Moritanya’da Genelkurmay Başkanı ataması tartışma yarattı

Moritanya Cumhurbaşkanı Muhammed Vild eş-Şeyh el-Gazvani (Reuters-Arşiv)
Moritanya Cumhurbaşkanı Muhammed Vild eş-Şeyh el-Gazvani (Reuters-Arşiv)
TT

Moritanya’da Genelkurmay Başkanı ataması tartışma yarattı

Moritanya Cumhurbaşkanı Muhammed Vild eş-Şeyh el-Gazvani (Reuters-Arşiv)
Moritanya Cumhurbaşkanı Muhammed Vild eş-Şeyh el-Gazvani (Reuters-Arşiv)

Moritanya Cumhurbaşkanı Muhammed Vild eş-Şeyh el-Gazvani, askeri liderlikte kapsamlı değişiklikler yaptı. Cumhurbaşkanı’nın imza attığı değişiklikler arasında, 2014'ten bu yana Ulusal Güvenlik Başkanı olan Korgeneral Muhammed Vild Makt’in Genelkurmay Başkanlığı’na atanması yer aldı.
Muhammed Vild Makt, El Kaide'nin Kuzey Afrika'daki kolu İslami Mağrip El Kaidesi’ne karşı Moritanya'nın yürüttüğü savaşta ön saflarında yer aldı.
Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklara göre güvenlikle işbirliği yapan Moritanya unsurları aracılığıyla terör örgütüne nüfuz etme planını belirleyen de oydu. Ancak, eski Genelkurmay Başkanı olan Korgeneral Muhammed eş-Şeyh Vild Muhammed el-Emin’in Ulusal Muhafızlar Başkomutanı olarak atanması Moritanyalıların tepkilerine yol açtı.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) yüzleşmek için güvenlik stratejisine liderlik eden bir kişinin görevini değiştirmenin, özellikle sınırları kapatma kararını uygulamak anlamına geldiği düşünüldü.
Bir Moritanya vatandaşı, iki hafta önce sınırdaki askerler tarafından öldürüldü.  Ordu tarafından yapılan açıklamada söz konusu kişinin Senegal’e gıda kaçakçılığı yapmaya çalıştığı ve askerlerin uyarılarına cevap vermeyi reddettiği öne sürüldü. Yapılan uyarı atışı sonucu da vatandaşın hayatını kaybettiği ifade edildi.
Ancak bu olay geniş çapta tartışmaya neden oldu ve muhalefet partileri olayla ilgili soruşturma açılması talebinde bulundu.
Görevden alınarak, Ulusal Muhafızlar Başkomutanı olarak atanan Korgeneral Muhammed eş-Şeyh Vild Muhammed el-Emin, öldürülen kişinin ailesini ziyaret ederek, özür diledi.  Ancak bu olayın askeri yapıdaki değişikliklerle herhangi bir ilgisi olup olmadığı bilinmiyor.
Moritanya Cumhurbaşkanı, Ulusal Güvenlik Başkanı, Cumhurbaşkanı Özel Personel Komutanlığı ve Silahlı Kuvvetler ve Güvenlik Kuvvetleri Genel Müfettişliği gibi bazı görevlerde de isim değişikliklerine imza attı. Moritanya ordusu, uzun yıllardır siyasette çok önemli rol oynuyor.



Irak, DEAŞ’tan daha tehlikeli bir beka sorunundan nasıl kurtuldu?

ABD’nin Bağdat'taki Büyükelçiliği'nin bulunduğu Yeşil Bölge'ye giden yolda İran'la dayanışma gösterisine katılan Iraklı mollalar (AP)
ABD’nin Bağdat'taki Büyükelçiliği'nin bulunduğu Yeşil Bölge'ye giden yolda İran'la dayanışma gösterisine katılan Iraklı mollalar (AP)
TT

Irak, DEAŞ’tan daha tehlikeli bir beka sorunundan nasıl kurtuldu?

ABD’nin Bağdat'taki Büyükelçiliği'nin bulunduğu Yeşil Bölge'ye giden yolda İran'la dayanışma gösterisine katılan Iraklı mollalar (AP)
ABD’nin Bağdat'taki Büyükelçiliği'nin bulunduğu Yeşil Bölge'ye giden yolda İran'la dayanışma gösterisine katılan Iraklı mollalar (AP)

Şarku’l Avsat’a konuşan Bağdat'taki diplomatik kaynaklar, Iraklı yetkililerin İsrail-İran savaşına sürüklenmekten korktuğunu ve bunu ‘Irak için, ülkenin üçte birini işgal eden DEAŞ’ın oluşturduğu tehditten daha tehlikeli bir beka sorunu’ olarak gördüklerini açıkladı.

