Cezayir’den Moritanya’ya üst düzey sürpriz ziyaret

Cezayirli heyet, Moritanya Cumhurbaşkanı Muhammed Veled Gazvani (Moritanya Haber Ajansı)
Cezayirli heyet, Moritanya Cumhurbaşkanı Muhammed Veled Gazvani (Moritanya Haber Ajansı)
TT

Cezayir’den Moritanya’ya üst düzey sürpriz ziyaret

Cezayirli heyet, Moritanya Cumhurbaşkanı Muhammed Veled Gazvani (Moritanya Haber Ajansı)
Cezayirli heyet, Moritanya Cumhurbaşkanı Muhammed Veled Gazvani (Moritanya Haber Ajansı)

İstanbul / Şarku'l Avsat
Moritanya’daki üst düzey yetkililer ‘büyük bir misafirperverlikle’, Cezayir Dışişleri Bakanı Sabri Bukadum, liderliğindeki dört bakandan oluşan Cezayirli bir heyeti ağırladı.
Cezayirli yetkililer, heyetin Moritanya’ya yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadele konusunda bilgi alışverişi için gittiğini açıkladı.
Öte yandan Cezayirli gözlemciler, Novakşot’a mesaj götüren heyetin seviyesinin, iki ülke arasındaki özellikle de bölgesel düzeyde işbirliğini genişletme arzusuyla ilgili olduğunu ifade etti.

Koronavirüs salgını patlak verdiğinden buyan ilk resmi ziyaret
Novakşot’a ziyarete bulunan Cezayirli heyetin, Kovid-19 salgınının patlak vermesinden bu yana yurt dışına gönderilen ilk resmi grup olduğu ifade edildi. Cezayir’in hava sahası kapalı ve ülkedeki uçuşlar bilinmeyen bir tarihe kadar askıya almış durumda. Bu nedenler Cezayir’deki gazeteler, bu geniş kapsamlı, ‘önemli’ heyeti yakından takip etti.
Bu ziyaret, Cezayirli yetkililer, Novakşot Havalimanı’na ulaşıp Cumhurbaşkanlığı resmi sözcüsü Beliyd Muhand Usaid tarafından açıklanana kadar gizli tutuldu.
Moritanya’nın eski Roma Büyükelçisi Muhtar Veled Dahi, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada, “Bu ziyaretin önemli iki yönü var. Bunlardan birincisi Cezayirli heyetin hacmi, ikincisi ise koronavirüs krizi patlak verdiğinden bu yana bir heyet tarafından yurtdışına gerçekleştirilen ilk resmi ziyaret olması. Heyeti önemli kılan bir başka konu ise Dışişleri, Maliye ve Sağlık bakanlarının da bulunuyor olması” ifadelerini kullandı.
Dahi, “Yani, diplomatik olarak yeni bir dönemin başladığını ve iki komşu ülke arasındaki ilişkide başka bir yönünün ilanına dair üç gösterge var. Yeni bir dönemin başlangıcı hakkındaki müjdelemeler bir süre önce başladı. Moritanya tarafının bu yaklaşımı kabul etmesi ve memnuniyetle karşıladı. Sokak da bu mesajı alıp değer verdi” dedi.
Bu ziyaretin sonuçlarına gelince, eski Moritanya büyükelçisi, "Koronavirüs salgınıyla mücadelenin insani ve maddi bir stratejiye bağlı olduğunu biliyorsunuz. Cezayir heyetinin bu adımı bugünlerde halkımızın büyük kaygılarına yanıt olarak geldi. koronavirüs vakalarının sayısı biraz arttı. Ancak bu durum, üst düzey yetkililer ve Moritanya halkı toplumu açısından endişeye neden oluyor. Ülkemizdeki salgının patlak vermesi Cezayir ve Mağrip ülkelerine yayılmasından iki ay sonra gerçekleşti. Kardeşlerimizi desteklemek istedik ve öyle de yaptık” şeklinde konuştu.

