George Floyd’u ölümüne sebep olan polis memuru video konferans yöntemiyle yargıç karşısına çıktı

Mahkeme karşısında polis Derek Chauvin’i temsil eden bir çizim (AP)
Mahkeme karşısında polis Derek Chauvin’i temsil eden bir çizim (AP)
TT

George Floyd’u ölümüne sebep olan polis memuru video konferans yöntemiyle yargıç karşısına çıktı

Mahkeme karşısında polis Derek Chauvin’i temsil eden bir çizim (AP)
Mahkeme karşısında polis Derek Chauvin’i temsil eden bir çizim (AP)

ABD’de siyahi George Floyd’u öldürmekle suçlanan ve ABD içerisinde ve dışarısında geniş çaplı protestoların fitilini ateşleyen polis memuru Derek Chauvin dün, Minneapolis kentinde ilk kez yargıç karşısına çıktı. Chauvin’in şartlı tahliyesi için kefalet ücreti bir milyon dolar olarak belirlendi.
George Floyd, yoldan geçen bir kişinin yayınladığı videodan sonra polis tarafından uygulanan şiddeti kınayan kişilerin gözünde bir simge haline dönüştü. Söz konusu videoda beyaz polis Derek Chauvin, elleri kelepçeli olarak yerde yatan Floyd’un boynuna diziyle yaklaşık 9 dakika boyunca bastırırken Floyd’un “Nefes alamıyorum” şeklinde çırpındığı görülüyordu.
AFP’nin aktardığına göre üst düzey güvenlikli bir hapishanede kalan Chauvin mahkumların giydiği turuncu tulumuyla, video konferans yöntemiyle hakimin karşısına çıktı. Floyd’un ölümünden iki hafta sonra yapılan ilk duruşmada Yargıç Jeannice Reding 44 yaşındaki polis memurunun şartlı tahliyesi için 1 milyon değerinde kefalet ücreti belirledi. Bir sonraki duruşmanın 29 Haziran tarihinde yapılması planlanıyor.
Chauvin ilk başta üçüncü derece bir cinayet ile suçlanıyordu ancak başsavcılık olayları yeniden tanımladı ve suçlama, hüküm giymesi halinde cezası 40 yıla varan ikinci derece cinayete yükseltildi.
Floyd’un kelepçelendiği sırada Chauvin’e eşlik eden üç polis memuru hakkında ise ilk aşamada hiçbir suçlama yöneltilmemişti ancak daha sonra cinayete ortak olmakla suçlanıp tutuklanmışlardı.
Gösteriler nedeniyle Minnesota eyaletinde bulunan Minneapolis Belediye Meclisi dün yaptığı açıklamada mevcut polis teşkilatını dağıtıp “kamu güvenliği için yeni bir teşkilat kurma” taahhüdünde bulunmuştu. Ancak Belediye Başkanı Jacob Frey, teşkilatı tamamen dağıtmak yerine “geniş çaplı yapısal reformu” tercih ettiğini söylemişti.
Binlerce insan hafta sonu ABD’de ve dünyada ırkçılığa karşı, gösteriler düzenledi. Bu tarihi protestolar, yaşanan trajediden sonraki günlerce bir dizi ABD kentinde düzenlenen ve sokağa çıkma yasağı getirilmesine sebep olan gösterilerde görülen yağmalama ve isyan nitelikli eylemler olmadan gerçekleştirildi. Göstericiler, polis fonlarının kesilmesini talep ederek “Siyahların Hayatı Değerlidir (Black Lives Matter)” sloganları attı.
Beyaz Saray’da güvenlik güçleri yetkilileriyle birlikte bir açık oturuma katılması planlanan ABD Başkanı Donald Trump seçim kampanyasını desteklemesini sağlayacak protesto hareketine yönelik sürekli paketler sergilemeye çalışıyor.
Başkanlık görevinin bitiş tarihinden beş ay önce ikinci bir başkanlık dönemi kazanmaya çalışan Trump, Twitter hesabından yayınladığı mesajında “kanun ve düzen” şeklindeki yeni sloganını kullandı. Trump söz konusu mesajın devamında “Radikal solcu Demokratlar kafayı yedi” ifadelerini kullanarak muhalefeti “polisi terk etmekle” suçladı.
Diğer yandan, başkanlık seçimlerinde Trump’a rakip olan Demokrat Joe Biden’in, Floyd’un ailesiyle basından uzakta Houston’da buluşması planlanıyor. Floyd, Minneapolis’e taşınmadan önce uzun yıllar Houston’da yaşamıştı.



İsrailli yetkililer: Gazze Şeridi'nde ateşkes mümkün, ancak zaman alabilir

Hamas uzun süredir esirlerin serbest bırakılmasından önce savaşın sona erdirilmesini talep ediyor. (AFP)
Hamas uzun süredir esirlerin serbest bırakılmasından önce savaşın sona erdirilmesini talep ediyor. (AFP)
TT

İsrailli yetkililer: Gazze Şeridi'nde ateşkes mümkün, ancak zaman alabilir

Hamas uzun süredir esirlerin serbest bırakılmasından önce savaşın sona erdirilmesini talep ediyor. (AFP)
Hamas uzun süredir esirlerin serbest bırakılmasından önce savaşın sona erdirilmesini talep ediyor. (AFP)

İsrailli yetkililer dün yaptıkları açıklamada, Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanması için Katar'da yürütülen müzakerelerde İsrail ile Hamas arasındaki görüş ayrılıklarının giderilebileceğini, ancak bir anlaşmaya varılmasının birkaç günden fazla sürebileceğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre İsrail ve Hamas heyetleri, ABD Başkanı Donald Trump'ın ABD destekli yeni bir teklifin bir anlaşmaya yol açacağına dair umudunu dile getirmesinin ardından bir anlaşmaya varmak için pazar gününden bu yana Katar'da bulunuyor.

Trump, pazartesi akşamı İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bir araya geldi. Söz konusu görüşmede Netanyahu, Filistinli tüm grupların şiddetle karşı çıktığı, Gazze Şeridi'nde yaşayanların bir kısmının yerlerinden edilmesi ve yurt dışına yerleştirilmesi planını ortaya attı. Netanyahu ayrıca, Trump'a Nobel Barış Ödülü adaylık mektubunu da sundu.

Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari dün yaptığı açıklamada, Mısır ve Katar arabuluculuk ekiplerinin henüz nihai bir ateşkes anlaşmasını görüşmediklerini, ancak daha detaylı görüşmelere yol açacak bir ilkeler çerçevesi üzerinde anlaşmaya çalıştıklarını bildirdi.

El-Ensari, “Katar ve Mısır arabuluculuk ekipleri uygun bir müzakere çerçevesine ulaşmak için Doha'da gece gündüz çalışıyorlar. Görüşmeler henüz başlamadı ama her iki tarafla da bu çerçeve hakkında konuşuyoruz. Taraflar halen Doha'da, bu da her zaman iyiye işarettir” ifadelerini kullandı.

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt pazartesi günü gazetecilere yaptığı açıklamada, ateşkes önerisinin hazırlanmasında kilit rol oynayan Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un görüşmelere katılmak üzere bu hafta Doha'ya gideceğini söyledi.

Ateşkes önerisi, esirlerin aşamalı olarak serbest bırakılmasını, İsrail güçlerinin Gazze Şeridi'nin bazı bölgelerinden çekilmesini ve savaşın tamamen sona erdirilmesine yönelik tartışmaları içeriyor.

Dün Hamas ya da Filistin kaynaklarından görüşmelerle ilgili herhangi bir açıklama gelmedi. Filistinli kaynaklar pazartesi günü İsrail'in Gazze Şeridi'ne insani yardım girişine getirdiği kısıtlamalar nedeniyle iki taraf arasında görüş ayrılıkları olduğunu kaydetmişti.

Diğer yandan İsrail Güvenlik Kabinesi üyesi Zeev Elkin ateşkes konusunda anlaşmaya varmak için ‘gerçek bir şans’ olduğunu söyledi.

Elkin dün İsrail Kamu Yayın Kuruluşu KAN'a verdiği demeçte, “Hamas bazı temel şeyleri değiştirmek istiyor, bu basit değil ama ilerleme var” dedi.

Enkaz

Üst düzey İsrailli yetkililer Washington'da gazetecilere yaptıkları açıklamada, Doha'da varılan mutabakatın sonuçlandırılmasının birkaç günden fazla sürebileceğini belirttiler, ancak açıkta kalan noktalar hakkında ayrıntılı bilgi vermediler. Bir başka İsrailli yetkili ise ilerleme kaydedildiğini söyledi.

Gazze'de çocuklar, bölge sakinlerinin gece boyunca İsrail hava saldırısına maruz kaldıklarını ve hayatını kaybedenler arasında çocukların da bulunduğunu söyledikleri bir alanda enkaz üzerinde yürüdüler. İsrail ordusu saldırının hedefi hakkında henüz ayrıntılı bilgi vermedi.

Saldırıdan sonra enkazın üzerinde duran Muhammed Cundiye, “Umarız bir ateşkes olur ve Filistin halkına yönelik bu katliamlar durur” dedi.

Kudüs'teki İsrail parlamentosunda (Knesset), esirler arasında bulunan ve şubat ayında bir önceki ateşkesin bir parçası olarak serbest bırakılan Keith Siegel, esirlerin Hamas tarafından yüzlerce gün boyunca dış dünyadan izole edilerek acı çektiğini söyledi. Siegel, “Hayat kurtarmak için bir fırsat penceremiz var ... Her dakika önemli” ifadelerini kullandı.

Hamas uzun süredir kalan esirleri serbest bırakmadan önce savaşa son verilmesini talep ederken, İsrail tüm esirler serbest bırakılmadan ve Hamas ortadan kaldırılmadan savaşa son vermeyeceği konusunda ısrar ediyor. Gazze Şeridi'nde kalan 50 esirden en az 20'sinin hayatta olduğuna inanılıyor.

Gazze Şeridi’ndeki savaş, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'in güneyindeki yerleşimlere düzenlediği ve İsrail istatistiklerine göre yaklaşık bin 200 kişinin ölümüne ve 251 kişinin esir alınmasına neden olan saldırıyla patlak verdi.

Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı'na göre, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik müteakip askerî harekâtı bugüne kadar 57 binden fazla Filistinlinin hayatını kaybetmesine neden oldu. Savaş, açlık ve yerinden edilme krizinin yaşandığı Filistin topraklarının büyük bir bölümünü harap etti.