İdlib’de Rus ihlalleri: Bazı noktalar savaş uçakları tarafından hedef alındı

İdlib’de Rus ihlalleri: Bazı noktalar savaş uçakları tarafından hedef alındı
TT

İdlib’de Rus ihlalleri: Bazı noktalar savaş uçakları tarafından hedef alındı

İdlib’de Rus ihlalleri: Bazı noktalar savaş uçakları tarafından hedef alındı

Rus savaş uçakları, pazartesi akşamından bu yana, rejimin saldırılarının artmasıyla birlikte Cebel ez-Zaviye başta olmak üzere İdlib’teki bazı noktaları bombalarken, Suriye’nin kuzeybatısındaki Halep'in doğu kırsalında bulunan Ayn el-Arab (Kobani) kenti yakınlarındaki bir Rus zırhlı aracının patlaması sonucu üç Rus askeri yaralandı.
Alman Haber Ajansı (DPA), Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) yakın kaynaklardan Suriye-Türkiye sınırı yakınlarındaki Ayn el-Arab’a 10 kilometre uzaklıktaki Merc Ali köyü yakınlarında bir Rus askeri aracının infilak ettiği ve üç Rus askerinin yaraladığı bilgisini aktardı. Kaynaklar, askerlerin Ayn el-Arab’daki Rus askeri üssüne gittiği sırada aracın infilak ettiğini ve bu sırada Rus güçlerine ait iki aracın da hasar gördüğünü belirttiler.
Kaynaklar, olayın Rus-Türk ortak devriyelerinin güzergahı olan sınır bölgesi yakınlarında olduğu göz önüne alındığında, patlamanın nedeninin bir mayın olabileceğini öne sürdüler. Kaynaklar ayrıca Rus güçlerine ve iç güvenlik kuvvetlerine (Asayiş) ait araçların patlamanın nedenini araştırmak üzere olay yerine intikal ettiklerini belirttiler.
Ayn el-Arab şehrinin doğu ve batı bölgelerinde Rusya ve Türkiye arasındaki mutabakat uyarınca Rus-Türk ortak askeri devriyeleri gerçekleşiyor. Geçtiğimiz Kasım ayı başlarında başlayan ortak devriyeler Ayn el-Arab’ın çeşitli noktalarında birkaç kez taş ve molotof kokteylleriyle saldırıya uğradılar.

Rusya İdlib’in bazı noktaları bombaladı
Ankara, İdlib’deki durumun Halep-Lazkiye M4 uluslararası karayolu üzerindeki ‘bir takım problemler dışında iyi’ olduğunu düşünürken Rus savaş uçakları, pazartesi akşamından bu yana, rejimin saldırılarının artmasıyla birlikte Suriye güney vilayeti Cebel ez-Zaviye başta olmak üzere İdlib’teki bazı noktaları bombalamaya devam etti.

Rus bombardımanlarında en az 3 sivil öldü
Öte yandan Anadolu Ajansı’nın (AA) haberine göre Rus savaş uçaklarının bombardımanlarında en az 3 sivil öldü, 8 sivil ise yaralandı. AA haberinde, Rusya'nın Moskova ile Ankara arasında 5 Mart'ta imzalanan ve İdlib’teki ateşkes ilanını hükme bağlayan mutabakatı ihlal ettiğini ve rejimin saldırılarıyla birlikte hava bombardımanları düzenlediğini söyledi.
Yerel sivil toplum kuruluşlarından (STK) Suriye Müdahale Koordinatörlüğü Müdürü Muhammed Hallac AA’nın aktardığı açıklamasında Rusya'nın son 24 saatte düzenlediği hava saldırıları nedeniyle İdlib'deki 5 bin 834 sivilin Türkiye sınırı yakınlarındaki kamplara kaydırıldığını belirtti. Hallac, 6 Mart'ta ateşkesin ilanının ardından yaşanan sakinlik döneminde 285 bin 403 sivilin evlerine döndüklerine dikkati çekti.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) ise ateşkesin 3 ay önce yürürlüğe girmesinden bu yana ilk kez dün Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib’i hedef alan hava saldırısında bir sivilin öldürüldüğünü duyurdu.
Fransız Haber Ajansı’na (AFP) konuşan SOHR Direktörü Rami Abdurrahman, “Ateşkesin yürürlüğe girmesinden bu yana düzenlenen hava saldırılarında ilk kez bir sivil öldürüldü. Bölge ise Suriye rejimi ordusu ile muhalif gruplar arasında zaman zaman yaşanan çatışmalara ve karşılıklı topçu bombardımanlarına tanıklık etti. Üç aylık bir aranın ardından geçtiğimiz hafta Rus savaş uçakları İdlib, Hama ve Lazkiye arasında El Kaide bağlantılı direniş gruplarının konuşlu olduğu noktaları hedef aldılar” ifadelerini kullandı.