Şefik Misbah
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun tarafından birkaç hafta önce oluşturulan heyette önemli isimler ön plana çıkıyor. Heyete emekli İstihbarat Subayı Şefik Misbah başkanlık ediyor. İstihbarat Teşkilatı, Tebbun’a sunduğu bir raporunda Moritanya’daki vaka sayısı 300’ü aştıktan sonra Moritanya’ya acil tıbbi yardım sağlama tavsiyesinde bulundu.
Pratikte, bu Uluslararası İşbirliği Ajansı liderliğindeki Mali’ye yapılan ikinci maddi yardım. İlk yardım geçtiğimiz Mayıs ayı sonunda orduya yapılmıştı. Komşu ülkeye istikrar ve güvenliğin sağlanmasına katkıda bulunmak için gönderilen yardım kamyonlar ve askeri lojistik araçlarla sağlandı.
Siyaset Bilimi Profesörü Abdunnur Şerşali, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada, “Cezayir son zamanlarda dostlarıyla ilişkilerde açık bir pragmatizm benimsiyor. Ayrıca rekabetinde de daha açık bir yol izliyor. Diplomatik olarak Cezayir, dost ve ortaklarının kim olduğunu belirleyip ifade ediyor. O bu mesajla Moritanya ile ilişkilerinde ileri gitme arzusunu beyan ediyor. Ayrıca bölgesel çatışmalar, özellikle Batı Sahra çatışması üzerindeki konumu Cezayir'i batı komşusunun yanında durmaya teşvik ediyor” dedi.

Moritanya: Şoke olduk
Öte yandan Cezayir Dışişleri Bakanı Sabri Bukadum, ziyaret hakkında yaptığı açıklamada, “Moritanya ile aramızda, geçmişte olduğu gibi bugün de özel bir durum var. Gelecekte de olacak. Bugün, biz geleceği inşa ediyoruz, ikimiz de birbirimize karşı tek taraflı eylem aşamasını geçtik. Koronavirüs salgınına karşı mücadele verirken geleceği inşa ediyoruz. Belki de bu çalışma, çabalarını bizimle paylaşmak isteyen birçok ülkeye yayılacak” şeklinde konuştu.
Şarku’l Avsat’ın Moritanya Dışişleri Bakanı İsmail Veled eş-Şeyh, iki ülke arasındaki ilişkilerin düzeyine övgüde bulunarak “Cezayir, Moritanya ile parlak bir işbirliği geçmişe sahip. Cumhurbaşkanı, Cezayir delegasyonunun gelişine onay verdi, ancak açıkçası bu düzeyde genişletilmesini beklemiyorduk” dedi.



Irak, DEAŞ’tan daha tehlikeli bir beka sorunundan nasıl kurtuldu?

ABD’nin Bağdat'taki Büyükelçiliği'nin bulunduğu Yeşil Bölge'ye giden yolda İran'la dayanışma gösterisine katılan Iraklı mollalar (AP)
ABD’nin Bağdat'taki Büyükelçiliği'nin bulunduğu Yeşil Bölge'ye giden yolda İran'la dayanışma gösterisine katılan Iraklı mollalar (AP)
TT

Irak, DEAŞ’tan daha tehlikeli bir beka sorunundan nasıl kurtuldu?

ABD’nin Bağdat'taki Büyükelçiliği'nin bulunduğu Yeşil Bölge'ye giden yolda İran'la dayanışma gösterisine katılan Iraklı mollalar (AP)
ABD’nin Bağdat'taki Büyükelçiliği'nin bulunduğu Yeşil Bölge'ye giden yolda İran'la dayanışma gösterisine katılan Iraklı mollalar (AP)

Şarku’l Avsat’a konuşan Bağdat'taki diplomatik kaynaklar, Iraklı yetkililerin İsrail-İran savaşına sürüklenmekten korktuğunu ve bunu ‘Irak için, ülkenin üçte birini işgal eden DEAŞ’ın oluşturduğu tehditten daha tehlikeli bir beka sorunu’ olarak gördüklerini açıkladı.

Kaynaklar, DEAŞ’ın Irak’ın bedeninden atılması gereken yabancı bir cisim olduğunu, özellikle de Bağdat'ın DEAŞ’la mücadelesinde uluslararası ve bölgesel destek gördüğünü, ancak savaşın Irak'ın birliğini tehdit ettiğini belirttiler.

Söz konusu ‘beka sorunu’ aşağıdaki maddelerle açıklanabilir:

* Savaşın patlak vermesiyle Bağdat, Azerbaycan ve diğer kanallar aracılığıyla İsrail'den, Irak topraklarından kendisine yönelik herhangi bir saldırıya ‘katı ve acı verici’ misilleme yapacağına dair mesajlar aldı. Mesajlarda, Iraklı yetkililer kendi topraklarından başlatılan saldırılardan sorumlu tutuluyordu.

* Washington, önceki tavsiyelerinden doğrudan uyardı ve İran yanlısı grupların düzenleyeceği saldırıların yol açabileceği ağır sonuçlara dikkati çekti.

hnjıo
Koordinasyon Çerçevesi destekçileri, Irak güvenlik güçlerinin ABD’nin Bağdat Büyükelçiliği'ne giden köprüyü kapatmak için kurduğu barikatın üzerine İran bayrağı dikiyorlar (AP)

* Iraklı yetkililer, ‘felaket senaryosu’ olarak nitelendirdikleri bir durumun yaşanmasından yani Irak'taki silahlı grupların İsrail'e saldırmasından ve İsrail'in de savaşın başında Lübnan'daki Hizbullah liderlerine veya İranlı generallere ve bilim adamlarına yaptığı gibi bir dizi suikast düzenlemesinden endişe duyuyorlardı.

* Kaynaklar, milislere ağır darbeler indirilmesinin Şii sokakları kızıştıracağını ve bu durumun dini otoriteyi sert bir tavır almaya iteceğini, bunun da krizin Şii-İsrail çatışmasına dönüşmesine yol açacağını belirtti.

* Bu senaryo, Irak'ın o dönemdeki Şii bileşeninin Irak'ı önlenebilir bir savaşa sürükleme sorumluluğunu üstleneceği endişelerini uyandırdı.

* Diğer bir tehlike ise Kürtlerin, Irak yönetiminin tek bir bileşeni temsil ediyormuş gibi davrandığını, ülkenin savaşlardan yorulduğunu ve bölgenin Bağdat'tan uzak durmayı tercih ettiğini, çünkü ona yaklaşmanın istenmeyen savaşlara sürüklediğini ilan etme olasılığı.

* Muhammed Şiya es-Sudani hükümeti kararlılık ve bilgelikle hareket etti. Farklı kesimlere göre ülkenin birliğini tehdit eden herhangi bir çatışmaya sürükleme girişimine müsamaha göstermeyeceğini bildirdi ve diğer yandan bölgesel ve uluslararası güçlerle, özellikle Amerika ile iletişim kanallarını açık tuttu.

cvfbghjuk
Iraklı milisler, geçtiğimiz ekim ayında Bağdat'ta İran'ın İsrail'e verdiği yanıtı kutlarken (Reuters)

* Iraklı yetkililer, İranlı yetkililerin milis grupları savaşa katılmaya teşvik etmek yerine sükuneti korumaya teşvik eden tutumundan yararlandı.

* Bir başka önemli faktör ise silahlı grupların, özellikle Lübnan'da Hizbullah'ın maruz kaldığı saldırılar ve İsrail’in İran’ın derinliklerinde gerçekleştirdiği nokta atışı saldırılar, İsrail'in kendisine düşman olan örgütler hakkında kesin bilgilere sahip olduğunu ve teknolojik üstünlüğü ve bu saldırılar sayesinde hedeflerine ulaşabildiğini gösterince savaşın kendi kapasitelerinin ötesinde olduğunu fark etmeleriydi.

* Kaynaklar, baskılara ve çabalara rağmen ‘devletin kontrolü dışındaki grupların’ üç saldırı hazırlığı yaptığını, ancak yetkililerin saldırıların gerçekleştirilmesinden önce bunları engellediğini belirtti.

Kaynaklar, İsrail'in savaşı İran topraklarına taşıması ve ABD’yi İran'ın nükleer tesislerini hedef almaya teşvik etmesi nedeniyle İran'ın derin bir yara aldığını tahmin ediyor. İran nükleer programıyla ilgili gerekli tavizleri vermezse yeni bir savaşın çıkması ihtimaller dahilinde.