din adına işlenen şiddet eylemlerini kınadı.

Gazze'deki İsrail ordusuna eleştiri

Genellikle temkinli ve diplomatik bir dil kullanmayı tercih eden Papa Leo, bu yılın başlarında İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki askeri harekatına yönelik eleştirilerini artırdı.

Türkiye, nüfusunun çoğunluğu Müslüman olmasına rağmen, aynı zamanda dünyadaki 260 milyon Ortodoks Hristiyan'ın ruhani lideri Patrik Bartholomeos'a da ev sahipliği yapıyor.

Papa, Türkiye'yi dinsel birlikteliğin bir örneği olarak övdü. Papa Leo, yarına kadar Lübnan'ı ziyaretini sürdürecek ve ardından Roma'ya dönecek.

Papa Leo, "Farklı inançlara sahip insanlar barış içinde yaşayabilir... Sanırım bu, hepimizin dünya çapında dört gözle beklediği bir örnek" ifadelerini kullandı.