Yurt dışı tarifeli yolcu uçuşları yeniden başladı

Yurt dışı tarifeli yolcu uçuşları yeniden başladı
TT

Yurt dışı tarifeli yolcu uçuşları yeniden başladı

Yurt dışı tarifeli yolcu uçuşları yeniden başladı

Normalleşme adımları kapsamında yaklaşık iki aylık aranın ardından İstanbul Havalimanı’ndan dış hat tarifeli yolcu seferleri yeniden başladı. Bu kapsamında Türk Hava Yolları, ilk olarak Almanya, İngiltere ve Hollanda’ya sefer başlattı.
Korona virüs(Kovid-19) salgını tedbirleri kapsamında Nisan ayında tüm iç ve dış hat seferlerine ara verilmiş, virüsün kontrol altına alınmaya başlamasıyla birlikte ise normalleşme adımları kapsamında ilk etapta 1 Haziran'da tarifeli iç hat seferleri kademeli olarak başlatılmıştı. 10 gün önce başlatılan uçuşlara bugünden itibaren dış hatlarda bazı noktalar da eklenerek uzun bir aradan sonra ilk kez uluslararası uçuşlara başlandı.

Yolcular, virüs tedbirlerine uygun şekilde terminale alındı
Uçuşların başladığı destinasyona seyahat etmek için bilet alan yolcular, sabahın erken saatlerinden itibaren İstanbul Havalimanı'na geldi. Yolcular, virüs tedbirlerine uygun olarak maskeli ve termal kameralardan geçerek sosyal mesafe kuralları çerçevesinde terminale alındı. Yolcu yakınları da yine virüs tedbirleri kapsamında havalimanına alınmadı. İlk olarak kontuarlardaki biletleme işlemlerini gerçekleştiren yolcular daha sonra pasaport kontrolünden geçerek, uçaklarını kapısına yöneldi.

İlk uçuş Düseldorf'a gerçekleştirildi
Türk Hava Yolları, kademeli olarak başlayan tarifeli dış hat seferleri doğrultusunda bugün Almanya'da Duseldorf, Berlin, Frankfurt ve Münih, İngiltere'de başkent Londra'ya ve Hollanda'da başkent Amsterdam'a uçuş gerçekleştirecek. Bu kapsamda THY'nin TK1523 sefer sayılı ilk uçuşu, saat 08.20'de İstanbul Havalimanı'ndan Almanya'nın Düselfdorf şehrine gerçekleştirildi.

Uzun süren bekleyişin ardından yolcular uçmaya başladı
İlk gün başlayan seferler kapsamında Jasmin Alara Weihs, Almanya'nı Frankfurt'ta kentine gittiğini söyledi. Almanya'da öğrenci olduğunu belirten Weihs, "Aslında okulumuz 20 Nisan'da başladı ama online olarak dersleri yapıyorduk. Mart başından geldim, Nisan'ın 9'unda dönecektim. O zamandan beri buradayım. Sürekli bilet alıyordum ama iptal oluyordu. 3 kere iptal olunca, ilk güne hemen aldım. Avusturya ve Türkiye vatandaşıyım. HES kodu gerekiyor. Sadece Türk vatandaşı iseniz orada oturum izninizin olması gerekiyor " diye konuştu.

"Bir aydır bu uçuşu bekliyordum"
Gemi adamı olarak görev yaptığını ve göreve gittiğini belirten İlknur Uzunhan ise, “Uzun bir aradan sonra ilk gün olduğu için bir yoğunluk vardı. Genel prosedürler uygulandı. Maske, HES kodu, vize gibi uygulamalarda yapıldı. Uçuş iptal olur mu diye epey takipteydim. Ama şükür olsun ki olmadı. Çünkü birçok uçuş iptal olmuştu. 1 aydır bu uçuşu bekliyordum" dedi.
Lübnan'da yaşayan ve ziyaret için ailesi ile ABD'ye giden Lübnanlı Ghais Abdul Ghani d, “Frankfurt'a gideceğim. Oradan ABD'ye gideceğim. Eşim uzun süredir buradaydı. Şanslıyız ki havalimanı tekrar açıldı uçabileceğiz” şeklinde konuştu.
Bugün itibariyle başlatılan uçuşlar kapsamında karşılıklı uçuş gerçekleştirilen ülkelerin yetkili makamlarınca belirlenen şartları taşıyan yolcular, seyahat edebiliyor.



