Tüm önlemlere rağmen Lübnan lirası dolar karşısında değer kaybetmeye devam ediyor

Beyrut'ta Lübnan liralarının ABD dolarlarını hesaplayan bir adam (Reuters)
Beyrut'ta Lübnan liralarının ABD dolarlarını hesaplayan bir adam (Reuters)
TT

Tüm önlemlere rağmen Lübnan lirası dolar karşısında değer kaybetmeye devam ediyor

Beyrut'ta Lübnan liralarının ABD dolarlarını hesaplayan bir adam (Reuters)
Beyrut'ta Lübnan liralarının ABD dolarlarını hesaplayan bir adam (Reuters)

Lübnan lirası (LBP) bugün dolar karşısında daha önce eşi benzeri görülmemiş bir düşüş yaşadı.
Fransız Haber Ajansı’nın (AFP) haberine göre ülkede döviz alış-satış rakamlarının resmi olarak belirlenmiş olmasına rağmen hızla devam eden ekonomik çöküş ve emtia fiyatlarındaki çılgın artış nedeniyle bugün 1 dolar 5 bin LBP bandında işlem gördü.
Lübnanlı yetkililer, uzun süren krize son verecek bir mali destek alabilme umuduyla Uluslararası Para Fonu (IMF) ile peş peşe toplantılar düzenlerken LBP, sonbahardan bu yana değerinin yaklaşık yüzde 70'ini kaybetmenin eşiğine geldi.
Lübnan’da doların resmi kuru halen bin 507 LBP olarak sabitlenmiş durumda. Sarraflar Birliği, günler önce hükümetle yapılan koordinasyon çerçevesinde dolar kurunu 3 bin 200 LBP’ye sabitlemek amacıyla atılan bir adımla bugün doların işlem rakamlarını minimum 3 bin 890 LBP’den, maksimum 3 bin 940 LBP olarak belirledi.
Öte yandan birçok döviz bürosu, ellerinde dolar olmadığı gerekçesiyle kepenk kapatırken, Beyrut'taki sarraflardan biri, AFP’ye kimliğinin açıklanmaması şartıyla yaptığı açıklamada, bugün karaborsada doların satış fiyatının 5 bin LBP, alış fiyatının ise 4 bin 800 LBP olduğunu söyledi.
Beyrut'un güney banliyölerinde dolar, karaborsadaki, sabah 4 bin 850 LBP’den alıcı buldu.
Lübnan'ın güneyinde yaşayan bir kişi, bir döviz bürosuna 4 bin 750 LBP’den dolar sattığını söyledi.
Lübnan Merkez Bankası (BDL), yasadışı döviz piyasasını kontrol etmek amacıyla 23 Haziran'da döviz işlemleri için bir elektronik platformu hayata geçirmeyi planlıyor.
Lübnan, tarihinin en kötü ekonomik krizlerinden birine tanıklık ediyor. Ülkede dolar rezervleri erirken bankalar hesap sahiplerine dolar vermeyi reddediyor. Kriz, enflasyon oranında sıçramaya neden olurken nüfusun yaklaşık yarısı yoksulluk sınırının altında yaşıyor.
Bu kriz, yüz binlerce Lübnanlıyı 17 Ekim 2019'dan beri yolsuzluk ve peş peşe yaşanan krizleri yönetememekle suçlanan siyasi sınıfın performansını protesto etmek üzere sokaklara çıkarmaya itti. On binlerce kişi son aylarda işlerini ya da maaşlarının bir kısmını kaybederken resmi rakamlara göre işsizlik oranı yüzde 35'in üzerine çıkmış durumda.
Yerel para biriminin değerindeki düşüş, gıda ürünler, mobilya, elektrikli ev aletleri ve araba yedek parçaları gibi yurt dışından ithal edilen tüm emtialara yansıdı. Emekli bir çalışan olan 64 yaşındaki Nebil, döviz kurundaki günlük değişime olan öfkesini dile getirerek, “Dün bir buzdolabı almak için beyaz eşya mağazasına gittim. Satıcı benden bin 200 dolar nakit ya da o günün kuruna göre 5 bin LBP’den bin 200 doların karşılığını ödememi istedi. Yani benden 6 milyon LBP talep etti. Bu rakam benim aylık maaşımın iki katı” ifadelerini kullandı.
Öte yandan hükümet mevcut krizi halen kontrol altına alabilmiş değil. Şuan için umutlarını IMF'nin vermesini beklediği 20 milyar doları aşkın meblağa bağlamış durumda. Söz konusu 20 milyar doların 11 milyar doları, 2018 yılında Paris'teki düzenlenen Sedir (CEDRE) Konferansı çerçevesinde istenen reformların hayata geçirilmesi şartıyla onaylandı.
Uluslararası Kriz Grubu (ICG)  tarafından Pazartesi günü yayınlanan bir raporda, Lübnanlı yetkililerin halen görmezden geldikleri reformların yerine getirilmesi kaydıyla Lübnan’ın ‘krizin kötü sosyal sonuçlarından kaçınmak amacıyla acilen dış yardımlara ihtiyaç duyduğu’ vurgulandı.