Libya, siyasi ve askeri bölünmüşlüğü sona erdirmek için ‘barışçıl bir çözümden’ bahseden Trump'ın kronik siyasi krizi çözecek ‘planını’ bekliyor

Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, ABD Afrika Komutanlığı'ndan (AFRICOM) bir heyetle yaptığı toplantıda (UBH Başbakanlık Ofisi)
Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, ABD Afrika Komutanlığı'ndan (AFRICOM) bir heyetle yaptığı toplantıda (UBH Başbakanlık Ofisi)
TT

Libya, siyasi ve askeri bölünmüşlüğü sona erdirmek için ‘barışçıl bir çözümden’ bahseden Trump'ın kronik siyasi krizi çözecek ‘planını’ bekliyor

Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, ABD Afrika Komutanlığı'ndan (AFRICOM) bir heyetle yaptığı toplantıda (UBH Başbakanlık Ofisi)
Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, ABD Afrika Komutanlığı'ndan (AFRICOM) bir heyetle yaptığı toplantıda (UBH Başbakanlık Ofisi)

Libya siyaset sahnesine, on yılı aşkın bir süredir kronik siyasi ve askeri bölünmüşlükten mustarip olan ülkede ‘barışçıl çözüme’ yol açacak bir ABD planının yaklaşmakta olduğuna dair bir beklenti atmosferi hâkim.

ABD Başkanı Donald Trump'ın detaylarına değinmeden bu planı açıklaması, özellikle de Afrika işlerinden sorumlu danışmanı Massad Boulos'un kısa süre önce ‘herkes için adil, eşitlikçi, şeffaf ve tatmin edici başkanlık seçimleri yapılması’ gerektiğinden bahsetmesinin ardından, Libyalı siyasetçi ve analistlerin beklentilerine geniş bir kapı açtı.

Radikal değişim

Bazı Libyalı siyasetçilerin gözünde ABD'nin krize çözüm yolu ‘radikal değişim’ seçeneğinden geçebilir. Bu bağlamda Libya-ABD Koalisyonu Başkanı Faysal el-Fituri, Trump yönetiminin ‘Libya'ya geniş yetkilere sahip özel bir başkanlık temsilcisi atayarak siyasi sahneyi tamamen yeniden şekillendirmek için Birleşmiş Milletler (BM) sürecine paralel çalışacağını’ öne sürdü.

El-Fituri bu senaryoya ilişkin vizyonunu açıklarken ‘çözümün önünde engel teşkil eden mevcut organların feshedilmesi ya da dondurulması ve daha önce herhangi bir yönetim organında yer almayan tüm Libyalı bileşenleri temsil eden bağımsız bir ulusal komite oluşturulması’ temeline dayandığını söyledi.

tyu7ı8
ABD Başkanı Donald Trump’ın Arap dünyası ve Ortadoğu işlerinden sorumlu kıdemli danışmanı Massad Boulos geçtiğimiz nisan ayında Libya Ulusal Petrol Şirketi (NOC) Başkanı ile bir görüşme gerçekleştirdi. (UBH)

Libya’da iktidardaki siyasi organlar, Temsilciler Meclisi (TM), Devlet Yüksek Konseyi (DYK), batı ve doğu Libya hükümetleridir.

Daha önce Libyalı uzmanlar BM gözetiminde bir siyasi çözüm planı ortaya koymuş ve bu plan seçim yasaları, yürütme yetkisi ve kalıcı anayasa konularında çözüme ulaşmak üzere bir siyasi diyalog komitesinin oluşturulmasıyla sonuçlanmıştı.

Libya-ABD Koalisyonu Başkanı Faysal el-Fituri Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, ‘Lübnan iç savaşını yatıştıran 1989 tarihli Taif Konferansı benzeri bir uluslararası konferans düzenlenmesi’ olasılığını değerlendirdi.

Ancak istikrarı engelleyenlerin yargılanması için Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) ve geçtiğimiz ekim ayında ABD Senatosu tarafından kabul edilen İstikrar Yasası'nın harekete geçirilmesini öneren el-Fituri'ye göre bu yol ‘havuç ve sopa’ yaklaşımından bağımsız olmayacaktır. El-Fituri, bunun karşılığında da ‘sıkı uluslararası şeffaflık koşulları altında yeni hükümeti desteklemek üzere dondurulmuş Libya fonlarının kademeli olarak serbest bırakılmasını’ önerdi.

ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff daha önce Libya'da diplomatik başarı elde edileceğine dair güvenini ve iyimserliğini dile getirmiş, mayıs ayında The Atlantic'e verdiği röportajda Washington'un ‘Libya'da başarı elde edeceğini ve bunun yakında duyulacağını’ söylemişti.

