Filistin güvenlik birimleri, Filistin Otoritesi kontrolü altındaki A bölgesinde güvenlik koordinasyonunun durmasına rağmen İsrail ordusuyla temastan kaçınıyor.
Şu an A bölgesi haricinde faaliyet göstermekten kaçınan Filistin güvenlik güçleri, İsrail ordusunun girdiği bölgelerden çekilme ve sürtüşmeyi önleme talimatı aldı. Nitekim bu şekilde tırmanmanın önlenmesi ve olası bir durumda Filistin güvenliğinin suçlanmasından kaçınmak isteniyor.
İsrail ordusu dün şafak vakti yüzlerce yerleşimci eşliğinde Hz. Yusuf’un Nablus'taki mezarını bastı. Bu operasyon, öncekilerden farklı olarak Filistinlilerle koordinasyon yapılmadan ve haber verilmeden gerçekleşti. Şarku’l Avsat’a konuşan kaynakların ifadelerine göre Filistin polisi söz konusu hamleye yönelik olarak geri çekilme ve sürtüşmeye mahal vermeme talimatı aldı.
Özellikle 2020’de Otorite’nin karargahları yok etmek, şehirlere girmek ve Filistin Devlet Başkanı Yaser Arafat’ı kuşatmaktan sorumlu tutulmasının ardından Filsitin yönetimi, birimlerini denkliğin olmadığı bir çatışmaya dahil etmek istemiyor. Nitekim İsrail’in güvenlik koordinasyonunun durdurulmasının ardından gücü şiddet çerçevesine çekmek istediğine dair tahminler mevcut.
Tel Aviv yönetimi, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın İsrail’in ilhak planı üzerine tüm anlaşmaları durdurma kararına cevaben Otorite’nin Batı Şeria'nın en az üçte ikisini oluşturan B ve C bölgelerinde faaliyet göstermesini resmi bir şekilde engelledi. Otorite, B ve C bölgelerinde İsrail ile koordinasyon altında faaliyet gösteriyordu. Kuvvetleri bu bölgelerde hareketine çoğunlukla tutuklama ve anlaşmazlıkların bastırılmasıyla ile ilgili belirli görevleri tamamlamak için izin veriliyordu. Ancak güvenlik koordinasyonunun durdurulmasının ardından Otorite yetkililerinin bu bölgelere erişimi engellendi. Bu durum, bölgedeki işleri ve silah taşıması engellenen siviller için de geçerli. İnsanların tutuklanmasından korkulması nedeniyle iller arasında hareket edilmesinin engellenmesi gibi bir eğilim de mevcut. Nitekim işgal güçleri dün el-Halil’deki bir kontrol noktasında Ulusal Güvenlik üyelerinden birini ile Ulusal Güvenlik Kuvvetleri’nde çalışan iki kardeşini tutukladı.
Bu, sivil kıyafetli birkaç polisin tutuklanması ile soruşturma ve prosedürlere tabi tutulmasından günler sonra geldi. Şarku’l Avsat’a konuşan bir kaynak, İsrail’in kontrol noktalarındaki güvenlik hizmetleri üyelerini kasten hedef aldığını, bu kişileri kimliklerinden çıkardığını bildirdi.
Bu gelişmeler, İsrail’in güvenlik koordinasyonunu askıya alan Filistin Otoritesi’ne yaptırım uygulamamama kararı aldığı bir zamanda meydana geldi. Bu karar, güvenlik hizmetleri İsrail ordusunun Filistin şehirleri ve köylerine girişini engellemediği ve güvenlik koordinasyonu gerektiren güvenlik olayları yürütmediği sürece geçerli. Güvenlik koordinasyonunu gerektirecek bir olay yaşanmadı. Her iki taraf da yılların birikimi sayesinde bilinen sınırlar dahilinde çalışıyor.
İlişkilerin ve gelişmelerin gidişatının netleşmesi için iki taraf da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Batı Şeria'nın bazı bölgelerinin ilhakını açıklayacağı tarih olan temmuz ayının gelişini bekliyor. Fetih Hareketi Merkez Komitesi Genel Sekreteri Cibril er-Rucub, liderliğin İsrail ve ABD hükümetleriyle yapılan anlaşma ve sözleşmeleri feshetme kararının manevra ya da taktik değil, stratejik olduğunu, bu kararın doğru zamanda doğru ve akıllıca bir şekilde alındığını söyledi.
Rucub, Filistin televizyonu ile yaptığı röportajda, liderliğin kararının şu üç unsuru doğruladığını söyledi. Bunlar İsrail ve ABD hükümetleriyle yapılan anlaşma ve sözleşmelerin feshi, her iki tarafla ilişkileri siyasi, güvenlik, ekonomik veya yasal tüm tezahürleriyle kesmek ve işgalci gücü sorumluluklarını üstlenmeye davet etmek olarak sıralandı. İsrail ilhak kararının hedefleri konusunda uyaran Rucub, bunlardan ön plana çıkanın ise Filistin davasının ABD ortaklığı ve sponsorluğu ile tasfiyesi olduğunu, bunun siyasi bir meseleden basit bir konuya dönüştürülmek istendiğini vurguladı. Bölgesel istikrara ve İsrail ile ilişkilerin devam etmesine yönelik bir tehdit niteliğindeki ilhak kararının Mısır, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar ve Umman gibi bölge ülkeleri tarafından katî bir şekilde reddedildiğini belirten Rucub, Ürdün Kralı 2. Abdullah’ın tutumuna dikkat çekti. Rucub, halk direnişi seçeneğinin halen mevcut olduğunun da altını çizdi.
Filistin Otoritesi, İsrail ordusuyla olası bir temastan kaçınıyor
Filistin Otoritesi, İsrail ordusuyla olası bir temastan kaçınıyor
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة