Hindistan’da 3 kişiyi öldüren kaplana ömür boyu hapis

Hindistan'da hükümet verilerine göre 2014 ve 2019 arasında yaklaşık 225 kişi kaplan saldırılarında öldü (AP)
Hindistan'da hükümet verilerine göre 2014 ve 2019 arasında yaklaşık 225 kişi kaplan saldırılarında öldü (AP)
TT

Hindistan’da 3 kişiyi öldüren kaplana ömür boyu hapis

Hindistan'da hükümet verilerine göre 2014 ve 2019 arasında yaklaşık 225 kişi kaplan saldırılarında öldü (AP)
Hindistan'da hükümet verilerine göre 2014 ve 2019 arasında yaklaşık 225 kişi kaplan saldırılarında öldü (AP)

Hindistan'da iki yıl önce önce yeni bölge aramak için kaydedilmiş en uzun mesafeyi en kısa sürede aşarak haberlere konu olan kaplan, 3 kişiyi öldürdüğü için yaşamının geri kalan kısmını parmaklıklar ardında geçirebilir.
5 yaşındaki 180 kiloluk kaplan Ağustos ve Aralık 2018 tarihleri arasında, Maharaştra eyaletine bağlı Chandrapur'dan Madya Pradeş eyaletindeki Palaspani'ye kadar olan 510 kilometrelik yolu kat etmişti.
Ancak yeni bölge arayışındaki kaplan güzergahı üzerindeki 3 kişiyi öldürmüştü.
Times of India'nın (TOI) haberine göre, Kanha Ulusal Parkı'ndaki kaplan, cumartesi günü uyuşturularak Madya Pradeş eyaletinin merkezi Bhopal'deki Van Vihal Ulusal Parkı ve Hayvanat Bahçesi'ne götürüldü.
2018'de yakalanan kaplana daha önce birden fazla kez doğada yaşama şansı tanındığını ancak kaplanın insan yerleşimlerinin bulunduğu alanlara gelmeyi sürdürdüğünü belirten yetkililer, Ulusal Kaplan Koruma Otoritesi'nin yönergelerine uyumlu olarak "insan hayatı için tehlikeli" olarak sınıflandırılan kaplanın yaşamının geri kalanını tek başına kafeste geçirebileceğini söyledi.
Kaplanın götürüldüğü Van Vihar Ulusal Parkı ve Hayvanat Bahçesi'nde şu anda 14 kaplan bulunuyor ancak sadece 4 tanesi ziyaretçilere teşhir ediliyor.
"Tehlikeli" olarak sınıflandırılanlar ve yetim kaldıkları için kurtarılan kaplanlar ziyaretçilerden uzakta ayrı kafeslerde tutuluyor.
Independent Türkçe'de yer alan habere göre Van Vihar Direktörü Kamlika Mohanta, TOI'ye yaptığı açıklamada "Kaplanın alışması ve yatıştırılması biraz zaman alacak. Davranışlarını gözlemleyeceğiz. Şimdilik tek başına kafeste kalacak. Merkezi Hayvanat Bahçesi Otoritesi kaplanın teşhir edilip edilmeyeceğine ya da tellerle sınırlanan safari alanına salınıp salınmamasına karar verecek" ifadelerini kullandı.



Mars'taki gizemli şeritler sıvı su nedeniyle oluşmamış

Mars yamaçlarındaki şeritlerin, suyun ve yaşam ihtimalinin işareti olabileceği düşünülüyordu (ESA)
Mars yamaçlarındaki şeritlerin, suyun ve yaşam ihtimalinin işareti olabileceği düşünülüyordu (ESA)
TT

Mars'taki gizemli şeritler sıvı su nedeniyle oluşmamış

Mars yamaçlarındaki şeritlerin, suyun ve yaşam ihtimalinin işareti olabileceği düşünülüyordu (ESA)
Mars yamaçlarındaki şeritlerin, suyun ve yaşam ihtimalinin işareti olabileceği düşünülüyordu (ESA)

Bilim insanları Mars'taki gizemli çizgilerin su tarafından oluşmadığını öne sürdü. 

Kızıl Gezegen'in birkaç milyar yıl önce daha sıcak olduğu ve bu sayede sıvı su barındırdığı geniş çapta kabul ediliyor.

Gezegenin yaşanabilirliği açısından kritik önemdeki sıvı suyun bugünkü varlığıysa epey tartışmalı bir konu. Sıcaklık ve atmosferik basınç çok düşük olduğundan, yüzeyinde su bulunması oldukça zor görünüyor.

Öte yandan Mars'taki uçurum ve krater duvarlarında 1970'lerden beri gözlemlenen birtakım koyu çizgilerin, sıvı suyun akması sonucu oluştuğu düşünülüyordu. 

Bilim insanları uzun zamandır bu gizemli şeritlerin nasıl oluştuğunu saptamaya çalışırken yeni bir araştırma su dışında bir kaynağa işaret ediyor.

Bulguları hakemli dergi Nature Communications'ta dün (19 Mayıs) yayımlanan çalışmada 86 binden fazla uydu görüntüsü incelendi. Araştırmacılar bu görüntülerde Mars yamaçlarındaki yaklaşık 500 bin şeridi saptadı. 

Ardından bu gizemli çizgileri analiz etmek için bir makine öğrenimi algoritması geliştirdiler. Ekip daha kısa süre içinde kaybolan ve yinelenen yamaç çizgileri (RSL) adı verilen şekilleri de çalışmaya dahil etti.

Bulgular bu şekillerin sıvı su veya buzun yamaçlardan akması sonucu değil, küçük taneli tozların eğimli arazilerde birikmesi ve ardından rüzgar, meteor çarpması ve depremler gibi tetikleyicilerle yamaçlardan aşağıya doğru itilmesiyle gerçekleştiğine işaret ediyor.

Analize göre sözkonusu şekiller, sıcaklık artışları, yüksek nem veya yamaçların belirli bir yöne bakmasıyla ilişkili değil. Daha ziyade ortalamanın üzerinde rüzgar hızı ve toz birikimiyle oluşuyorlar ve bu da daha kurak bir kökenin göstergesi. 

Brown Üniversitesi'nden makalenin ortak yazarı Adomas Valantinas "Küçük toz parçacıkları sıvı olmadan akıntı benzeri desenler oluşturabilir. Bu olgu, aşırı küçük tozların müdahale durumunda bir sıvıya benzer şekilde davranabilmesiyle ortaya çıkıyor; tozlar akıyor, dallanıyor ve aşağı doğru hareket ederken parmak benzeri desenler oluşturuyor" diyerek ekliyor:

Bu, kuru kumun döküldüğünde su gibi akmasına benziyor. Ancak Mars'ta, ultra ince parçacıklar ve düşük yerçekimi bu akışkan benzeri özellikleri artırarak su akışı sanılabilecek şekiller yaratıyor.

Yeni araştırma, sıcaklıkların donma noktasının üzerine çıkabildiği dönemlerde Mars'ın yüzeyinde sıvı su bulunma ihtimalini elemiyor. 

Bern Üniversitesi'nden çalışmanın bir diğer yazarı Valentin Bickel "Her şey dönüp dolaşıp yaşanabilirlik ve yaşam arayışına geliyor" diyor: 

Eğer yamaç çizgileri ve RSL gerçekten sıvı su veya tuzlu su tarafından oluşturuluyorsa, bunlar yaşam için bir alan yaratabilir. Ancak bunlar nemli süreçlerle bağlantılı değilse, bu durum dikkatimizi daha umut verici yerlere yöneltmemizi sağlar.

Independent Türkçe, IFLScience, Reuters, Nature Communications