Ortadoğu’daki kaos Çin’i endişelendiriyor: Rusya’yla boru hattı tekrar gündemde

Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
TT

Ortadoğu’daki kaos Çin’i endişelendiriyor: Rusya’yla boru hattı tekrar gündemde

Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)

İsrail-İran çatışmaları, Çin’in uzun süredir duraklamış olan Sibirya’nın Gücü 2 boru hattı projesini yeniden gündeme almasına yol açtı.

Wall Street Journal’ın haberinde, Çin’in doğalgazının yüzde 30’unu Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi Ortadoğu ülkelerinden sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) halinde ithal ettiği belirtiliyor.

Çin’in özellikle İran’dan gönderilen düşük maliyetli ham petrole büyük ölçüde bağımlı hale geldiği aktarılıyor. İran’ın petrol ihracatının yüzde 90’ından fazlasının Çin’e gittiğine işaret ediliyor.

Ancak son gelişmelerle bölgede artan öngörülemezdik, Çin’i Hürmüz Boğazı üzerinden sevkıyatlara alternatif arayışına soktu. İsrail’le 12 gün süren çatışmalara ABD’nin de dahil olmasıyla Tahran yönetiminin boğazı kapatma tehlikesi doğmuştu. İran henüz bu yönde bir adım atmadı.

Berlin merkezli düşünce kurulu Carnegie Rusya Avrasya Merkezi’nden Alexander Gabuev, “Ortadoğu’daki askeri durumun öngörülemezliği, Çin liderliğine karasal boru hattı arzının jeopolitik faydalarını gösterdi” diyor.

Pekin yönetiminin, uzun süredir askıya alınmış Sibirya’nın Gücü 2 doğalgaz boru hattını yeniden değerlendirdiği belirtiliyor.

Çin’e yılda 50 milyar metreküp doğalgaz taşıma kapasitesine sahip olacak boru hattı projesi, fiyat anlaşmazlıkları başta olmak üzere bazı sorunlar nedeniyle ilerlememişti.

Pekin’in politikası kapsamında tek bir ülkeden yapılan petrol ve doğalgaz ithalatı yüzde 20’yle sınırlandırılıyor ancak Moskova bu oranın üstüne çıkılmasını talep ediyor.

İki ülke arasında kurulan Sibirya’nın Gücü hattı 2019’da devreye alınmıştı. İkinci hattın inşasının yaklaşık 5 yıl sürmesi öngörülüyor.

WSJ, Çin lideri Şi Cinping’in eylülde Rusya’yı ziyaret etmeyi planladığını, boru hattı projesinin detaylarının da gündeme geleceğini yazıyor.  

Diğer yandan Washington’ın, Pekin’le Moskova’nın yakınlaşmasını engellemek isteyeceğine dikkat çekiliyor. Ancak Trump dünkü açıklamasında Çin’in Amerikan ambargosuna rağmen İran’dan petrol almaya devam edebileceğini söyleyerek kafa karışıklığı yaratmıştı. Cumhuriyetçi lider, Pekin yönetimine ABD’den petrol alma çağrısında da bulunmuştu.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Reuters