Kaynaklar, DEAŞ’ın Irak’ın bedeninden atılması gereken yabancı bir cisim olduğunu, özellikle de Bağdat'ın DEAŞ’la mücadelesinde uluslararası ve bölgesel destek gördüğünü, ancak savaşın Irak'ın birliğini tehdit ettiğini belirttiler.

Söz konusu ‘beka sorunu’ aşağıdaki maddelerle açıklanabilir:

* Savaşın patlak vermesiyle Bağdat, Azerbaycan ve diğer kanallar aracılığıyla İsrail'den, Irak topraklarından kendisine yönelik herhangi bir saldırıya ‘katı ve acı verici’ misilleme yapacağına dair mesajlar aldı. Mesajlarda, Iraklı yetkililer kendi topraklarından başlatılan saldırılardan sorumlu tutuluyordu.

* Washington, önceki tavsiyelerinden doğrudan uyardı ve İran yanlısı grupların düzenleyeceği saldırıların yol açabileceği ağır sonuçlara dikkati çekti.

hnjıo
Koordinasyon Çerçevesi destekçileri, Irak güvenlik güçlerinin ABD’nin Bağdat Büyükelçiliği'ne giden köprüyü kapatmak için kurduğu barikatın üzerine İran bayrağı dikiyorlar (AP)

* Iraklı yetkililer, ‘felaket senaryosu’ olarak nitelendirdikleri bir durumun yaşanmasından yani Irak'taki silahlı grupların İsrail'e saldırmasından ve İsrail'in de savaşın başında Lübnan'daki Hizbullah liderlerine veya İranlı generallere ve bilim adamlarına yaptığı gibi bir dizi suikast düzenlemesinden endişe duyuyorlardı.

* Kaynaklar, milislere ağır darbeler indirilmesinin Şii sokakları kızıştıracağını ve bu durumun dini otoriteyi sert bir tavır almaya iteceğini, bunun da krizin Şii-İsrail çatışmasına dönüşmesine yol açacağını belirtti.

* Bu senaryo, Irak'ın o dönemdeki Şii bileşeninin Irak'ı önlenebilir bir savaşa sürükleme sorumluluğunu üstleneceği endişelerini uyandırdı.

* Diğer bir tehlike ise Kürtlerin, Irak yönetiminin tek bir bileşeni temsil ediyormuş gibi davrandığını, ülkenin savaşlardan yorulduğunu ve bölgenin Bağdat'tan uzak durmayı tercih ettiğini, çünkü ona yaklaşmanın istenmeyen savaşlara sürüklediğini ilan etme olasılığı.

* Muhammed Şiya es-Sudani hükümeti kararlılık ve bilgelikle hareket etti. Farklı kesimlere göre ülkenin birliğini tehdit eden herhangi bir çatışmaya sürükleme girişimine müsamaha göstermeyeceğini bildirdi ve diğer yandan bölgesel ve uluslararası güçlerle, özellikle Amerika ile iletişim kanallarını açık tuttu.

cvfbghjuk
Iraklı milisler, geçtiğimiz ekim ayında Bağdat'ta İran'ın İsrail'e verdiği yanıtı kutlarken (Reuters)

* Iraklı yetkililer, İranlı yetkililerin milis grupları savaşa katılmaya teşvik etmek yerine sükuneti korumaya teşvik eden tutumundan yararlandı.

* Bir başka önemli faktör ise silahlı grupların, özellikle Lübnan'da Hizbullah'ın maruz kaldığı saldırılar ve İsrail’in İran’ın derinliklerinde gerçekleştirdiği nokta atışı saldırılar, İsrail'in kendisine düşman olan örgütler hakkında kesin bilgilere sahip olduğunu ve teknolojik üstünlüğü ve bu saldırılar sayesinde hedeflerine ulaşabildiğini gösterince savaşın kendi kapasitelerinin ötesinde olduğunu fark etmeleriydi.

* Kaynaklar, baskılara ve çabalara rağmen ‘devletin kontrolü dışındaki grupların’ üç saldırı hazırlığı yaptığını, ancak yetkililerin saldırıların gerçekleştirilmesinden önce bunları engellediğini belirtti.

Kaynaklar, İsrail'in savaşı İran topraklarına taşıması ve ABD’yi İran'ın nükleer tesislerini hedef almaya teşvik etmesi nedeniyle İran'ın derin bir yara aldığını tahmin ediyor. İran nükleer programıyla ilgili gerekli tavizleri vermezse yeni bir savaşın çıkması ihtimaller dahilinde.