Libyalı siyasi analist Eyyub el-Evceli, Amerikan çözümünün ‘tüm siyasi tarafların diyalog masasına oturması’ yoluyla geleceği ihtimalini zayıf görüyor. Şarku’l Avsat'a konuşan el-Evceli, ‘Trump yönetiminin Libya'daki krizin taraflarından birini ortadan kaldırırken, bir tarafı güçlendireceği ve en fazla bir yıl içinde başkanlık veya parlamento seçimlerine gitmek için çözümün anahtarlarını ona vereceği’ beklentisindeydi.

“Washington, Libya'yı güvenlik ve istikrarı bozacak ya da çatışmanın tarafları arasında bir savaşı ateşleyecek her türlü girişimden uzak tutmak istiyor” diyen el-Evceli, ABD'nin ‘krizin tarafları arasındaki farklılıkların derin olduğuna’ inandığına dikkat çekti.

Mevcut organların devrilmesini dışlamak

Buna karşılık TM Milletvekili Rebia Buras mevcut siyasi organların devrilmesi senaryosuna sıcak bakmıyor. “Trump yönetimi siyasi sürecin ayrıntılarından çok dengeleri yönetmeye ve ABD'nin Libya'daki çıkarlarını sağlamaya büyük önem verecektir” diyen Buras, Beyaz Saray'ın planının ‘pragmatik olacağını, demokrasi ve insan hakları konularından çok ekonomik anlaşmalara odaklanacağını’ düşünüyor.

Şarku’l Avsat'a açıklamalarda bulunan Buras, herhangi bir planın başarısı ve sürdürülebilirliği için temel bir koşula işaret etti: ‘Libya halkının, dışarıdan dayatılan ve Libyalıların hak ve çıkarlarını dikkate almayan her türlü dikte ya da çözümden uzak, birleşik ve egemen bir devlet kurma arzusunu yansıtması.’

Bu arada gözlemciler, Libya'nın uluslararası nüfuz ve çıkar mücadelesinin bir parçası olması nedeniyle ABD'nin olası bir çözümünün Libya dosyasındaki bölgesel ve uluslararası aktörlerden soyutlanamayacağına inanıyor.

rfty6
Libya Temsilciler Meclisi'nin (TM) Bingazi'deki bir oturumundan (TM resmi sayfası)

Trablus Üniversitesi'nde uluslararası ilişkiler profesörü olan Dr. Ahmed el-Atraş, ‘ABD'nin çözüm yolunun başarı şansının, uluslararası ve bölgesel güçlerin Libya'daki çıkarlarını ve nüfuzlarını paylaşmalarına yönelik düzenlemelerle birlikte bölge için yeni bir siyasi haritanın yeniden çizilmesi konusunda uzlaşmaya bağlı olduğuna’ inanıyor.

El-Atraş, ‘uluslararası sistemde aktif olan ve BM Güvenlik Konseyi'nin daimî üyesi olan ülkeler arasında ABD dış politikasına taktiksel olarak karşı çıkan bir akımdan’ söz etti.

El-Atraş, ‘bazı ülkelerin Libya'nın içişlerine müdahalesinin derinliğini, bölgedeki yabancı çıkarlar üzerinde ciddi yansımaları olabilecek güvenlik durumunun kırılganlığını ve fiili otoritelerin yabancı baskılara boyun eğme ve iktidara tutunma tehdidini’ örnek gösterdi.

Libyalıların görüşlerinin aksine, ABD Ulusal Güvenlik Konseyi eski üyesi Ben Fishman Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, ABD'nin Libya politikasında bir değişiklik olduğuna dair hiçbir kanıt görmediğini söyledi.

Washington Yakın Doğu Politikaları Enstitüsü'nde kıdemli araştırmacı olan Fishman, Massad Boulos'un 20 Haziran'da Berlin'de düzenlenen Libya konulu uluslararası toplantıya katılmamasına dayanarak Trump'ın Libya siyasi çözüm planıyla ilgili açıklamasının ‘geçici’ olduğunu düşünüyor.

Geçtiğimiz hafta Trump, Libya'nın da aralarında bulunduğu birçok ülkeye yüzde 30 gümrük vergisi getirmiş ve bunun Libyalılar üzerinde olumsuz yansımaları olmayacağını savunmuştu.

Libyalı ekonomist Ömer Zermuh, “Libya'nın ABD'ye ham petrol ve küçük bir oranda petrol türevleri dışında hiçbir emtia ihracatı yok. Trump'ın açıklamalarına göre petrol bu kapsamda değil” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat'a konuşan Zermuh, “Petrole gümrük vergisi getirilse bile Libya'nın yüksek kaliteli ham petrolü için alternatif pazarlar bulması zor değil” dedi.

Öte yandan Fishman'a göre bu karar, Libyalıların ABD'ye giriş vizelerini kısıtlayan önceki karar da göz önünde bulundurulduğunda, Boulos'un Libya'da ekonomik fırsatlar arama çabalarının önüne engeller koyuyor.