İşsizlik rakamları açıklandı

İşsizlik rakamları açıklandı
TT

İşsizlik rakamları açıklandı

İşsizlik rakamları açıklandı

Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı Mart ayında geçen yılın aynı dönemine göre 573 bin kişi azalarak 3 milyon 971 bin kişi oldu. İşsizlik oranı 0,9 puanlık azalış ile yüzde 13,2 seviyesinde gerçekleşti.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2020 yılı Mart ayı İşgücü İstatistikleri'ni açıkladı. Buna göre,Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2020 yılı Mart döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 573 bin kişi azalarak 3 milyon 971 bin kişi oldu. İşsizlik oranı 0,9 puanlık azalış ile yüzde 13,2 seviyesinde gerçekleşti. Tarım dışı işsizlik oranı 1,1 puanlık azalış ile yüzde 15,0 oldu.

İstihdam oranı yüzde 42,0 oldu
İstihdam edilenlerin sayısı 2020 yılı Mart döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre 1 milyon 662 bin kişi azalarak 26 milyon 133 bin kişi, istihdam oranı ise 3,4 puanlık azalış ile yüzde 42,0 oldu.
Bu dönemde, istihdam edilenlerin sayısı tarım sektöründe 538 bin, inşaat sektöründe 248 bin, hizmet sektöründe 903 bin kişi azalırken, sanayi sektöründe ise 26 bin kişi arttı. İstihdam edilenlerin yüzde 16,4'ü tarım, yüzde 21,1'i sanayi, yüzde 4,9'u inşaat, yüzde 57,6'sı ise hizmet sektöründe yer aldı.

İşgücüne katılma oranı yüzde 48,4 olarak gerçekleşti
İşgücü 2020 yılı Mart döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre 2 milyon 235 bin kişi azalarak 30 milyon 104 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 4,5 puanlık azalış ile yüzde 48,4 olarak gerçekleşti.

Kayıt dışı çalışanların oranı yüzde 29,1 oldu
Mart 2020 döneminde herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan çalışanların toplam çalışanlar içindeki payını gösteren kayıt dışı çalışanların oranı, bir önceki yılın aynı dönemine göre 4,8 puan azalarak yüzde 29,1 olarak gerçekleşti. Tarım dışı sektörde kayıt dışı çalışanların oranı bir önceki yılın aynı dönemine göre 4,5 puan azalarak yüzde 18,6 oldu.

15-64 yaş grubunda işsizlik oranı yüzde 13,5, istihdam oranı yüzde 46,5 oldu
15-64 yaş grubunda işsizlik oranı bir önceki yılın aynı dönemine göre 0,8 puan azalışla yüzde 13,5, tarım dışı işsizlik oranı ise 1,1 puanlık azalışla yüzde 15,1 oldu. Bu yaş grubunda istihdam oranı 3,5 puanlık azalışla yüzde 46,5, işgücüne katılma oranı ise 4,7 puanlık azalışla yüzde 53,7 oldu.

Genç nüfusta işsizlik oranı yüzde 24,6, istihdam oranı yüzde 27,4 oldu
15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki yılın aynı dönemine göre 0,6 puan azalışla yüzde 24,6, istihdam oranı ise 5,1 puan azalarak yüzde 27,4 oldu. Aynı dönemde işgücüne katılma oranı 7,2 puanlık azalışla yüzde 36,3 seviyesinde gerçekleşti. Ne eğitimde ne de istihdamda olanların oranı ise bir önceki yılın aynı dönemine göre 4,2 puanlık artışla yüzde 27,9 seviyesinde gerçekleşti.

Mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı yüzde 13,0, istihdam oranı yüzde 42,6 oldu
Mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı bir önceki döneme göre 0,3 puan artarak yüzde 13,0 oldu. İşsiz sayısı bir önceki döneme göre 33 bin kişi azalarak 3 milyon 972 bin kişi olarak gerçekleşti.
Mevsim etkisinden arındırılmış istihdam oranı bir önceki döneme göre 1,7 puan azalarak yüzde 42,6 oldu. İstihdam edilenlerin sayısı 1 milyon 3 bin kişi azalarak 26 milyon 512 bin kişi olarak tahmin edildi.
Mevsim etkisinden arındırılmış işgücüne katılma oranı bir önceki döneme göre 1,7 puan azalarak yüzde 49,0 oldu. İşgücüne katılan sayısı 1 milyon 35 bin kişi azalarak 30 milyon 484 bin kişi olarak tahmin edildi.
Ekonomik faaliyete göre, mevsim etkilerinden arındırılmış istihdam, tarım sektöründe 21 bin kişi, sanayi sektöründe 85 bin kişi, inşaat sektöründe 202 bin kişi, hizmet sektöründe 694 bin kişi azaldı.



İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre çalışanların neredeyse üçte ikisi iş kaynaklı stres veya baskılar nedeniyle daha fazla alkol tüketiyor.

Alcohol Change UK'in 2 bin çalışanla yaptığı ankete göre, Birleşik Krallık'ta çalışanların yüzde 64'ü işle ilgili nedenlerden dolayı alkol kullandığını bildirdi. Son 12 ayda artan tüketimin arkasında iş stresi, baskı ve kaygı var.

Her 10 kişiden 4'ü işle ilgili kaygılar nedeniyle alkol tüketimini artırdığını söylerken, katılımcıların yüzde 38'i iş stresiyle başa çıkmak için daha fazla içtiğini belirtti.

Üçte birinden fazlası işyerindeki baskı veya son teslim tarihleri nedeniyle daha fazla içki içerken, yüzde 29'u iş güvensizliği nedeniyle alkol tüketiminin arttığını söyledi.

Alcohol Change UK araştırma grubunun danışmanlık ve eğitim müdürü Jane Gardiner şunları söyledi:

Yaptığımız işler son derece çeşitli olsa da bu araştırma geçen yıl birçoğumuzun işle ilgili stres, kaygı, baskı ve iş güvensizliğini yönetmek amacıyla daha fazla alkol aldığını gösteriyor. Ancak alkol, yetersiz uykudan akşamdan kalmalığa, yüksek tansiyondan depresyona kadar birçok sağlık sorununa yol açarak genel sağlığımıza ve refahımıza ciddi zararlar verebilir. Bazıları için kısa süreli bir rahatlama sağlasa da zaman içinde stres, kaygı ve baskı duygularını daha da kötüleştirmesi ve istesek bile kurtulması zor bir kendi kendini tedavi etme döngüsüne yol açması daha olası.

Alkol Farkındalık Haftası'nın başlangıcı münasebetiyle yayımlanan araştırma, çalışanların işyerinde alkol konusunda önleyici eylem ve eğitim taleplerini ortaya koydu.

Bu yılın teması "Alkol ve iş", çalışma ortamlarının ve baskıların içki içme şeklimizi nasıl etkileyebileceğine ve nasıl daha sağlıklı, daha kapsayıcı işyeri kültürleri oluşturabileceğimize odaklanıyor.

Ankete katılan her 10 çalışandan 8'inden fazlası, işverenlerin işyerinde alkol konusunu ele almada bazı sorumlulukları olduğuna inanıyor. Ancak üçte birinden fazlası işyerinde alkol yerine ruh sağlığı hakkında konuşurken kendini daha rahat hissettiğini söyledi.

Gardiner sözlerini şöyle sürdürdü:

Son yıllarda işyerlerinde ruh sağlığı alanında görülen ilerlemenin bir yansıması olarak, konuşmaları teşvik etmek, şefkat ve desteği artırıp damgalanmayı azaltmak için, çalışanlardan alkol farkındalığı ve eğitimi konusunda bu kadar güçlü bir iştah görmek çok cesaret verici. Olumlu olan şu ki, çalışanlar alkolle ilgili sorunlarda reaktif müdahale yerine önleyici ve proaktif yaklaşımın daha etkili olduğunu kabul ediyor gibi görünüyor. İşte bu tür bir destek, alkolü tabu olmaktan çıkarmaya başlayacak, içki içme alışkanlıklarımızın genel sağlığımız ve refahımız üzerindeki etkisine dair farkındalık yaratacak ve önlenebilir alkol zararlarını daha meydana gelmeden önleyecek.

Independent Türkçe