‘Hayalet kamp’... Batı Şeria'da on binlerce kişi İsrail operasyonları nedeniyle yerinden edildi

Tulkerim Mülteci Kampı (DPA)
Tulkerim Mülteci Kampı (DPA)
TT

‘Hayalet kamp’... Batı Şeria'da on binlerce kişi İsrail operasyonları nedeniyle yerinden edildi

Tulkerim Mülteci Kampı (DPA)
Tulkerim Mülteci Kampı (DPA)

İsrail güçleri, işgal altındaki Batı Şeria'da büyüdüğü Tulkerim Mülteci Kampı’ndaki evleri yıkmaya başladığında Malik Lütfi, sahip olduğu birkaç dakika içinde ailesinin eşyalarından ne alacağını düşünürken kafası karışmıştı.

Altı çocuk babası 51 yaşındaki Lütfi, yakınlardaki Tulkerim kentinde küçük bir oda kiraladı. Ancak kuşatma altındaki kampta elektronik ev aletleri tamirhanesine erişimi olmadığı için kirayı ödeyecek geliri yok ve ailesinin geleceği konusunda endişeli.

asdfrgt
Tulkerim Mülteci Kampı’nda bir Filistinlinin üzerini arayan İsrail askeri (DPA)

Lütfi şunları söyledi: “Bizi 27 Ocak 2024'te yerlerimizden ettiler. Bizi evlerimizden çıkardılar ve geri gelmememizi söylediler. Bu yüzden altı aydır Tulkerim Mülteci Kampı’na dönmedik. Kendi başımıza oradan ayrıldık, çoğu insan yanına hiçbir şey almadı.”

Lütfi, durumu kendisinden daha kötü olan, aşırı kalabalık okullarda ya da tarım arazilerinde yaşamak zorunda kalan çok sayıda aile tanıdığını söyledi.

Lütfi, “Hükümetten ve insanların masraflarının karşılanması için yardım sözü veren hayırseverlerden yardım bekliyoruz” dedi.

cdfrgt
İsrail askerlerinin kestiği yolun kenarında bekleyen Tulkerim Mülteci Kampı sakinleri (DPA)

İşgal Edilmiş Topraklarda İnsan Hakları için İsrail Bilgi Merkezi (B'Tselem), İsrail operasyonlarının Batı Şeria'da Lütfi gibi on binlerce Filistinliyi evlerinden etmeye zorladığını bildirdi.

Bağımsız bir merkez olan B'Tselem, Tulkerim, Nur Şems ve Cenin mülteci kamplarında yaşayan yaklaşık 40 bin kişinin bu yıl askeri operasyonlar nedeniyle yerlerinden edildiğini belirtti.

İsrail, Batı Şeria'nın kuzeyindeki Tulkerim ve Cenin kentleri de dahil olmak üzere Filistinli militanların faaliyetlerine karşı harekete geçtiğini söylüyor.

Bir İsrail ordu sözcüsü dün yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bu, kuvvetlerin bölgede serbestçe hareket etmesine ve engellenmeden hareket etmesine izin vermek için binaların yıkılmasını gerektiriyor.”

dfvghy
Tulkerim Mülteci Kampı’ndaki İsrail askerleri (DPA)

Açıklamada, “Bu yapıları yıkma kararı operasyonel gerekliliğe dayanmaktadır ve alternatif seçenekler değerlendirildikten sonra alınmıştır” denildi.

