Zara’nın kurucusu İnditex, bin 200’den fazla mağazasını kapatıyor

Tunuslular Zara mağazasına girmeden önce sırada bekliyor (AP)
Tunuslular Zara mağazasına girmeden önce sırada bekliyor (AP)
TT

Zara’nın kurucusu İnditex, bin 200’den fazla mağazasını kapatıyor

Tunuslular Zara mağazasına girmeden önce sırada bekliyor (AP)
Tunuslular Zara mağazasına girmeden önce sırada bekliyor (AP)

Tekstilde dünyanın en önde gelenleri arasında yer alan İnditex, korona virüs salgını sonucu tarihinde ilk kez zarar ettiğini açıklayarak bin 200’den fazla küçük mağazasının kapatılacağını duyurdu.
1985 yılında İspanya'da kurulan ve bünyesinde hazır giyim şirketlerini barındıran tekstil devi İnditex, 2021’e kadar bin 200’den fazla küçük mağazasını kapatacağını açıkladı. Yeni tip korona virüs salgınının etkisiyle tarihinde ilk kez zarar açıklayan İnditex bünyesinde Zara, Massimo Dutti, Pull&Bear, Bershka, Stradivarius, Oysho markaları bulunuyor. İnditex, 1 Şubat- 30 Nisan'ı kapsayan ilk çeyrekte 409 milyon Euro ile tarihinde ilk zararını açıkladı. İnditex'in satışlarının Covid-19 nedeniyle yüzde 44 düştüğü belirtildi. Geçtiğimiz yıl ise aynı dönemde 734 milyon Euro kar elde etmişti.

İnternet satışları arttı
İnditex, internet satışlarında ise yüzde 50 artış kaydedildiğini açıkladı. Önümüzdeki 3 yıl içinde ise 1 milyar euroluk yatırımla e-ticareti ikiye katlamayı planladıklarını açıkladı. Mağazaların teknolojik alt yapıları için ise 1,7 milyar euro harcayacak. İnditex’in CEO’su Pablo Isla, dünyanın dört bir yanından online erişimle günün her saatinde müşterilerine ulaşmayı, kesintisiz hizmet sunmayı hedefliyor.



İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre çalışanların neredeyse üçte ikisi iş kaynaklı stres veya baskılar nedeniyle daha fazla alkol tüketiyor.

Alcohol Change UK'in 2 bin çalışanla yaptığı ankete göre, Birleşik Krallık'ta çalışanların yüzde 64'ü işle ilgili nedenlerden dolayı alkol kullandığını bildirdi. Son 12 ayda artan tüketimin arkasında iş stresi, baskı ve kaygı var.

Her 10 kişiden 4'ü işle ilgili kaygılar nedeniyle alkol tüketimini artırdığını söylerken, katılımcıların yüzde 38'i iş stresiyle başa çıkmak için daha fazla içtiğini belirtti.

Üçte birinden fazlası işyerindeki baskı veya son teslim tarihleri nedeniyle daha fazla içki içerken, yüzde 29'u iş güvensizliği nedeniyle alkol tüketiminin arttığını söyledi.

Alcohol Change UK araştırma grubunun danışmanlık ve eğitim müdürü Jane Gardiner şunları söyledi:

Yaptığımız işler son derece çeşitli olsa da bu araştırma geçen yıl birçoğumuzun işle ilgili stres, kaygı, baskı ve iş güvensizliğini yönetmek amacıyla daha fazla alkol aldığını gösteriyor. Ancak alkol, yetersiz uykudan akşamdan kalmalığa, yüksek tansiyondan depresyona kadar birçok sağlık sorununa yol açarak genel sağlığımıza ve refahımıza ciddi zararlar verebilir. Bazıları için kısa süreli bir rahatlama sağlasa da zaman içinde stres, kaygı ve baskı duygularını daha da kötüleştirmesi ve istesek bile kurtulması zor bir kendi kendini tedavi etme döngüsüne yol açması daha olası.

Alkol Farkındalık Haftası'nın başlangıcı münasebetiyle yayımlanan araştırma, çalışanların işyerinde alkol konusunda önleyici eylem ve eğitim taleplerini ortaya koydu.

Bu yılın teması "Alkol ve iş", çalışma ortamlarının ve baskıların içki içme şeklimizi nasıl etkileyebileceğine ve nasıl daha sağlıklı, daha kapsayıcı işyeri kültürleri oluşturabileceğimize odaklanıyor.

Ankete katılan her 10 çalışandan 8'inden fazlası, işverenlerin işyerinde alkol konusunu ele almada bazı sorumlulukları olduğuna inanıyor. Ancak üçte birinden fazlası işyerinde alkol yerine ruh sağlığı hakkında konuşurken kendini daha rahat hissettiğini söyledi.

Gardiner sözlerini şöyle sürdürdü:

Son yıllarda işyerlerinde ruh sağlığı alanında görülen ilerlemenin bir yansıması olarak, konuşmaları teşvik etmek, şefkat ve desteği artırıp damgalanmayı azaltmak için, çalışanlardan alkol farkındalığı ve eğitimi konusunda bu kadar güçlü bir iştah görmek çok cesaret verici. Olumlu olan şu ki, çalışanlar alkolle ilgili sorunlarda reaktif müdahale yerine önleyici ve proaktif yaklaşımın daha etkili olduğunu kabul ediyor gibi görünüyor. İşte bu tür bir destek, alkolü tabu olmaktan çıkarmaya başlayacak, içki içme alışkanlıklarımızın genel sağlığımız ve refahımız üzerindeki etkisine dair farkındalık yaratacak ve önlenebilir alkol zararlarını daha meydana gelmeden önleyecek.

Independent Türkçe