İsrail'in yıkımları yaygın uluslararası eleştirilere neden oldu ve Filistinliler arasında İsrail'in 1967 savaşında ele geçirdiği Batı Şeria'yı resmen ilhak etmek için organize bir çaba içinde olduğuna dair korkuların arttığı bir döneme denk geldi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre görgü tanıkları, bu hafta buldozerlerin bina enkazları arasında ilerlediğini ve yeni yolların moloz ve beton bloklarla dolduğunu ifade etti. Bölge sakinleri kamyonların üzerine sandalye, battaniye ve mutfak aletleri gibi eşyalarını yığdı.

swdert
Tulkerim Mülteci Kampı’nda bir Filistinlinin kimliğini kontrol eden İsrail askeri (DPA)

Tulkerim Valisi Abdullah Kemyil, yıkımların son haftalarda arttığını, yakındaki Tulkerim ve Nur Şems mülteci kamplarında 106 ev ve 104 diğer yapının yıkıldığını açıkladı.

Kemyil, “Tulkerim Mülteci Kampı'nda yaşananlar İsrail'in siyasi kararıyla işlenen bir suçtur ve bunun güvenlikle hiçbir ilgisi yoktur” dedi.

Kemyil sözlerine şöyle devam etti: “Operasyon devam ediyor, altyapının yıkımı sürüyor. Kampta hiçbir şey bırakmadılar. Tulkerim Mülteci Kampı, çeşitli yerlerinde sadece keskin nişancıların bulunduğu bir ‘hayalet kamp’ haline geldi.”

İsrail'in Batı Şeria'nın kuzeyinde ocak ayında başlattığı operasyon, 20 yıl önceki İkinci İntifada’dan bu yana gerçekleştirilen en büyük operasyonlardan biri.

Operasyonda insansız hava araçları (İHA) ve helikopterler tarafından desteklenen birkaç ordu tümeninin yanı sıra on yıllardır ilk kez ağır savaş tankları da kullanılıyor.

ABD ve Katar'ın Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlama çabaları yoğunlaşırken, bazı uluslararası yetkililer ve insan hakları örgütleri de Batı Şeria'daki çalkantılı durumdan duydukları endişeyi dile getirdiler.

B'Tselem İletişim Direktörü Shai Barnes, “İsrail, Gazze Şeridi'ne yönelik mevcut saldırısında geliştirdiği taktik ve savaş doktrinlerini Batı Şeria'nın kuzeyinde de uygulamaya başladı. Bu, evlerin ve sivil altyapının kasıtlı ve yaygın bir şekilde tahrip edilmesini ve sivillerin ordunun savaş bölgesi olarak belirlediği alanlardan zorla göç ettirilmesini içeriyor” ifadelerini kullandı.

Hükümet içindeki ve dışındaki İsrailli aşırılık yanlıları, Filistinlilerin başkenti Doğu Kudüs olan ve Gazze Şeridi'ni de içine alacak bağımsız bir devlet kurmak istedikleri Batı Şeria'nın ilhak edilmesi için defalarca çağrıda bulundu.

İsrailli bakanlar Batı Şeria operasyonunun militan gruplarla mücadele dışında bir amacı olduğunu reddediyor. İsrail ordusu yaptığı açıklamada, uluslararası hukuka uyduğunu ve militanları hedef aldığını ifade etti.

Vali Abdullah Kemyil, yerinden edilmenin zaten ekonomik olarak zor durumda olan bir toplum üzerinde baskı yarattığını söyledi. Binlerce kişi camilere, okullara ve aileleriyle birlikte tıkış tıkış yaşadıkları evlere sığındı.

Altı ay sonra ilk kez geri dönen Lütfi, evlerdeki yıkımın boyutunun kendisini şok ettiğini söyledi.

Lütfi, “Çoğu insan gitti ve geri dönüp evlerine baktığınızda yıkılmış olduklarını görüyorsunuz. Yıkım çok büyük; geniş caddeler, altyapı, elektrik, internet… Eğer yeniden inşa etmek istiyorsanız, bu uzun zaman alacak” şeklinde konuştu.